Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


SINIRLARI AŞAN BİR MÜZİK TÜRÜ: ROCK MÜZİK

25.05.2023
Kültür Sanat

 

Rock müzik, sadece gitar, bas gitar, davul ve vokal gibi enstrümanlar kullanılarak üretilen bir müzik türü değildir. Bir müzik türünün ötesinde, kendisine has bir tarzı ve felsefesi olan bir müzik türüdür. Diğer müzik türlerine göre daha özgür ve sınırları olmayan bir yapıya sahiptir. Ayrıca rock müziği, bir sanat formu, ifade biçimi veya sosyal hareket olarak ele alabiliriz. Rock müziğin güçlü sözleri ve müziği, hem duygusal hem de toplumsal olarak insanların yaşamına anlam katabilir. Belirli bir kalıba girmeyen bu müzik türünün, kendi içinde birden fazla çeşidi vardır. Rock müzik, hem yıkıcı hem de yaratıcı bir müzik türüdür.

 

Peyk grubunun solisti İrfan Alış ve Açık Seçik Aşk Bandosu grubunun solisti Barış Yerli ile rock müzik üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. İki müzisyen de bizlere müzik hayatlarındaki tecrübelerinden, bilgi ve birikimlerinden bahsetti. İki müzisyenin de yaptığı müzikler farklılık gösterse de ortak bir paydada yani rock müzikte buluşuyorlar. İki müzisyen de sorularımızı tek tek yanıtladı.  

 

“Geniş bir müzik zevkim var” 

İrfan Alış, müzik yapmaya 1990'ların başında, arkadaşlarıyla birlikte kurduğu Peyk grubuyla başlamış. Alış, müzisyen olarak başlamadığı bu yolculuğa hobi olarak başladığından söz etti. Alış, hobi olarak başladığı gitarı çaldıkça, kendisini daha iyi hissettiğini ve bunun yıllardır böyle devam ettiğini de sözlerine ekledi. Alış, “Hiçbir zaman müzikle ilgili kariyer yapmak gibi bir düşüncem olmadı.” dedi. Ardından sözlerine şöyle devam eden Alış, “Rock müzik yapıyoruz, ancak genellikle farklı tarzlarda denemeler yapıyoruz. Grubumuzun temeli davul, bas gitar ve gitar gibi rock müzik aletlerinden oluşuyor. Ancak, Alaturka ve blues gibi farklı tarzlarda müzikler de yapıyoruz. Dolayısıyla, tam olarak grubumuz için bir rock grubu demek doğru olmaz.” diyerek, grup olarak nasıl bir tarzı benimsediklerinden söz etti. Alış ayrıca, neden rock müziği tercih ettiğinden ve kendi müzik tarzından da şu sözlerle bahsetti: “Rock müzik yapmaktan keyif aldığım için bu tarzı tercih ettim sanırım. Spesifik olarak sunabileceğim bir neden yok, ayrıca sıkı sıkıya bir müzik türüne bağlı değilim. Farklı tarzlarda müzikler dinliyorum ve rock müzik bunların yaklaşık %20'sini oluşturuyor. Nina Simone'dan Pink Floyd'a kadar birçok farklı sanatçı dinliyorum.  Bob Dylan, Leonard Cohen, Tom Waits gibi isimler benim favorilerim arasında yer alıyor. Ayrıca, yerli sanatçılardan Fikret Kızılok ve Barış Manço gibi isimleri dinleyerek büyüdüm. Ahmet Kaya gibi, farklı türlerde de sanatçıları dinliyorum. Geniş bir müzik zevkim var.”  Alış’ın bu sözlerinden anlaşıldığı üzere, Peyk grubunun kategorize edilememesinin sebeplerinden biri de, grubun solistinin geniş bir müzik zevkine sahip olması diyebiliriz.  

