Dans için, yaşamayı iliklerinize kadar hissettiren ve mutluluk veren eylem diyebiliriz. Dans etmenin birçok çeşidi vardır. Onlardan biri de Latin dansları. Latin danslarını izlerken, bedenin ve ruhun ahengini somut bir şekilde görebilirsiniz. Hem isyanın hem de aşkın dansı olan Latin danslarından bahsedeceğiz.
Latin dansları, kişisel gelişimin net olarak gözlenebileceği, değişimin kaçınılmaz olduğu bir dans türüdür. Hem salonların hem de sokakların dansı olarak bilinen Latin dansları, özellikle Porto Riko, Küba ve Latin Amerika’dan tüm dünyaya yayılmıştır. Latin dansları hakkında daha ayrıntılı bilgi için Aydın’da dans eğitmenliği yapan Hüseyin Efe ve Sanem Çakar ile bir söyleyişi gerçekleştirdik.
“Hayatımı ikiye bölüyorum, dansa başlamadan önceki ben ve danstan sonraki ben”
Aydın’ın Efeler ilçesinde Latin dansları üzerine eğitim veren 32 yaşındaki Hüseyin Efe, “Dansa başlamak benim için dönüm noktası oldu. Hayatımı, dansa başlamadan önceki ben ve danstan sonraki ben olarak ikiye bölüyorum. Latin danslarına başlamak karakterimin oturmasında, kendimi keşfetmemde ve özgüven kazanmamda çok etkili oldu. Bunların yanı sıra, artık bu benim mesleğim ve bu dansı başkalarına öğreterek kazanç elde ediyorum. Hayatımı bu işten sürdürüyorum. Sevdiği işi yapan şanslı insanlardanım.” diyerek dans ile ilişkisini anlattı.
“Temelden yürüme öğretir gibi dans öğretiyoruz”
Temelden yürüme öğretir gibi dans etmeyi öğrettiklerini, dans eğitiminin başlangıç, orta ve ileri seviye gibi aşamaları olduğunu dile getiren Efe, “Eğitimlerimiz ağırlıklı olarak Latin dansları üzerine oluyor ve dansa ilk adımı atmak çok önemlidir, ilk adımı attıktan sonra insanın hayatı değişiyor. Ayrıca Latin dansları eşli danslar olarak da geçiyor. Başlangıç seviyesinde temel adımlardan başlayarak, öğrencilerimize ellerini, kollarını, vücutlarını kullanmayı ve müziğe tepki vermeyi öğretiyoruz. Genelde ilk öğretim tekniğimiz bu şekilde oluyor.” diyerek dans öğretim tekniğini bizlere kısaca özetledi.
“Bir nevi doğal terapi”
Dans eğitimi almak için kursa gelen insanların mental açıdan da bir rahatlama yaşadığını vurgulayan Efe, “Kimisi dansını geliştirmek ve çok iyi dans etmek için, kimisi iş ya da ders stresinden kaçmak için, kimisi de sosyal bir aktivite olması ve farklı kültürleri öğrenmek için geliyor. Hepsine dans eğitimleri ile katkı sağlıyoruz.” diyerek Latin danslarının insanlar üzerindeki etkisinden söz etti. Efe, ek olarak; “Latin dansları öğreniyorsanız değişim kaçınılmazdır. Dolayısıyla dans öğrenmek için gelenlerde muhakkak gözle görülebilen değişiklikler oluyor. Örneğin özgüven kazanıyorlar, uzun vadede fiziksel olarak fit bir görünüm elde ediyorlar ve ruhen bunalımda olanların üzerinde pozitif değişimler oluyor.” dedi. Dansın bir nevi doğal terapi işlevi gördüğünden ve hem psikolojik hem de fiziksel olarak yarattığı olumlu durumlardan bizlere bahsetti.
“Bu dans ile köleliğe isyan ediyorlar”
Latin dansları ile belli bir kesimin ilgilenmesi hakkında değerlendirmelerde bulunan Efe, durumu şu sözlerle bizlere anlattı: “Geçmişten günümüze Latin dansları elbette birçok değişime uğradı. Örneğin Bachata, Dominik Cumhuriyeti’nden çıkan ve Dominik halkının sokakta yaptığı bir dans. Bu dans ile köleliğe isyan ediyorlar. Bazı farklı danslar da önceden Afrika’daki kabilelerin ibadet etme şekliymiş. Bugün Küba’ya gittiğimizde Latin danslarının hala sokaklarda oynandığını çok net şekilde görürüz. Örneğin, biz nasıl her yerde halay çekiyorsak, onlar da normal bir şekilde hayatlarının içinde bu danslarla yaşıyorlar. Sonrasında bu hareketler kurallaştırılıp öğretilmeye başlanıyor.” Latin dans kurslarının bir sosyal aktiviteye dönüşmesinden bahseden Efe, Türkiye dışında da Latin dansının sokaklarda icra edildiğini vurguladı ve “Öğretilmeye başladıktan sonra, tıpkı resim, müzik, tiyatro kursları gibi dans kursları da verilmeye başlanıyor. Doğal olarak dans bir sosyal aktiviteye dönüşüyor. Sosyal aktiviteye dönüşünce de işin içine maddiyat giriyor. Bu maddiyatı karşılayabilen insanlar, durumu iyi olmayanlardan farklı olarak rahatlıkla dansla ilgilenebiliyor.” sözleriyle Latin danslarıyla ilgilenen ve ilgilenmeyen insanlar arasındaki temel farklılıkları açıkladı.
