Sultanhisar'da Osmanlı Donanmasına Yardım Cemiyeti, Osmanlı İmparatorluğu'nun donanmasına maddi destek sağlamak amacıyla kurulmuş bir sivil toplum kuruluşudur. 19 Temmuz 1909 yılında İstanbul'da kuruluşunu tamamlamış olan bu cemiyet, toplanan bağışlarla I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı donanmasının başarısına önemli katkılar sağladı.
1992 yılından beri emekli ilkokul öğretmeni olan ve 1990 yılından beri Sultanhisar tarih ve kültürü üzerine araştırmalar yapan araştırmacı yazar Bingül Adalığ Dürük, Osmanlı Donanmasına Yardım Cemiyeti'nin izini sürerek, 1915 yılında donanmaya yaptıkları yardımlar karşılığında biri altın, diğeri gümüş renginde iki madalya elde etti. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nde emekli Yakınçağ tarihçisi Prof. Dr. Selahattin Özçelik, Osmanlı Donanmasına Yardım Cemiyeti hakkında doktora tezi yapmış olup, cemiyetin kapsamlı faaliyetleri ve tarihsel önemi üzerine derinlemesine bilgiler verdi. Araştırmacı yazar Dürük’ün eline, Sultanhisar'da 1930-1936 yılları arasında belediye başkanlığı yapan Dürükoğlu Ali Zühtü Dürük’ün “Anı Defteri” geçti. Bu defterdeki bilgiler, Osmanlı Donanmasına Yardım Cemiyeti'nin tarihini ve faaliyetlerini daha iyi anlamamıza yardımcı oldu. Bu defter, 1908, I. Dünya Savaşı ve II. Meşrutiyet Dönemi hakkında bilgiler içeriyor ve donanma ile ilgili değerli bilgiler sunuyor. Dürük, Milli Mücadele yıllarını yaşamış çocuklarla yaptığı görüşmeleri derleyerek küçük bir kitapta yayımladı. Aynı zamanda, Dürük ailesi ile olan aile bağı nedeniyle Ali Zühtü Dürük'ün aile bağları hakkında da değerli bilgiler sağladı. Bu bilgileri, gerçekleştirdiğimiz söyleşilerden derledik.
Donanma Cemiyeti'nin kuruluşu ve Sultanhisar'daki faaliyetleri
Donanma Cemiyetinin Osmanlı Devleti'nin büyük devletler arasındaki yerini korumak ve menfaatlerini ticari ilişkilerle geliştirip bir deniz kuvveti oluşturmak amacıyla 19 Temmuz 1909 tarihinde kurulduğunu söyleyen emekli öğretmen Bingül Adalığ Dürük, “Aydın Vilayeti dahilinde bulunan ve Sultanhisar'ın da yer aldığı Donanma Cemiyeti şubeleri, 1909 yılında kuruluşlarını tamamlamıştır.” şeklinde konuştu. Sultanhisar'da, 1910 yılında Donanma Cemiyetinde yer alan isimleri belirten Dürük, “Eşraftan Dürükzade Hacı Mehmet, Ömercizade İsmail, Nahiye Müdürü Ali Galip Bey, Müderris Şeyh Mehmet, İğnecizade Molla Mehmet ve Mektep-i İptidai Muallimi Hafız Ali Efendidir.” dedi. Dürük, “Bu heyet ilk toplantılarında cemiyet için 7000 kuruş toplamıştır.” diye ekledi. Dürük, 1914 yılında Sultanhisar'da Donanma Cemiyeti'ne yapılan yardımlar hem yerel hem de ulusal basında yayınlanıyordu. Sultanhisar Nahiyesi'nden Dürükzade Ali Bey 540, Çakıroğlu Hacı Mehmet Çavuş 540, Kürtoğlu Hacı Ali Ağa 108 ve Dürükzade Ahmet Bey 108 kuruş olmak üzere toplamda 1296 kuruş toplandığını söyledi. Dürük ayrıca, “Sultanhisar'da donanmaya külliyeti yardımda bulunanlara donanma madalyaları gönderilmiştir.” ifadelerini kullandı.
Donanma Cemiyeti'nin diğer faaliyetleri ve tarihi gelişimi
Selahattin Özçelik, Donanma Cemiyeti'nin Meşrutiyetin ardından hızla kurulduğunu ve Osmanlı Devleti'nin o zamanki topraklarının hemen hemen her yerinde şubeleri olduğunu açıkladı. Özçelik, “Cemiyetin üyeleri, on binleri hatta yüz binleri bulmuştur. İlk kurulduğu yıllarda, cemiyetin üyeleri Osmanlı Devleti'ni oluşturan etnik ve dini yapının tamamını kapsamaktaydı. Ancak Balkan Savaşları'ndan sonra üyelerin çoğunluğu Müslümanlara, daha sonra Türklere doğru evrilmiştir. I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte, cemiyet daha çok Türkçülüğe yönelmiştir.” şeklinde aktardı. Donanma Cemiyeti'nin başka faaliyetleri de olduğunu söyleyen Özçelik, “Donanmaya yardım için tiyatro, sinema ve havacılık gibi alanlarda çeşitli faaliyetler yürütmüştür. Mondros Mütarekesi'nden sonra, cemiyet galip devletlerin baskısıyla kapatılmak istenmiştir. Ancak cemiyetin maddi ve manevi mal varlığı, Türk Tayyare Cemiyeti'nin kurulmasına öncülük etmiştir. Bu bağlamda Donanma Cemiyeti'nin rolü ve katkıları büyük önem taşımaktadır.” diye belirtti.