 

İrfan Alış, müzik camiasında karşılaştığı sorunlara da değindi. Her işte ve meslekte zorluklar olduğu gibi bu işte de zorlukların kaçınılmaz olduğunu söyleyen Alış, sözlerine şöyle devam etti: “Kayıt süreçleri sırasında birçok zorlukla karşılaşıyoruz. Enstrümanların ve kayıt stüdyolarının pahalı olması gibi maddi sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Bu masrafları, genellikle konser ve etkinliklerden kazandıklarımızla karşılıyor.” Alış, genellikle maddi anlamda sıkıntılar yaşadığından bahsetti. Ancak, yaptıkları müziğin dinlenmeye başladığında bu sorunların da azaldığını söyleyen Alış, “Artık bu sorunları rahat bir şekilde aşabiliyoruz. Ancak bu zorlukların müzik dünyasında sıkça karşılaşılan sorunlar olduğunu da biliyorum” diyerek, sektörde yaşanılan maddi sıkıntıların bu alanda çalışan herkesi etkilediğini ve bu durumun çözülememiş bir sorun olduğundan bahsetti.  

 

Yaptığı şarkıların sözlerinin tamamını kendisi yazan İrfan Alış’ın bu özelliği, kendisinin iyi bir ses sanatçısı olmasının yanı sıra, iyi bir söz yazarı olduğunu da bizlere gösteriyor. Alış’a, müzikal ilham kaynakları dışında başka hangi sanat dallarından ilham alıyorsunuz diye sorduğumuzda Alış, “Şahsen en çok düşkün olduğum sanat dalı edebiyattır” dedi ve ekledi: “Özellikle müzik yaparken sözlerin önemli olması sebebiyle, şairler benim için çok önemlidir. Yerli şairler arasında Özdemir Asaf, Cemal Süreya ve Orhan Veli gibi isimleri çok severim.” 

 
“Tekrara düşmekten korkuyorum” 

Kendisine özgü bir tarzı olan Alış’a “Sizce müziğinizi diğer rock müzik türlerinden ayıran şey nedir?”  diye sorduğumda, “Bunu net olarak bilemiyorum.” cevabını aldım. Şarkı sözlerini yazarken dikkat ettiği şeyler olduğunu söyleyen Alış, sözlerine şöyle devam etti: “30 yıldır müzik yapıyorum, bazen zorlanıyorum ve tekrara düşmekten korkuyorum. Bu yüzden özellikle söz yazarken, kendimi tekrar etmemeye çalışıyor ve bir hikaye anlatmaya çalışıyorum. Bunu birçok insan da yapıyor, ama aramızdaki farkı sadece dinleyiciler ayırt edebilir. Bence kişisel tarzınızı geliştirmek için öncelikle kendinizi tanımalısınız. Özgünlüğü yakalamak için, klişelerden uzak durmak ve çok okumak ve dinlemek gerekiyor. Yoksa bir şeye benzediğinizi fark etmeden, bir başkasının tarzını taklit edebilirsiniz. Ancak siz onu bilmediğiniz için özgün olduğunuzu düşünebilirsiniz.”

 

Alış, rock müzik için “Rock müzik, özgürlük rüzgarlarının estiği bir dönemde ortaya çıkmış bir müzik türüdür. 60'lı yıllarda insanlar değişim isteğiyle doluydu ve rock müzik, bu talebi karşılamıştı.” dedi. Alış, o dönemde yapılan müzik festivallerinin, rock müziğinin dünyaya yayılmasını sağladığından söz etti. Ancak o dönemde çok sayıda müzik türünün de dinlendiğine deyinen Alış, sözlerine şöyle devam etti:  “İnsanlar o yıllarda müzik arayışı içindeydiler. Reggae gibi diğer müzik türleri de bu dönemde ortaya çıktı. Yani, rock müziği tek başına ele alamayız. O dönemde birçok müzik türü popülerleşmişti ve rock müzik aralarındaki en popülerleriydi.” Rock müziğin zirvede olduğu meşhur dönemlerde müziğin yönlendirme gücünün çok yüksek olduğunu söyleyen Alış, “Bu durum günümüzde tabii ki değişmedi ve müzik hala toplumu etkiliyor. Öte yandan, özellikle Bob Marley gibi sanatçıların şarkıları, insanlar için bir mesaj niteliği taşıyordu ve onların düşüncelerini yansıtıyordu.” dedi. Alış, rock müziğinin artık o dönemdeki kadar popüler olmadığını üzülerek söyledi. Alış ayrıca, rock müziğin daha az dinlendiğini ama hala kayda değer bir dinleyicisinin var olduğunu da ekledi. “Artık elektronik ve rap gibi müzik türleri daha çok dinleniyor.” diyen Alış, bu müzik türlerinin daha fazla dinlenmesiyle birlikte rock müziğinin giderek daha az dinlenmesine sebep olduğunu da söyledi. Alış için rock müzik tarihinde en önemli anlardan biri Woodstock Festivaliymiş. “Bunun sebebi Woodstock’un ilk bağımsız festival olması.” diyen Alış, bu festivalin müzik tarihi açısından oldukça önemli olduğunu vurguladı. 

