Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE

06.06.2023
Kültür Sanat

 

Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan erbane, modern dünyada da ilgiyle takip edilen bir enstrüman haline geldi. Kökenleri antik dönemlere dayanan erbane, zengin tarihi ve etkileyici sesiyle birçok müzikseverin dikkatini çekiyor. Şimdi ise geleneksel üretim ve modern yeniliklerle bir araya getirilerek, erbane yeniden kullanılıyor.

 

Erbane, Orta Doğu kökenli bir çalgı olup, çeşitli şekil ve yöntemlerle üretilmektedir. Tarih boyunca farklı kültürlerde farklı isimlerle anılan erbane, çeşitli malzemeler kullanılarak üretilmektedir. Gövdesi genellikle ağaçtan yapılırken, orta kısmındaki deri parçası ise genellikle keçi derisi kullanılarak oluşturuluyor. El yapımı bir müzik aleti olan erbanenin ustaları, erbaneyi üretirken titizlikle şekillendirerek benzersiz bir ses kalitesine sahip olmasını hedefliyorlar. Son yıllarda, erbane üretim alanında yapılan araştırmalar ve teknolojik gelişmeler, bu müzik aletinin yeniden popülerlik kazanmasını sağladı. Geleneksel üretim teknikleriyle birlikte modern teknolojilerin kullanımı, erbanenin daha kaliteli ve dayanıklı bir şekilde esnekliğini korumaktadır. Aynı zamanda yeni malzemelerin kullanımı ve akustik araştırmaların ilerlemesi, erbanenin sesinin daha zengin ve etkileyici olmasına olanak sağlıyor. Konuya ilişkin daha detaylı bilgiler aktaran, ve bu anlamda çeşitli araştırmaları ve çalışmaları bulunan aynı zamanda kısa film yönetmeni ve yazarı olan Harun Ecer, Van ve İran'da erbane üretim atölye ve işletmeleri sahibi Behram Pulat erbane üretimi ve satışı ile ilgili bilgilerini aktardı.

 

Geçmişten günümüze Erbane

Geçmişten günümüze erbanenin değişip dönüştüğünü söyleyen Harun Ecer, “Erbane çok eski tarihi olan bir enstrümandır. Hatta 15 bin yıldan fazla bir tarihi geçmişten söz ediliyor. Topladığım kaynaklarda, erbanenin yaygın olduğu İran coğrafyasında hala önemli çalgılardan bir tanesi. Bizim topraklarda ise Urartu dönemlerinden önce bile var olduğu ve çalındığı söyleniyor. Tabii ki de bu enstrüman Urartu döneminden sonra pek çok değişime uğramıştır. Eski çağlardan beri geliştirilerek günümüze kadar ulaştırılan bu müzik aleti son dönemde belli bir forma kavuşmuştur. Erbanenin standart formunda, 53 santim çapında 5 santim derinliğinde ahşap bir kasnak ve buna monte edilmiş hayvan derisi veya bu iş için özel olarak kullanılan polyester film malzeme kullanılır. Profesyonel bir müzik için insanlar genelde polyester film malzeme tercih eder. Erbanedeki bu standartlar vurmalı bir çalgı olduğu için ele oturması ve kendine has olan sesini en iyi şekilde verebilmesi için göz önüne alınarak yapılmalıdır. Aksi takdirde yüzyıllardır devam eden standart yapı ve formasyon bozulmuş olur.” dedi ve sözlerine devam etti: “Kürtler, Araplar, Türkler ve Farslar da bu enstrümana ilgi göstermişlerdir. Şu anda İran Türkleri ve Farslar, erbaneyi en çok kullananlardır. Bu bölgelerde erbane, tamamen kadınla özleşmiştir. Eski zamanlarda erbane sahibi ve çalan kişiler bu enstrümanı özellikle kız çocuklarına devrederdi. Bunun sebebi ise bu enstrümanın kadını daha özgür hissettirdiğine ve mevcut toplumdan arındırmış farklı bir dünya yaratacağına olan inançlarıyla alakalıydı. Antik İran ve Mezopotamya kültürlerinden beri çeşitli boyutlarda ve çeşitli malzemeler kullanılarak vurmalı çalgılar üretilmiştir. Araştırmalar bize gösteriyor ki bu vurmalı çalgılardan erbanenin ilk forumları antik İran kökenlidir.” 

