Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Dövüş sporları, binlerce yıl önce insanların kendilerini ve sevdiklerini korumasına yönelik içgüdüsel çabalarına dayanıyor. İlk örnekleri Çin topraklarında Kung Fu olarak görülse bile, tarih boyunca farklı kültürler kendi stilize dövüş profilini oluşturdu. Antik Yunan topraklarında Pankration, bu sporun babası olarak görülüyor. Bugün bu kadim gelenekler, yerini büyük organizasyonlarda profesyonel sporcularla hem şov hem de modern karma sanatlara dönüştü.

Amerika kıtasında basketbol sonrası en çok izlenen spor dalı olarak görülen boks ve karma dövüş sanatları, bugünlerde tüm dünyayı kasıp kavuruyor. Suudi Arabistan’ın Riyad Sezonu adını verdiği milyar dolarlık yatırımı, bunun en büyük örneklerinden biri. Peki ya ülkemizde son yıllarda dövüş sporlarına olan ilginin bu kadar artmasının sebebi nedir? Artan şiddet girişimlerine yönelik içgüdüsel korunma ihtiyacı mı? Stres ve kaygıyı azaltmak için yapılan bir spor mu? Yoksa dünyanın dört bir yanından çıkan dövüşçülerden kendine bir kahraman yaratmak mı? Aydın’ın Efeler ilçesinde 15 yıldır dövüş sporları antrenörlüğü yapan Murat Delikurt, Muay Thai Dünya üçüncüsü olan milli sporcumuz Nefise Atalay Delikurt ve profesyonel kariyerine yeni adım atan sporcumuz Mehmet Taş ile dövüş sporlarının son yıllarda artan popülerliği ile ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik.

Tedirginlik ve güvensiz hissetmek, bireyleri bu spora yöneltiyor

Dövüş sporlarının, Türkiye’de son yıllarda bu kadar popüler olma sebebinin bireysel güven ihtiyacı olduğunu dile getiren Delikurt, “Dövüş sporları, öncelikle insanın kendini korumasını hedefliyor. Ülkemizde maalesef bu duruma ihtiyacı olan çok fazla birey var. Bunu bir gereklilik olarak görüp bu spora başlayan insanlar, aslında korku ve tedirginlik yaşadıkları için bu spor ilgilerini çekebiliyor.” şeklinde konuştu.

Karma dövüş sanatları, kaostan besleniyor

Ülkemizde her geçen gün izlenme sayıları katlanarak artan karma dövüş sanatlarının, magazinden beslendiğini dile getiren Delikurt, “Benim ana branşım muay thai, bu branşta öncelik saygıdır ama MMA (mixed martial arts) dediğimiz, karma dövüş sanatlarında kaos çok fazla. Sporcular birbirlerine saygı göstermiyor, ben bunu çok yanlış buluyorum.” ifadelerini kullandı.

"Tayland gibi sporun beşiği ülkelerde bana olan ilgi çok yüksek."

Sporcu yetiştirme konusunda en üst sıralarda olan Tayland’da, kendisine olan ilginin çok fazla olduğunu dile getiren Atalay Delikurt, “Organizasyon için uçaktan indiğimiz an ilgi başlıyor. One Championship gibi büyük organizasyonlardan sürekli teklifler alıyoruz. Ülkemizde yabancı dövüşçülere yönelik ilgi çok fazla ama Tayland gibi sporun beşiği ülkelerde bana olan ilgi çok yüksek. Ben, ülkemizden ve hayranlardan her zaman daha fazla destek bekliyorum.” dedi.

İyi bir antrenör, iyi bir sporcu demektir

Sporcuların gelişimi ve yetiştirilmesi konusunda en sağlıklı yöntemin iyi bir antrenör olduğunu dile getiren Delikurt, “Bazen bazı sporcularımızın aileleri, evlatlarının saldırganlık taşıyabileceğini düşünüp kaygılanabiliyor. Ancak iyi bir antrenör, bir sporcunun mentalitesini en üst noktaya taşır. Ahlaklı ve çalışkan bir sporcu yaratır. Kaostan ve hileden asla beslenmez.” şeklinde açıkladı.

“Popüler bir alan değil, kendi alanımda zirveye çıkmak istiyorum”

Popülariteye göre kariyerini şekillendirme niyeti olmadığını ve muay thai alanında zirveye çıkmak istediğini dile getiren spora yeni başlayan Taş, “Popüler bir alan değil, kendi alanımda zirveye çıkmak istiyorum. Muay thai dışında başka bir tür ile uğraşmak istemem, hedefim herkes gibi One'da dövüşüp ülkemi temsil etmek.” ifadelerini kullandı.

Bizlere dövüş sporlarının etkisi ve merak edilen konularda verdikleri bilgiler için Antrenör Murat Delikurt, Milli Sporcu Nefise Atalay Delikurt ve Milli Sporcu Mehmet Taş’a teşekkür ederiz.

Haber: Hayri Mert Ulusoy