Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve onuru simgelemektedir. Bu uzun süren yoğun antrenmanlar, fiziksel kondisyon, teknik beceri ve rekabetçi zihinsel güç gerektiren zorlu bir hedef olarak kabul edilmektedir. Dünya şampiyonu olmak sporcuların kariyerinde önemli bir kilometre taşıdır. Aynı zamanda büyük bir onur ve gurur kaynağıdır. Kick Boks, bir dövüş sanatı ve spor dalıdır. Kick Boks, el ve ayak tekniklerinin yöntemlerini içeren bir dövüş stili olarak bilinir. Aynı zamanda savunma araştırması, bloklar ve kaçış hareketleri de önemlidir. 

Kick Boks örnekler bir spor olarak, dünya çapında popülerlik kazanmış ve birçok farklı organizasyon ve turnuva düzenlenmektedir. Mücahit Kulak, Kick Boks kariyerine genç yaşlarda başlamış ve birçok ulusal ve uluslararası başarı elde etmiş Kick Boks Dünya Şampiyonudur. Mücahit Kulak, birçok büyük organizasyonda mücadele etmiş ve önemli rakiplerle karşılaşmıştır. Türkiye'yi uluslararası düzeyde başarıyla temsil eden ve Kick Boks camiasında tanınmış bir isim haline gelen Kulak ile spor kariyeri üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. 

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 

Ben, 2017 yılı Kick Boks Dünya Şampiyonu Mücahit Kulak.  1990 yılında İstanbul’da doğdum. Spor, hayatıma 10 yaşında girdi ve 16 yaşında ise Kick Boks ile ilgilenmeye başladım. Profesyonel olarak dövüşmeye başlamam 22 yaşıma denk gelmektedir. Ataşehir’de kendime ait bir spor salonum bulunmakta, zamanımın çoğunu orada geçiriyorum diyebilirim. 2015 yılında Kick Boks Türkiye Şampiyonu oldum. Sonrasında 2017 yılında Almanya’ya giderek Kick Boks Dünya Şampiyonu oldum. İstiklal Marşımızı okutmak büyük bir onur ve gururdur benim için. 

Spora olan ilginiz nasıl başladı?

Uzun bir süre babamın, “altın bileziğin olsun” isteğiyle karşı karşıya kaldım. Bu yüzden spor benim için belli bir yaşa kadar hobi olarak kalmak zorundaydı. İş hayatıyla sporu bir arada götürmek oldukça zordu açıkçası. Zamanımın çoğunu fabrikada çalışarak geçirdim. Ailemi de hayal kırıklığına uğratmak istemiyordum ve bir süre böyle geçirmek zorunda kaldım. Kısacası o dönemi, hayatımdan kaybettiğim bir dönem olarak görüyorum. 

2 yıl önce verdiğiniz bir röportajda hayat mottonuzun “Çok çalış ne yaparsan yap kaliteli yap, iyi yap” olduğunu dile getiriyorsunuz. Hâlâ aynı mı düşünüyorsunuz? Yani bir şeyi iyi yapmak için çok çalışmanın ötesinde ihtiyacımız olan bir şey var mıdır?

33 yaşındayım. Bir aile kurdum. Eşim, çocuklarım var. Hayatımı birlikte geçirmekten zevk aldığım, beni eve gitme arzusuyla ve isteğiyle içimi dolduran, mutlulukla karşılayan kişiler var. Biz de büyüyoruz ve büyütüyoruz. Hayat mottom buna bağlı olarak değişiklik göstermekte. Bir şeyleri başarmak, “evet yaşam amacını bulmuşsun ve elde etmişsin” gibi gösterse de yetmiyor. Yetmemesi de gerekiyor belki de. Çünkü çalışmak, çok çabalamak tatmin etmeyebiliyor. Yaşam amacımızı tam anlamıyla bulduğumuzu hissettiğimizde çok daha iyisini yapabileceğimizin de farkına varıyoruz. Durmak yok, ringe, yola devam fakat ideallerinize ulaşırken mutlu olmayı önemseyin. Vizyon sahibi bireyler haline gelebilmek için değişime açık olun. 

Şampiyon dizisindeki oyunculuk deneyiminiz nasıldı?

