Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Su gibi akıp giden zamanı, yelkovanın akrebi kovalamasında yakalamaya çalışıyoruz. Saate her baktığımızda hayat koşuşturmasında zamanın ne kadar hızlı geçtiğinden yakınmaktayız. Bazen de baktığımız saatlerde zamanın durduğunu görmekteyiz. Saatlerimizde zamanın durması saatimizin bozulduğunu anlamamızdaki en kolay ipucudur.

Günümüzde bozulan saatleri tamir ettirmek için götürebileceğimiz saat ustalarının sayısı her geçen gün daha da azalmaktadır. Saat tamirciliği, günümüzde büyük oranda erkekler tarafından icra edilen bir meslek olarak karşımıza çıkıyor. Fakat günümüzde saat tamirinde usta olan ve geçimini bu meslekten sağlayan kadınlar da bulunuyor. Aydın'ın Söke ilçesinde, 30 seneyi aşkın süredir saat tamirciliği yapan 47 yaşındaki Fatma Akdeniz ile saat tamirciliği mesleğin inceliklerini ve ayrıntılarını öğrenmek için görüştük.

Kadın “Saat Tamircisi”

Akdeniz, 30 yıl önce çalıştığı kırtasiyenin kapanmasının ardından, Aydın’ın Söke ilçesinde yer alan bir saatçi dükkanına göz kulak olmak ve getir götür işlerini yapmak için işe başladığını belirtiyor.  Akdeniz, bu konu hakkında, “93 yaşında vefat eden Ustam Süleyman Önüt’ün saat tamirciliğine olan ilgimi fark etmesiyle, bana mesleğin inceliklerini ve bilgilerini yılmadan uzun yıllar aktarması sonucunda ben de saat tamircisi oldum.” sözleriyle, saatçilik macerasının nasıl başladığına dair bilgi verdi.

Mesleğini severek yaptığını belirten Fatma Akdeniz, başka bir mesleği yapmayı hayal edemediğini söyledi. Akdeniz, Süleyman Önüt hayattayken ustası ile baba-kız sanıldığını ifade etti. Akdeniz, bu konu hakkında şunları söyledi: “Eskiden gelen müşterilerimizden ‘Baban nerede?’ sorusunu sıklıkla duyuyordum. Süleyman Usta'nın babam olmadığını söylediğimde ise ‘Kadın saatçi nasıl olur?’ gibi tepkilerle karşılaşıyordum.”

Usta nerede?

Her mesleğin bir zorluğu olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Saat tamirciliği mesleğinin zorluklarını da Fatma Akdeniz’e sorduk. Akdeniz, saatçilik mesleğinde çalışmanın kendi adına en büyük zorluğunun, erkek egemen bir sektörde yer almak olduğunu söyledi. Bazı müşterilerinin, “kadın saatçi” kavramına ön yargılı yaklaşmasının kendisini rahatsız ettiğini vurgulayan Akdeniz, bu durumu şu sözlerle aktardı: “Beni gören müşteriler, ustanın nerede olduğunu soruyorlar. Ustanın ben olduğumu söyleyince ise şaşıran çok kişi oluyor. Bu duruma şaşırsalar da, yıllar içinde kendimi kanıtladım ve müşterilerimin takdirini kazandım.”

Emek ve ustalık gerektiren meslek

Gelişen teknoloji ile birlikte zamanla saatler de dönüşüme uğramış ve saat çeşitlerine yenileri eklenmiştir. Mekanik saatlerin insanlara sunduğu alarm gibi özelliklerin yanı sıra, aynı zamanda nabız ölçme, termometre, uyku takibi, sağlık takibi gibi birçok özelliğin dijital saatlere entegre edilmesi, dijital saatleri tercih etmeye yönlendirmektedir. 

Saatlerde yaşanan gelişmeler sonucunda saat tamirciliği mesleği de unutulmaya yüz tutan ve tercih edilmeyen bir meslek olarak değerlendirilmektedir. Çırak bulamadıklarını ve saat tamirciliğinin gelecek nesillere aktarılamaması konusunda endişe duyduğunu ifade eden Akdeniz, açıklamalarını şu sözlerle noktaladı: “Saat tamirciliği, emek ve ustalık gerektiren bir meslektir. Ben iki çocuk annesiyim fakat çocuklarım da bu meslekte bir gelecek göremedikleri için mesleği öğrenmeye sıcak bakmıyor. Mesleğimi aktarabileceğim ve saat tamirciliği mesleğini devam ettirebilecek bir çırak bulamıyorum.”

Haber & Fotoğraf: Nazar Melisa Doğan