Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Yıllar geçtikçe klasikleşen ancak teknolojiye ve seri üretime yenik düşen mesleklerden olan el işi dericilik mesleği hızla gelişen makineleşmeye karşı direniyor.

Aydın’ın eski pasajlarından birinde 1972’den beri faaliyet gösteren ve  deri, çanta, aksesuar üretimi yapan İlhan Yıldız,  dükkânında hem özel tasarım deri çanta ve aksesuarları hem de ürünlerinin satışının yanı sıra bu ürünlerin tamirini de yapıyor. Yıldız, çıraklıkla başladığı baba mesleğini 35 yıldır icra ediyor ancak dükkânlarının tarihi daha da eskiye dayanıyor. Bu mesleği babasından öğrendiğini, 70’li yıllardan beri dericilikle uğraştığını ifade eden Yıldız, mesleğinin eskisi gibi ilgi görmediğini belirtiyor.

''Dericilikte usta yetişmiyor''
Yıldız, ‘‘Günümüzde insanlar seri üretim malını tercih ediyor. Bu ise bizi olumsuz etkiliyor gün geçtikçe küçülüyoruz. Bunun sonucu ise  gelecek nesillere usta yetişmiyor, çünkü eğitim verilecek insan yok.” diye konuşan derici ustası, “Meslekte 35 seneyi doldurdum ama hala çalışıyorum. Her gün bir şeyler öğreniyorum. Dericilikte usta pek fazla yetişmiyor. Benim de bir çırağım yok.” sözleriyle sektördeki sıkıntılara değindi.

''Yeni nesil  el işçiliğinin önemini bilmiyor''
Yeni neslin el işçiliğine olan ilgisinin yok denecek kadar az olmasından yakınan Yıldız, “Gençlerimizi de yadırgamak istemiyorum. Çünkü zaman öyle bir zaman ki; tam bir bilgi çağı, dolayısıyla bizim burada bir şeyleri el işiyle yaptığımızın farkına varmıyorlar. Bir kuşak çatışması oluyor. Fabrikasyon bir çantayla bir el işi çantayı elinize aldığınızda, bir de gönül gözünüzle bakarsınız, sanatla ilgili bir şeyler okumuşsanız ya da seyretmişseniz, o zaman olayı yakalıyorsunuz. Yoksa biraz kuşak çatışması yaşıyoruz gelen müşterilerimizle.’’ diye konuştu.

''Deri hiç eskimez, her zaman yeni görünür''
Deri eşyaların kullandıkça vücudumuzdan aldıkları enerjiyle nemini koruyup, yenilendiğini söyleyen Yıldız, deri eşyalardaki kullanım ve eskime arasındaki ters orantıyı şöyle anlattı: “Deriye yön vermek, deriyi kullanmak çok önemlidir. Deriyi kullanırken, derinin elimize ya da vücudumuza temas etmesi, vücudumuzdan aldığı elektrikle derinin çok uzun yıllar eskimeden yaşamasını hayatta olmasını sağlar. Eşyanın kullanımla birlikte eskimesi, deri söz konusu olduğunda ters orantılıdır. Deri kullandıkça yeniliğini korur, kullanmadan bekletilirse eskir. Derinin yağı tuzu ve nemi gittiği zaman kâğıt gibi olur ve yırtılır.”

"Mesleğimiz umarım  zamanla yok olmaz"
Gelecek nesillerin el işi meslekleri bilmeyeceklerini vurgulayan Yıldız, ‘‘Mesleğimiz gün geçtikçe  hızla gelişen teknolojiye karşı ayakta durmakta ve direnmektedir. Zaman çok çabuk ilerliyor ve beraberinde değişim ve dönüşümler yaşanıyor. Bizim meslekte 20 yıl önceki durumunda değil. Sürekli gelişen makineleşme bizi bitirmekte. Mesleğimiz umarım  zamanla yok olmaz.” dedi.

Haber: Dilan Özkan

Fotoğraf: Süleyman Diri