Yüzyıllardır tarlaların vazgeçilmezi olan kara saban, modern teknolojilerin gölgesinde kaybolmaya yüz tutuyor. Ancak, köylerde hâlâ tutkulu bir şekilde kullanılan bu geleneksel araç, yerini alacak yeni nesil tarım makineleri ile birlikte; verimlilik, sürdürülebilirlik ve kültürel miras arasında ince bir denge kurmaya çalışıyor. Peki, kara sabanı tamamen unutmalı mıyız? Yoksa bu toprakla bağlantımızı korumanın yolu mu? Kara sabana dair, kara saban sahibi olan Onur Balcıoğlu ve Nazilli İlçe Tarım Müdürlüğünde 30 yıldır Ziraat Mühendisi olarak görev yapan Doğan Özer ile konuya dair bir görüşme gerçekleştirdik.
M.Ö. 3500 yılı, Eski Mısır Piramitleri’nin gölgesinde, bir çiftçinin elinde basit ama güçlü bir araç vardı. Adı, kara saban. O yıllarda, toprakla ilk kez derinlemesine buluşan bu ilkel alet, tarım devriminin simgesi haline gelmişti. Geyik boynuzları ya da tahta kazmalarla yapılan bu araç, sadece toprağı kazmakla kalmıyor, insanlığın doğayla ilişkisini köklü bir şekilde değiştiriyordu. Zamanla, kara saban yerini daha gelişmiş sabanlara bıraksa da o ilk basit hali, tarımın temel taşlarını oluşturuyordu. M.Ö. 800’lerde Çin’e kadar ulaşan bu araç, toprağı işleyerek, doğrudan tarıma geçişin ilk adımını atıyordu. Kara sabanın bu uzun yolculuğu, sadece bir aletin evrimi değil, aynı zamanda insanlık tarihinin dönüm noktalarından biridir. Çünkü o, tarımın başlangıcını, medeniyetlerin yeşermesinin temelini atıyordu. Günümüzde modern makinelerle yer değiştiren saban, bir zamanlar kara sabanla doğmuş ve insanın toprağa ilk dokunuşlarını simgelemiştir. Belki de bu kadim aracın izleri, günümüz tarımında hala gizli bir güç taşıyor. Çünkü her tırtıklı kazma, her toprağa sürülen çizgi, o eski toprak bağlarını hatırlatıyor. Tarımda teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, geleneksel araçlar ve yöntemler yerini modern ekipmanlara bıraksa da bazı eski tarım araçları hala değerini koruyor. Bu geleneksel araçlardan biri de kara sabandır. Kara sabının tarihi, önemi ve günümüzdeki yerini, Ziraat Mühendisi Doğan Özer ve kara saban sahibi Onur Balcıoğlu ile konuştuk.
Onur Balcıoğlu: “Kara sabana olan bağım bir yaşam biçimi”
Onur Balcıoğlu, 45 yaşında, evli ve 1 çocuk babası, yaklaşık 20 yıl boyunca Nazilli ilçesi Ocaklı Mahallesi’nde bulunan kömür ocağında çalıştıktan sonra 6 yıl önce emekli olmuştur. Babası ve dedesi de kara sabanla toprağı işleyen birer çiftçiydi. Kara sabana olan ilgisinin aile geleneğinden geldiğini ve küçük yaşlardan itibaren dedesi ve babasıyla birlikte kara sabanla çalıştığını belirten Balcıoğlu, “Bizi toprakla buluşturan, toprağı işlemenin ritmiyle uyum içinde olmamızı sağlayan kara saban, benim için sadece bir araç değil, bir yaşam biçimi. Kara saban, toprağa olan saygımızı gösteren, organik tarımı savunan, sürdürülebilir üretimin sembolüdür.” dedi. Kara sabanın modern makinelerle yer değiştirmesi gerektiğini savunanlar olsa da, özellikle eğimli arazilerde, incir bahçelerinde ve zeytinliklerde kara sabanın hala kullanıldığını vurgulayan Balcıoğlu, bu aracın toprağa zarar vermediğini, aksine toprağı havalandırarak verimliliği artırdığını ekledi.