 

Alış, sosyal medya ve dijital müzik platformlarının müzik endüstrisine etkisi hakkında “Çok sayıda olumlu ve olumsuz yönü olan bir durumdan bahsediyoruz. İnternet sayesinde artık herkes istediği ürünü, istediği şekilde yayınlayabiliyor. Bu özgürlük, birçok kişi için sevindirici bir durum. Ancak bu durumun olumsuz yanı da var.” dedi. Bu konu hakkında çift yönlü düşündüğünü belirten Alış, sözlerine şöyle devam etti “Eskiden plak şirketlerinin olduğu dönemlerde, sadece değerli ya da alıcısı olan şeyler profesyonel kulaklar ve stüdyolardan geçmek zorundaydı. Bu sayede bir kalite standardı oluşuyordu. Örneğin, 1970'lerde yapılmış kayıtların hala dünya genelinde çok dinlenmesi ve plaklarının satışı, o dönemdeki stüdyo kalitesinin ne kadar üst düzeyde olduğunu gösteriyor. Teknolojik olarak ilerleme kaydedildiği halde, bu kalite standardı maalesef kaybedildi. Artık herkesin elinde bulunan teknoloji sayesinde, profesyonel bir stüdyo ortamında çalışmadan bile bir ürün yayınlanabiliyor. Bu durum, müzik endüstrisinde kayda değer bir kalite düşüşüne neden oldu.” dedi.  Bu gelişmenin yanı sıra, müzik dinleme alışkanlıklarının da değiştiğinden söz eden Alış, teknolojinin gelişimiyle birlikte müzik endüstrisinde birçok şey değiştiğinden de bahsetti. Alış, kalite standartlarının kaybedilmesi gibi olumsuz bir durum yaşansa da herkesin kendi müziklerini üretebilmesinin de güzel bir özgürlük olduğunu düşündüğünü de sözlerine ekledi. 

 

 “Canlı performansta da iyi çalınmalı” 

Müziğin teknik tarafına da değinen Alış, iki türlü kayıt olduğunu söyledi. “Canlı kayıtlarımızın yanı sıra stüdyoda kaydettiğimiz kanal kayıtlarımız da var. Canlı kayıtlarımızda stüdyoya girerek hep birlikte çalıyoruz ve kayıt o anda yapılıyor. Bu tarz kayıtlarımız arasında grup olarak “Kuleler ve Kilitler" gibi birçok örneğimiz mevcut. Stüdyoda yaptığımız kanal kayıtlarında ise şarkının provasını yaptıktan sonra davul, bas ve diğer enstrümanları ayrı ayrı kaydediyoruz.” dedi.  Alış, günümüzde teknolojinin ilerlemesiyle birlikte daha çok kanal kayıt yapıldığından söz etti. Özellikle rock müzikte, davulun iyi bir stüdyoda kaydedilmesiyle diğer enstrümanları evde de kayıt edebileceğinden söz eden Alış, kayıt sürecini kısaca şöyle açıkladı: “ Kayıtlar yapıldıktan sonra, stüdyo mühendisi tarafından mixleniyor ve ardından mastering yapılıp yayına hazır hale getiriliyor.” 