“Şampiyon” dizisi için uzun süre Tolgahan Sayışman ve diğer birçok oyuncuyu çalıştırdım. Yönetmenle birlikte çalıştığımız bir süreçti. Kamera önünde oyuncu olarak durmak garip bir histi. Kendimi ait hissetmedim. Ringler benim konfor alanım bu yüzden ring dışında herhangi bir yerde olmak, deneyim kazanmak açısından güzeldi fakat onun dışında sürekli olmak istediğim bir alan değil. Herkesin en iyi olduğu işi yapması gerektiğini düşünüyorum. Ait hissettiğimiz, mutlu olduğumuz, bizi heyecanlandıran alanlarda var olmalıyız. 

Spor hayatınızda bir kırılma noktanız var mı?

Eşim biz evlenmeden önce Kick Boks’un bana fiziksel olarak zarar verdiğini düşündüğü için bırakmamı istedi. Fakat ruhsal olarak da iyileştiğimin farkındaydı. Bir süre bıraktım Kick Boks’u. Hayatımın en öfkeli, sinirli olduğum zamanlarıydı. Sporcu olmaya karar vermek hayatımda aldığım en riskli kararlardan biriydi aslında. Size yaşamınız boyunca garanti olmayan bir şeyden zevk almanın verdiği hazzı, yaşamınızın en önemli parçası haline getirince ondan vazgeçemiyorsunuz. Onlarca kırılma noktası yaşatıyor bana diyebilirim. Çocukken kurduğum hayallerin daha da üstündeyim bu işin mesleğim olacağını hiç düşünmemiştim. 

Kadınların sporda yer almaları konusunda bakış açınız ve düşünceleriniz nelerdir?

Kadınlar yer aldıkları her alana vizyon ve kalite katıyorlar. Tüm spor dallarında aktif bir rol oynadıklarını görmek, biz sporcuları da mutlu ediyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin her noktada bu kadar yoğun yaşandığını görmek artık çok üzücü ve çağ dışı. Spor da bunu yenebilmenin en güçlü alanlarından biri. Ringte cinsiyetin bir önemi ve değeri yok. Kick Boks, dövüş ve şiddet içerdiği için erkeklere ait bir spor dalı gibi lanse edilmekte. Fakat kadınların dokunduğu ve dahil olduğu her alan daha güzel ve ringlere bizlerden çok daha yakıştıklarını görmemek imkânsız diyebilirim.

Dünya’da ve Türkiye’de Kicks Boks’a olan yaklaşım arasında bir farklılık var mı sizce, yeterince destek görebiliyor musunuz? 

Dünya geneli ve Türkiye'de Kick Boks sporuna olan yaklaşım arasında bazı farklılıklar mevcut olabilir. Bu farklılıklar sporun popülaritesi, sporcuların yetiştiği altyapı, organizasyonların ve ağırlık merkezlerindeki etkenlerden kaynaklanabilir. Dünya standartlarında Kick Boks, uluslararası düzeyde birçok büyük organizasyona sahip bir spor dalıdır. Ülkeler arasında çeşitli kurallar ve federasyonlar bulunsa da, genel olarak sporcuların gelişimi için önemli bir organizasyon sunulmaktadır. Dünya şampiyonası gibi büyük organizasyonlar dünya standartlarında dövüşçülerin bir araya geldiği ve mücadele ettiği platformlardır. Türkiye'de Kick Boks, popüler bir spor dalıdır. Türkiye'de Kick Boks’un gelişmesi zaman içinde artmış olsa da, bazı spor dallarına kıyasla belki de yeterince geniş kapsamlı destek görmemektedir. Bu, daha fazla yatırım, altyapı ve organizasyonel destek gerektirebilir.

Ancak son yıllarda Türkiye'de sporun genel olarak boyutları ve sonuçlarına yönelik çabalar artıyor. Sporcu yetiştirme programlarını, spor tesislerinin modernizasyonu ve uluslararası organizasyonlara ev sahipliği gibi girişimler, Kick Boks’un da daha fazla değer görmesine katkıda bulunabilir. Sonuç olarak Kick Boks, dünya çapında popülerlik kazanan bir spor dalıdır. Türkiye'de de bu spor dalına ilgi ve destek artıyor. Ancak daha fazla gelişim ve desteklenmenin büyük bir kısmını söylemek mümkün.

Kick Boks Dünya Şampiyonu Mücahit Kulak’a bize zaman ayırıp merak ettiğimiz soruları cevapladığı için teşekkürlerimizi sunuyoruz. 

Haber: Duygu Karaman