Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Yeşilçam’ın unutulmaz filmleri hepimizin zihninde yer etmiştir. Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin izleyince huzur bulduğumuz ve içimizi ısıtan Yeşilçam filmleri üzerine o dönemin yıldız ismi Hülya Koçyiğit ile bir söyleşi gerçekleştirdik. 

Güzelliğiyle ve oyunculuğuyla izleyenleri büyüleyen Hülya Koçyiğit, unutulmaz Yeşilçam dönemini yorumladı. Kariyeri boyunca 200’den fazla filmde oynayan Koçyiğit, başarısının sırrını ve o dönemin bilinmeyenlerini aktardı. 

“İyi ki o filmler var”

Yeşilçam filmleri üzerine konuşan Koçyiğit, "Bizi birbirimize tanıtan ve sevdiren filmler, iyi ki o filmler var. İzleyicilerimiz olmasaydı, o filmlerin bizim için belki de bir değeri olmayacaktı." dedi. Koçyiğit, başarısının ve güzelliğinin sırrını şu sözlerle açıkladı: "Her şey, başaracağıma olan inancımla başladı. Kendime hep 'Ben yapabilirim ve başarabilirim, en iyisini yaparım, en iyisini yapmak için çok çalışmalıyım' derim. Bana sevgiyle bakan insanların karşısında benim de onlara sevgiyle bakmam bizi güzelleştiriyor, iyi ki varlar."

Vefat eden Yeşilçam oyuncularımız hakkında konuşan Koçyiğit, "Beraber nice sevgilileri yolcu ettik. Bugün o filmleri izlerken, o sahneleri paylaştığım birbirinden değerli aktör arkadaşlarımı bir kez daha yâd etmek istiyorum buradan." dedi.

“Beni en çok zorlayan film…”

Kendisini en çok zorlayan yapımın Ağrı ilinde çekilen "Derman" filmi olduğunu dile getiren Koçyiğit, “Derman filminde bir ebeyi canlandırıyordum. Eski yıllarda ne yazık ki şu an sahip olduğumuz imkânlar olmadığı için insanlar çok zor zamanlar geçirdiler. Sağlık ve ulaşım olanakları yok denecek kadar azdı. Derman filmi de bu konuya dikkat çekiyordu. Bizim de o kış şartlarında çalışmamız oldukça zordu, bu yüzden çok zorlanmıştım. Bir başka zorlayan film ise ‘Kurbağalar’ adında Osman Şahin'in hikâyesinden uyarlanan bir filmdi. Hikâye, Edirne'nin bir kasabasında geçiyor. İnsanlar, kurbağaları toplayıp daha sonra yurt dışına satıyorlar ve bu şekilde geçimlerini sağlıyorlar. Hikâyede, kadın, eşi vefat ettikten sonra bu işi kendisi devam ettiriyor ve borçlarını ödeyip ailesini geçindirmeye devam ediyor. Hikâyeyi okuduğumda çok hoşuma gitmişti fakat sahneleri çekmeye başladıktan sonra kurbağalarla karşılaştım ve onları avuçlamam gerektiğini öğrendim, bu beni çok rahatsız etti. Daha sonra bunu bir başka kadının da yaptığını düşündüm. 'O kadın ekmeğini kazanmak için böyle bir şey yapıyor, eğer o yapıyorsa bunu ben de yapabilirim.' dedim ve bu cesaretle kısa zamanda alıştım." dedi.

Kadınların sorunlarını, yer aldığı filmlerde sıkça dile getiren Koçyiğit, bu durumu şu sözlerle açıkladı: "Uzun yıllar Anadolu'da yaşayan kadınları anlamaya ve sorunlarını dile getirmeye çalıştım. Yaptığım filmler için, ‘iyi ki yapmışım.’ diyorum. Bugün kadınlarımız eğitim imkânına, sağlık imkanına kavuştu. Dolayısıyla iş hayatında her geçen gün yer almaya başladı. Bu sayede ülkemizin kalkınmasında da çok önemli roller oynuyorlar. Bu nedenle, çalışan tüm emekçi kadınlara bir kez daha teşekkür etmek istiyorum."

“Bugün o filmleri seyrettiğim zaman duygulanıyorum”

Yeşilçam'ın dört yoncasından biri olan Hülya Koçyiğit, yeşilçam oyuncularının neden bu kadar sevildiğinden bahsetti. Koçyiğit, “Yeşilçam sayesinde tanınmak, sevilmek, ilgi ve saygı görmek bir ömre bedel, olağanüstü bir duygu. Bu sevgiye layık olabilmek için bütün bir ömür çalıştım. Türk halkının takdirini kazanabildiysem ne mutlu bana.” diye konuştu.

Koçyiğit, Yeşilçam’ın hâlâ sevildiğini ve ilgi gördüğünü belirtti. O dönemin duygusundan bahseden usta aktris, “Aile, dostluk, yardımlaşmak, paylaşmak, sevinçte ve kederde bir olabilmek, birbirinin derdiyle dertlenmek, dürüst ve son derece saf bir şekilde beraber olabilmek… Bu duygular gerçekten o dönemde yaşanıyordu. O yılların duygularıydı bunlar ve bugün o filmleri seyrettiğim zaman ben de sizler gibi çok etkileniyor ve duygulanıyorum. Diyorum ki, ‘Allah her zaman birlik ve beraberlik içinde nice güzel, mutlu, huzurlu günler nasip etsin’.” ifadelerini kullandı.

“En beğenerek oynadığım film…”

Emek verdiği bütün filmlerin kendisi için değerli olduğunu dile getiren Koçyiğit, “Çocukken ilkokulda öğretmenime büyük hayranlık duyardım. Rol model olarak görürdüm kendisini. Çok muhteşem bir öğretmendi. ‘Büyüyünce ben de onun gibi öğretmen olmak istiyorum.’ derdim kendime. Vurun Kahpeye adlı filmde Aliye Öğretmen adında, Kurtuluş Savaşı’nın içinde olan bir kahraman öğretmen kadını canlandırdım. Bu yüzden o filmin bende çok ayrı bir yeri var.” diyerek sözlerini noktaladı.

Yeşilçam’ın güzeller güzeli oyuncusu Hülya Koçyiğit’e, sorularımıza verdiği içten cevaplardan ötürü teşekkür ederiz. 

Haber: Rojin Seraç