Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


SUÇLULUK, ÖFKE, DEPRESYON: TSSB

06.01.2024
Sağlık

 

İntiharla da sonuçlanabilen bir ruhsal rahatsızlık olan Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), beklenmedik bir biçimde ortaya çıkarak kişileri korku, panik ve çaresizliğe iter. Travmanın şiddeti ve iyileşme süreci yaşanılan olayın büyüklüğüne göre değişkenlik gösterir.

 

Travma sonrası stres bozukluğunun dünyada tanınması ve kabul edilmesine yol açan en önemli sebep savaşlardır. 1955-1975 Vietnam Savaşı'nın yıkıcı etkilerine maruz kalan birçok gazi ve tanıkta TSSB görülmüştür. "Vietnam Sendromu" olarak da adlandırılan TSSB, tekrarlayan travmatik hatıralar, uykusuzluk, öfke patlamaları, yüksek kaygı, duygu durum bozukluğu, çabuk irkilme, olayı hatırlamaktan kaçınma şeklinde de kendini gösterir. TSSB’de yaşayan kişiye bağlı olarak depresyon, anksiyete, aşırı alkol ve madde kullanımı da görülebilir. Yaş fark etmeksizin her insanda travma sonrası stres bozukluğu görülebilir. Bu ruhsal rahatsızlığın 4 hafta kadar sürmesi normal kabul edilir. Bir ay kadar süren travmalar, tedavi gerektirmeden kendiliğinden geçer. Tecavüz gibi ağır travmaların tedavisi de yıllarca sürebilir. "Psikoterapi, TSSB'nin en etkili tedavi yöntemlerinden birisidir." diyen Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Prof. Dr. Levent Sevinçok ile travma sonrası stres bozukluğu hakkında bir röportaj gerçekleştirdik.

 

Travma sonrası stres bozukluğu nedir? Hangi olaylar ruhsal travmaya sebep olur?

Kişinin beden veya ruhsal bütünlüğünü bozan önemli bir tehdit, tehlike algısı uyandıran olaylar karşısında kişide gelişen ruhsal tepkilerin bütününe travma sonrası stres bozukluğu diyoruz. Bu ruhsal travmalar başta ölüm tehlikesi olmak üzere kişide bazı ruhsal tepkilerle ortaya çıkar.  Deprem, sel gibi doğal afetler; savaş, tecavüz, işkence gibi insan eliyle yapılan travmalar; beklenmedik ölümler, ölümcül hastalıklara yakalanmak, trafik kazaları gibi ani ve beklenmedik olaylar ruhsal travmalara sebep olur. Travma sonrası stres bozukluğu kavramı, başkasının yaşadığı acılara doğrudan tanık olanları içine alarak genişletilmiştir. Kişinin olayı bizzat yaşaması ya da kötü bir olaya doğrudan şahit olması durumunda ortaya çıkan ruhsal tepkilerdir.

 

Travma sonrası stres bozukluğunun belirtileri nelerdir? Kişi hangi semptomları gösterir?

Yaşanılan olayın şiddeti, yaşatan kişinin yakınlık derecesi, olayın tekrarlayıcı olması travmanın boyutunu belirler çünkü her stres travmatik etkiye sahip değildir. İkinci günden birinci ayın sonuna kadar belirtiler ortaya çıkıp geçiyorsa buna akut stres bozukluğu diyoruz. Bir aydan uzun sürüyor ise TSSB diyoruz, yani burda süre kriteri önemli. Savaşlar, yıkıcı depremler, aile içi tecavüz gibi ağır travmalar, ömür boyu sürebiliyor. Olayı yeniden yaşama, hatırlama, kaçınma, aşırı uyarılma, endişe, kaygı, huzursuzluk, kabuslar ve bunlara bağlı bazı komplikasyonlar ortaya çıkabiliyor. Bunlardan en sık görüleni, depresyondur. Bu kişilerin güven algısı tamamen bozulduğu için kişi agorafobi yaşayabilir ve kendini sosyal ortamdan tamamen soyutlayabilir. Sürekli devam eden hatırlamalarda bazı hastalarda obsesyon, kompulsiyon ve intihar düşünceleri görülebilir. Travmayı yaşamış kişiler olaydan uzaklaşma ve olayı anlık unutma düşüncesi ile aşırı alkol alabilir veya madde kullanmaya başlayabilir. Travmayı yaşamış kişilerde hep yaşanan olayın tekrarlanacağı korkusu ve paniği vardır. Örneğin, deprem yaşamış biri olayı çağrıştıran en ufak bir durum karşısında tekrar deprem olacakmış gibi duygusal tepkiler verebilir. Bu kişilerde aşırı dikkatli olma hali ortaya çıkabilir. Flashbackler olur yani kişi yaşadığı olayı film karesi gibi tekrar tekrar zihninde canlandırabilir. Ağır travmalar yaşamış kişiler eğer bir uzmandan destek almazlarsa hayatlarının sonuna kadar güvensiz, mutsuz bir yaşam sürebilirler.

