“Gıdı Gıdı’’ ismi bir tekerlemenin başlangıcı gibi algılanabilir ilk başta. Ne var ki o bir trenin adı. Yıllar boyunca Aydın'ın Nazilli ilçesindeki eski Sümerbank Basma Fabrikası çalışanlarının yanı sıra Nazilli halkınında ücretsiz olarak binebildiği bu tren, şehir merkezi ile fabrika arasında günde sayılı sefer düzenlerdi. Tren gidip gelirken bazen o kadar yavaş ilerledi ki, yol boyunca insanlar rahatlıkla atlayıp bine bilirdi. Türkiye’de TCDD'ye ait olmayan tek özel banliyö treni olan Gıdı Gıdı, Aşağı Nazilli ve Yukarı Nazilli arasında her gün binlerce insanı taşırdı.
"Gıdı Gıdı" Trenin Hikâyesi
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından verilen büyük bir mücadele sonrası yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin sanayi devrimi içerisinde sayabileceğimiz en iyi projesi Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle kurulan Sümerbank Basma Fabrikasıdır. Bu fabrikanın diğer bir özelliği ise Nazilli halkının Kurtuluş savaşında verdiği büyük mücadeleden dolayı halkın isteği üzerine temellerinin atılıp Nazilli halkına armağan edilmesidir.
Sümerbank Basma Fabrikası, o dönemde dünya çapındaki en büyük yatırım hamlesi olarak değerlendirildi. Birinci beş yıllık sanayi planının hazırlanmasında etkili olan Ruslardan büyük ölçüde kredi alındı. Kredi bedelinin Ruslara narenciye karşılığı ödenmiş olması ise ilginç bir gelişme oldu.
Fabrikanın temel atma töreni ise 25 Ağustos 1935 günü dönemin İktisat Bakanı Celal Bayar'ın katılımıyla gerçekleşti. O günü dönem tanıklarının ifadesiyle fabrika adeta panayır yerine dönüştü ve mahşeri bir kalabalık oluştu. Fabrikanın temelinin atılmasının ardından inşaat çalışmaları için Nazilli’den ve çevre illerden 2500 kişilik bir çalışma grubu işe başladı. Tavas, Sarayköy,Söke ve Yenipazarı gibi yerleşim birimlerinden çok sayıda insan iş sahibi olabilmek için Nazilli’ ye akın etti. Fabrikanın temelinin atılması ile birlikte Nazilli'nin çehresi değişmeye başladı.
"Gıdı Gıdı" Atatürk'ü Taşıma Onuruna Sahip Oldu
Sümerbank Basma Fabrikasının yegane kuruluş amacı ve temel görevi ise sanayi planının uygulanması, yani sanayi tesislerinin kurulması ve kurulan fabrikaların diğer devlet kuruluşlarına da örnek olmasıdır. Bu süreç içerisinde çalışanların fabrikaya ulaşım sorunu da gözlerden kaçırılmadı. Gerek fabrikanın yapılış sürecinde gerekse üretime geçirdiği dönemde motorlu araç sayısının yok denecek kadar az oluşumu nedeniyle , fabrika ile şehri birbirine bağlayacak bir demiryolu yapımı düşüncesi ortaya atıldı. Nitekim müesseyi şehre bağlayacak olan bu 3 km'lik demiryolu Mustafa Kemal Atatürk’ü de fabrikaya getirecek olan vagona da rehber olma onuru taşıdı. Uzun yıllar hammadde, malzeme ve mamul mal taşımasının yapıldığı bu demiryolu Gıdı Gıdı olarak bilinen vagonların, personel nakline de aracılık yaptı. İşçi ve memurların gelip gitmeleri için günde 10-11 arası sefer yapan Gıdı Gıdı, ortalama olarak da günde 1700-1800 insanın taşımacılığını yaptı. Gıdı Gıdı treni bu şekilde yıllar boyunca fabrika çalışanları ile Nazilli halkına hizmet etti.
