Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


TÜRKİYE’DE KADIN BUZ HOKEYİNİN TEMELLERİ

18.03.2024
Spor

 

Buz hokeyi, buz üstünde denge ve beceri gerektiren heyecan verici spor türlerinden biridir. Türkiye’nin ilk milli buz hokeyi takım kaptanı olan ve aynı zamanda kadın liglerinin kurulmasında önemli bir rol oynayan Sinem Doğu Ercan, bizimle başarıya giden bu zorlu süreci paylaştı.

 

Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi mezunu olan Sinem Doğu Ercan bizlere kendisinden ve bu sporla nasıl tanıştığından bahsederken aynı zamanda Türkiye’de buz hokeyinin nasıl ilerlemeler kaydettiğini, kadın buz hokeyi liglerinin kurulmasında nasıl öncülük ettiğini anlattı.

 

Bize kendinizi tanıtabilir misiniz?

Ben Sinem Doğu Ercan, Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi mezunuyum. Yaklaşık 6 yaşımdan bu yana çeşitli spor dallarıyla ilgileniyorum. Sporcu bir aileden geldiğim için çocukluğum spor yaparak geçti. İlk olarak 6 yaşımda jimnastik sporuna başladım ancak narin bir çocuk olduğum için bu deneyimim çok uzun sürmedi. Daha sonrasında ilkokulda voleybol ve atletizme başlayıp basketbol ile devam ettim. Üniversite yıllarımda buz hokeyi ile tanıştım ve bu alanda ilerledim.

 

Buz hokeyi sporuna nasıl başladınız?

Buz hokeyi ile üniversitede tanıştım. Bir gün yurdun önünde otururken elinde buz hokeyi olan bir kız gördüm, yeni şeyler denemeyi sevdiğim için bu kıza ‘Buz hokeyi mi oynuyorsun? Ben de oynayabilir miyim?’ demiştim. O da beni buz pistine götürdü. Paten kullandığım için buz hokeyine adapte olmam zor olmadı ve hızlı ilerledim. Buz hokeyi ile tanışma hikayem böyle oldu. Dediğim gibi, daha önce tekerlekli pateni uzun süre kullandığım için bu sporu öğrenmem de daha kolay oldu ve hızlı bir şekilde ilerlemeye başladım. Sopa tekniğini de hızlı öğrendiğim ve kendimi geliştirdiğim için antrenörler beni beğendi ve böylece kulüpte antrenmanlara çıkmaya başladım. İlk önce yıldız genç takımdaki çocuklarla birlikte antrenman yapıyordum. Zaten başladığım zaman kadın ligi yoktu, oynayan kadınlar erkek takımları ile birlikte oynuyordu. Sadece birkaç kadına erkek liginde oynaması için özel izin çıkıyordu. Kadınlar bu izinle erkek ligine çıkabiliyorlar. Yaklaşık 5-6 ay antrenman yaptıktan sonra gösterdiğim performans sayesinde antrenörüm beni erkek ligine çıkarmaya karar verdi. Böylece erkek liginde erkekler ile beraber oynamaya başladım.

 

Profesyonel kariyeriniz ne zaman başladı?

Bir zamanlar buz hokeyi oynamış ve bu sporu tutkuyla devam etmiş kadınlar olarak, var olan engellere rağmen bu spora olan sevgimizi sürdürüyorduk. Kadınlar için resmi bir lig olmaması, bizim için büyük bir hayal kırıklığıydı ve bu durum, pek çoğumuzun bu spordan vazgeçmesine neden oldu. Ancak bu engeli aşmak için bir araya geldik ve erkek takımlarından bağımsız olarak kendi aramızda üç ayrı takım kurduk. Bu takımlar, hem buz hokeyi becerilerimizi geliştirmemize hem de kadınlar arasında bu sporun popülerliğini artmasına yardımcı oldu. Kurduğumuz bu takımla birlikte, federasyon nezdinde ciddi baskılar kurduk. Amacımız, kadınlar için resmi bir lig kurulması için gerekli farkındalığı ve desteği oluşturmaktı. Federasyonu ikna etmeyi başardık ve kadınlar için buz hokeyi ligi kuruldu. Böylece ilk profesyonel spor hayatım başlamış oldu. 2007 yılında ilk defa kurulan Buz Hokeyi Milli Takımı kadrosuna seçildim ve Kanadalı antrenörüm tarafından takım kaptanı seçildim. 2011 yılında düzenlenen ERSİYAD Kış Oyunlarına katıldım, yaklaşık 55 kere milli takım forması giydim. Dünya şampiyonları liglerinde yarıştım.

 

Buz hokeyi oynamaya başladığınızda karşılaştığınız zorluklar nelerdi?

Buz hokeyi oynamaya bağladığımda özellikle erkek takımları tarafından neden bu sporu seçtiğim hakkında eleştirilere maruz kaldım. İlk eleştiriler takım arkadaşlarım tarafından geldi. Tatlı rekabet içeren tehditler alıyordum “Kendine dikkat et, aman maçta bir yerin kırılmasın, sen kadınsın diye sana yumuşak davranacağımızı sanma sakın.” gibi cinsiyetçi ve sert tutumlarla karşılaştım. Erkek A Takımı ile maçlara çıktığım zamanlarda sert darbeler aldım, antrenmanlarda sertlik yapılmaması gereken yerlerde sertliklerle karşılaştım. Omzumdan ve boynumdan sakatlıklar yaşadım ancak çok sevdiğim bir branş olduğu için bu beni yıldırmadı, aksine hırslandırdı ve mücadele etmeye devam ettim. Dengem iyi olduğu için çabuk ilerleyerek onlarla iyi mücadele ettim. Nitekim daha sonrasında bana saygı duymaya başladılar. Kadın liglerini kurduğumuzda, kadın-erkek mücadelesi takım içerisinden kalktı. Ancak maçımı izlemeye annem geldiğinde “Kızım manyak mısın? Bu sporu neden yapıyorsun?” gibi eleştirilere ailem ve çevrem tarafından maruz kaldım.

