Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Türk futbolunun eski milli sporcusu ve sahaların aktif forveti olan Mustafa Pektemek’in gözünden futbola başlama serüvenini, unutamadığı olayları ve futbolla olan bağlılığını sizlere aktardık. 

Spor hayatına aktif bir şekilde devam eden tecrübeli forvet oyuncusu Mustafa Pektemek’in daha önce oynadığı spor kulüpleri Sakaryaspor, Sarıyer Belediye Spor, Gençlerbirliği, Kasımpaşa, Başakşehir ve Beşiktaş'tır. Eyüpspor’da futbol hayatına devam eden 35 yaşındaki forvet oyuncusu Mustafa Pektemek, gerçekleşen transfer sürecini, yaşadığı sakatlıkları ve futbolda edindiği tecrübeleri spor sevenler için bizlerle paylaştı.

Futbola başlama hikayenizi bize anlatır mısınız?

Ortaokul 6’ıncı sınıf öğrencisi iken okulumuzun düzenlediği sınıflar arası turnuvalar ve daha sonrasında okullar arası turnuvalarla futbol hayatıma adım attım. Okulumuz daha çok voleybola destek veriyordu fakat çocukluktan itibaren ben futbola gönül verdim.  Futbol hayatıma tam olarak Sakarya Akyazı’da başladım. Daha sonra Sakaryaspor’a transfer oldum ve devamında Sarıyer Belediye Spor, Gençlerbirliği, Kasımpaşa, Başakşehir ve Beşiktaş gibi büyük takımlarda yer aldım. 

Başakşehir, Beşiktaş, Kasımpaşa gibi birbirine rakip takımlarda oynadınız. Transfer sürecinde neler yaşadınız? Taraftarlardan aldığınız tepkiler nasıldı?

Beşiktaş’ta uzun bir dönem oynadım. Kiralık oyuncu olarak gidip geldiğim dönemler de oldu. Yaklaşık 8 sene Beşiktaş’ta oynadığımı söyleyebilirim. Beşiktaş’ta oynadığım sürede Şenol Güneş teknik direktörlüğe geldi. Şenol Güneş’in teknik direktörlüğü sürecinde çok sık maçlara çıkmıyordum. Beşiktaş’ın o dönemki favori forvet oyuncularının olmasından dolayı ister istemez geri planda kaldım. Bunu gören Şenol Hocam benimle bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmede Şenol Hoca, benim maça çıkmama sebebimi tamamen takımın oyun stratejisine bağladığını, yeteneklerimin asla sorgulanmaması gerektiğini söyledi. Ben de bunun üzerine takımın akıbeti için o dönemin Beşiktaş Kulüp Yöneticisi Fikret Orman ile görüşerek kiralık olarak transfer sürecimin başlamasını istedim. Böylelikle Başakşehir serüvenim başladı. Beşiktaş ve Başakşehir'i ya da diğer takımları karşılaştıracak olursak, karşılaştırmaya denk olacak takımlar değillerdi. Beşiktaş şampiyon olma yolunda ilerliyorken Başakşehir Süper Lig’de ilk üçe girmeye oynuyordu. Taraftarların herkese karşı iyi ya da kötü yorumu oluyor. Kiralık olarak gittiğim dönemde böyle bir durumla karşılaşmadım. Farklı takımlarda oynadığım dönemde sosyal medyada taraftarların yorumları daha çok oynanan maç ve skora yönelik oluyordu. Aşırıya kaçacak tepkiler almadığımı söyleyebilirim. 

Türk futbolunu, yurt dışında oynanan futbolla karşılaştırmanızı istersek bize ne söylemek isterdiniz?

Maç esnasında sürekli olan duraklamalar, ofsayt ve autlarda kesinleşmeyen kararlar ve bekletmeler maçın ritmini bozduğu için rahatsız oluyorum. Bunu örnekle açıklayacak olursak eğer geçen sene oynadığımız bir maç esnasında karşı takımın stoper oyuncusunun ayağına kramp girmişti ve biz o esnada gol pozisyonu yakalamıştık. Hakem biz gol pozisyonuna gittiğimiz halde ufak bir sakatlanmayı göz önünde bulundurarak oyunu durdurdu. Türk futbolunun ciddi anlamda gelişmesini istiyorsak daha stratejik ve uzun soluklu oyun oynanması gerekmektedir. Aksi halde oyun içerisinde sürekli aksaklıklar gerçekleşmektedir. 

