Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


TARIMDA YENİ ADIM: ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI

17.03.2024
Dosya

 

Tarımsal üretkenliği arttırmak, sulama ve diğer tarımsal altyapı sistemlerini geliştirmek, çiftçilere daha iyi çalışma koşulları sunmak arazi toplulaştırması ile mümkün. Peki nedir bu arazi toplulaştırması?

 

Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Tarımsal Yapılar Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Safiye Pınar Tunalı ile parçalı arazi dağılımının neden olduğu olumsuz etkiler, arazilerin toplulaştırılmasının önemi ve nedenleri gibi birçok konuya değindiğimiz bir röportaj gerçekleştirdik.

 

Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Pınar Tunalı. 2010 yılında araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladığım Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü’nde Doktor Öğretim Üyesi olarak görevimi sürdürmekteyim. Doktoradan itibaren arazi toplulaştırması konusunda uzmanlaşmaya çalışmaktayım.

 

Arazi toplulaştırması nedir?

Basit bir şekilde ifade etmek gerekirse arazi toplulaştırması; miras yoluyla veya farklı nedenlerle parçalanmış arazilerin hem bir araya getirilmesi hem de tarım yapılabilir, özellikle de makineli tarım yapılabilir, teknolojiye uygun hale getirilmesdir. Bu süreçte sadece parsellerin birleştirilmesi veya şekillerinin düzeltilmesi değil, aynı zamanda kültür teknik hizmetler kapsamında tarla içi geliştirme hizmetleri de sunulur. Bu hizmetler arasında sulama sistemlerinin ve tarımsal yolların toplulaştırma alanlarındaki tüm parsellere ulaşmasını sağlama ve gerektiğinde drenaj hizmetleri gibi fazla suyun topraktan uzaklaştırılmasını sağlayan drenaj tahliye kanallarının eklenmesi yer alır.

 

Parçalı arazi dağılımının başlıca olumsuz etkileri nelerdir?

Mekanizasyon yani teknolojiyi kullanabilmeniz için ekonomik olarak gelir seviyenizin yüksek olması lazım. Bu durum, sahip olduğunuz arazi miktarının artmasıyla doğru orantılı olarak gelir seviyenizin yüksek olabileceği anlamına gelebilir ve yetiştirdiğiniz ürün açısından da katkı sağlar. Bunun dışında toplulaştırma yapılmış olan alanlara veya birleştirilmiş, şekilleri düzeltilmiş olan parsellere baktığımızda, tarla sınırlarında meydana gelen kayıpların azaldığını görebiliriz. Ayrıca toplulaştırma yapılmamış alanlarda çiftçiler arasında yol kavgaları veya arazilere geçiş problemleri gibi sorunlar yaşanabiliyor. Bu ve benzeri birçok sorun toplulaştırma yardımıyla ortadan kaldırılabiliyor.

 

Toplulaştırma projeleri çiftçiye nasıl bir yarar sağlar?

Çiftçinin arazi kaybı minimuma iner, kavgalar ve tartışmalar azalır. Sulama, drenaj ve toplulaştırma projeleri eş zamanlı yürütüldüğü için sulama yapma imkânı olmayan çiftçi toplulaştırma projesi sayesinde sulu tarım yapma imkanına sahip olur. Tüm bunlar çiftçinin gelir düzeyini artırır. Diğer taraftan arazilerin daha düzgün ve büyük parça haline getirilmesi, bölgeye yol yapılması gibi sebepler de arazinin değerini artırır. Öte yandan toplulaştırma yapılmayan bir bölgede baraj veya gölet gibi ortak tesislerin yapılması için devletin bir kamulaştırma bedeli ödemesi gerekir. Ancak toplulaştırma projeleriyle birlikte yapılırsa gölet için gerekli alan eşit oranda çiftçilere dağıtılabilir. Bu da çiftçilerin arazilerinden bir miktar kaybetmelerine rağmen bölgedeki ortak tesislerden yararlanmalarını sağlar ve kamulaştırma bedeli ortadan kalktığı için devlete de katkı sağlar.

 

Türkiye’de arazi toplulaştırılması ile ilgili atılan ilk adımlardan bahsedebilir misiniz?

İlk olarak çiftçiyi topraklandırma yasası çıkartıldı. Bu yasanın alt yapılarını Mustafa Kemal Atatürk atmıştır. Topraklandırma yasası köyde yaşayan çiftçilerin arazileri olmaması ya da belirli bir gelir düzeyinin altında olmaları durumunda, üretime katkı sağlamaları amacıyla arazi tahsisi anlamına gelir. Türkiye'de ilk toplulaştırma projesi 1961 yılında Konya'nın Çumra ilçesinde gerçekleştirildi. Bu proje Dünya Bankası'nın da katkısıyla başlangıçta küçük bir deneme olarak başladı. Daha sonra ise köy hizmetleri tarafından toplulaştırma projeleri yapılmaya başlandı. O dönemde bilgisayar teknolojisinden çok az yararlanılabiliyordu. Projeler el ile hazırlanıyordu ve süreç köy köy ilerliyordu. Örneğin, Aydın'da ilk proje, Nazilli'de 1971 veya 1972 yılında tek bir köyde yapıldı.