 

Alış, albüm üretim süreciyle ilgili olarak, “Albüm üretim süreci, yapılan şarkıya göre değişiklik gösterir. Bu süreç tamamen rastlantıya dayanır ve şans faktörüne bağlıdır. Şarkıyı iyi hale getirmek için çalışabilirsiniz ancak söz yazma süreci çok daha uzun ve zahmetli olabilir. Bu nedenle, albüm üretim sürecinde şarkıların farklı aşamaları için farklı süreler ayrılabilir ve her şarkı kendi özel sürecinde şekillenir.” diyen Alış, bu süreçte müzisyenlerin bir araya gelerek, grup olarak çalışması veya solo olarak üretim yapmasının da sürece etki edebileceğinden bahsetti. Alış, tüm bu faktörlerin, albüm üretim sürecini farklı şekillerde etkileyebileceğini ve sonuçta ortaya çıkan müziğin, bu süreçteki emek ve zamanın bir yansıması olacağını düşünüyor. 

 

Alış, sahne performanslarına çok önem verdiğini ve herkesin de bu konuya önem vermesi gerektiğini söylüyor. Alış, sahne performanslarıyla ilgili düşüncelerini şu sözlerle anlattı: “Sahne performansı, bir müzik grubunun başarısında çok önemli bir faktördür. Grubun canlı performansı, onların ne kadar kaliteli bir müzisyen olduğunu veya olmadığını gösterir. Benim düşünceme göre, bir müzisyenin stüdyoda kaydettiği şarkılar ile canlı performansta ortaya çıkan sesi arasında çok az fark olmalıdır. Canlı performansta da iyi çalınmalı ve hatta daha da fazlasını yapabilmelidirler. Eğer bir grup bunu başarabiliyorsa, bence iyi bir gruptur.” 

 
“Toplumsal araç” 

Müziğin ve bir müzik türü olarak rock müziğin hem bireysel hem de toplumsal etkisi hakkında düşüncelerinden söz eden Alış, fikirlerini şu sözlerle ifade etti: “Müzik, genel olarak insanlar için faydalı bir şeydir ve insanların motivasyonunu arttıran bir etkiye sahiptir. Sadece rock müzik olarak değerlendiremeyiz, çünkü bütün müzik türleri insanlara fayda sağlayabilir. Örneğin, klasik müzik dinlemenin, insanların matematik becerilerini geliştirdiği ve zeka performansını artırdığı söylenmektedir. Bence müzik dinlemek, sadece beyin gelişimi için değil, aynı zamanda yeni şeyler üretmek için de ilham verici bir etkiye sahiptir. Dolayısıyla, insanlar için son derece yararlı bir şey olduğunu söyleyebiliriz. Konuyu rock müzik bazında ele alacak olursak öncelikle, rock müzik birçok insan için bir ifade biçimi olabilir. Birçok insanın hayatında yaşadıkları duyguları ve deneyimleri ifade etmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca rock müzik, toplumsal konulara dikkat çekmek ve toplumsal değişimi desteklemek için bir araç olarak da kullanılabilir Sonuç olarak, rock müziğin topluma birçok faydası vardır. Toplumsal sorunlara dikkat çekmesi ve birleştirici bir etkiye sahip olması gibi faydaları sayesinde, rock müzik toplumda önemli bir yere sahiptir.” dedi  

 

Alış, son olarak, “Hayattan müziği çıkardığınızda ne kadar eksiklik hissediyorsanız, müzik hayatınıza o kadar fayda sağlıyor demektir. Bunu bir düşünün, şu anda hayatınızdaki bütün müzikleri susturun ve  bakalım hayat nasıl bir şeye dönüşüyor?” dedi. 

 

“Şarkılarımı sadece laf olsun diye değil, sevgi olsun diye yapıyorum.” 

Açık Seçik Aşk Bandosunun solisti olan Barış Yerli, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet  Konservatuvarı'nda müzik eğitimini tamamladığından ve asıl uzmanlık alanının etnomüzikoloji olduğundan söz etti. Yerli, bir dönem Kocaeli Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştığından da bahsetti.  İstanbul'da yaklaşık 7-8 sene boyunca bir stüdyo işleten Yerli, Adem Tuzlu'dan Burcu Yankın'a, Cenk Erdoğan'dan Sezen Aksu'ya kadar birçok kişinin albüm kayıtlarını gerçekleştirdiğini ifade etti. Müzikle çocukluk döneminden itibaren ilgilendiğini söyleyen Yerli, “Gençliğimde Mavi Sakal, Gri İz, Bulutsuzluk Özlemi gibi gruplar öne çıkıyordu. Kramp, Diken, Kesmeşeker gibi gruplar da benim ilham kaynağım oldu.” dedi. 