 

Travma sonrası stres bozukluğu kişinin sosyal yaşamını ve çevresini nasıl etkiliyor?

Bu kişilerin en çok yaşadığı şey, depresyondur. Giderek içine kapanmaya, zevk aldığı günlük aktivitelerden uzaklaşmaya, kendini yalnız hissetmeye, kendine değer vermemeye, kendini suçlamaya başlayan, insanlara güveni git gide azalan bu kişiler zamanla çevresine olan sorumluluklarını da yerine getirememeye başlar. Güvensizlikten yalnızlaşan kişiyle çevresi arasında mesafeler oluşur. İnsanlara öfkeli tepkiler verebilirler. Bu sebeple de kişinin sosyal yaşamı zedelenir. 

 

Psikiyatristin ağır bir travma yaşayan kişiye yaklaşımı nasıl olmalıdır?

Psikiyatristlerin yapması gereken ilk şey, yaşanan olay ne olursa olsun kişiyi önce sakin ve güvenli alana alarak kişide güven algısını yeniden oluşturmaktır. Çünkü herhangi bir nedenle travma yaşamış bir bireyde en büyük kayıp güven duygusu oluyor. Özellikle de tecavüz gibi ciddi vakalarda kişiye yardım etmek istiyorsak onu asla suçlamamalı, yalnız bırakmamalı ve yargılamamalıyız. Yakınlarının kişiye sakin, sevecen, huzurlu bir ortam oluşturması gerekiyor. Bazı travmalar kişide yaşam boyu sürecek izler bırakabilir.

 

Kişinin kaçınmaya çalıştığı travmatik olay hiç ummadığı bir zamanda aklına gelirse kişi o an ne yapmalı?

Bunlar psikolojik problemler olduğu için hekimin kişiyi görmesi gerekir öncelikle. Kişinin terapi almasını sağlamak gerekir. Terapiyi istemesi ve kabul etmesi gelişme kaydetmek açısından önemlidir. Utanma, çekinme gibi durumları hasta ile birlikte aşıyoruz. Kesinlikle bir psikiyatristten destek alınmalıdır.

 

Tanı ve tedavi sürecinden bizlere bahseder misiniz? Kişi travma sonrası stres bozukluğundan tamamen kurtulabilir mi?

Evet, vakaların büyük çoğunluğu birkaç ay içerisinde tamamen iyileşme gösteriyor. İyileşmede travmanın türü ve şiddeti, tanının konulup tedavinin uygulanmasında önemli bir adımdır. Kişinin vücuduna veya ruhsal bütünlüğüne saldırının boyutları, daha önceden yaşadığı travma, kişinin eğitim düzeyi, cinsiyet ve sosyal destek tedavi sürecinin işleyişini belirler. Bu faktörlerin çoğunluğu olumlu seviyede ise, bir yıl içerisinde TSSB yaşayan kişi iyileşme gösterir. Çoğunluğu olumsuzsa, altı aydan sonrası kronikleşebilir. Özellikle savaş, deprem, tecavüz mağdurlarının uzun süre psikiyatrik tedavi alması gerekir. Ağır travmaların izleri ömür boyu da sürebilir. Ne kadar küçük yaşta yaşandıysa o kadar yerleşmiştir. TSSB yaşamış kişi yıllar sonra belki bir ses belki bir nesne ile o anı tekrar hatırlayabilir. Bu kişiler daha sonraları depresyon, kişilik bozukluğu, kişilik dağılması da yaşayabilirler.

 

Son olarak bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?

Aydın'da afetle ilgili bilinç var. Cinsel suçlara karşı yaptırımlar arttırıldı. Toplumda kadına ve çocuğa şiddet konusunda da duyarlılık oluşmaya başladı ama bunların hiçbiri yeterli değil. Bu farkındalığın basın-yayın yoluyla arttırılması gerekir. Özellikle kadın ve çocuk şiddet vakalarında devletin çok daha sert yaptırımlar getirmesi lazım. Travma mağduru insanlara daha fazla sosyal imkanlar sunulmalı. Psikiyatriye ulaşılabilirlik arttırılmalıdır. 

 

“Özellikle deprem, istismar gibi ağır travmatik olaylarda kişi, alanında uzman kişilerden kesinlikle destek almalıdır. Kişi kendini suçlamamalı, yaşanılan durumdan utanmamalı ve bir psikiyatristten yardım almalıdır.” diyen Prof. Dr. Levent Sevinçok, uzmandan yardım almanın altını çiziyor. Sevinçok'a verdiği bilgilerden dolayı çok teşekkür ederiz. 

 

Haber: Harika Kahraman

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00