Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Yüzme sporunun tarihi insanlık tarihi kadar eskiye dayanmaktadır. Sağlığa olan faydalarının yanı sıra, su birikintilerinin çevresinde daha korkusuz dolaşabilmeyi sağlamaktadır. Aynı zamanda yüzme, askeri eğitimlerin de bir parçası haline gelmiş durumdadır. 

Son yıllarda yüzme bilinmemesi, akıntıya kapılma gibi nedenlerden ötürü boğulma vakaları artış gösteriyor. Boğulma vakaları arttıkça da doğru yüzme tekniklerinin önemi artıyor. Yüzme sporu hakkında bilgi almak adına Ataköy Su Sporları Kulübü Acıbadem şubesinde antrenörlük yapan Merthan Selen ve İsmail Ceylan ile görüşme gerçekleştirdik. 

Kişi kavramaya başladığı andan itibaren boğulma korkusu başlar

Merthan Selen, “Bebekler anne karnında bir suyun içerisinde olduğu için yüzmeye hazır bir şekilde dünyaya gelirler. Bu sebeple aslında bebek doğup kendini toparladıktan hemen sonra yüzme eğitimlerine başlanabilir. Kişi kavramaya başladığı andan itibaren ister istemez boğulurum korkusu da yaşamaya başlar.” dedi.

 İsmail Ceylan boğulmanın en büyük nedeninin su yutma esnasında paniklemek ve kontrolsüz hareketler olduğunu söyledi. Aslında sakin kalıp, nefes kontrolü yaparak en azından su üstünde kalınacağını ve yardım beklenebileceğini belirtti.

Selen’e su fobisi olan bireylerde öğrenme aşamasını sorduğumuzda Su fobisinin çok küçüklükte boğulma tehlikesi atlatmış veya suyla arası küçüklükten beri pek iyi olmayan yetişkin düzeyde yüzmeye başlayan bireylerde görülebileceğini, su korkusu olan bireylerle aceleci davranmadan minik aşamalar ile öğrenime başlanması gerektiğini belirtti. 

“Öncelikle güvende hissettirebilmek, güvenli alan yaratabilmek için yüzeceği alan, havuz derinliği, uzunluğu ve nerede ders yapılacağı tanıtılmalı. Sonrasında su dışı, su kenarı çalışmalarla başlanarak su içi çalışmalara aşamalı bir şekilde geçilmelidir. Çocuklarda, küçük yaş gruplarında da su korkusuyla karşılaşabiliyoruz. Küçük yaş gruplarında eğitsel oyunlar ile suyu eğlenceli bir yer haline getirip öncelikle yüzmeyi sevdirmek su korkusunu yenmede ve yüzmeyi öğrenmede yetişkin bireylere göre daha hızlı ve daha kolay olabiliyor.” açıklamasını yaptı. 

Yüzmenin sağlığa katkıları

Son zamanlarda popüler bir spor haline gelen yüzmenin sağlık için de çok faydalı olduğu bilinmektedir. Sağlığa olan katkıları sorulduğunda Selen, “Yüzme birçok hastalığın tedavisinde yer alır. Kas, iskelet, eklem ve bağ dokusu hastalıkları ve yaralanmalarında tüm bu yapılara yük bindirmemesi aynı zamanda etkin bir çalışma ortamı yaratması nedeniyle öncelikle önerilen egzersiz tipidir. Birçok hastalık tedavisinde yüzme ve su egzersizleri önemli bir yer tutar. Bu hastalıklar diyabet, şişmanlık, yüksek kolesterol, hipertansiyon, ruhsal rahatsızlıklar, kas iskelet rahatsızlıkları romatizmal hastalıklar, sırt-bel rahatsızlıkları, felç, kas güçsüzlükleri ve çocuklarda görülen gelişim bozukluklarıdır.” ifadelerini kullandı. 

Sadece kulaç atmak yeterli değil

Son yıllarda artış gösteren boğulma vakaları ile ilgili de Selen, “Yüzme bilmek kadar akıntıda, bataklık olmuş yerlerde yapılması gerekenleri de bilmek gerekir. Sadece kulaç atmanın yeterli olmadığı durumlar vardır. Boğulmaların çoğu da bu sebeple gerçekleşir.” şeklinde konuştu.

Hobi kısmını bir kenara koyarak, lisanslı bir yüzücü olmak için yapılması gerekenleri sorduğumuzda, “Yüzmede 8 yaşından itibaren lisanslı sporcu olup yarışmalara katılabilirsiniz. Öncelikle ilk adım olarak bir yüzme kulübünde yüzmeye başlamanız gerekiyor. Yüzmeyi öğrendikten sonra teknik antrenmanlar ile yüzme stillerini öğrenip, performans antrenmanlarıyla lisanslı yüzücü olarak yarışmalara katılabilirsiniz.” cevabını verdi. 

Yüzme sadece spor değil ihtiyaçtır

Yüzmenin sadece spor olarak değil, ihtiyaç olarak da görülmesi gerektiğini söyleyen Selen. “Her yüzme tekniğinde 50 metreden 1500 metreye kadar farklı yarışma mesafeleri bulunuyor. Kelebek, sırt, kurbağalama ve serbest (crawl) olmak üzere 4 yüzme tekniği bulunmakta. İnsanların bunlardan en az birini mutlaka bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bazen yüzme sadece bir spor değil hayatta kalmak adına ihtiyaç haline geliyor.” sözleriyle konuşmasını noktaladı.

Yüzmenin vücut sağlığına, zihne ve hayatta kalmaya olan katkıları yadsınamaz bir gerçektir. Sadece yüzmeyi bilmek değil kriz anlarında da ne yapacağımızı bilmemiz gerekir diyen İsmail Ceylan. “Akıntılı suya girilmemeli, düşme durumu söz konusu olmasına karşın bu durumda yapılması gerekilenler öğrenilmeli. Hayatımız için önce önlem almamız gerekmektedir.” diyerek sözlerini tamamladı.

Haber: Şule Diş