 

“Kendine has özelliklerini bozmadan”

Üniversiteyi bitirdikten sonra daha önce hobi olarak ilgilendiği ahşap işlerinin, zamanla onu buralara sürüklediğini söyleyen Behram Pulat, “Ben aslen İranlıyım ve çocukluğum İran'da erbane çalan ve üreten insanlarla geçti. 10 yıldır Türkiye'de yaşıyorum. Şu anda Türkiye ve İran’da vurmalı çalgılardan erbane olarak bilinen defin üretimini ve satışını gerçekleştiriyorum. Her işin, özellikle kültür sanat ile alakalı işlerin özen ve emek gerektiren tarafları vardır. Biz de meşgul olduğumuz bu alanda müşterilerimize en kaliteli ve müziğe en uygun ürünleri üretip sunabilmek için belli başlı bazı kriterlere dikkat ediyoruz. Ürettiğimiz erbanelerin, kasnağından tutun da yüz kısmında kullandığımız malzemelere kadar boyasından, cilasından, taktığımız zillere ve halkalara kadar her noktasında, ürünün kendine has özelliklerini göz önünde bulundurup ona göre malzeme kullanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

“Özel ithal malzemeler ile”

Ürünün her aşamasını özenle yaptıklarını söyleyen Pulat, “Kaliteli, sürekli ürün üretimi ve arzında olmazsa olmazlardan bir tanesi üretim bandı sistemidir. Biz de bu konuda belli aşamalardan geçirerek ürünü hazırlamaya gayret ediyoruz. Öncelikle yurt dışından ithal ettiğimiz erbaneye uygun olan en hafif ve budaksız ağaçları standart bir ölçüye göre pürüzsüz bir şekilde kesiyoruz. Daha sonra bu ahşapları belli katlar halinde tutkallayıp daire şeklinde bir çember oluşturuyoruz. Bu kısımda ahşabı kasnak haline çevirmiş oluyoruz. Bundan sonraki kısımda ise oluşturduğumuz kasnağın zımparalanması, köşe kıvrımlarının ve tutamak yerlerinin tıraşı gibi belli başlı işlemlerden geçiriyoruz. Bu işlem bittikten sonra elde ettiğimiz kasnak, pürüzsüz ve verniğe hazır bir hale geliyor. Müşterilerimizin isteği doğrultusunda renklendirme ve vernikleme işlemi yapıldıktan sonra işin ahşap boyutu sonlanmış oluyor.” dedi ve elde edilen kasnak üzerine kalan işlemleri tamamlamak için ikinci üretim bandına aldıklarını ekledi.

Pulat, “İkinci üretim bandımızda ise elde ettiğimiz ahşap kasnağın deri gerdirme işlemi ve daha sonraki aşamalarını ele alıyoruz. Bu aşamada öncelikle bu iş için özel olarak kullandığımız makineler vasıtası ile İran'dan ithal ettiğimiz polyester film derilerimizi kasnağın yüzüne 5 tonluk pres makinesi yardımı ile monte ediyoruz. Erbane yapımında en hassas noktalardan biri bu aşamada başlıyor. Bu yüzden özel siparişle aldığımız ve müzik aletlerinden sadece erbane için uygun olan bu derileri erbanenin yüzüne yapıştırıyoruz.” diyerek, ilk aşamaları anlattıktan sonra ses verme işlemine geçtiklerini anlattı.