Aynı sahayı paylaştığınız en iyi futbolcu kimdir ya da kimlerdir?

Sakaryaspor’da oynarken çok genç futbolcular vardı. Onlarla oynamak ayrı bir zevk veriyordu. Yaşadığı sakatlıklardan etkilenen ve beklenen performansı sergileyemeyen oyuncular, talihsiz sakatlıklar yaşamasalardı şu an çok iyi yerlerde olurlardı. Bunların dışında Beşiktaş’ta dünya efsaneleriyle oynadım. Fernandez, Pepe, Quaresma, Atiba, Mario Gomez gibi isimlerin bende iz bıraktığını söyleyebilirim. Türk futbolcularından da yine Cenk Tosun, Oğuzhan Özyakup’u söyleyebilirim. Bu isimler Beşiktaş’ı gerçek anlamda sahiplenen isimlerdi. Şampiyon olduğumuz dönem son saniyeye kadar topu çizgi içerisinde tutmak için mücadele ettiler. 

Unutamadığınız bir söz, marş ya da adınıza yazılmış bir yazı var mı?

Taraftarın sevgisini ifade şekli hep farklıdır. Bir dönem kritik pozisyonlarda yaptığım atışlar, asistlerden dolayı ‘Pektemek demek, gol demek.’ şeklinde söylemler vardı. Arkadaşlarım ve ailem tarafından da kullanılan bir söylemdi. Olumsuz yorumlardan bahsetmek gerekirse bir sosyal medya kullanıcısı, oynadığım bir maçta asist yaptığımı, gole katkımın olmasına rağmen yeterince sevinmediğimi yazmıştı. Bu tarz söylemlere maruz kaldığım zamanlarım da oldu.

Futbol hayatınızda sizi etkileyen bir olay yaşadınız mı? 

Beşiktaş’ta oynadığım dönemde milli takıma çağrılmıştım. Benim için büyük bir gururdu. Aynı süreç içerisinde milli takımda teknik direktör değişikliği gerçekleşti ve Abdullah Avcı başa geçti. O dönem kamp sürecinden sonra oynadığımız 5 hazırlık maçında 2 gol bir asistle takıma katkı sağlamak ve milli takım sürecini başarıyla tamamlamak, Beşiktaş’la beraber şampiyonluk yaşamak, İnönü Stadında 3-3 olan maç skorunu 4-3'e çevirmek ve takımda yaşadığımız mutluluk çok özeldi. Feda dönemiydi ve takım zor dönemler geçirdiği için gerilemeye, küçülmeye gidiyordu. Bu tarz maçlar özeldi. 

Maç sırasında ya da antrenman esnasında yaşadığınız bir sakatlık olduğunda psikolojik ve fiziksel sonuçlarıyla nasıl baş ediyorsunuz?

Sakatlık bizler için çok zor bir süreç, sürekli olarak sakatlandığım bir dönemim oldu. Kulüplerin bu süreci atlatmamız için ek bir çabası, desteği olmuyor. Sakatlık yaşayan arkadaşlarım süreç hakkında benimle konuşuyorlardı. Bu durumlar futbolun içinde hep vardı, var olmaya da devam edecek. Futbolcuların bu süreci en rahat şekilde atlatması için çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum. 

Spora ve futbola ilgisi olan kişilere karşı bir mesaj iletseniz bu ne olurdu?

Sporun hangi alanında olursa olsun elbet olumsuz yorumlar alacaklardır. Herkesi aynı anda mutlu etmek pek mümkün değil. Spor başka bir olay, futbol bambaşka bir oyundur. Yanılacakları, tökezleyecekleri yerler olacaktır. Kimsenin ne istediğine değil, kendi isteklerinin ne olduğunu düşünerek çalışmalarını öneririm. Her şeyin başında sağlıklı yaşamak için çabalamalarını isterim.

Futbol serüvenini spor sevenlerle buluşturmak isteyen tecrübeli futbolcu Mustafa Pektemek, yaşadığı süreçleri en yalın haliyle sizler için bizlere aktardı. Kendisine teşekkür ediyor, spor hayatında başarıların devamını diliyoruz. 

Haber: Esra Utku