Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


YAZMAK AŞK VE TUTKUDUR

12.11.2023
Kültür Sanat

 

Türkiye'de ün kazanan Özbek yazar Nodira İbrahim Güçsavın, "Ateşin Fısıltısı", "Çocuk ve Hayat Ağacı" ve "Gizli Kapı" gibi kitaplarıyla tanınır.  Nodira, Sanat ve edebiyat alanında sadece üretmekle kalmayıp, sanatseverlerle bir araya gelerek birlikte üretmek isteyen bir yazardır. Amacı, üretken bir sanat ve edebiyat alanı oluşturmaktır.

 

Sanatı ve edebiyatı ön plana koyan, kendi bünyesinde Türk ve Özbek kültürünü taşıyan ve Türkiye'de kariyerine devam eden Özbek yazar Nodira İbrahim Güçsav, kitaplarında ruh ve ruhsal uyanış konularının yanı sıra Türk mitolojisine de yer vermektedir. “Yazmak, aşk ve tutkudur.” diyen yazar Nodira İbrahim Güçsav, kendisi hakkında merak edilen soruları yanıtladı.

 

Nodira İbrahim Güçsav kimdir, kendinizi biraz tanıtabilir misiniz?

Özbekistan'da doğdum ve biyoloji bölümünden mezun oldum. Çocukluğumdan beri sanat ve edebiyata ilgim vardı. Sanırım bu içimde doğuştan gelen bir ihtiyaçtı. Kendi mesleğime devam ederken de sanat ve edebiyatla ilgilenmeyi sürdürdüm. Sergiler düzenledim, makaleler ve şiirler yazdım. 40 yaşına geldiğimde tutkulu olduğum tarafa daha fazla odaklanmaya karar verdim. Kendi mesleğime olan saygımı korurken araştırmalarıma devam ettim.

 

Sanat ve edebiyatla ilgileniyorsunuz, sizin bu alanlardaki asıl hedefiniz nedir? 

Sanat ve edebiyat alanında sadece üretmekten ziyade, diğer insanlarla nasıl birlikte üretebilirim, onlara nasıl yardımcı olabilirim diye düşündüm. Benzer düşünen insanlarla etkinliklere katılarak bir araya geldim. Ünlü olma kaygısı yerine, doğal bir şekilde birbirimizin eserlerini paylaşarak, ihtiyaçlarımızı ve sorunlarımızı karşılayabileceğimize inandık. Benzer insanlarla bir araya gelmek, daha yaşanabilir ve üretken bir ortam yaratmak adına güzel bir adımdı.

 

Çalışmalarınızı kaleme almanızı sağlayan  motivasyon kaynağınız neydi?

Merakla başlayan bir yolculuk, varoluş, dünya ve insan hakkındaki sorularla ilgili cevaplar aramak benim en büyük motivasyon kaynağım oldu. Bu cevapları hayattan, kitaplardan ve insanlardan aldım. Sanatla birleştirdiğimde ise insan, evren ve doğayı daha anlaşılır bir şekilde ifade etmek için mitoloji, arketipler, semboller ve işaretler gibi unsurları kullanıyorum. Böylece kendimizi daha iyi anlatabileceğimize inanıyorum.

 

Yeteneğinizi ne zaman fark ettiniz ve kitap yazmaya nasıl karar verdiniz?

Yazılarımı çocukken çocuk dergilerine gönderiyordum. Sonra merkez dergi ve gazetelerde yayımlamaya başladım. Kitaplarım ise 20'li yaşlarımda çıkmaya başladı. İlk kitabım "Hilal ile Sohbetler" oldu. 2012'de "Ölenler Kuş Olurlar" yayınlandı. Sonra 2020'ye kadar ailemle ilgilendim ve bir kızım oldu. Bu süre zarfında boş durmadım, biriken yazılarımı toparladım. 2020'den sonra birçok eserim yayımlandı. Mesela pandemiden sonra "Çocuk ve Hayat Ağacı" çıktı. "Altın Hızma Şiirler" kitabım ise Yol Akademi’ye ait Mitos Kitabevi tarafından yayımlandı. 2022'de "Gelecekten Mektuplar", 2023'te "Gizli Kapı" ve en son olarak "Ateşin Fısıltıları" kitabım yayımlandı.

 

Eserlerinizden bir kitabı diğerlerinden ayıracak olsanız bu hangisi olurdu, o eseri özel kılan nedir?

