Alternatif rock sahnesinde kendine özgü tarzıyla dikkat çeken Skapova, müziğe olan tutkularını, yaratım süreçlerini ve geleceğe dair planlarını bizlere anlattı. Grup üyeleriyle keyifli ve samimi bir sohbet gerçekleştirdik. İşte müzik yolculuklarına dair merak edilen her şey!
Son yıllarda Türkiye’nin alternatif müzik sahnesinde dikkat çeken birçok yeni grup ortaya çıkarken, bu isimler arasında kendine has tarzı, güçlü sahne enerjisi ve samimi duruşuyla öne çıkan bir ekip var: Skapova. Rock’ın farklı türlerinden beslenen müzik anlayışları, çok sesli üretim süreçleri ve dinleyiciyle kurdukları sıcak bağ sayesinde hızla büyüyen bir hayran kitlesi edinen Skapova, kısa sürede sahnenin en özgün seslerinden biri haline geldi. Biz de bu dinamik grupla bir araya gelerek müzikal yolculuklarını, ilham kaynaklarını ve gelecek hayallerini konuştuk.
Öncelikle Skapova’yı biraz tanıyabilir miyiz? Grup nasıl kuruldu, kimlerden oluşuyor?
Skapova’nın temelleri aslında bir dostluk hikâyesine dayanıyor. Melih ve Berkay, daha önce farklı projelerde yer almışlardı ve uzun süredir birlikte müzik yapma fikri üzerine konuşuyorlardı. Daha sonra ortak arkadaşlarımız aracılığıyla Yahya Eren Babuz ile tanıştık. Onun ses rengi ve müziğe yaklaşımı bizi çok etkiledi. Eksik olan parçaları tamamlamak için Ozan Alan’ın da katılmasıyla grup son halini aldı. Bugün itibarıyla Skapova, vokalde Yahya Eren Babuz, elektro gitarda Hikmet Melih Gül, bas gitarda Ozan Alan ve bateride Kerem Çakmak’tan oluşmaktadır. Her birimizin müziğe bakış açısı farklı olsa da ortak noktada buluşabiliyor olmamız, Skapova’nın sound’unu zenginleştiren en büyük etkenlerden biri.
Grubun ismi olan “Skapova” nasıl ortaya çıktı?
Grup ismi seçmek aslında beklediğimizden daha zor bir süreç oldu. Çünkü bir isim seçerken hem kulağa hoş gelmesi hem de bizi yansıtması gerekiyor. Birçok farklı seçenek üzerinde düşündük ama içimize en çok sinen Skapova oldu. Bu ismin özel bir anlamı yok ama bizim için güçlü ve akılda kalıcı bir kimlik oluşturdu. Bazen hayranlarımız ismimizin anlamını soruyor, hatta “Slav kökenli mi?” ya da “Belli bir kelimeden mi türedi?” diye sorular alıyoruz. Ancak aslında bu tamamen bizim yarattığımız ve sadece bize ait bir isim.
Müzikal tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
En temel haliyle alternatif rock diyebiliriz ama bu tanımlama bizi tam olarak anlatmaz. Çünkü müziğimizde Rock’ın farklı alt türlerinden, İndie’den ve hatta elektronik ögelerden bile etkileniyoruz. Bizim için önemli olan duyguyu doğru şekilde aktarabilmek. Şarkılarımızın bazısı daha melodik ve hüzünlü, bazısı daha enerjik ve sert olabilir. Bu çeşitliliği korumak istiyoruz, çünkü kendimizi tek bir kalıba sokmak istemiyoruz. Dinleyicilerimiz için de her zaman farklı tatlar sunabilmek önemli.
Sizi müzikal anlamda en çok etkileyen isimler kimler oldu?
Grup içinde herkesin farklı müzik geçmişleri olduğu için ilham aldığımız isimler de oldukça çeşitli. Ancak ortak paydada buluştuğumuz bazı isimler var. Türk rock müziğinden Duman, Mor ve Ötesi ve Athena gibi gruplar bizi etkiledi. Bunun yanı sıra Radiohead, Arctic Monkeys ve Muse gibi global isimler de soundumuzu şekillendiren gruplardan bazıları. Ayrıca, bazen sadece bir film müziği ya da bir sokak müzisyeninin performansı bile bize ilham verebiliyor. Müzik, çok geniş bir evren ve biz de o evrende sürekli yeni şeyler keşfetmeye çalışıyoruz.