Donanmaya yardım ve madalyalar
Selahattin Özçelik, “Aydın Vilayeti çok büyük bir vilayettir ve İzmir’i de içine almaktadır. Aydın vilayetinin hemen hemen bütün kazalarında ve büyük köylerinde Donanma Cemiyeti'nin şubeleri bulunmaktaydı.” dedi. Osmanlı Donanmasına yardım eden ve üstün yararlılıklar gösteren insanlara madalyalar takdim edildiğini açıklayan Özçelik, “Bu madalya defterleri Osmanlı arşivinde bulunmaktadır ve yüzlerce insanın ismini içermektedir. Donanma Cemiyeti’nde üç tür madalya verilmektedir; altın, gümüş ve nikeldir.” diye açıkladı.
Bingül Adalığ Dürük, “Bu araştırmalarım sonucunda iki madalya elime geçti; biri altın, diğeri gümüş renginde. Bu iki madalya 1908 yılında Sultanhisar'dan donanmaya yapılan büyük bir yardım karşılığı 1915 yılında 'Donanma-yi İane Cemiyeti' tarafından Dürükoğlu Ahmet Bey ve kardeşi Mehmet Bey'e Ali Zühtü Dürük’ün ‘babasına’ verilmiştir. Donanma-i İane madalyası 1331 Rumi (1915) yılında katkılarından dolayı Donanma-yı Osmaniye Muavenet-i Milliye Cemiyeti tarafından verilmiştir.” diye belirten Dürük, “1922 öncesi Sultanhisar idarecileri arasında Ali Zühtü Bey Donanmaya Yardım Cemiyeti başkanıdır. Dürükoğlu Fuat Bey Hilal-i Ahmer Cemiyeti başkanı, Sabri Bey İlk Mektep müdürü, Yusuf Ziya Bey belediye reisidir.” ifadelerini kullandı.
Sultanhisar Torpidosu ve Çanakkale Savaşı
Bingül Adalığ Dürük, yaptığı açıklamada; “Sultanhisar torpidobotu, 1906-1907 yıllarında Fransa'da inşa edilmiştir. 1915 yılında I. Dünya Savaşı'nda, itilaf kuvvetlerinin 18 Mart’taki Çanakkale Boğazı'nı yarma girişimi, Türk deniz ve kara savunması karşısında başarısızlıkla sonuçlanmıştır. 25 Nisan'da, Avustralya'ya ait AE2 denizaltısı su yüzüne çıkınca, Sultanhisar torpidobotu tarafından hemen top ateşine tutulmuştur. AE2 denizaltısı, sonunda teslim olmak zorunda kalmıştır. Bu hamleyle Çanakkale Savaşı'nın seyri değişirken, Mustafa Kemal'in ‘Çanakkale Geçilmez’ sözü gerçek olmuştur.” şeklinde konuşan Dürük, “Bu olay, Çanakkale Savaşı'nda Türk denizcilerinin başarısını ve ‘Çanakkale Geçilmez’ ruhunu bir kez daha göstermiştir.” diye belirtti.
Marmara Denizi'nde bulunan AE2 denizaltısı
Dürük, “Bundan 82 yıl önce, Çanakkale Savaşı sırasında Marmara Denizi'ne girmeyi başararak müttefikleri savaş için cesaretlendiren, ancak daha sonra torpillenerek batırılan Avustralyalı Anzaklara ait İngiliz yapımı ‘AE2’ adlı düşman denizaltısının yeri neredeyse bir asır sonra bulundu.” diye anlattı. Dürük, “İçindeki belge ve dökümanların çıkarılmasıyla yakın tarihe ışık tutacak denizaltının izini Marmara Adası açıklarında bulan Rahmi M. Koç Sanayi Müzesi Müdürü Selçuk Kolay, ‘Denizaltıyı kaptanın çantasından çıkan şifrelerden yola çıkarak buldum. AE2 denizaltısı, 1915'te Anzak Çıkarmasını desteklemek amacıyla Çanakkale'ye girmeyi başardıktan beş gün sonra, dalış arızası yüzünden su yüzeyinde kalınca Sultanhisar Torpido Botu'nun açtığı ateşle yara almıştı.’ şeklinde açıkladı.” diye ekledi. “Sonuçta İngiliz kaptan, 34 kişilik mürettebatı boşaltıp denizaltıyı batırmış ve Türk askerlerine esir düşmüştü. Bugüne kadar izine rastlanmayan denizaltı için yedi aylık bir çalışma yaptığını belirtti. AE2’nin Türk kuvvetlerine giden ikmali baltalamak için Çanakkale'ye giren ilk düşman denizaltısıdır.” diyerek sözlerini tamamladı.
