Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Sürücü kurslarında eğitim süreci heyecan ve stresle dolu bir yolculuğa dönüşüyor. Acemi sürücüler direksiyon başında tedirgin adımlarla ilerlerken, eğitmenler ise sabırla onları trafiğe hazırlıyor. Ancak bu süreçte adayların stres yönetimi ve pratik eksiklikleri eğitmenlerin işini zorlaştırıyor.

Sürücü kurslarında eğitim almak birçok kişi için hayatlarındaki en stresli deneyimlerden biri olabilir. Direksiyon başında geçirilen zaman, bazı sürücü adayları için cesaret kırıcı, diğerleri için ise heyecan verici bir süreçtir. Ancak bu yolculuk sadece acemi sürücüler için değil eğitmenler için de büyük bir sorumluluk taşır. Deneyimli sürücü eğitmenlerinden Hasan Aygün, Şerife Alkan ve Ayşe Özel ile yaptığımız görüşmede, sürücü eğitmenlerinin ve sürücü adaylarının karşılaştığı zorlukları, başarıya götüren ipuçlarını ele alacağız.

Bol bol pratik yapılmalı

Sürücü adaylarının yanında uzun saatler boyunca vakit geçiren eğitmenler, eğitim sırasında sakinliği korumanın önemine dikkat çekiyor. Hasan Aygün, “Bir adayın frene basmayı unuttuğu bir anda ciddi bir kaza atlattık. Kelle koltukta trafiğe çıkıyoruz.” dedi. Buna benzer olayların yaşanmaması için bol bol pratik yapılmasını öneren Aygün, ders sayılarının kişiden kişiye göre değişebileceğine de değindi. Aygün, “Araç kullanmak yetenek işidir ve 3. derste tüm eğitimi kavrayan adaylarımız da var. 10. derste halen ‘Gaz pedalı neredeydi hocam?’ diye soran adaylarımız da var. Bu nedenle ders sayıları bazı adaylara yeterli, bazı adaylara yetersiz.” şeklinde belirtti. Şerife Alkan ise eğitmen olarak en büyük sıkıntılarının, adayların pratik yapmadan sınava girmesi olduğunu ifade etti. Alkan, “Pratik eksikliği nedeniyle birçok aday direksiyon hâkimiyeti sağlayamıyor. Bu da hem eğitmenlerin işini zorlaştırıyor hem de sınav başarı oranını düşürüyor.” diye konuştu.

Sınav anında düğün konvoyuna çıkar gibi çıkış yapılmamalı 

Sürücü kurslarında 3 yıldır eğitmenlik yapan Hasan Aygün, direksiyon sınavında yaşadığı zorlukları şu sözlerle belirtti, “Birçok aday trafiğin yoğun olduğu anlarda stres yapıyor ve doğru kararlar almakta zorlanıyor. Sınav günü geldiğinde ise heyecanlarına yenik düşüyorlar. Hatta bazıları sınav başlangıcında düğün konvoyuna katılmış gibi aceleyle hareket ediyor. Bu durum hem kendi güvenliklerini, hem de diğer sürücüleri riske atabiliyor.” dedi.

“Adayın fotoğrafını görünce sınavlarının nasıl geçeceğini anlayabiliyorum”

Ayşe Özel, adayların sınav sürecindeki tutumlarını ve sınav başarılarını önceden tahmin edebileceğini söyledi, “Bir adayın fotoğrafını gördüğümde, sınavda başarılı olup olmayacağını genellikle anlayabiliyorum. Eğer yüzünde stres, endişe veya güvensizlik varsa, bu kişinin sınavı geçmesinin zor olabileceğini tahmin ediyorum. Sadece fiziksel değil, zihinsel olarak da hazır olmaları gerekiyor.” diye konuştu.

Trafikteki anlık kararlar eğitim sürecinin ayrılmaz bir parçası

Hasan Aygün, eğitmenlerin en büyük zorluklarından birinin de adayları trafikle yüzleştirirken anlık kararlar almalarını sağlamak olduğunu ifade etti, “Bazı adaylar trafik içerisinde doğru kararlar almakta zorlanıyor. O anki durumu değerlendirip, hangi adımın atılması gerektiğini hızla belirlemek çok önemli. Örneğin trafikte kontrolsüz araç kullanan ve takip mesafesine dikkat etmeyen bir sürücü ile karşılaşıldığında, sadece fren yapmaya çalışan adaylarımız bulunuyor. Fren yapmak her an işe yaramayabilir. Adaylara nerede fren, nerede manevra yapılır, trafiğe çıktığımızda anlatıyoruz. Ancak heyecanla yanlış manevralar, ani frenlerle karşılaşıyoruz. Bunları engellemenin en iyi yolu adayı trafiğe çıkarmadan boş alanlarda bol bol pratikle trafiğe hazırlıyoruz.” diye belirtti.

Sınav öncesi eksiklikler belirlenmeli

Her adayın farklı noktalarda eksikliğinin olabileceğini belirten Şerife Alkan, sınav öncesi eksikliklerin belirlenip sadece onlar üzerine yoğunlaşılması gerektiğinin üzerinde durdu. Alkan, “Aday debriyaj hâkimiyetinde yeterli değilse, debriyaja yoğunlaşılmalı. Eğer aday park konusunda yeterli değilse, en çok park yapma pratiği kazandırılmalıdır.” diyen deneyimli eğitmen, tüm parkuru tekrar tekrar gidip gelmek yerine sadece eksiklikler üzerinde durmanın, başarıya götürme olasılığını büyük oranda arttırdığını belirtti.

Daha iyi bir sistem mümkün mü

Hasan Aygün’e göre, sürücü kursları eğitim sürecini daha etkili hale getirilebilir. Aygün, “Eğitim süresi ve içerikleri güncellenmeli. Ayrıca adaylara stresle başa çıkma konusunda da rehberlik edilmeli.” diye belirtti. Ayşe Özel ise devam ettirdi, “Adaylara gerçek trafik ortamında daha fazla pratik imkânı sunulmalı. Böylece sınav günü yaşanan heyecan minimuma indirilebilir.” dedi. Şerife Alkan, sınav esnasında sinyal vermeyen, paralel ve L parkta, tek hatada adayların başarısız sayıldığını belirtti. Alkan, “Adayların tek hatada sınavının başarısız sayılması, sınav öncesi bile gerginliğe yol açıyor. Sinyal ve park hatalarının iki defaya mahsus olması hem sınav öncesi gerginliği, hem de sınav esnasındaki heyecanı azaltmada önemli rol oynayabilir.” diyerek sistemin iyileştirilmesi gerektiğini savundu.

Eğitim süreci sabır ve iş birliği gerektiriyor

Sürücü kurslarında eğitim almak, yalnızca direksiyon başında geçirilen zamanla sınırlı değildir. Bu süreç eğitmenlerin sabrı, adayların özverisi ve her iki tarafın iş birliği ile başarılı bir şekilde sonuçlanabilir. Eğitmenler, adayları sadece sınavı geçmeye değil, trafiğe güvenli bir şekilde çıkmaya hazırlamak için ellerinden geleni yapıyor. Ancak eğitimin başarılı olabilmesi için adayların yalnızca teorik bilgileri değil, aynı zamanda psikolojik olarak da hazır olmaları gerekiyor. 

Sonuç olarak sürücü kursları sürecinde, yalnızca teknik bilgi değil; sabır, güven ve dayanışma da ön plana çıkıyor. Eğitmenlerin deneyimi ve adayların çabaları birleştiğinde, başarılı sürücüler ortaya çıkacaktır.

Haber: Feride Nur Yaka