Şarkılarınızı nasıl üretiyorsunuz? Grup içindeki yaratıcı süreç nasıl işliyor?
Üretim sürecimiz oldukça organik bir şekilde ilerliyor. Genellikle bir fikir ya da melodiyle başlıyoruz. Bazen birimiz bir riff ya da söz yazıyor, bazen de sadece bir duygu üzerine konuşuyoruz ve o noktadan itibaren her şey şekillenmeye başlıyor. Özellikle stüdyoya girdiğimizde çok farklı bir dinamiğimiz oluyor. Kendi şarkılarımızın üstünde saatlerce çalışabiliyoruz ve bazen en ufak bir detay bile şarkının yönünü tamamen değiştirebiliyor. Bunun en güzel örneklerinden biri “Ben Senden Vazgeçtim” şarkısıdır. Başlangıçta çok farklı bir yapıda olan bu şarkı, denemeler ve doğaçlamalar sonucunda bugünkü haline ulaştı. Söz yazımında ise genellikle ortak çalışıyoruz, çünkü hepimizin anlatmak istediği farklı şeyler var. Bazen bireysel bir hikâye bile grup olarak hepimizi etkiliyor ve ortak bir duyguya dönüşüyor.
Sahne sizin için ne ifade ediyor? Canlı performans ile stüdyo çalışmaları arasındaki farklar neler?
Sahne, bizim için müziğin en saf hali diyebiliriz. Stüdyoda her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüyorsun. Bir şarkıyı defalarca kayıt alıyorsun ama sahnede her şey tamamen anlık gelişiyor. Canlı performanslarda dinleyiciyle direkt bir iletişim kurabiliyoruz. O anın enerjisini hissetmek ve seyircinin bizimle birlikte şarkıları söylemesi inanılmaz bir his. Bizi en çok motive eden şeylerden biri de bu. Özellikle bazı konserlerde seyirciyle aramızda inanılmaz bir bağ oluştuğunu hissediyoruz. En son İstanbul’da verdiğimiz konserde, seyirci şarkılarımızı bizden önce söylemeye başlamıştı. O an gerçekten unutulmazdı.
Önümüzdeki dönemde yeni projeleriniz var mı? Yeni albüm ya da single gelecek mi?
Evet, şu an yeni şarkılar üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Yakında bir single yayınlamayı planlıyoruz ve bunun dışında albüm için de ciddi planlarımız var. Ayrıca bazı sürpriz işbirlikleri de gündemde. Ancak detaylarını şimdilik paylaşamıyoruz. Dinleyicilerimiz için gerçekten farklı ve heyecan verici şeyler hazırlıyoruz.
Gelecekte Skapova’yı nerede görüyorsunuz? Uzun vadeli hedefleriniz neler?
En büyük hedefimiz, müziğimizi daha geniş kitlelere ulaştırmak ve Türkiye’de alternatif müziğe farklı bir soluk getirmek. Bunun yanı sıra uluslararası arenada da var olmayı istiyoruz. Şu anda bağımsız bir grup olarak ilerliyoruz ve bu bize büyük bir özgürlük sağlıyor. Ancak gelecekte daha büyük sahnelerde, daha büyük kitlelerle buluşmak istiyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında konserler vermek ve yurt dışında da sahne almak en büyük hayallerimizden biri.
Son olarak, Skapova dinleyicilerine bir mesajınız var mı?
Bizi destekleyen, müziğimizi dinleyen ve konserlerimize gelen herkese sonsuz teşekkürler! Siz olmasaydınız, bu müziği yapmak bizim için bu kadar anlamlı olmazdı. Önümüzde çok güzel projeler var ve bu yolculuğa birlikte devam edeceğiz. Takipte kalın, çünkü çok yakında yeni sürprizlerle karşınızda olacağız!
Bu söyleşi Skapova’nın müziğine ve gelecek planlarına daha yakından bakmamızı sağladı. Görüşlerini bizlerle paylaştıkları için kendilerine teşekkür ediyoruz.
Haber: Emircan Aksu
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE
Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...