Gıdı Gıdı Trenin Baş Makinisti
Gıdı Gıdı trenin son çalışanlarından biri olan 88 yaşındaki emekli Baş Makinist Hüseyin Karasoy eski günlerini özlemle yad ediyor. “Sümerbank Basma Fabrikasının temelinin 1935 yılında atıldığını, fabrikanın yapımı için ise tren yoluyla bağlantılı olarak özel bir hat çekildiğini ve Almanya'dan ithal edilen Gıdı Gıdı trenin ilk dönemlerde fabrikanın yapımı için inşaat malzemesi taşıdığını” söyleyen Hüseyin Karasoy ' a göre Gıdı Gıdı treninin önemi yüklü halde yokuşu tırmanırken çıkardığı seslerden dolayı halkın bu trene "Gıdı Gıdı" ismini vermesinden kaynaklanıyor. Karasoy, trenin sonraki yıllarda ise işçi servisi olarak çalışmaya devam ettiğini dile getirdi. Karasoy, ilk Türk basma fabrikası olma özelliğini taşıyan Nazilli'deki Sümerbank Basma Fabrikasının açılışını yapan Mustafa Kemal Atatürk'ün de bu trene bindiğine dikkat çekerek kendisinin trenle tanışmasının geçirdiği bir hastalık sonucu olduğunu anlattı. Isparta'nın Senirkent ilçesinde yaşadığını, 1955 yılında bir akrabasını ziyarete geldiği sırada fabrikaya iş başvurusunda bulunduğunu ve işe başladığını dile getiren Karasoy, "Önce marangoz atölyesi kısmına verdiler. Orada çalışırken 1970'de böbreğimden ameliyat oldum, ondan sonra bana hafif iş vermek istediler. Gıdı Gıdı trenin makinisti eksikmiş, dilekçemi verdikten sonra trende çalışmaya başladım" dedi. Gıdı Gıdı treniyle o gün başlayan yakınlığının yıllar boyunca hiç eksilmeden devam ettiğini söyleyen Karasoy, trenle ilgili olarak ilk bilgileri dönemin baş makinisti olan Selahattin usta dan öğrendiğini belirtti.
"Gıdı Gıdı Trenine Nur Yağsın"
Karasoy, Eskişehir'de aldığı 3 aylık kursun ardından treni kullanmak için ehliyet sahibi olduğunu ifade ederek, "Ehliyeti aldıktan sonra treni bana teslim ettiler. Yıllar sonra ise Selahattin Ustanın emekli olmasıyla beraber ben başmakinist oldum. Yıllarım bu trenin üzerinde geçti. Bu trenin parasıyla evlendim, evimi kurdum, 5 kız çocuğumu okuttum, hepsini memur yaptım. 'Gıdı Gıdı trenine nur yağsın' diye dua ediyordum” dedi. Hüseyin Karasoy, 1981 yılında emekli olmasıyla beraber yollarının resmi olarak ayrılmasına rağmen Gıdı Gıdı’ dan kopmadığını ve sık sık ziyarete gittiğini ifade etti. Tren seferlerinin durdurulduğunu duyduğunda ise çok üzüldüğünü dile getiren Karasoy, şöyle konuştu: "Gıdı Gıdı’ yı durdurdular, çürümeye başladı, içi örümcek doldu, tozlanmış...”
"Gıdı Gıdı fabrikamızın göz bebeği idi"
Sümerbank Basma Fabrikasının son çalışanlarından biri olan ve 2003 yılında fabrikanın kapanması sonucu emekliliğe ayrılmak zorunda kalan İlhan Öden, Aydın'ın Nazilli ilçesinde yaşamını sürdürüyor. Fabrika ile farklı bir geçmişi bulunan Öden, fabrikada dünyaya gözlerini açtı ve yaşamının tamamını neredeyse fabrika içerisinde geçirdi. Çocukluğunun ise büyük anılarından olan Gıdı Gıdı treni hakkındaki düşüncelerini aktaran İlhan Öden, “Sümerbank Basma Fabrikası benim açımdan tarif edilemez duygulara sahiptir. Hayatımın tamamı orada geçti, fabrikada dünyaya geldim, çocukluğum ve eğitim hayatım fabrikanın içerisinde geçti. Kısacası hayatı Sümerbank Basma Fabrikasında öğrendim. Fabrika kapandığında yaşadığım acının tarifi yoktur. Fabrikamızın büyük sembolü olan Gıdı Gıdı ise çıkardığı ses hala kulağımdadır. Gıdı Gıdı treni fabrikamızın eli ayağı idi. Fabrikamızın işçi ve yük taşımacılığını gerçekleştirirdi. Kısacası Gıdı Gıdı fabrikamızın göz bebeği idi” dedi. Öden’in en büyük dileğinin ise fabrikanın ve Gıdı Gıdı 'nın tarihteki yeri ve öneminin hiçbir zaman yitirilmemesi olduğu öğrenildi.
Gıdı Gıdı Son Seferini 2006 Yılında Yaptı
Nazilli Sümerbank Basma fabrikasının 2003 yılında kapanması nedeniyle tren Aydın Adnan Menderes Üniversitesine devri gerçekleşti. Tarihe tanıklık eden emektar Gıdı Gıdı son seferini ise 2006 yılında yaptı ve şuan fabrika içerisindeki durağında beklemeye devam ediyor.
Haber: Dilan Özkan
Fotoğraf: Süleyman Diri
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...
CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN
Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...