“Temelde farklılığı müzik belirliyor”
Latin danslarının birbirleri arasında farklar olduğunu ifade eden Efe, “Aslında hepsi eşli danslar olarak geçiyor. Latin danslarının kendi içinde farklı türleri vardır. Örneğin Salsa sportif bir dans branşı iken, Tango daha çok salon dansı olarak kabul edilir. Türkiye’de daha çok kabul gören Latin dansı salsadır. Salsa aynı zamanda Dans Kolları Federasyonu'nun kabul ettiği bir spor branşıdır. Salsa, ismini Latin Amerika’ya özgü olan bir sostan alıyor. Latin dansları dediğimiz danslar, Latin Amerika’daki insanların halk oyunlarıdır. Bununla birlikte müzik, figür ve hareket farklılıkları da belirgin bir şekildedir.” Ayrıca temelde farklılığı belirleyen faktörün müzik olduğunu söyleyen Efe, Latin dansları üzerinde müziğin rolünün çok büyük olduğunun da altını çizdi.
Efe, Latin danslarını diğer dans türlerinden ayıran özellikler hakkında, “Çok fazla dans çeşidi var. Her bir ülkenin veya kültürün yaptığı dans ya da halk oyunu birbirinden farklı oluyor. Latin danslarını, diğer dans türlerinden ayıran belirli özellikler vardır. Bu özelliklerden biri; Latin danslarını partnerli yapmak zorundasınız. Ayrıca sosyallik üzerinde de önemli bir etkisi vardır.” ifadelerini kullandı.
“Çok fazla tekrar ve pratik olmazsa olmaz”
Latin danslarını iyi öğrenmenin çeşitli kriterleri olduğundan söz eden Hüseyin Efe, “Öncelikle dans etmeyi sevmek ve öğrenmeyi istemek en önemli iki kriterdir. Bu iki kriter varsa, herkese dans etmeyi öğretebiliriz. Müziği açtığınızda kendi kendinize dans edebilirsiniz. Müzikle hareket ediyorsanız, zaten dans ediyorsunuz demektir. Ama işin içine bir branş girdiği zaman, o dansın kuralları oluyor ve o kurallara uymak zorunda oluyorsunuz. Figürleri ve temel adımları öğrenmek zorundasınız. Ayrıca çok fazla tekrar ve pratik olmazsa olmaz çünkü dansın vücuda oturması gerekiyor, bu da dediğim gibi düzenli çalışma ile mümkün oluyor.” dedi. Dansın önemli kriterlerine değinen Efe, “Dans yediden yetmişe herkes için vardır. Çok fazla insana dokunmaya çalışıyoruz. Ne kadar çok insana ulaşırsak, o kadar çok hayat değiştiriyoruz. Keşke herkese ulaşabilsek. Dans etmek dünyanın en güzel şeylerinden biri.” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.
“Dans etmek mutluluğu beraberinde getiriyor”
Aydın’ın Efeler ilçesinde dans eğitmenliği yapan Sanem Çakar, dansa başlama serüveninin, verdiği eğitimlerde ilham kaynağı olduğunu dile getirdi. Kendisini ruhsal olarak iyi hissetmediği bir dönemde dansla tanıştığını aktaran Çakar: “Ben, dansın iyileştirici bir gücü olduğuna inanıyorum. Dans etmek mutluluğu beraberinde getiriyor. Öğrencilerimin ruhsal açıdan iyileştiklerine çok kez şahit oldum. Dans etmenin hem fiziksel hem ruhsal hem de sosyal açıdan birçok avantajı vardır.” sözleriyle, dansın insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkisini vurguladı.
Dansın sağlık açısından da önemli olduğunun altını çizen Çakar: “Dans etmenin, kalp ve damar sistemlerindeki olumlu etkileri ve eklemler üzerindeki rahatlatma hissi bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Vücudun farklı uzuvlarının, aynı anda farklı hareketler yapmasını sağlamak beynin çalışmasına yardımcı olduğu gibi, müziğin ritimleri ise morali düzeltiyor. Özellikle fazla kilolarından şikayetçi olan kursiyerlerimizi, salsa, cha cha cha, bachata gibi danslara yönlendirerek sağlıklı bir şekilde kilo vermelerine yardımcı oluyoruz.” sözleriyle Latin danslarının sağlık açısından önemini ifade etti.
Latin danslarının belli bir kesime hitap ediyor olmasını, kişilerin dünya görüşleriyle doğrudan ilişkilendiren Çakar, bu durum hakkında, “Latin danslarını herkes tercih etmiyor, çünkü önyargılı bir yaklaşım var. Toplumsal olarak, kadın erkek ilişkilerinin yeni yeni normalleşiyor olmasıyla beraber Latin danslarına bir ilgi oluştu. Biz, stüdyomuzda dans eğitimi verirken çevredeki esnafların, yaşayanların tepkisine bile maruz kalabiliyoruz. Latin dansları bir partnerle yapıldığı için, bireysel yapılan danslardan daha az talep görüyor.” ifadelerini kullandı.
Günümüzde giderek popülerleşen Latin dansları, müzik ile dansın tıpkı görsel bir şölen gibi birlikte ilerlemesidir. Çoğu insanın farklı bir aktivite arayışındayken uğradığı dans salonları, devamında bir tutkuyu getiriyor. Her hareketinde duyguların yer aldığı Latin dansları, belirli kurallar, ahenk ve müziğin birleşmesiyle sözsüz bir iletişimin doğmasına sebep oluyor.
Haber & Fotoğraf: Kardelen Cancı
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...