 

Müzikal ilham kaynakları dışında en etkilendiği sanat dalının şiir olduğunu belirten Yerli, “Edebiyat benim için çok önemli. Şiir okumaktan büyük bir keyif alırım. Ayrıca dövüş sanatlarıyla da ilgilenirim. Ne alaka demeyin lütfen, tekvando, aikido, karate, kung fu, boks gibi farklı dövüş sanatlarıyla da ilgiliyim. Şöyle düşünün; kung fu bilen birinin kapıyı açma yöntemi bile benzersizdir. Hayatı bu kadar fiziksel ve estetik düşününce, bu durum ister istemez senin hayatında yaptığın sanata da yansıyor. Ayrıca Attila İlhan ve Cemal Süreya çok sevdiğim iki şairdir.” dedi.  

 

Yerli,  kendi tabiriyle diğer “garip” isimli rock müzikleriyle aynı kategoride değerlendirilmek istemediğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü ben bir "garip" isimli grup değilim. Müziğimde anlattığım şeylerin bir amacı var ve bu konuları açıkça ifade ediyorum. Toplumun sorunlarını ele alıyorum, ancak müziğimi toplumun isteklerine göre şekillendirmiyorum. Kendi tarzıma ve vizyonuma sadık kalarak müzik yapıyorum. Bu da sanırım beni diğer müzik türlerinden ayırıyor.” Rock müziğin isyankar ve hedef odaklı bir tarza sahip olduğunu söyleyen Yerli, günümüzde rock müziğin geldiği durumu yorumladı: “Günümüzde rock müziğin yanında "alternatif " diye bir kavram bulunuyor. ‘Biz rock yapıyoruz, alternatif rockçıyız’ demek, rock müziğin alternatif bir versiyonunu yaptıkları anlamına gelir. Yani günümüzde maalesef  rock müzik tam anlamıyla yapılmıyor.” 

 

“Hayatımız engellerle dolu ve müziğin de önünde engeller bulunuyor.” 

Yerli ayrıca, “Rock müzik yapmak için sağlam bir davul ve distorsiyonlu gitara ihtiyaç duyulur, ancak bunlar sadece rock müziği yapan şeyler değildir. Asıl önemli olan, anlatılan hikayedir. Teknik araç gereçlerin hepsi mevcut olabilir, ama eğer bir şey anlatmıyorsan, o zaman müziğin bir anlamı olmaz.” diyerek, müzik içindeki hikaye anlatıcılığının önemine vurgu yaptı. Yerli, “Hayatımız engellerle dolu ve müziğin de önünde engeller bulunuyor. Geçmişte gitar alacak paraları olmadığı için müzik yapamayan çocuklar vardı. Eğer o zamanlar gitar alabilseydiler, belki daha kaliteli müzik dinlerdik. Günümüzde herkes para kazanmanın peşinde ve bu da müziği bir sanattan çok meslek haline getiriyor. Özetle, rock müzik yapmak için gerekli teknik donanımın yanı sıra, müziğin anlam taşıması da önemlidir. Engellerle dolu bir hayatın içinde yer alan müzik, sadece maddi kazanç odaklı olmamalı bu da rock müziğin yerine alternatif rock müziklerinin almasına sebep olmuştur.” dedi 

 

