Aydın Barosu Yönetim Kurulu Üyeleri Avukat Ecem Sandıkcı Kocabay ve Avukat Anıl Oğulcan Öngen ile Noter Ayşe Döver, yapay zekânın hukuk alanında, özellikle vasiyetname gibi kişisel belgelerde doğurabileceği sonuçları değerlendirdi. Hukukçular, yapay zekânın yalnızca yardımcı bir araç olabileceğini ancak insan iradesi ve denetiminin her zaman merkezde kalması gerektiğini vurguladı.
Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte yapay zekâ artık hukuk sisteminin de gündeminde. Dünyanın birçok ülkesinde, sözleşme hazırlığından dava analizine kadar pek çok alanda yapay zekâ destekli sistemler kullanılmaya başlandı. Ancak bu yenilik, “Yapay zekâ hukukta karar verici olabilir mi?” sorusunu da beraberinde getirdi. Aydın Barosuna bağlı hukukçular, bu soruya farklı açılardan yaklaşarak yapay zekânın hukuka etkisini değerlendirdi. Avukat Ecem Sandıkcı Kocabay ve Avukat Anıl Oğulcan Öngen, yapay zekânın hukukta yardımcı bir araç olarak kalması gerektiğini savunurken, Noter Ayşe Döver ise vasiyetname gibi kişisel belgelerde insan iradesinin asla devredilemeyeceğini belirtti.
Yapay zekâ ve hukukun kesişimi
Aydın Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ecem Sandıkcı Kocabay, 2016 yılında Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra Aydın’da kendi hukuk bürosunu kurduğunu ve yaklaşık 8 yıldır avukatlık yaptığını belirtti. Baroda dergi ve bilişim komisyonu koordinatörlüğü görevini de sürdüren Kocabay, aynı zamanda sicile kayıtlı arabulucu olarak çalışmaktadır. Avukat Anıl Oğulcan Öngen ise Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olduğunu ve 2019 yılından beri Aydın Barosuna kayıtlı avukat olarak görev yaptığını söyledi. Her iki hukukçu da yapay zekânın hukuk alanındaki etkilerini, özellikle de vasiyetnamelerdeki rolünü değerlendirdi.
Vasiyetnamede yapay zekâ kullanımı hukuken mümkün mü?
Avukatlar, yapay zekâ ile hazırlanmış bir vasiyetnamenin hukuken geçerli olamayacağı konusunda hemfikir. Avukat Ecem Sandıkcı Kocabay, “Eğer kanunlarda vasiyetnamenin şekil şartlarını karşılıyorsa, yapay zekâ tarafından hazırlanmış bir metin geçerli olabilir. Ancak noter şartı aranıyorsa bu durumda yapay zekâ tarafından hazırlanması yeterli değildir. Metin, bir bilirkişi ya da yetkili onayından geçmelidir.” dedi. Avukat Anıl Oğulcan Öngen ise, “Resmî şekilde yapılan vasiyetnamelerde düzenleme yetkisi doğrudan memura aittir. Bu nedenle yapay zekânın hazırladığı bir vasiyetnamenin geçerliliği söz konusu olamaz. En fazla taslak olarak hazırlanıp memura sunulabilir.” ifadelerini kullandı.
Metin içeriğinde yardımcı, kararda etkisiz
Kocabay, yapay zekânın yalnızca metin içeriğinin oluşturulmasında yardımcı olabileceğini ancak hukuki geçerliliğin insan onayına bağlı olduğunu belirtti: “Yapay zekâ ile yalnızca yazılı bir metin elde edilebilir. El yazılı vasiyetnamenin sıkı şartları nedeniyle bu yöntem hukuki geçerlilik açısından yeterli değildir.” Av. Anıl Oğulcan Öngen ise, “Yapay zekâ doğrudan belge hazırlayamaz. Ancak kişi, yapay zekâya bir metin yazdırıp memura ‘bunun gibi bir vasiyetname düzenlemek istiyorum’ derse ve şekil şartları da sağlanırsa, o metin taslak olarak kullanılabilir.” sözleriyle süreci açıkladı.
Yapay zekâ hatalarında sorumluluk kime ait?
