Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Yaz aylarında sıcaklığın artmasıyla vücutta su kaybı gerçekleşiyor. Peki, yaz aylarında nasıl beslenmek gerekiyor? İşte cevapları…

Güneş kavuruyor, nem bunaltıyor. Aşırı sıcaklarda halsizlik ve yorgunluk baş gösteriyor. Dolayısıyla vücudu bitkin düşüren en önemli etken sıvı kaybı. Çünkü terlemeyle beraber vücutta sodyum ve potasyum gibi mineraller de atılıyor. Mineralleri yerine koymak için bol sebze ve meyve tüketmek gerekiyor, aksi takdirde bazı sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Peki, bu sıcak günleri kolayca atlatmak için nasıl beslenmemiz gerekiyor? Alanında uzman isim olan Diyetisyen Kadriye Akyağcı’ya yaz aylarında beslenmede dikkat edilmesi gereken püf noktaları sorduk ve keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.  

Sıcak yaz günlerinde beslenmemizde nelere dikkat etmeliyiz?

Yaz aylarında sıcaklığın giderek artmasıyla vücuttaki su kaybının önemine değinen Dyt. Akyağcı, “Türkiye’de yazın yaklaşık 40-50 derece arası sıcaklıklar görülebildiği için öncelikle yeterli miktarda sıvı tüketebilmek çok önemlidir. Bu tüketilen sıvının büyük bir miktarı sudan sağlanmalıdır. Çünkü su oksijenden sonra insan hayatı için en önemli ikinci ihtiyaçtır. Terlemeye bağlı olarak vücutta hızlı bir şekilde su ve mineral kaybı meydana gelebilir. Eğer bu kayıplar su ve doğal maden sularıyla yerine konulmazsa sıcak bitkinliğine ve kaslarda sıcak kramplarına neden olabilir. Özellikle hipertansiyon (yüksek tansiyon), kalp damar hastaları ve diyabet gibi çeşitli kronik hastalığa sahip olan kişiler ve yaşlı, hamile, emzikli gibi toplumdaki bazı özel gruplar yazın sıvı tüketimlerine özen göstermelidir. Yazın artan bu sıvı kaybı su ve doğal maden suyu dışında; çeşitli bitki çayları, süt, ayran, kefir, yoğurt, çorba gibi besinlerden ve yüksek su içeriğine sahip meyve ve sebzelerden karşılanabilmektedir. Günlük sıvı ihtiyacınızı ise; vücut ağırlığı  x 0.033 lt.  formülü ile hesaplayabilirsiniz. Ancak günlük sıvı ihtiyacı fiziksel aktiviteye, yaşanan iklime, sağlık koşullarına ve gebelik/emziklilik gibi durumlara göre değişebilmektedir. Yazın beslenmemizde dikkat etmemiz gereken bir diğer nokta ise; yüksek şeker içeriğine sahip dondurma, asitli içecek, soğuk çay/kahve, alkollü içecekler gibi besin değeri açısından düşük fakat kalori ve şeker içeriği bakımından yüksek gıdaları çok sık tercih etmemeye özen göstermelisiniz.” diye belirtti.

 Yaz aylarında beslenme düzenini nasıl oluşturmalıyız?

Dyt. Akyağcı, “Yazın, gündüz süresinin uzamasıyla gün içerisinde yapılan öğün sayısı da   artabilmektedir. 2.5 – 3 saatte bir sağlıklı öğünler oluşturarak, bir gün içerisinde toplamda 5 - 7 arası öğün yapılabilir. Az az, sık sık beslenmek hem gün içerisinde daha tok kalmanızı hem de öğünlerden hemen önce çok aç olmamanızı sağlar. Bu yüzden bu zamanlarda kendinizi uzun süre aç bırakmak yerine doğru aralıklarla, sağlıklı öğünler oluşturmayı alışkanlık haline getirebilirsiniz.” dedi. 

Hafif ve besleyici öğünleri nasıl oluşturabiliriz?

Günümüz koşullarında yağlı, kızartılmış veya yoğun şekerli besinler yerine daha sağlıklı ve yalın içeriğe sahip besinler ile hem daha hafif hem de daha besleyici öğünler oluşturmanın zor bir şey olmadığını belirten Dyt. Akyağcı, “Örneğin güne poğaça, börek gibi hamur işleri yerine kendinizin hazırladığı yağsız bir tost veya soğuk sandviç ile başlayabilirsiniz. Ardından ızgara et içeren veya kurubaklagil içeren salata kâseleri ile hem doyurucu hem de zengin içeriğe sahip bir öğle yemeğiyle güne devam edebilirsiniz. Benzer şekilde de sebze, tahıl, süt ve et grubundan oluşan bir akşam yemeği ile günü noktalayabilirsiniz. Aralarda da sağlıksız abur cuburlar yerine meyve, çiğ kuruyemiş, tahıllı galetalar, şekersiz meyve suları, maden suyu ve süt, kefir, ayran gibi içerik bakımından yararlı besinleri tercih ederek, gün içerisinde hem daha tok hem de daha dinç hissetmenizi sağlayabilirsiniz. Kendi dondurmanızı, limonatanızı ve milkshake’inizi kendiniz yapabilirsiniz.” dedi.

“Sağlıklı bir yaz için doğru besinler tercih etmeye özen gösterin”

Son olarak bu konu hakkında duygu ve düşüncelerini ekleyen Dyt. Akyağcı, “Yaz mevsimi diğer mevsimlere kıyasla çevremizdeki insanlarla en çok sosyalleştiğimiz mevsimdir.  Yazın tatil zamanlarında otelde açık büfe kahvaltı/akşam yemeği, çay saatleri; sahilde alkol, şekerli kokteyller veya dondurma, cips, çikolata vb. abur cuburların sıkça tercih edilmesi sağlığımız için zararlı olup; karaciğer yağlanması, kanser, diyabet (şeker), yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi kardiyovasküler hastalıkları tetikleyebilmektedir. Bu nedenle bu besinlere alternatif olarak taze veya kuru meyveler, şeker ilavesiz yulaf barları, tahıllı galetalar, bitter çikolata, sandviç, bowl kaseleri, taze sıkılmış meyve suları ve ev yapımı limonatalar, maden suyu, kendinizin hazırlayacağı soğuk çay, milkshake ve dondurma gibi sağlığınıza iyi gelecek besinleri tercih etmenizi ve beslenmenizde porsiyon kontrolünü sağlamanızı öneririm.” diyerek sohbeti noktaladı. 

Haber: Kezban Durmuş