Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


SPOR YAYINCILIĞINDA DİJİTAL DÖNÜŞÜM

06.11.2022
Spor

 

Spor, geçmişten günümüze toplumların önemli bir parçası olurken basın da bu bağlamda içeriğinde sporu çok uzun yıllardır barındırmaktadır. İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte yaşanan dijitalleşme, spor basınının yelpazesinin genişlemesine ve birçok farklı içeriğin hedef kitlelerin erişimine sunulmasını sağlamıştır.

Birçok farklı alt gruba ayrılan spor faaliyetleri, tarihin her döneminde kitleler tarafından merakla takip edilmiş, zaman içinde bir popüler kültür ürünü haline gelmiştir. Bu duruma televizyon ve radyo yayıncılığının etkisinin olduğu söylenebilir. Günümüzde dijital yayıncılık üzerinde bir popülerlik söz konusuyken, geleneksel spor yayıncılığı da varlığını sürdürmektedir. Bu doğrultuda; ülkemizde hem geleneksel hem de dijital spor yayıncılığının temsilcilerinden Socrates Dergi’de Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Onur Erdem,  dijitalleşmenin spor basınındaki etkilerini, bu alanda bir yayın hazırlama motivasyonlarını genel hatlarıyla değerlendirdi.

 

“Biz sadece kendi seveceğimiz işi yapalım” 

Derginin başlangıç noktasının “kendi sevdikleri işi yapmak” olduğunu söyleyen Onur Erdem, yayın hayatına başladıkları dönemde, Türkiye’deki kimi spor dergilerinin kapanmış olduğunu ve bu örneklerin yurtdışında da görüldüğünü belirtti. Erdem, derginin yerel tarafları olmasıyla birlikte, uluslararası bir karşılığı olduğunu gördükten sonra, Almanya’da yayın yapma fırsatının  da ortaya çıktığını ifade ederek yaptıkları işin uluslararası alanda karşılık görecek olmasının dergideki herkesi mutlu ettiğini vurguladı.

Dijital medyanın (özellikle Youtube kanalının) derginin popülerliği üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu söyleyen Erdem, bir dergi çıkarıldığı zaman, okuyucu kitleye hitap etme durumunun söz konusu olduğunu, ancak sporla ilgilenen herkesin bu tür okumaları yapamadığını belirtti. Bunun yanında derginin toplam baskı sayısı, anlaşmalı bayilerdeki adet sayısı sınırlı olduğundan, okurların bazen dergiyi temin etme yönünde sorunlar yaşayabildiğini, bu durumun önüne geçmek için de dijital abonelik sistemini hayata geçirdiklerini vurgulayan Erdem, “Aylık belirli bir ücret karşılığında okurlarımızın bugüne kadarki bütün sayılarımıza erişebildiği bir sistem fikrini uzun süredir düşünüyorduk” dedi.

Sosyal medya üzerinden yapılan yayınların daha erişilebilir olmasından dolayı izleyici kitlesinin dergilerinin aslında bir spor dergisi olduğunu çok geç öğrendiğini ifade eden Onur Erdem, bu durumu şu sözlerle açıkladı: “Dergimizi YouTube kanalı sayesinde alıp okuyan çok fazla insan var. Bu durum bizim için oldukça önemli. Bizi dijital medya üzerinden takip eden insanlar 'Bu adamlar dergi de çıkarıyormuş' diyerek dergiyi almaya yönelen büyük bir kitle var.” 

 

“Biz her zaman dergiyi merkezde tutuyoruz”

Bir sosyal medya aracı üzerinden yapılan içeriklerin büyük ölçüde popüler kültüre hizmet eden ürünler olduğunu vurgulayan Erdem, dergide ise durumun daha farklı olduğunu ifade ederek, “Örneğin dergide kayak sporu üzerine bir içerik bulundurabiliyoruz. Ancak Youtube izleyicilerinin içerik dinamikleri daha farklı olduğu için, asıl yapmak istediğimiz ana çerçeve, işin dergi tarafında kalıyor.” dedi.

 

Geleneksel Medyadan Dijitale Geçiş

Erdem; Türk spor basının önemli isimlerinden Mehmet Demirkol ve Kaan Kural’ın dergilerinin Youtube kanalı üzerinden yayınlar yapmasının; dijital medyanın, ana akım medya ile rekabet edebildiğinin bir göstergesi olduğunu vurguladı. Dijital medyanın, ana akım medyanın önüne geçtiğini söylemenin şu anki durumda yanlış olabileceğini, ancak işlerin doğru yapıldığı takdirde dijital medyanın da ana akım medya kadar ses getirebilen ve fırsatlar sağlayabilen bir yer olduğunu şu sözlerle ifade etti, “Kaan (Kural) ağabey, yaklaşık on senedir Orkun (Çolakoğlu) ile ‘Potacast’ adında bir program yaptığı için işin dijital tarafına uzun süredir hakim olan bir isim. Mehmet (Demirkol) ağabey üzerinde ise durum daha farklı, ana akımda olduğu gibi burada da benzer bir dominasyon söz konusu”.