Sultanhisar Torpidobotu ve kullanımı
Bingül Adalığ Dürük, Sultanhisar ismini taşıyan gemilerle ilgili açıklamalarda bulundu. Dürük, ilk Sultanhisar gemisi hakkında “1906 yılında Fransa tarafından inşa edilmiş ve 1907 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na teslim edilen bir torpidobottur. Bu gemi, Çanakkale Savaşı sırasında Avustralya'ya ait AE2 denizaltısını tespit etmiş ve batırmıştır.” dedi. Dürük, ikinci Sultanhisar gemisinin 1942 yılında İngiltere'de inşa edildiğini belirterek, “Bu gemi de Türk denizcilik tarihinde önemli bir yere sahiptir.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, üçüncü Sultanhisar gemisinin P111 borda numaralı bir refakat ve karakol gemisi olduğunu vurgulayan Dürük, “Bu gemi, 1964 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde inşa edilmiş ve aynı yıl Türkiye'ye devredilmiştir. Halen İzmir bölgesinde karakol hizmetlerinde kullanılmaktadır.” diye ekledi.
Ali Zühtü Dürük'ün Donanma Cemiyetine yardımları ve katkıları
Bingül Adalığ Dürük, Ali Zühtü Dürük'ün, 1893 yılında Aydın'ın Nazilli kazasına bağlı Sultanhisar nahiyesinde doğduğunu belirtti. Dürük, Sultanhisar eşrafından Dürükoğlu Hacı Mehmet Bey ve Nesibe Hanım'ın oğlu olan Ali Zühtü'nün, iki erkek kardeşten küçüğü olduğunu ifade etti. “On altı yaşındayken, Sultanhisar'da memleketin bayındırlaşması için bir gençlik kulübü kurmuştur." dedi. Dürük, Ali Zühtü Dürük'ün eğitim alanındaki girişimlerinden bahsederek, bir rüştiyenin (ortaokul) açılması için girişimde bulunduğunu ve bu girişimlerin başarıyla sonuçlandığını belirtti. Ayrıca okulun öğretmeni yetersiz olduğunda, arkadaşlarıyla iş bölümü yaparak tarih ve coğrafya dersleri verdiğini vurgulayan Dürük, “Kulüp çalışmaları sırasında, çarşı meydanına kiralanmak üzere üç dükkan yaptırmıştır.” şeklinde belirtti. Dürük, ayrıca Ali Zühtü Dürük’ün gençlik kulübünde yaptığı çalışmalardan da bahsederek, “Kulüpte gazete ve kitaplar okunup, fikir tartışmaları yapılarak Sultanhisarlılar çeşitli konularda bilgilendirilmiştir.” diye açıkladı. Dürük, Ali Zühtü Dürük'ün Donanma Cemiyeti'ne büyük yardımlar toplanmasına öncülük ettiğini ve bu yardımları nedeniyle 1915 yılında iki madalya ile ödüllendirildiğini belirtti. Dürük ayrıca, “Telgrafhanenin kurulmasını sağlamış ve gençlik kulübü çalışmalarının başarısından dolayı İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne bağlanarak birçok başarıya imza atmıştır. Belediye başkanlığı sırasında da Sultanhisar için önemli hizmetlerde bulunan Ali Zühtü Bey, Sultanhisar'ın bugünkü hayatının ilk temel taşlarını atmıştır.” diye vurguladı.
Ali Zühtü Dürük'ün Milli Mücadeledeki rolü
Bingül Adalığ Dürük, “1919 yılı Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında toplanan Nazilli Kongresi'nde Batı Cephesi'ndeki il ve ilçelerden toplantıya katılan elli delege içinde Ali Zühtü Dürük de Sultanhisar'ı temsil etmiştir. Milli mücadelede canla başla çalışanlar arasında bulunmuştur.” diye söyledi. Dürük, “Aydın mebusu Ubeydullah Efendi'nin Sultanhisar Donanma Cemiyeti yararına satışa sunulan sedef kaplamalı bastonunu açık artırmada satın alan Recep Ağa, Recep Turan ve oğulları Durmuş Ahmet ve Mustafa Turan'dır.” şeklinde belirtti.
Sultanhisar'da Osmanlı Donanmasına Yardım Cemiyeti hakkında verdikleri değerli bilgiler ve misafirperverlikleri için Bingül Adalığ Dürük’e, ayrıca kıymetli görüşleri için Prof. Dr. Selahattin Özçelik'e teşekkür ederiz.
Haber: Kader Demir
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...