Her iki hukukçu da yapay zekânın hukuki hatalarda sorumluluk taşımayacağı görüşünde birleşti. Öngen: “Yapay zekâ, onu oluşturan tüzel kişiliğin bir ürünü olarak görülüyor. Ancak şirketler, hatalar olabileceğini baştan belirttiği için şu aşamada yapay zekâ kaynaklı bir hak kaybında sorumluluk taşımıyor. Yani hukuken, yapay zekânın verdiği bilginin Google’daki herhangi bir içerikten farkı yok.” Av. Ecem Kocabay ise şunları ekledi: “Hem Türkiye’de hem de dünyada yapay zekâya ilişkin yeni hukuki düzenlemeler getiriliyor. Ancak bu sistemler temelde bilgi veren yardımcı araçlardır. Somut olayı birebir değerlendirme yeteneğine sahip olmadıkları için danışmanlık amacıyla kullanılamazlar. Bu nedenle sorumluluk yine bireyin kendisindedir.”
Manipülasyon Riski: Yapay Zekâ Kullanıcıyı Onaylıyor
Yapay zekânın kullanıcıyı onaylama eğiliminde olduğuna dikkat çeken Öngen: “Yapay zekânın en tehlikeli yönü, kullanıcıyı onaylama çabasıdır. Saçma bir fikriniz olsa bile sizi haklı göstermek için bilgileri eğip bükebiliyor. Bu durum, özellikle hukukta büyük tehlike yaratıyor.” dedi. Av. Kocabay ise şunları ekledi ve “Yapay zekâ genel bilgi verir ancak kanun değişikliklerini kullanıcıya bildirmez. Bu da ciddi riskler doğurabilir.” diyerek dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Yapay zekâ ürünü vasiyet geçerli mi? Hukukçular: Yalnızca delil başlangıcı sayılabilir
Vasiyetnamenin hukuki geçerliliğine ilişkin olarak her iki hukukçu, yapay zekâ tarafından hazırlanan belgelerin şekil şartlarını taşımadığı için vasiyetname olarak kabul edilemeyeceğini, ancak delil başlangıcı olarak kullanılabileceğini belirtti. Kocabay: “Bu tür belgeler hâkimde görüş oluşturabilir ama davayı etkileyici bir delil olamaz.” Öngen: “Şekil şartlarını taşımadığı için vasiyetname sayılmaz, yalnızca delil başlangıcı olabilir.”
Yapay zekâ hukukta devrim değil, dönüşüm aracı
Yapay zekâ destekli vasiyetname taslaklarının avukatların iş yükünü azaltabileceğini belirten Öngen: “Yapay zekâ, belge yazımı gibi işlerde zaman kazandırıyor. Doğru komut verilirse verim artırıcı bir araç olabilir.” dedi. Av. Ecem Kocabay ise şunları ekledi: “Yapay zekâ bir asistan gibi düşünülebilir. Yazı düzenleme gibi konularda hız sağlar. Daktilodan bilgisayara geçiş gibi bir aşamadayız.”
Hukukun insani yönü kaybolmamalı
Her iki avukat da yapay zekânın avukatlık mesleğini tehdit etmediği görüşünde birleşti. Kocabay, “Teknolojiden dönüş yok. Yapay zekâ, yardımcı bir asistan olarak tamamlayıcı bir rol üstlenecek.” derken, Öngen, “Yapay zekâ artık hayatımıza girdi. Şimdilik ‘amele’ işi yapıyor ama gelecekte de tamamlayıcı bir görev üstleneceğini düşünüyorum.” dedi.
Öngen ayrıca, “Hukuk canlı bir organizmadır. Değişen topluma ayak uyduracak olan da insandır. Karar yetkisini yapay zekâya bırakmak doğru değildir.” ifadelerini kullandı. Kocabay da “Hukuk bir istisnalar bütünüdür. Her olay farklıdır; empati olmadan adalet sağlanamaz.” sözleriyle aynı görüşü paylaştı.
Etik sorunlar ve veri güvenliği
Kocabay, yapay zekâya kişisel verilerin girilmesinin mahremiyet ihlaline yol açabileceğini belirterek, “Avukatlıkta sır saklama yükümlülüğü vardır. Bu nedenle yapay zekâya kişisel bilgilerin verilmesi sakıncalıdır.” dedi. Av. Anıl Oğulcan Öngen, “Birey, kendi isteğiyle bilgilerini sisteme girerse bu durum mahremiyet tehlikesi yaratır. Ayrıca yapay zekânın vasiyetnameyi bireyin iradesine aykırı şekilde düzenlemesi etik bir problemdir.” ifadelerini kullandı.
