Hangi yöreye ait olduğu konusunda tam bir kesinlik bulunmayan, halk arasında cevizli sucuk, orcik, köme ya da şıralı sucuk olarak adlandırılan şekerleme türünün nasıl yapıldığını ve sağlığa ne gibi etkilerinin olduğunu öğrenmek için, rotamızı Doğu Anadolu bölgesine çevirdik.
Anadolu coğrafyasında birden fazla yörede yapılan ve sevilerek tüketilen cevizli sucuk, Elazığ mutfağı açısından da oldukça önemli bir yöresel lezzettir. Köylülerin günler süren emekleri sonucunda ortaya çıkan, yaz kış demeden her mevsim tüketilen cevizli sucuğun yapımı, faydaları ve bilinmeyen yönlerini Elazığ’ın Genefik (Korucu) Köyü’nden Mine Teker bizler için açıkladı.
“Orcik geçmişten günümüze kadar gelen bir lezzettir”
Gençlik yıllarından beri aralıksız her yıl cevizli sucuk yaptığını söyleyen 76 yaşındaki Mine Teker , “Ben bu işi annemden ve teyzelerimden öğrendim. Onlarsa kendi annelerinden öğrenmişler. Bunun aslında tarihsel bir süreç olduğunu söyleyebilirim. Orcik, asırlardır bu topraklarda varlığını sürdüren halklar için geçmişten günümüze gelen bir lezzet.” dedi.
Yapımına ilk başladığında ticari bir amacı olmadığını söyleyen Teker, daha sonrasında bu işten maddi kazanç sağlamaya başladığını da belirterek, “Bu işi ilk yaptığımda sadece kendi yakın çevremize yapıyordum. Daha sonrasında köye gelen bir komisyoncunun önerisiyle orcik yapıp pazarda satmaya başladık. Bu satışın maddi anlamda büyük bir katkı sağladığını söyleyebilirim.” ifadelerini kullandı.
Cevizli sucuk yapımı
Cevizli sucuğu yaparken üzüm suyu kullanıldığını belirten Teker, bu şekerlemenin yapımını, “Bizim kendi bahçelerimizde üzüm bağlarımız bulunuyor. Ayrıca bunun da satışını yapıyoruz. Bağlarımızdan topladığımız üzümün suyunu güzel bir şekilde sıkıp ‘şire’ haline getiriyoruz. Sonrasında bu üzüm suyunu belirli bir süre bekletiyoruz. Ertesi gün kazanlarımızda kaynatıp, özel bir toprak ve un ekleyerek bulamaç haline getiriyoruz. En son aşamada ise topladığımız cevizlerin kabuklarını soyarak, ipe dizip yapmış olduğumuz bulamaca batırıyoruz. O haliyle ipe asıp güneşte kurumasını bekliyoruz. Daha sonrasında yemeye hazır hale geliyor.” şeklinde açıkladı.
“Tam bir şifa deposu”
Cevizli sucuğun sağlığa çok faydalı olduğunu söyleyen Teker, “Orcik zaten içerisinde bulundurduğu ürünlerden dolayı başlı başına bir şifa deposu. Tüketen kişiye enerji vermesiyle de ünlüdür. Bu nedenle gençler ve spor yapanlar tarafından tercih edilebilir.” şeklinde açıkladı.
İnsana güç ve kuvvet verdiğini vurgulayan Teker, “Sadece orcik değil pestil, kurutulmuş üzüm, reçel ve pekmez gibi ürünleri tüketince hastalıklara karşı daha dirayetli olunabiliyor. Biz de zamanında çok fazla tükettik hâla tüketmeye devam ediyoruz. Günümüzde gençlerin bu ürünlere çok fazla önem vermediğini görüyorum. Bu beni üzüyor. Aslında gençlerin böyle yiyeceklere ihtiyacı var.” diyerek sözlerini noktaladı.
Ama tabii ki de cevizli sucuk faydalı bir yiyecek olmasına karşın, özel hastalığı olan kişiler tarafından gereğinden fazla tüketildiğinde, onlara faydadan ziyade zarar verebilir. ‘Şeker hastalığı’ olan bireyleri bu kişilere örnek olarak gösterebiliriz. Çünkü cevizli sucuk içerisinde faydalı ürünler bulundursa dahi bir şekerleme türüdür ve ‘şeker hastalığı’ gibi hastalıklara sahip olan kişiler miktarını ayarlayamayıp,fazlasını kaçırırsa daha kötü sağlık sorunları yaşayabilirler. O yüzden bu gibi sağlık sorunları yaşayabilme ihtimali olan bireylerin, bu şekerlemeyi daha dikkatli bir şekilde tüketmesi gerektiğini hatırlatmakta fayda var.
Anadolu mutfak kültürünün onlarca lezzeti içerisinde küçük ama bir o kadar da önemli bir yer kaplayan cevizli sucuğu Mine Teker’in sözleriyle anlattık. Teker’in de dediği gibi günümüzde o kadar çok fast-food ağırlıklı besleniyoruz ki böyle sağlığa faydalı yiyecekleri ihmal edebiliyoruz. Belki de bu yüzden çok fazla hastalığa yakalanıyoruz. Sağlık yönünün yanı sıra bu ve benzeri yiyecekler bizim kültürümüzün bir parçasıdır. Mine Teker, kültürümüzü unutmamak ve olumlu bir şekilde tanıtımını yapmak için cevizli sucuk gibi ürünleri ihmal etmemenin önemini vurgulayarak sözlerini noktaladı.
Haber & Fotoğraf: Emir Kaan Tuncer
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE
Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...