 

İnce dokunuşlar

İyi üretilmiş bir erbanenin yıllarca sesi bozulmadan, standart bir şekilde kaldığını ve sonucunda kaliteli bir müzik aleti elde ettiklerini dile getiren Pulat, “Bu aşama bittikten sonra, ürünün iç halkalarını takıp zil sesi çıkarması ve erbane çalarken yağmur hışırtısını andıran sesi vermesi için daha sonraki işleme alıyoruz. Bu işlem de bittikten sonra derinin montaj edildiği noktalar, şerit şeklindeki desenli bir deriyle kapatılır ve tutamak yerinin rahat kullanıma uygun olması için yumuşak dokulu kumaşlarla işlenir. Bu aşama da bittikten sonra ultraviyole baskı makinesi yardımı ile polyester film üzerine müşterinin isteği doğrultusunda desen baskısı yapılır. Desen baskısı yapıldıktan sonra sıra, desenin yıllar boyu zarar görmeden kalması için koruyucu vernik astarlamaya gelir.” dedi.

 

Erbane üretimi için, üretim makineler

Erbanenin yapımında her işte olduğu gibi belli başlı makinelerden yararlandıklarını söylemek mümkün. Bu aletlerin birçoğunun sadece bu işe özel olduğu ve bunları piyasadan temin etmenin zorluklarını, hatta özellikle pres makinesi gibi makineler, kalıplar ve zımpara makineleri özel tasarım olarak imal edilip bu işe uygun hale getirildiğini anlatan Pulat, “Bu makineler ilk başta ahşabı dilimlemek için planya ve daire testeredir. Daha sonra çember şeklindeki kasnağı oluşturmak için standart ölçüdeki kalıplar, ahşap pres makineleri, ahşabı zımparalamak, tıraş etmek için zımpara ve freze makineleri, boyamak için havalı boya makineleri kullanırız. Sonrasında ikinci aşama üretim kısmında desen baskısı için ultraviyole baskı makineleri, yüksek baskı pres makineleri ve zımba tabancaları kullanırız.” dedi. 

 

Müşteri memnuniyeti

Daha önceleri hayvan derisi üzerine karakalem çalışmaları gibi klasik yöntemler denediklerini fakat gelişen teknolojiye ve beğeniye uygun olarak son dönemlerde profesyonel baskı makineleri vasıtası ile birbirinden farklı çiçek ve hayvan motifleri veya yazılar gibi belli başlı baskılar ve isteğe uygun baskılarda gerçekleştirdiklerini söyleyen Pulat, “Tüm bunları yaparken müşterilerimizin renk, resim, fotoğraf ve yazı gibi beğenilerini göz önüne alarak en iyi ve en çok beğenilen ürünleri yapmaya gayret ediyoruz. Tabii tüm işlerin kolay yönleri olduğu kadar zor yönleri de mevcuttur, hele ki el yordamı ile üretilen ve pek bilinmeyen bu tür mesleklerde zorluklar biraz daha fazladır. Bizim zorluklarımız ise üretime başlamadan önce başladı. Misal erbane üretimine ilk başladığımız zaman, bu işe uygun makineler bulamadık ve makinelerimizin birçoğunu makine mühendislerinden yardım alarak kendimiz tasarlayıp geliştirdik bunun dışında üretim aşamasında da karşılaştığımız birçok problem oldu ama işimizi severek yaptığımız için bunların hepsinin üstesinden geldik.” ifadelerini kullandı.

 

Yurt dışından ithal malzemeler

Üretim aşamasında erbaneye uygun kaliteli malzeme bulmakta zorlandıkları zamanlar olduğunu ve ahşabı yurt dışından ithal etmek zorunda kaldıklarına değinen Pulat, açıklamalarında “Yurt içinde bulunan malzemeler genelde ses kalitesini ve ürünün hafif olmasını engelleyen malzemelerdir. Ürün için kullandığımız metal halkalar, piyasada bulunan herhangi bir başka ürün için kullanılmadığından dolayı tedariği biraz zor olan bir durum yaratıyor. Yüz kısmı için kullandığımız malzeme, özellikle o malzemeyi biz Türkiye piyasasında temin edemedik ve girdiğimiz arayış neticesinde İran'dan ithal etme yoluna gittik. Tüm bu tedarik işlemlerinden sonra sıra el işçiliğine geliyor ve bu da sabır ve kararlılık gerektiren bir durum oluyor. Neyse ki işimizi severek yaptığımız için bunun da üstesinden geliyoruz.” ifadelerine yer verdi.

