Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Madde bağımlılığı ile mücadele kapsamında görüşme yaptığımız ve yapılan çalışmaları konuştuğumuz İzmir Uyuşturucu ve Bağımlılıkla Mücadele Derneği Kurucu Başkanı Burhanettin Kansızoğlu madde satışı ve kullanımı karşısında “Uyuma” çağrısı yaptı. 

Günümüzün kanayan yarası haline gelmiş bağımlılık, fark etmesek de hayatlarımızın tam merkezinde yer alıyor. Bağımlılığı sadece uyuşturucu madde bazında ele almaksa yapılan büyük yanlışlardan sadece biri. Sigara ve alkol bağımlılığı da bir noktadan sonra tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır. Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın yayınladığı verilere baktığımızda 2021 yılında, 270 kişinin ölümünün madde bağlantılı olduğunu, 2022’de ise bu sayının 78’e düştüğünü görüyoruz. 

En iyi narkotik polisi: Anne 

Annenin çocuğunu herkesten iyi tanıması, çocuktaki değişimi erken fark etmesi ve gerekli önlemleri alması ile madde bağımlılığının önüne geçilmesi öngörülüyor. Ailenin tutumunun, aile içi sorunların da çocuklarımızı madde bağımlılığına ittiğini unutmamamız gerekiyor. Yakın zamanda “En iyi narkotik polisi; Anne” sloganıyla uygulamaya geçen internet sitesi ile aileleri bilinçlendirmenin ve madde bağımlılığı hakkında eğitim verilmesi amaçlanmaktadır.

Bu yola girmelerindeki nedeni açıklayan Burhanettin Kansızoğlu, “Okulumuz çevresinde torbacı olarak adlandırılan madde satıcıları türemeye başladığında çözüm yolları aradık, polisle görüşmeler yaptık, lakin önüne geçemedik. Çünkü talep olan yerde her zaman satıcı bulunmaktadır. Bizde talep olmaması adına ve madde bağımlılarına yardım etmek adına bu derneği kurduk. Önceliğimiz maddeden uzak tutmak, kişilerin hiç başlamamasını sağlamak.” ifadelerini kullandı.

Maddeden uzak tutmak adına yapılan çalışmalar

Maddeye başlamış birini kurtarmanın daha zor olduğunu, bu yüzden hiç başlamamaları için çalışmalar yapmanın daha kesin, kolay ve masrafsız bir çözüm olduğunu söyleyen Kansızoğlu, “Bağımlılık türünü değiştirmeyi amaçlayarak etkinlikler düzenledik. Bireylerin ailelerine, işine ve hobilerine bağımlı olmasının maddeye yönelmeyi azaltacağı fikrindeyiz. Bunun adına spor, sanat, teknoloji etkinlikleri düzenlemekteyiz. Çoktan bağımlı olmuş bireylere ise öncelikle bundan kurtulmak isteyip istemediğini sorarak cevabına göre yönlendirme yapmaktayız. Tedavi olmak isteyenleri de ilgili birimlere yönlendiriyoruz.” açıklamasını yaptı. 

Çalışmaları belirlemek adına mahallelerde tarama yaptıklarını, ailelerle konuştuklarını anlatan Kansızoğlu, bir bağımlının annesi ile yaptığı konuşmanın onu çok etkilediğini söyledi. Konuştuğu annenin, “18 yaşında bağımlılığının son evresinde olan bir çocuğum var, evimizdeki her şeyi madde alabilmek için sattı. Sırf bize zarar vermesin diye çalışıp ona madde alabilmesi için para veriyorum. İki küçük çocuğum daha var onları bundan korumak istiyorum, okula bile göndermek istemiyorum birinden etkilenirler de onları da maddeye kurban ederim diye.” dediğini söyledi.

