Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


SÖKE OVASINDA TUZLULUK VE BOR TEHLİKESİ: TOPRAK ALARM VERİYOR

28.10.2025
Dosya

 

Büyük Menderes Havzası’nda toprakta artan tuzluluk ve bor birikimi, tarımsal üretimi tehdit eder boyuta ulaştı. Uzmanlar, çiftçilerin bilinçlendirilmesi ve kuraklığa dayanıklı ürünlerin önemine dikkat çekti. 

 

Söke Ovası’nda yapılan araştırmalar, bölgenin Türkiye’de kuraklığın ve toprak tuzluluğunun en yoğun hissedildiği alanlardan biri olduğunu ortaya koydu. Prof. Dr. Gönül Aydın, etkin su yönetimi ve dayanıklı ürün desenlerinin gelecekteki tarımsal sürdürülebilirlik için kritik rol oynadığını belirtti. Büyük Menderes Havzası’nda tarımsal üretimi tehdit eden tuzluluk ve bor konsantrasyonunun, önümüzdeki yıllarda daha ciddi boyutlara ulaşacağı tespit edildi. Uzmanlar, özellikle Söke Ovası’nda bu risklerin hızla arttığını bildirdi. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Gönül Aydın, bölgede yürüttüğü çalışmalar sonucunda, toprağın ve suyun verimli yönetimiyle kuraklığa dayanıklı ürünlerin öneminin arttığını söyledi. 

 

Toprakta tuz ve bor sorunu birlikte gelişmekte

Büyük Menderes Havzası’nda, özellikle denize yakın alanlarda yoğun şekilde görülen tuzluluk probleminin tarımsal üretimi olumsuz etkilediği biliniyor, Prof. Dr. Aydın, sorunun nedenlerini, “Bölgemiz kurak ve yarı kurak iklim kuşağında yer alıyor. Taban suyu seviyelerinin yüksek olması ve deniz suyunun bu taban suyuna girmesi nedeniyle tuz, toprak yüzeyinde birikti. Bu durum bitkilerin su alımını zorlaştırır ve gelişimlerini olumsuz etkiler. Ancak her bitkinin tuza toleransı farklıdır. Söke Ovası’nda pamuk yetiştiriciliğinin yaygın olmasının nedeni, pamuğun tuzluluğa daha dayanıklı bir bitki olmasıdır.” sözleriyle anlattı. Bor toksitesinin ise tuzlulukla paralel ilerlediğini belirten Aydın, yer altı ve jeotermal su kaynaklarındaki borun, uzun yıllar boyunca atık su yönetiminin yetersizliği nedeniyle toprağa ve Büyük Menderes Nehri’ne taşındığını ifade etti. Prof. Dr. Aydın sözlerini, “Tuz, temiz suyla yıkanarak giderilebilirken borun topraktan uzaklaştırılması çok daha zordur. Bu nedenle bor konsantrasyonu giderek artmakta ve uzun vadede ciddi bir sorun haline gelmektedir.” şeklinde sürdürdü.

 

Tuzlu toprağın çözümü: drenaj ve yıkama 

Aydın, tuzlulukla mücadelede en etkili yöntemin toprağın düzenli yıkanması ve drenaj kanallarıyla tuzun uzaklaştırılması olduğunu, “Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından kurulmuş drenaj sistemi mevcut. Ancak kanalların düzenli temizlenmemesi, tuzlu yıkama sularının toprağa geri dönmesine neden oluyor. Bu durumda sorun her yıl daha da büyüyor.” sözleriyle vurguladı.

 

Kuraklık ve su yönetimi kritik rol oynadı 

Bölgedeki kuraklığın ve iklim değişikliğinin etkisiyle tuzluluk artışının hızlandığını ifade eden Aydın, su yönetiminin önemine, “Azalan suyu en verimli şekilde kullanmak için hangi ürünlerin ekileceği ve yılda kaç kez sulama yapılacağı bilimsel verilere göre belirlenmelidir. Bu yalnızca üretim değil, toprağın sağlığı ve ekosistem dengesi açısından da kritik öneme sahiptir.” ifadeleriyle dikkat çekti.

 

Gelecek için planlama şart 

Söke Ovası’nın kuraklık ve tuzluluk açısından Türkiye’de öncü bölgelerden biri olduğunu hatırlatan Aydın, çiftçilere iki temel öneride bulundu: “Birincisi, kuraklığa ve tuzluluğa dayanıklı ürün desenlerinin oluşturulması gerekiyor örneğin pamuk bu durumlara dayanıklı bir biktidir. Tuz, bitkinin su alımını engellediği için verim kaybı kaçınılmaz oluyor. İkincisi, mevcut suyun verimli kullanılması ve çiftçilerin bu konuda bilinçlendirilmesi şarttır.” 

Aydın son olarak şu uyarıyı yaptı: “Bölgemiz, Türkiye’de kuraklığın en yoğun hissedildiği alanlardan biri. Etkin su ve toprak yönetimi yapılmadığı takdirde, tuzluluk ve bor kirliliği tarımsal sürdürülebilirliği ciddi biçimde tehdit edecektir.” 

 

Havzanın geleceği için kuraklık eylem planlarının hazırlanması gerektiğini belirten Aydın, alınacak önlemlerle hem su kaynaklarının hem de toprağın verimliliğinin korunabileceğini söyledi.  Bu çalışmaya değerli katkılarından dolayı Prof. Dr. Gönül Aydın’a teşekkür ederiz. 

 

Haber: Nehir Çınar

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?

  Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE

  Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00