 

“Mehmet Demirkol’un Aramıza Katılması Dijital Medya İçin Bir Kırılmadır”

Mehmet Demirkol’u dergi bünyesine dahil edebilmek için gerekli koşullara sahip olmanın yaklaşık olarak üç sene sürdüğünü söyleyen Onur Erdem, yayıncı kuruluşun bir numaralı spor yorumcusu olarak görülen bir ismi dergi bünyesine dahil etmenin hem dergi için hem de dijital medya için büyük bir kırılma olduğunu şu sözlerle vurguladı: “Bugün spor medyasında Mehmet Ağabey’den daha popüler kimse var mı? Eş düzeyde vardır elbet ancak ondan daha popüler diyebileceğimiz insan yok diyebiliriz. Mehmet Demirkol bile geçtiyse diğer herkes için dijital medya bir ihtimaldir.”

 

Alışılmışın Dışında Bir Format Bütünlüğü

Onur Erdem’in derginin format bütünlüğü hakkındaki görüşleri ise şöyle: “Türkiye’de yayın yapan spor dergilerinin çoğu tek bir branş üzerinden yayın yapıyordu. Biz ise 80’li yıllarda yayın yapan ‘Gelişim Spor” dergisinden feyz aldık. Aslında bakarsan dünya genelinde de farklı branşları içinde barındıran çok fazla spor dergisi yok. Örneğin İspanya’da Panenka ve Libero gibi dergiler futbol dergileridir. Spor yayıncılığı ise daha çok İtalyan 'La Gazzetta Dello Sports' ve Fransız 'L’éqiupe' gazeteleri üzerinden yapılıyor. Türkiye’de ‘spor gazetesi’ adı altında çıkan yayınların hepsi aslında futbol odaklı yayın yapıyor. Bizim dergimizde yer alan insanların çoğu ‘Eurosport’ çıkışlı olduğu için birçok spor dalında belli bir hakimiyeti olan kişiler. Bu durum da dergiye iyi bir şekilde yansıyor.”

 

Bir Spor Dergisinden Daha Fazlası 

Derginin çeşitli sayılarını incelediğimizde sadece spor temelli bir yayın olmadığını görüyoruz. Edebiyat, müzik, tarih gibi hayatın içinden konuları da sayılarında bulunduran derginin bu çok yönlülüğü hakkında düşüncelerini belirten Erdem, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: “İşin genel kültür tarafı şu şekilde, spor yayıncılığı yaparken işin spor dışına dayanan birçok tarafı da var. Örnek vermem gerekirse bir yönetmen ile röportaj yaptığın zaman, sohbet içinde futbol da konuşabilirsin. Bir yönetmene 'bir set ortamını, oyuncuları ya da filmi yönetirken futbolda olduğu gibi teknik direktör-futbolcu ilişkisi var mı?' diye sorabilirsin ve bu soru aslında bir futbol sorusu olmasına rağmen futbolla alakası olmayan birini de konuyla bağdaştırmış oluyorsun. Aynı durum bir müzisyenle konuştuğun zaman da geçerli.

Dergimizi bir yaşam ortamı gibi düşünürsen herkes farklı alanlarla ilgileniyor. Caner (Eler) edebiyatla, İnan (Özdemir) sinemayla, ben müzikle ilgileniyorum ve bu ilgi alanlarımızın kesişim kümelerinden yola çıkarak bir yazarın zamanında atıfta bulunduğu bir boks hikayesinden kendimize bir içerik çıkartabiliyoruz. Ben mesela Kurt Cobain’den yola çıkarak aslında o dönemin NBA takımlarından Seattle Supersonics ile bir bağlantı kurup onu içeriğime yansıtabiliyorum. Özetle, kendi ilgi alanlarımızı harmanladığımız çok yönlülük sağlayan bir durum. Spor dediğimiz şey sahada olan bitenden ibaret bir durum değil.

 

Dergi bünyesindeki herkesin spor dışında ilgi alanları var. Mehmet (Demirkol) ağabey yemekle, gastronomiyle yakından ilgilenen ve bu durumdan keyif alan bir isim. Benzer şekilde Emre Özcan ve Kaan Kural birlikte yaptıkları 'Kırmızı Halı' programında zaman zaman Marvel çizgi romanları hakkında konuşabiliyorlar. Bu durum derginin ortaya koyduğu bir durum değil. Dergi olarak yapabileceğimiz şey; bünyemizdeki insanların ya da aramıza katılmak isteyen insanların ilgi alanlarını ve yetkinliklerini biraz daha genişletebilmesi, farklı bir alanla bağdaştırabilmesi, daha hibrit bir içerik üretebilmesi konusunda destekleyici ve motive edici olmak.” 

 

Haber: Deniz Yıldırım

 

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

HAMUR YAĞI MUCİZESİ

Zeytinyağı mucizesini bilmeyen yoktur. Kalp ve damar sağlığı başta olmak ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00