Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan ve şimdi İstanbul’da özel bir hastanede görev yapan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Fatih Tutkun ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nden mezun olan ve şu an özel bir klinikte çalışan Veteriner Hekim Burak Yılmaz, öldürme yüzdesi fazla olan Langya virüsü hakkında bilinmeyenleri anlattı.

Langya henipavirüs (LayV), ilk olarak 2018 yılının sonlarında Çin’in kuzeydoğusundaki Henan ve Shandong şehirlerinde ortaya çıktı. 2018 yılında bilim insanları tarafından resmi olarak tanımlanmış ve aynı yıl Çin’de 35 vaka kaydedilmişti. En son olarak 2022 yılının aralık ayında görülen Langya virüsü, şu ana kadar virüse yakalanan kişilerde can kaybına sebep olmamıştır.

Türkiye’de vakalar henüz görülmemekte 

Langya virüsünün ilk olarak 2018 yılında görüldüğünü söyleyen Fatih Tutkun, “Vakalar genellikle Çin’in Shandong ve Henan bölgelerinde görülüyor. Hayvanlardan insanlara bulaşan Langya virüsünün, genel olarak kır farelerinden yayıldığı bilinmektedir. Hayvandan insana bulaşan virüsün belirtileri arasında yüksek ateş dikkat çekiyor. Langya virüsünün Türkiye’de vakası yok.” ifadelerini kullandı.

Damlacık yoluyla bulaşıyor

Çin’in iki eyaletinde ortaya çıkan Langya virüsünün nasıl bulaştığını anlatan Tutkun, “Virüs damlacık (hapşırma, öksürük ve yakın temasla) yoluyla bulaşıyor. Nipah virüsü ile aynı aileye ait olan Langya virüsü, hayvanlardan insanlara bulaşıyor. Daha çok kır fareleri tarafından bulaşan virüse, köpek ve keçilerde de rastlandı.” ifadelerini kullandı ve ek olarak, Çin’de 35 çiftçide rastlanan virüsün, insandan insana bulaştığını da sözlerine ekledi.

Langya virüsüne yakalanan kişilerde görülen semptomları aktaran Tutkun, “Virüse yakalanan kişilerde yüksek ateş, halsizlik, öksürük, kas ağrısı, iştah kaybı ve mide bulantısı görülmektedir.” dedi.

Vaka sayısının çok az olması

LayV’nin bir salgın haline gelme ihtimalinin düşük olduğunu belirten Tutkun, “Genel olarak henipavirüsler insandan insana yayılıyor. Ancak tespit edilen vaka sayısının çok az olması, virüsün hızlı yayılmadığına işaret ediyor. Dolayısıyla Langya virüsü salgına sebep olacak bir virüs değil.” diyerek düşüncelerini dile getirdi.

Hala bir aşı veya tedavi yok

Langya henipavirüs için Tutkun, “Virüse karşı geliştirilmiş bir aşı veya tedavi yok. Bu virüslere enfekte olan kişiler, destekleyici bakım alırlar. Nipah virüsü ile aynı aileden bir virüs olan Langya henipavirüs yüzünden henüz bir ölüm gerçekleşmedi. Yetkililer, virüsün ölüm oranının yüksek olmasına rağmen henüz bir ölümün gerçekleşmediğini bildiriyor.” dedi.

Yaşamımıza devam etmeliyiz

Yeni enfeksiyondan korunmak için kapalı ortamlarda uzun süre kalmamak gerektiğinin öneminden bahseden Tutkun, “Aynı zamanda hijyen kurallarına özellikle dikkat etmeliyiz. Covid-19 ve benzeri virüslerle yaşamayı öğrendiğimiz gibi, Langya virüsüyle de yaşamaya devam etmeliyiz.” sözleriyle, virüsle birlikte yaşamımızı idame ettirmek gerektiğinin altını çiziyor.

Kır farelerinin yüzde 27’sinde LayV bulunuyor

Virüsün insanlarda ilk kez 2018 yılında tespit edildiğini söyleyen Veteriner Hekim Burak Yılmaz, “Vakalar en son 2022 yılının aralık ayında görüldü.” dedi. 

Ağırlıklı olarak kır farelerinde ortaya çıkan virüs hakkında Yılmaz, “Vakalar ciddi değil. İnsanların panik yapmaması gerekiyor ancak yine de dikkatli olmakta büyük fayda var.” ifadelerini kullandı. İnsanların hayvanlar üzerinde yaptığı testlerden bahseden Yılmaz, “Kır farelerinin yüzde 27’sinde LayV bulunurken, köpeklerin yüzde 5’inde ve keçilerin yüzde 2’sinde de bu virüse rastlandı.” ifadeleriyle, yapılan testlerde hayvanlarda virüse rastlanma oranlarını aktardı.

İlk olarak Çin’deki insanlarda keşfedilen bir Langya henipavirüs olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Bu virüs, yarasalarda yaygın olarak bulunan ölümcül bir patojen olan Nipah virüsü ile aynı aileye aittir.” dedi. Ek olarak, virüsün Türkiye’de görülmediğine dikkat çeken Yılmaz, “Şu anda Langya virüsüne bağlı kaydedilmiş bir ölüm yok. Virüsün ölüme sebep olmamasından dolayı kaygılanmaya gerek yok.” diyerek,  paniğe kapılmak için bir neden olmadığının altını çizdi ve sözlerini noktaladı. 

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Fatih Tutkun ve Veteriner Hekim Burak Yılmaz’a röportajımıza vakit ayırdıkları ve aktardıkları değerli bilgileri için teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Haber: Kerem Cabbar