Konuşmanın onu en etkileyen kısmını ise şöyle anlattı, “Bana oğlumu öldürsem çok mu günah işlerim dediğinde bir şey diyemedim. O an hem geri kalan ailesini hem de oğlunu kurtarmak adına gözünden bile sakındığı çocuğunu öldürmek isteyen bir anne ile karşı karşıyaydım.” dedi

“Uyuma”

Madde satışı ve kullanıma şahit olma durumuyla karşı karşıya kalındığında insanların, “Benim ihbar ettiğim öğrenilir mi?”,  “Adımı verirler mi?” endişesi taşıdığını çok kez duymaktayız. Buna çözüm olarak ise “Uyuma” uygulaması yürürlüğe kondu. Emniyet güçleri şahit olduğumuz madde satışı ve kullanımına göz yummamamız için çağrıda bulundu. Yetkililer böyle bir durumla karşılaşıldığında ise yapılabilecek en doğru şeyin “Uyuma” adlı telefon uygulamasından ihbarda bulunmak olduğunu dile getirmekteler. Uygulama sayesinde “Tutuklanırlarsa kimliğimi öğrenirler mi?” , “Bana zarar verirler mi?” endişesi taşımadan kimliğimiz gizli kalarak ihbarda bulunmanın mümkün olduğu belirtildi. Kendimizi tehlikeye atmadan görsel çekebilirsek, bunun da ihbara eklenip hızlıca işleme alındığı bilgisini bizlerle paylaştılar. Önceliğin bizlerin güvenliği olduğunu söyleyerek “Uyuma” uygulamasının herkesin telefonunda olması gerektiği eklendi. 

Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Daire Başkanlığı resmi sitesindeki verilere göre, UYUMA Uygulaması; 2018 yılında 34 bin 73, 2019’da 136 bin 964, 2020’de 19 bin 521, 2021 yılında ise 294 bin 757 olmak üzere toplam 485 bin 315 indirme gerçekleştirmiştir.  

YEDAM

Yeşilay’ın resmi sitesi üzerinden paylaşılan madde bağımlılığı hakkında bilgilendirme “Madde bağımlılığı nedir?” sorusu ile başlanıyor. Madde bağımlılığı kişinin akıl sağlığını olumsuz etkilemekle birlikte mantığını da devre dışı bırakmakta. Sosyal hayatını ve aile yaşantısını kötü etkilemesi bir yana suça eğilimli hale geldikleri biliniyor. YEDAM bu kapsamda uzman psikologlar eşliğinde tedavi veriyor. Grup çalışmaları, ailelerle görüşme ve kişiyi topluma kazandırma amaçlı eğitimler veriliyor. YEDAM atölyelerinde verilen meslek edindirme kursları kişinin meslek öğrenmesini, diğer kurumlarla iş birliği içerisinde yapılan boş zamanları değerlendirme gibi faaliyetler ise yeni uğraşlar edinmesini sağlıyor. 

Tedavi

Tedavi süreci sancılı olmasının yanı sıra uzun bir zamanı kapsamaktadır. 2 ila 6 hafta hastanede yatarak geçen tedavi ardından bir yıl süren psiko-sosyal tedavi süreci oluyor. Tedavinin yanında yeni uğraşlar, iyi aile ilişkileri de bağımlı bireyi iyi yönde etkiliyor. Madde bağımlılığı tedavisi görmüş kişilerle görüştüğümüzde alınan cevaplar genelde aynı şekilde oluyor. “Nasıl başladın?” sorusuna genellikle arkadaş ortamında, ailevi problemlerden kaçmak için ya da meraktan başladım cevabı gelmekte. Bağımlı olduğunu kabul etmenin en zorlu aşama olduğu söylenmekte. Kişinin “bağımlı değilim istediğimde kullanmayı bırakırım” düşüncesi ile bağımlılığı kabullenmenin daha da zorlaştığı söyleniyor. 

Kansızoğlu’na göre tedavi etmektense en başta başlamalarına engel olmak daha etkili. Herkes başlanmamasını tercih etse de bazen tedavi son çare haline gelmekte. Aslında bakılırsa madde bağımlılığının her süreci en zorlu süreç olabilir. Madde bağımlısı olup bu sancılı süreci yaşamamak adına “benim çocuğum yapmaz” , “bir kereden bir şey olmaz” denmemeli. Karşılıklı empati kurmak ve çocukları gözlemlemekte fayda var. Burada en büyük rol çocuklarını herkesten iyi tanıyan annelere düşüyor.

Haber: Şule Diş