Acarlar Mahallesi, tarım ve pazarcılıktaki başarılarıyla ekonomiyi canlandırırken, kendine özgü yaşam tarzıyla çevresinden ayrılıyor. Çalışkan kadınlarının dayanışma ve üretkenlikleriyle topluma ilham veren bu mahalle, sosyal ve kültürel engellerle mücadele ediyor. Ekonomik zorlukları dayanışma ruhları ve üretkenlikleriyle aşan bu kadınlar, hem aile bütçelerine büyük katkı sağlıyor hem de toplumsal hayatta önemli bir yere sahipler.
Aydın’ın İncirliova ilçesine bağlı Acarlar Mahallesi, kadın emeğinin tarım ve pazarcılık alanındaki üretkenliğiyle ekonomik kalkınmada önemli bir rol oynamaktadır. Ancak toplumsal gelenekler, erken evlilikler ve sınırlı eğitim olanakları, kadınların bireysel gelişimlerini sınırlandırmaktadır. Mahallenin ekonomik yapısını ve kadın emeğinin etkisini incelemek amacıyla, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ayten Can’ın katkılarıyla veriler derlenmiş, ardından Acarlar Mahallesi Muhtarı Kemal Karabulut ile görüşülmüştür. Ayrıca, 31 yıllık çiftçilik deneyimine sahip Cemile Şentürk ve 16 yıldır pazarcılık yapan torunu Cemile Şentürk ile birlikte, 15 yıllık pazarcılık tecrübesine sahip Türkan Yeşil ve 20 yıldır pazarcılık yapan Özge Ceyhan ile gerçekleştirilen görüşmeler, kadınların tarımdaki katkısının yerel ekonominin sürdürülebilirliği için kritik bir değer taşıdığını ortaya koymaktadır.
Acarlar’ın tarihsel kökenleri
Acarlar Mahallesi’nin tarihine dair önemli bilgiler aktaran Dr. Ayten Can, bölgenin kökenine ilişkin farklı rivayetlerin bulunduğunu belirtti. Dr. Can, Cevdet Özdemir ve Gülhan Demiriz gibi Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü akademisyenlerinden aldığı bilgiler doğrultusunda Acarlar’ın geçmişini değerlendirdi. Dr. Can, topluluğun kökenine dair rivayeti şu şekilde aktardı: “Acarlar, yaklaşık 150-200 yıl önce Afganistan ve İran üzerinden Türkiye’ye göç etmiştir. Bu göç dalgasıyla gelen ailelerin bir kısmı Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya, bir kısmı ise Adana üzerinden Aydın bölgesine yerleşmiştir. Aydın’a ulaşan 13-15 çadır aileden 8’i Acarlar’a, 3’ü Yeniköy’e, 2’si ise Göllüce’ye yerleşmiştir.”
Acarlar, yerleştikleri ilk dönemlerde çadırlarda kök salmış ve zamanla yerleşik hayata geçmişlerdir. Bugün itibarıyle Acarlar, İzmir’de Göllüce köyü, Aydın’da Acarlar Mahallesi ve Yeniköy’de yaşamlarını sürdürmektedir. Can, bu bölgelerde yaşayan Acarlar arasındaki sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkilerin halen devam ettiğini, topluluğun güçlü akrabalık bağlarını koruduğunu belirtti. “Kültürlerini, kahve sohbetlerinde bir araya gelerek, akraba ziyaretleriyle veya yol üstü selamlaşmalarla yaşatıyorlar.” diye aktaran Can, “Acarlar, 1974 yılına kadar bir köy statüsünde olup, bu tarihte İncirliova ilçesine bağlı bir belediye haline gelmiştir. Bugün itibariyle Acarlar, yaklaşık on bin kişilik bir nüfusa sahiptir.“ sözleriyle tamamladı.
Kadın hakları ve sosyal sorunlar
Kadın hakları ve kadın hareketleri üzerine çalışmalar yapan Can, Acarlar Mahallesi’ne olan ilgisini, “Özellikle Acarlar’daki çalışkan ve dinamik kadınlar dikkatimi çekiyor. Bu nedenle bu bölgeye ilgi duydum ve yapılan çalışmaları takip ettim. Ancak bu konuda yeterince çalışma olmadığını gördüm.” sözleriyle dile getirdi. Can, rahmetli Cevdet Hoca ile Gülhan Hoca’nın, üniversitemizin Sosyoloji Bölümü’nde başlattığı ancak destek bulamadığı için tamamlanamayan önemli bir projeden bahsetti. Can, “Bu proje oldukça değerliydi. Ne yazık ki, görüşme yapılan kişi sayısının azlığı nedeniyle kapsamlı bir sonuca ulaşılamadı ve çalışma yalnızca makale formatında yayımlanabildi.” ifadelerini kullandı.