Yerli, dijitalleşmenin rock müziği nasıl etkilediği ile ilgili düşüncelerini şu sözleri ile ifade etti: “Dijitalleşme, günümüzün vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir ve bunu kabul etmek ve bu değişime uyum sağlamak önemlidir. Ancak bu durumun dezavantajları da vardır. Örneğin, internetteki bilgi kirliliği gibi herkesin kolayca yayın yapma şansı olması, bazen bir sıkıntı olarak algılanabilir. Herkesin kolaylıkla içerik paylaşabilmesi, doğruluğu ve kalitesi konusunda soru işaretleri yaratabilir. Ancak diğer yandan, dijitalleşme ve internetin müzik dünyasına getirdiği olanaklar da önemlidir. Eskiden albüm yapmak için plak şirketlerine başvurmak, kendini kanıtlamak, tanıtım için büyük çaba ve maddi kaynak gerektiriyordu. Ancak dijitalleşme ile birlikte herkes dilediği müziği paylaşma ve yayınlama imkanına sahip oldu. Bu da müzisyenlerin daha kolay bir şekilde eserlerini dinleyicilerle buluşturma şansını artırdı. Ayrıca, müzik keşfetme merakı olan insanlar için de farklı müziklere ulaşma ve keşfetme imkanı sunmaktadır. Dolayısıyla, bence bu gelişmelere olumsuz bir gözle bakmak yerine, müziğin daha geniş bir kitleyle paylaşılması ve keşfedilmesi açısından olumlu bir bakış açısı benimsenebilir.” 

 

“Önemli olan müziğin içindeki duygu ve anlamı doğru bir şekilde iletebilmektir.” 

Yerli, müzisyenlerin kullandığı ekipmanların önemine de değindi. Yerliye göre müzisyenler genellikle müzikten kazandıkları parayı tekrar müziğe yatırırlar.  Ayrıca, Yerli için iyi ekipmana ve kayıt programlarına sahip olmak, müzisyenlerin kendi müziklerini daha profesyonel bir şekilde kaydetmelerine ve dinleyicilere sunmalarına yardımcı olur dedi ve şöyle devam etti: “Kayıt yapma süreci ve projenin türüne bağlı olarak çalışmaların süresi ve detayları değişebilir. Eğer kayıt yapma hissiyatına sahipseniz, doğaçlama bir şekilde başlayabilir ve müzikal duygularınızı kaydedebilirsiniz. Bu tür kayıtlar genellikle anlık ve spontane bir şekilde gerçekleşir. Ancak, bir proje veya aranjörlük çalışması söz konusu olduğunda, daha planlı ve detaylı bir yaklaşım gerekebilir. Beste üzerinde çalışırken, parçanın kurgusu, enstrüman düzenlemeleri ve prodüksiyon detayları gibi faktörler üzerinde daha fazla zaman harcamak gerekebilir. Bu tür projeler genellikle daha uzun soluklu olabilir ve endüstri standartlarına uygun kayıtların yapılması, daha dikkatli bir işçilik gerektirebilir. Her iki durumda da, kayıt yapma süreci müzisyenin yaratıcılığını ve ifade gücünü yansıtmak için bir fırsattır. İster spontane bir kayıt olsun ister daha uzun soluklu bir proje; önemli olan müziğin içindeki duygu ve anlamı doğru bir şekilde iletebilmektir. Kayıt yaparken, doğru ekipmanı kullanmak, iyi bir akustik ortam sağlamak ve kaydın teknik detaylarına dikkat etmek önemlidir. Sonuç olarak, kayıt yapma süreci, hissiyatınıza bağlı olarak farklı şekillerde gerçekleşebilir. Spontane kayıtlar, doğaçlama hissiyatını yansıtabilirken, proje ve aranjörlük çalışmaları daha planlı ve detaylı bir yaklaşım gerektirebilir.”

 

Yerli, son olarak, rock müziğin topluma olan faydası ve etkisini özellikle gençler üzerinden şu sözlerle  yorumladı: “Rock müzik, temel olarak toplumsal bir müzik türü olduğundan, toplum üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. İyi rock müziklerini dinleyerek yetişen bir genç insan, düşünme ve sorgulama yetilerini daha fazla geliştirme eğilimindedir. Rock müziğin isyankar ve eleştirel doğası, gençlerin toplumsal meseleleri sorgulamalarına ve alternatif düşünce perspektifleri geliştirmelerine yardımcı olabilir. Bu müzik türü, gençlerin kimlik oluşumunda bağımsızlık arayışına destek verir ve özgün bir ifade biçimi sunar. Rock müziğin toplumun üzerindeki etkisi, genç insanların düşünme ve sorgulama becerilerini artırarak toplumsal bilinci yükseltebilir.”

 

 

Sorularımızı cevapladıkları için İrfan Alış ve Barış Yerli’ye teşekkür ediyoruz.

 

 

Haber: Kardelen Cancı

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00