 

Toplulaştırma projeleri nasıl hız kazandı?

2002 yılına kadar köy hizmetleri tarafından yürütülen projeler, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü'nün kurulmasıyla özellikle 2007'den sonra  hız kazandı ve teknoloji de işin içine girdi. Hatırladığım kadarıyla, 2002 yılına kadar yapılan projelerin 45 katı kadarı, 2007 sonrasında gerçekleştirildi ve toplulaştırma projeleri genişledi. Örneğin, Aydın'da, 2002’den 2008’e kadar köy hizmetleri ve daha sonra İl Özel İdaresi tarafından, toplam 73 köyde 33 bin 900 hektarlık alanda toplulaştırma projeleri yapıldı. 2006-2007 yıllarındaki geçiş döneminden sonra Tarım Reformu Genel Müdürlüğü daha etkin bir şekilde projeleri yürütmeye başladı. 2018 yılında yasada değişiklik yapıldı ve toplulaştırma projeleri artık Devlet Su İşleri gibi teknik kuruluşlar tarafından yürütülmeye başlandı. Teorik açıdan baktığımızda bu bir avantaj çünkü sulama ile ilgili işler de DSİ tarafından yapılıyor. Dolayısıyla ikisinin bir arada yürütülmesi çok daha kolaylaşmış durumda. Pratikte elbette sıkıntılar olabilir ama Aydın bu açıdan oldukça iyi durumda. 

 

Toplulaştırmayı gerekli kılan sebepler nelerdir?

Kırsal alan aslında statik bir yapıya sahip ve kentleşme çok hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Kentlerde nüfus artışı çok yoğun olduğu için dinamik bir yapı mevcut. Diğer taraftan köylerde durum farklı; nüfus azalıyor. 20 sene öncesine göre köy nüfusu artık daha az. Bu durum kırsal alanın statik yapısının iyice durgun hale gelmesine sebep oluyor çünkü oraya hizmet gitmiyor. Köylüler yaşam koşullarına alışmış durumda, köylerdeki gençlere de olanaklar yeterli gelmiyor ve şehirde kalmayı tercih ediyorlar. Bu da köylerin statik yapısının devam etmesine neden oluyor. Kanalizasyon sistemleri olmayan köyler var hala ve dağ köylerinde su problemi yaşanabiliyor. Hatta kuraklık mevsimlerinde bu sorun daha da artıyor.  Bu nedenle bazı köylere su sağlama üniteleri oluşturulmuş olsa da yeterli olmayabiliyor. Devlet bu yapıyı değiştirmek için toplulaştırma projeleri gibi yerleşimin düzenlenmesi adımları atıyor. Yani toplulaştırma projeleri genellikle köylülerin daha iyi şartlara kavuşması amacıyla gerçekleştiriyor ama bu süreçte bazı zorluklarla karşılaşılabiliyor.

 

Toplulaştırma projeleri olmadığı takdirde gelecekte bizleri bekleyen sorunlar nelerdir?

Şu anda yaşıyoruz bu sorunları, üretim yapılmıyor. Toplulaştırma yapılmış olan alanlarda, büyük arazide üretim yapan çiftçiler üretimlerine devam ediyorlar. Ancak küçük çiftçiler iyi bir gelir elde edemedikleri için devam etmiyor ki Türkiye aile işletmeleri çok fazla olan, toplam arazi miktarı çok az olan bir yapıya sahip. Bu yüzden mevcut yapıyı düzeltmek gerekiyor aslında.  Bu düzeltilip değiştirilmediği sürece çiftçi köyde para kazanamayacağı, yeterli bir gelir düzeyi elde edemeyeceği için köyden kente göç edecek. Şu an bu sorunla karşı karşıyayız. Üretimin yapılmaması dışa bağımlı hale gelmemize neden oldu maalesef.

 

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Arazi toplulaştırma çalışmalarında gönüllülük esastır. Türkiye'de yapılan çalışmaların önemli bir kısmı çiftçilerin onayıyla yapıldı, üçte iki çoğunlukla. Gönüllülük esasıyla yapılan projelerin genel hatlarıyla bölgedeki diğer projelerden daha başarılı olduğunu gördük yaptığımız çalışmalarda. Bu nedenle projenin başarılı ve hızlı bir şekilde sonuçlanması için çiftçiye iyi anlatmak gerekiyor toplulaştırmanın nasıl sonuçlanacağını, onlara ne gibi faydaları olacağını. 

 

Değerli vaktini ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı için Dr. Öğretim Üyesi Safiye Pınar Tunalı’ya teşekkür ederiz.

 

Haber: Nazlıcan Yalçın

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00