Acarlar halkıyla ilgili yanlış bilgilere dikkat çeken Can, topluluğun Roman olarak tanımlandığını, ancak kendilerinin Türkmen kökenli olduklarını ifade ettiklerini söyledi. Can, mahallede erken evliliklerin sosyal bir sorun olduğunu belirterek, “Bu tür problemler hem kişisel gelişimi hem de gençlerin eğitim hayatını olumsuz etkiliyor. Çocuklarımıza, çocukluklarını yaşamaları için daha duyarlı olmalıyız.” diyerek, bu tür sorunlara çözüm getirecek projelerin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Acarlar’ın üretken kadınları
Dr. Öğr. Üyesi Can, “Acarlar Mahallesi’nin ekonomik faaliyetlerinde kadınların belirgin bir rolü bulunuyor. Pazarcılık, bölge ekonomisinin temel direği olarak öne çıkarken, kadınlar bu meslekteki etkinlikleriyle topluluğun ekonomik canlılığını sağlıyor.” şeklinde konuştu. 31 yıldır çiftçilik ve pazarcılık yapan Cemile Şentürk, “14 yaşımdan beri çalışıyorum. Çocuklarımı bu işle büyüttüm, şimdi torunlarıma öğretmeye devam ediyorum. Kadınların emeği olmadan mahallemizdeki ekonomik yapı ayakta kalamaz.” diyerek, kadınların üretimdeki hayati önemini vurguladı. Torunu ve 16 yıllık pazarcı olan Cemile Şentürk de pazarcılığın sadece bir meslek değil, aynı zamanda aile içi dayanışmayı pekiştiren bir yaşam biçimi olduğunu belirterek, “Bu iş, aile bağlarımızı güçlendiriyor. Hep birlikte çalışarak hem ekonomimizi hem de ilişkilerimizi ayakta tutuyoruz.” diye ifade etti. 15 yıllık pazarcı Türkan Yeşil, mesleklerinin özveri gerektirdiğini ifade ederek, “Çalışmayı seviyoruz, haftanın her günü işimizin başındayız. Gecenin üçünde kalkıp hazırlık yapıyoruz. Bu meslek bizim için bir yaşam biçimi haline geldi.” diye anlattı. Ancak, sigorta ve sosyal güvence eksikliklerinin sürdürülebilir bir ekonomik yaşamı zorlaştırdığına dikkat çekerek, daha fazla destek beklediklerini belirtti. 20 yıldır pazarcılık yapan Özge Ceyhan ise pazarcılığın zorlukları kadar gurur veren yanlarını da paylaşarak, “Günün büyük bir kısmını pazarda geçiriyoruz. Ancak bu yalnızca bir iş değil, topluma fayda sağlama ve üreterek bir anlam yaratma biçimidir. Kadınlar olarak emeğimizle mahallemizin ekonomisini ayakta tutuyoruz.” dedi ve pazarcılığın köklü bir gelenek olduğunu, bu geleneği yaşatarak sonraki kuşaklara aktarmak istediklerini vurguladı.
Mahalle yönetiminin perspektifi
Acarlar Mahalle Muhtarı Kemal Karabulut, Acarlar’ın ekonomik yapısında kadınların oynadığı kritik rolü detaylı bir şekilde anlattı. Karabulut, “Acarlar halkı geçimini ticaretle sağlıyor ve mahallemizde ticaret, aile temelli bir yapıya dayanıyor. Kadınlarımız, tarlalarda çalışıp ürünleri pazara hazırlarken erkeklerle iş paylaşımı yaparak sürece katkı sağlıyorlar. Ticaretimiz gece gündüz devam ediyor. Gece saat 3-5 gibi hazırlıklara başlıyoruz ve bu tempo sayesinde bölge ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Kadınlarımız olmadan bu sürdürülebilir olmazdı.” diyerek, kadın emeğinin topluluğun ekonomik kalkınmasındaki yerini vurguladı. Ancak Karabulut, mevcut sosyal güvenlik sorunlarının özellikle kadın çalışanlar açısından büyük bir eksiklik oluşturduğunun altını çizerek, “Günlük çalışma sisteminde, sigorta ve temel haklar olmadan emeklerin karşılığı tam anlamıyla alınamıyor. Çalışma koşullarını iyileştirmek için yerel yönetimlerden destek bekliyoruz.” açıklamasında bulundu.