Kara sabanın zorlukları ve avantajları
Kara sabanla çalışmanın zaman ve emek isteyen bir iş olduğunu kabul eden Balcıoğlu, ancak bu zorlukların karşısında elde edilen tatmin duygusunun çok farklı olduğunu ifade etti. Ayrıca Balcıoğlu, “Kara sabanla çalışmak sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel bir süreçtir. Toprağın ritmini hissedersiniz.” şeklinde belirtti. Günümüzde kara sabanı kullanmaya devam edenler, genellikle küçük ölçekli çiftçiler, organik tarım yapanlar ve tarım kooperatifleri. Samailli Mahallesi’nde yaklaşık 25-30 evde öküz ile çekilen kara sabanlar kullanıldığını ve bu geleneği yaşatmak için çalıştıklarını belirtti.
Kara sabanın tarihi ve geleceği
Afyonkarahisar 1964 doğumlu olan Ziraat Mühendisi Doğan Özer, 30 yıldır Nazilli İlçe Tarım Müdürlüğü’nde görev yapmaktadır. Kara sabının tarihini ve tarımdaki önemini derinlemesine incelediğini belirten Özer, ayrıca “Kara saban, tarımın başlangıcından itibaren insanın doğayla olan ilişkisinin simgesidir.” şeklinde beyanda bulundu.
Kara saban, Cilalı Taş Devri’ne kadar uzanır. Başlangıçta doğal malzemelerle yapılan bu araç, zaman içinde evrimleşerek demir ve tahtadan yapılmış modern hallere büründüğünü ifade eden Özer, “Kara sabanın günümüze kadar gelişen yapısının, toprağı işlemek için kullanılan en önemli araçlardan biri.” olduğunu ifade etti.
Kara sabanın avantajları ve dezavantajları
Kara sabanın modern makinelerle karşılaştırıldığında, büyük tarlalarda daha verilmli olmasa da küçük çiftçiler ve organik tarım yapanlar için çok değerli olduğunu vurgulayan Özer, “Kara saban, toprağın doğal yapısını bozmadan sadece yüzeyini işler ve havalandırır. Bu, organik tarımda büyük bir avantaj sağlar.” şeklinde konuştu. Bununla birlikte, kara saban kullanımının fiziksel olarak yorucu olduğunu ve büyük alanlarda daha fazla iş gücü gerektirdiğine değindi.
Sürdürülebilir tarımda kara sabanın rolü
Kara saban, sürdürülebilir tarımda önemli bir rol oynamaktadır. Modern makineler, toprağın yapısını bozabilirken, kara saban toprağa zarar vermeden verimliliği artırır. Özellikle organik tarımda kara saban kullanımı, kimyasal gübre ve ilaç kullanımını azaltır, böylece çevreye verilen zarar da minimize edilir.
Kara sabanın geleceği ve genç çiftçilere tavsiyeler
Özer, kara saban gibi geleneksel araçların geleceğinin, organik tarım ve küçük ölçekli çiftçilikle paralel bir şekilde gelişebileceğini düşünüyor. Bu araçlar, tarımda doğayla uyum için çalışan çiftçiler için vazgeçilmez olacak. Ancak büyük ölçekli tarımda, daha verimli modern makineler tercih edilmeye devam edecektir. Genç çiftçilere de tavsiyelerde bulunan Özer, “Tarımın geçmişini öğrenmek ve geleneksel yöntemlere değer vermek çok önemli. Teknolojiyi kullanmak kadar, doğayla uyum içinde çalışmanın yollarını keşfetmek de değerli.” şeklinde konuştu.
Kara saban, sadece bir tarım aracı olmanın ötesinde, toprağa ve doğaya duyulan saygının simgesidir. Ziraat Mühendisi Doğan Özer ve kara saban sahibi Onur Balcıoğlu ile bu kadim aracın tarımda nasıl sürdürülebilirliği ve verimliliği artırabileceğini gözler önüne sermeye çalıştık. Kara saban, özellikle küçük ölçekli ve organik tarım yapan çiftçiler için toprağa zarar vermeden verimlilik sağlamak adına vazgeçilmez bir araç olmaya devam etmektedir. Gelecekte, bu geleneksel araçların yeniden değer kazanması ve tarımda daha fazla kişi tarafından kullanılmaya başlanması, sağlıklı ve sürdürülebilir tarımın geleceği için büyük bir katkı sağlayacaktır.
Haber: Abdurrahman Gürbüz
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...