Noter Ayşe Döver: Yapay Zekâ insan iradesinin yerini alamaz
Aydın’ın deneyimli noterlerinden Ayşe Döver de yapay zekânın hukuk alanındaki etkilerini değerlendirdi. 1966 Nazilli doğumlu olan Döver, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezundur. Yirmi altı yıldır noterlik yapan ve öncesinde 7 yıl avukatlık tecrübesine sahip olan Döver, yapay zekânın yalnızca biçimsel aşamalarda kullanılabileceğini ancak insan iradesinin her zaman belirleyici olması gerektiğini vurguladı. “Vasiyet, kişinin öldükten sonra son isteklerini dile getirdiği bir belgedir. Bu irade, yapay zekâ tarafından tam olarak yansıtılamaz.” diyen Döver, vasiyetnamede yer alacak bilgilerin bireyin kendisi tarafından belirlenmesi gerektiğini; yapay zekânın yalnızca tanık, sağlık raporu veya belge biçimi gibi teknik konularda yardımcı olabileceğini ifade etti.
Her vasiyet farklıdır, irade insana aittir
Noterlik mesleğinin güven temelli olduğunu hatırlatan Döver, “Biz, vatandaşın ne demek istediğini anlamaya çalışırız. Vasiyetnameyi hem okuruz hem de kendisinden dinleriz. Kişinin istemediği hiçbir ifade belgeye girmez. Her şey, onun arzu ve isteğine göre düzenlenir.” dedi. Ayrıca, “Kaç yılında evlendiği, kime vasiyet bıraktığı, neden bazı kişilere miras vermediği gibi tüm detayları öğreniriz. Çünkü 512 sayılı Kanun’a göre, aile yükümlülüklerini yerine getirmeyen bir kişi mirastan çıkarılabilir. Dolayısıyla vasiyetin düzenlenmesi büyük bir özen ister.” ifadelerini kullandı.
Etik sorunlar ve mahremiyet riski
Döver, kişisel verilerin yapay zekâya aktarılmasının ciddi bir mahremiyet riski oluşturduğunu belirtti: “Kişi, vasiyetini yazdırırken farkında olmadan özel bilgilerini paylaşabilir. Bu da veri ihlalidir.” Ayrıca, “Gerçek arzuların yapay zekâya aktarılması etik değildir. Kamu güvenine dayalı noterlik mesleği, insan iradesinin korunmasıyla var olabilir.” sözleriyle hukukun insani yönüne vurgu yaptı.
Yapay zekâ tamamlayıcı bir araç olmalı
Yapay zekânın noterlik mesleğini tehdit etmeyeceğini ifade eden Döver, “Nasıl ki tıpta yapay zekâ doktoru destekliyorsa, hukukta da karar insanda kalmalıdır. Yapay zekâ yalnızca süreci kolaylaştırabilir.” dedi. Döver, noterliğin dijitalleşmeye uyum sağladığını, Türkiye Noterler Birliği’nin oluşturduğu şablon ve formlarla işlemlerin yürütüldüğünü, bu sistemlerin yasal düzenlemelerle daha da geliştirilebileceğini söyledi.
Noterlik kamu güveninin temsilcisidir
Döver, noterliğin kamu güveninin sembolü olduğunu vurgulayarak, “Vatandaşlardan alınan ücretin bir kısmı harç, bir kısmı noterliğe kalıyor. Makbuz kesiyoruz, vergi kaçırmıyoruz. Noterliğimiz, vergi vermede Türkiye’de ilk yüz içinde yer alıyor.” dedi.
Hukukun vicdanı insandır
Aydınlı hukukçuların ortak görüşü, yapay zekânın hukukta yardımcı bir araçtan öteye geçemeyeceği yönünde. Avukatlar Ecem Sandıkcı Kocabay, Avukat Anıl Oğulcan Öngen ve Noter Ayşe Döver, “Yapay zekâ hız sağlar ama adalet duygusunun yerini alamaz. Hukukun vicdanı insandır.” diyerek hukukta insan unsurunun vazgeçilmezliğini vurguladı.
Kendilerine bize zaman ayrıdıkları için teşekkür ederiz.
Haber: Damla Kocaoğlu
Fotoğraf: Nisa Gül Teke/Mutlu Kargın
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE
Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...