 

İnce İşçilik

Erbane üretiminde kaliteyi etkileyen en büyük faktör öncelikle işçiliktir. Erbaneyi üreten usta işini severek yaptığı ve gerekli özeni gösterdiği sürece hiçbir sıkıntı yaşanmadığını ama yeterince özen gösterilmeyen ve severek yapılmayan işlerin hepsinde olduğu gibi bunda da ister istemez sıkıntılarla karşılaşıldığını dile getiren Pulat, şunları söyledi: “Ustanın işini severek yapması dışında, kullandığı malzemenin de erbanenin kalitesi üzerinde direkt etkisi vardır. Kullanılan ahşabın hafif pürüzsüz ve budaksız olması çok önemlidir. Çünkü saatlerce sahnede müzik yapacak sanatçının elini yormayacak en hafif malzemeleri kullanmak gerekir. Eğer erbane ağır olursa sahnede müzik yapan sanatçı yorulur ve yeterince iyi bir performans sergileyemez. İyi bir erbane ortalama 500-600 gram arası bir ağırlığa sahip, cilası ve verniği düzgün yapılmış 53 santim çapında ince polyester deriden yapılmış ve bu polyester ekstra sırlanıp verniklenmiş olmalıdır. Bunun dışında erbanenin ses halkaları erbaneye has ölçüye uygun olmalı ve düzgün monte edilmeli, müzik icrası sırasında çıkmamalı ve dökülmemelidir.” 

 

“Her birey, kaybolmaya yüz tutmuş bu ve benzeri kültür öğelerinin üretim süreçlerinde yer almalı”

Diğer tüm müzik aletleri ve el emeği gerektiren tüm sanatların hepsinde olduğu gibi bu işin de sabır ve emek gerektiren bir süreç olduğuna ısrarla değinen Pulat, “Profesyonel olarak ilgilenmek isteyen dostlara tavsiyem, işlerini severek yapmaları ve ellerinden gelenin en iyisini yapmaya gayret etmeleridir. Bunun dışında şunu da belirtmek isterim ki, ülkemizde ve özellikle Orta Doğu’da tarihini antik kültürlerimizden alan birçok el yapımı sanat eseri ve müzik aleti yok olmadan önce profesyonel bir yaklaşımla üretilmeli ve dünyaya tanıtılmalıdır. Bu somut kültür ürünlerinin yok olmaması ve dünyaya tanıtılması ülkemize ve coğrafyamıza büyük bir kültürel ve ekonomik getiri sağlamanın yanında, yüzyıllardan beridir birçok çaba ile yaşatılan bu kültürün ve bu kültür öğelerinin kaybolmaması adına da çok önemlidir. Artan nüfus, bu tarz coğrafyamıza has ürünlerin üretiminde, satışında ve tanıtılmasında büyük katkı sağlamalıdır. Bilindiği gibi kültüre dayalı üretim ve turizm ülkelerin ve toplumların gelecekteki en büyük gelir kaynağı ve uğraş alanı olma yolundadır. Bu işle ilgilenmek isteyen arkadaşlara tavsiyem, her biri kendi alanında olmak üzere çeşitli üretim süreçlerinde yer almaları ve bunu ilerletmeleri ve buna profesyonel bir şekilde yaklaşmalarıdır.” diyerek sözlerini noktaladı.

 

Erbane yapımının mistik dünyasını keşfetmek ve bu özel enstrümanın tarihindeki önemli noktalara ışık tutmak için bir pencere açıyor. Erbane yapımı ile yapılan bu özel görüşme, bu etkileyici enstrümanın sırlarını ortaya çıkarmak ve derin tarihin de yanı sıra onun melodik büyüne yakından tanıklık etmek için bir fırsat sunuyor.

 

Haber: Neval Yücel

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00