 

Kariyerinizdeki en unutulmaz an neydi?

Kesinlikle 2011 UNİVERSİADE (2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları) sırasında yaşadığım anlardı. Ev sahibi olduğumuz Erzurum sahamızda büyük bir coşkuyla karşılandık. Açılış seremonisinde Türk takımı olarak çok ilgi gördük, her maçtan sonra tribünlerde imza isteyen ve bizimle tanışmak isteyen seyirciler vardı. Maçlar çok keyifli geçiyordu. Antrenmanlarımız çok zorluydu, 6 ay kamp yapmıştık ancak çok keyifli zamanlardı. Milli takımdaki ilk maçım ve takım kaptanı olarak çıktığım maç, aldığım sorumluluk nedeniyle benim için unutulmazdı.

 

Kadın ve erkek buz hokeyi arasında bir fark var mı?

Kıyaslandığında ikisi arasında fazla fark yok. Buz hokeyi kendi içinde zor bir branş. Bir yandan buzda kaymak zorundasınız bir yandan da o süratle nereye pas atacağınızı düşünmek, ayrıca gelen pası kontrol etmeniz gerekiyor ve sürekli bir fiziksel mücadele içindesiniz. Bu yüzden kadın-erkek diyerek ayırt edemem, ancak en belirgin zorluklardan birisi Türkiye için buz hokeyinin çok yaygın olmaması. Buz pistlerinin az olması ve dolayısıyla kulüplerin kendi aralarında paylaşım yapmak zorunda olması, örnek verecek olursak sabah 05.00’da antrenman yapmak zorunda kaldığımız günler oluyordu veya saat gece 01.00’da antrenmanlarımızın bittiği zamanlar oluyordu. Bu nedenle antrenman sorunu hem kadın hem erkek takımları zor duruma düşürüyor.

 

Türkiye’de buz hokeyinin tanıtımı ve katılımı teşvik etmek için neler yapılabilir?

Buz hokeyini tanıtmak için çeşitli televizyon kanallarında birçok programa katıldım. Bu programlarda konuk olarak elimden geldiğince buz hokeyini tanıttım. Her yıl buz hokeyi öğrenmek isteyen öğrencileri buz hokeyi pistine götürüyorum. Bir hokey liginin olduğundan haberdar olmayan büyük bir kesim var, çünkü maalesef futbol gündemde daha fazla yer kaplıyor. Buz hokeyine televizyonlarda daha fazla yer verilebilir, buz hokeyi maçları da canlı olarak servis edilebilir. Buz pistlerinin çoğalması gerekiyor. Buz pistlerinde tanıtım günlerine veya halk seanslarına daha çok önem verilebilir. Ancak her şeyden önce insanların, buz hokeyinin koruyucu malzemeler giyerek oynandığını, göründüğü gibi çok da sakatlayıcı, yaralayıcı bir spor olmadığını bilmeleri gerekiyor. Bu sporla tanışmaları gerekiyor. Buz hokeyi malzemeleri çok satılamayan, yurt dışından ithal edilen ve dolayısıyla pahalı malzemeler olduğu için ulaşılması zor oluyor. Bu sporla uğraşan sporcuların ve yeni başlamak isteyen insanların bu malzemelere daha çabuk ve uygun bir şekilde ulaşmaları sağlanmalı.

 

Türkiye’de buz hokeyi kültürünün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

İlk milli takımın kurulduğu zamanlardan bu yana çok büyük gelişim sağlandı. Sporcu kızlarımız ve erkeklerimiz buz hokeyini daha bilinçli ve daha sistematik oynamaya başladılar. Benim zamanımda sporcu olan arkadaşlarım şu an antrenörlük yapıyor ve işlerinde de gerçekten başarılılar, çünkü buz hokeyinin nasıl oynanması gerektiğini Kanadalı ve Amerikalı iyi antrenörlerden öğrendik. Sporcularımız ve antrenörlerimiz daha çok uluslararası seminerlere gönderilmeli, bu buz hokeyinin ülkemizde doğru ve düzgün oynanmasını yaygınlaştırır. Sporcularımızın altyapıda en çok zorlandığı şey ise buz hokeyi malzemeleri bulmak. Dolayısıyla sadece sosyo ekonomik düzeyi iyi olan insanlar altyapıda tutunabiliyor. Bunun için daha çok sponsor bulunması ve malzemelerin temin edilmesi gerekiyor. Bu sayede bu spora gönül vermiş bir sürü genç bundan faydalanabilir. Erzurum'da yapılan buz pisti Erzurum tarafından güzel değerlendirildi ve orada iyi altyapı sporcuları çıktı. Şu an hepsi iyi yerlerdeler. Bu altyapı çalışmaları bütün şehirlerde gerekmektedir. Uluslararası mücadelelerde U-18, U-19 takımlarımız güzel madalyalar kazanıyorlar. Umarım daha da yaygınlaşarak devam eder.

 

Keyifli bir röportaj gerçekleştirmemizi sağlayan ve buz hokeyi kadın liglerinin kurulmasında büyük rol oynayan Sinem Doğu Ercan ve bu haberi yapmamızda yardımcı olan eşi Egemen Ercan’a teşekkür ederiz.

 

Haber: Hüseyin Kum

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00