Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


YEMEKLERİN VAZGEÇİLMEZİ BEYAZ İNCİNİN TARLADAN SOFRAYA GELİŞİ: PİRİNÇ

08.11.2023
Yaşam

 

Türkiye’nin en önemli ihracat kaynağı ve yemeklerde en çok kullanılan tahıl olan pirinç, ülkemizde çoğunlukla Güney Marmara ve Trakya bölgelerinde yetiştirilmektedir. Pirinç, tarladan sofralara gelene kadar uzun süreçlerden geçmektedir.                                                                                                                            

Bu işlemlerin tarla boyutunu detaylı bir şekilde öğrenmek için Edirne-Uzunköprü Ziraat Odaları Başkanı ve aynı zamanda çiftçi olan Özcan Kayalı ile; fabrika boyutunu öğrenmek üzere Halil Gümüş ile röportajlar gerçekleştirdik.

 

“Pirincin yetişmesi tıpkı bir çocuğun yetişmesi gibidir”

Pirincin sofralara gelene kadar pek çok farklı aşamadan geçtiğini belirten Kayalı, “Pirincin yetişmesi tıpkı bir çocuğun yetişmesi gibidir.” diye belirtti ve ekledi: “Pirinç tarlalara nisan ayı sonunda gelir. Ekim işleminden önce tarlayı sürerek goble (inceltme) yardımıyla toprak inceltilir ve son olarak lazer aletleriyle düzlenir.” 

 

Tarlalar hazır hale geldikten sonra gübre atımı başlar           

Tarla çeşitli işlemlerden geçerek hazır hale geldikten sonra 30-50 kg civarında toprak altına gübre atıldığını ve üstüne tırmık çekildiğini dile getiren Kayalı, “Tırmıktan sonra toprak düzleşsin diye merdane yapılır ve yabancı otlarla mücadele için toprak ilacı atılır.” dedi.

 

Gübre ve ilaç atımından sonra toprağın tohumla buluşmaya hazır hale geldiğini söyleyen Kayalı, sözlerine şu şekilde devam etti: “Toprağa tırmık ve merdane yardımıyla oluşturulan tavalara (sulama kanalları)  su salınımı başlar, tavalar dolduktan sonra tohumu evde veya su kanallarında ıslatırız. Islanan tohumlar bir gün çuvallar içinde muhafaza edilir daha sonra toprağa ekim işlemi başlar. Ekim işleminden 4-5 gün sonra çeltik tohumları diş açar ve tavalardaki su boşaltılır.” Toprak katılaşmaya başladıktan sonra tavalardaki suyu çekmeye başladıklarını söyleyen Kayalı, bu şekilde çeltiklerin yeşermeye başladığını söyledi.

 

Teknolojinin gelişimi tarımı da pozitif şekilde etkiledi

İlaçlama yaparken çeltiklerin ezilmemesi için drone teknolojisinin kullanıldığını söyleyen Kayalı, bu şekilde teknolojinin bir şekilde tarıma da girdiğini belirtmektedir. Aynı zamanda gübre atımınında drone ile yapılırken daha kolaylaştığını söyleyen Kayalı, “Drone sistemiyle tarladaki son durumu istediğimiz zaman uydu takibiyle takip ediyor, belkide çok zor şekilde bulacağımız sorunları kolay bir şekilde bulmaya olanak sağlıyor ve tarlaya girecek yabani hayvanların girmesine karşı bu şekilde takibini sağlıyoruz.” diye ekledi. Buradan da anlayacağımız üzere teknolojininde artık tarımla bir şekilde buluştuğunu görüyoruz.

 

Başaklar 85 günlük olduğunda ilk defa ortaya çıkar ve pirinç 140 günde oluşumunu tamamlar 

Çeltiklerin 85 günlük olduktan sonra sararmaya ve başak çıkarmaya başladığını söyleyen Kayalı, artık biçim işleminin yakınlaştığını söyledi. Pirincin 140 günlük oluşma sürecini tamamladıktan sonra hasat edilme zamanının geldiğini dile getiren Kayalı, “Paletli biçerdöverler ile biçimlendirilir, daha sonra çeltiğin rutubet yapmaması için kömür ve elektrik ile çalışan kurutma sistemlerine götürülür. Kurutulan çeltik çuvallanarak depolara, son olarak da işlenmesi için çeltik fabrikalarına götürülür.” diye belirtti.

Fabrikada işlenme sürecini ve çeltiğin pirinç haline gelene kadar yaşanan değişimleri ve gelişimleri incelemek, detaylıca öğrenmek için Çeltik Fabrikası Müdürü Halil Gümüş’e sorularımızı yönelttik. 

 

Çeltik ilk olarak posta çukuruna ardından yabancı maddelerden arınması için iki ayrı elekten geçer

Gümüş, çeltiğin pirinç haline gelmesindeki ilk olayın nasıl olduğunu şu şekilde aktardı: “Kurutma tesisinde çıkan çeltik ilk olarak posta çukuruna götürülür. Oradan elevatörlerin yardımıyla çeltikte bulunan taş ve toprak gibi maddeleri ayıklaması için taş eleğine gider.” Taş eleğinden geçen ürünün, saplarının ayıklanması için bu sefer çeltik eleğinden geçtiğini söyleyen Gümüş, çeltikte bulunan sap ve taşların ayıklanmasından sonra yine elevatörler yardımıyla soyuculara geldiğini belirtti.

 

Çeltiğin kabuğu soyulması için soyuculara götürülür, ardından pirinç haline gelmesi için taşlama yöntemi gerçekleştirilir.

Çeltik dışındaki sert cismi soymak için soyuculara götürülür ve soyuculardan “badi” denilen alete gelir. “Bu alet ise kabuğu soyulmamış çeltiğin tekrar kabuğunu soyma işlemini gerçekleştirir.” diye belirten Gümüş, bu süreçten sonra çeltiğin pirinç haline gelebilmesi için üç kez taşlamadan geçtiğini belirtti. Üç kez taşlamadan geçtiğinin nedenini ise pirinçte herhangi bir zar veya kepek kalmaması için taşlama sürecinin üç kez tekrarlandığını dile getirdi.

 

Pirinç beyazlatılmak üzere havalandırmaya ve son olarak güzel görünmesi için yağlama işlemi uygulanır

Zarı ve kepeği alınan pirinç beyazlatılmak üzere hava yardımıyla parlatıldığını ifade eden Gümüş sözlerine şöyle devam etti: “Aralarında eğer kırmızı veya yeşil renkli pirinç taneleri kalmışsa “sorteks” denilen alet yardımıyla ayıklanır.” Beyazlatmadan çıkan pirincin daha güzel görünmesi için son olarak yağlamaya gittiğini söyleyen Gümüş, ardından otomatik kantarlar ile fabrikanın depolarında; kim, ne kadar isterse çuvallara konulup kamyonlara yerleştirildiğini belirtti.

 

Pirincin tarladan sofralarımıza gelene kadar anlatılan bu süreçte bize bilgi veren Edirne-Uzunköprü Ziraat Odaları Başkanı Özcan Kayalı ve Çeltik Fabrikası Müdürü Halil Gümüş’e teşekkür ederiz.                                                                                                                                      

Haber: Atahan Aker

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00