Toplumsal sorunlar: Erken evlilikler ve eğitim eksikliği
Acarlar Mahallesi’nin karşılaştığı en büyük sorunlardan biri erken evliliklerdir. Dr. Ayten Can, bu durumu toplumsal dinamiklerin olumsuz bir sonucu olarak değerlendirerek, “Erken evlilikler eğitim hayatını tamamen bitiriyor ve çocukları sosyal hayattan koparıyor. Aileler bunu ekonomik bir zorunluluk olarak görüyor.” ifadelerinde bulundu. Erken yaşta evliliklerin çoğunun ekonomik gerekçelere dayandığını anlatan Dr. Can, bu konuda farkındalık yaratılmasının önemine dikkat çekti. Can ayrıca, “Çocukların eğitime erişimi konusundaki yetersizlikler, mahalledeki toplumsal gelişimin önündeki önemli engellerden biri olarak görülüyor. Yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının bu alana daha fazla katkı sağlaması gerekiyor.” şeklinde açıklamada bulundu. Özge Ceyhan, mahallede yaşanan önemli sosyal sorunlardan biri olan erken yaşta evlilik ve gebelikle ilgili, “Sabah çok erken saatlerde pazara gidiyoruz veya tarlada çalışıyoruz. Çocuklarımızın sahipsiz kalmasındansa, evlenmelerini yeğliyoruz.” dedi. Ceyhan, erken yaşta gebeliklerin yaygın olduğunu ve prematüre doğumların sıkça görüldüğünü belirterek, bu durumların hem annenin hem de bebeğin sağlığını ciddi şekilde olumsuz etkilediğini dile getirdi. Ceyhan, “Ancak bu tür sorunlar genellikle gizleniyor ve yeterince önlem alınmıyor.” sözlerini ekleyerek, konunun hassasiyetine dikkat çekti.
Kültürel ve sosyal yaşam: Dayanışma ve dini gelenekler
Karabulut, mahallenin güçlü bir dayanışma kültürüne sahip olduğunu belirterek, “Halkımız, dini değerlere ve geleneklere büyük önem veriyor. Ramazan aylarında artan katılım ve Kadir Gecesi gibi özel günlere yönelik ritüeller, toplumsal birlikteliğin en önemli yansımaları arasında yer alıyor.” dedi. Karabulut, mahallede kadınların sosyal hayatta daha sınırlı alanlara sahip olduğuna da dikkat çekerek, “Kadınlarımız, kıyafet tercihleri ve yalnız başlarına şehre gitmeleri gibi toplumsal normlarla kısıtlanıyor. Bu durum, topluluğun sosyokültürel yapısında dengesizliklere sebep oluyor.” ifadelerini kullandı. Karabulut, toplumsal eşitliği güçlendirmek adına, geleneksel normları aşan değişim adımlarının atılması gerektiğini vurguladı.
Kadınların çalışma hayatındaki rolü
Karabulut, Acarlar Mahallesi’nin tarım ve pazarcılık faaliyetlerine dayalı yaşamının, kadınların yoğun emeğiyle şekillendiğini belirtti. Karabulut “Sabahın erken saatlerinden itibaren tarlalarda çalışan kadınlar, ürettikleri ürünleri Aydın, Söke, Nazilli ve Kuşadası gibi pazar yerlerine taşımaktadır. Kadınların pazarlardaki etkinliği, topluluğun ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır.” diyerek sözlerini tamamladı. 15 yıldır pazarcılık yapan Türkan Yeşil, bu mesleğin ailesinden kendisine aktarıldığını belirterek, “Çalışmayı seviyorum, kazancımız iyi ve haftanın her günü çalışıyoruz. Gece dörtte işe başlıyoruz ama işimizi çok seviyoruz.” şeklinde konuştu. Cemile Şentürk ise 14 yaşından beri pazarcılık ve çiftçilikle uğraştığını ifade ederek, “Şimdi torunlarıma yardım ediyorum ve TOKİ evinde yaşıyorum.” sözleriyle, kadınların üretimdeki önemini vurguladı.
Bu haberin hazırlanmasında desteklerini ve içten bilgilerini esirgemeyen Dr. Ayten Can, Muhtar Kemal Karabulut, Cemile Şentürk, Türkan Yeşil, Özge Ceyhan ve değerli Acarlar halkına teşekkür ediyoruz. Kadınların tarım ve pazarcılık alanındaki bu vazgeçilmez katkısı, sadece Acarlar’ın değil, ülkemizin kültürel ve ekonomik zenginliklerini temsil ediyor. Acarlar’ın güçlü dayanışma ruhu ve üretken emeği, topluluğun geleceğine ışık tutan bir hazine olmaya devam ediyor.
Haber: Kader Demir
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...