Yedi kitabımı yedi çocuğum gibi seviyorum. Her biri kendi dönemlerine ait masumiyet ve duyguları temsil ediyor. Ama "Gelecekten Mektuplar" kitabımda özel bir çizgi var. Bu eserde, geçmişte günlüğüme yazdığım olayları, rüyaları ve önseziyi yıllar sonra olgunluğum ve edebi zenginliğimle ele aldım. Bu kitapta, günlüğü yazan çocuktan daha olgun bir çocuk ortaya çıktığını söyleyebilirim.

 

Siz genellikle hangi tür kitapları okursunuz, neden bu tür kitapları tercih edersiniz ?

Özbekistan'dayken Türkçe öğrenmek için Orhan Pamuk'un kitaplarını okuyordum. İkinci el dahi olsa onun kitaplarını aldım. O zamanlar Özbekistan'da Orhan Pamuk çok seviliyordu. Türkiye'ye geldikten sonra ise Tanpınar'ı keşfettim ve çok sevdim. Buradaki birçok dergide yazmaya başladım. Sait Faik'i de o zamanlar keşfettim ve en çok sevdiğim yazarlardan biri oldu. Onun kısa ve edebi anlatımı beni etkiliyordu. İlhan Berk'i de Taşkent'te okuduğumda tanıdım ve çok sevdim. Türk Dili Edebiyatı Fakültesi’ndeki öğretim üyeleri sayesinde Türkiye ve Türk edebiyatını öğrenmek için İlhan Berk ve Orhan Pamuk'un kitaplarını almıştım.

 

Neden Türkiye, kariyerinize burada mı devam etmek istiyorsunuz ?

Özbekistanlıyım, ama Harzem Oğuzlar memleketindenim. Orada Türkmenler, Azeriler ve Türkiye Türkleri gibi Oğuzlar yaşıyor. Biz kendi ülkemizin başkentine gittiğimizde bizi Türk sanıyorlar, çünkü o kadar benzeriz. Kültür benzerliğimiz çok fazla. Örneğin Türkiye'ye gelmeden önce yurt dışında birçok ülkeyi gezdim. Avrupa ülkelerinin insanları bana çok soğuk gibi geldi. Çin ve Küçük Asya'ya gittiğimde ise tamamen farklı bir his yaşadım. Türkiye'ye geldiğimde ise bir anlamda kendi halkımın içindeymişim gibi hissettim. Türkiye halkı candan ve sıcak insanlar, onları seviyorum. Genel olarak Türk insanı, kendi geleneklerine saygı duyar, onları yadsımaz ve kendi eksikliklerini bilir. Atalarına ve geleneklerine saygı duyarlar.

 

Sizin için kitap yazmanın en zor yanı nedir?

Yazarlık bana göre taştan bir heykel çıkarmaktan daha zordur. Senelerce kazırsın, tamam bu oldu diye bırakıp birkaç ay sonra tekrar baktığında gözüne çok eksik gelir. Eseri oluştururken yazdığıma tam anlamıyla güvenmek zaman alıyor. Bunun bir eksikliği olduğunu düşünüp çekmecede saklıyorum. Çekmeceden o eseri alıp sunmak senelerce sürebiliyor.

 

Peki iyi tarafı nedir ?

Büyük bir hazzı, kendine has bir tadı var. Yazarken sadece olan şeyleri değil hayattaki deneyimleri alıp kurguluyorsunuz. Çocuklar için roman yazarken kurguyu oluştururken, o kurgunun içinde siz de yaşıyorsunuz. Kurguyu yazarken kendinizi kahramanın yerine koyuyorsunuz. Gündelik hayatımızda fantastik bir dünyada veya çok boyutlu bir evrende sınırlı bir boyutta kalmışız gibi hissedebiliriz, ama aslında öyle değil. Dünya hayatı da çok boyutlu bir hayattır. Geçmişe gidebilir, geleceğe gelebilir ve çeşitli kültürlerdeki insanların yerine kendinizi koyabilirsiniz.

 

Yazar olmak isteyen gençlere önerileriniz var mı ?

Yazmak aşk ve tutkudur. Bu işe tutkuyla sarıldığınızda iyi bir yazar olabilirsiniz. Bir de mucizeye inanmalı ve hayal kurmayı öğrenmelisiniz.

 

Bu keyifli sohbet için Özbek Yazar Nodira İbrahim Güçsav’a teşekkür ederiz. 

 

Haber: Berivan Karatekin

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00