İlk kez 1920 yılında sinemanın sesli film devrine girmesiyle başlayan seslendirme sanatı, oyuncuların ağız ve mimik hareketleriyle, daha sonrasında stüdyo kaydıyla seslerinin kaydedilip, birleştirilmesiyle ortaya çıkmıştır. İlk sesli film olan The Jazz Singer, sinemada devrim yaratmış ve seslerin sinemaya dahil edilmesinin önünü açmıştır. 1940'lı yıllarda ise animasyon çizimlerinin başlamasıyla seslendirme sanatçıları büyük bir ilgi toplamaya başlamıştır. Çocukluğumuzda izlediğimiz her çizgi filmin sesleri onlara ait olup, zihnimizin bir köşesinde hep yer edinmiştir.
Günümüzde seslendirme sanatçıları, film ve televizyonla sınırlı kalmayıp video oyunları, animasyon dizileri, radyo programları, mekan seslendirmeleri, internet içerikleri ve sanal asistanlar gibi pek çok alanda faaliyet göstermektedirler. İstanbul'da bir radyo firmasında radyo programcılığı yapan Didem Şehitoğlu Çakmak, dublaj sanatçısı Cem Hınıslı ve sosyal medyada marka seslendirmeleri yapan Buse Bozan ile seslendirme sanatının farklı yönlerini konuştuk.
İnsanlarla paylaşımda olmak, bambaşka bir duygu
Radyo programcılığının hayatında büyük bir etkiye sahip olduğunu dile getiren Çakmak, “Dinamik bir meslek, sürekli enerji taşımalısınız. Bazen geç saatlerde yayın yapabiliyorsunuz ya da sabahın erken saatlerinde sizleri dinleyen insanlar var. Ağzınızdan çıkan her kelime altın değeri taşıyor. Sizin kendi kimliğinizi en iyi yansıtabileceğiniz meslektir, radyoculuk.” şeklinde konuştu.
Ulusal radyolarda seslendirme yapmak profesyonellik gerektirir
Radyoculuk eğitimi almış bir bireyin, ulusal bir radyoda hemen işe başlamasının mümkün olmadığını dile getiren Çakmak, “Bu işi yapabilmek için sadece eğitim değil, biraz da deneyim gerekiyor. Deneyim, sadece mikrofon başında konuşmakla ilgili değil dinleyiciyi doğru şekilde yakalamak, canlı yayında stresle başa çıkmak ve her türlü programı rahatça yapabilmekle de ilgili.” ifadelerini kullandı.
Yeni nesil radyoculuk çok farklı bir noktaya evrildi
Eski nesil radyocuların daha konuşmaya yönelik program yaptığını dile getiren Çakmak, “Eskiden radyocular çok daha fazla konuşurdu programlarda. Artık DJ’lik görevi görmeye başladılar, müzik setiyle daha çok ilgileniyorlar.” ifadelerini kullandı.
Podcast, geleceği olan en önemli seslendirme alanı
Podcastlerin, gelecekte seslendirme alanında oldukça önemli bir yer edineceğini dile getiren Çakmak, “Bugün belki de radyo kadar popüler değil ama giderek büyüyen bir sektör. İnsanlar artık çok daha özgür ve istedikleri konularda, istedikleri şekilde içerik üretebiliyorlar. Bu seslendirme sanatçıları için harika bir fırsat. Geleneksel medyada kendine yer bulmak zorken, podcastler sayesinde herkes sesini duyurabilir.” şeklinde konuştu.
Kişisel gelişim kitaplarının seslendirilmesi oldukça zor
Kişisel gelişim kitaplarını seslendirenlerin, sektörde en çok aranan ve zor bulunan kişiler olduğunu dile getiren Hınıslı, “Kişisel gelişim kitaplarını seslendirmek, insanı motive etmek açısından en zor işlerden biri. Çünkü hem samimi hem de etkileyici konuşmak lazım. Ruhsuz okuyup geçmek, kimseye bir şey katmaz ama aşırı coşkulu olursan da yapmacık gibi durur. Dengeyi tutturmak gerçekten beceri gerektirir.” dedi.
Dublaj sanatçısı olmak için oyunculuk gerekiyor
Seslendirme sanatı ile dublajın en büyük farkının bir oyuncu profili taşınması gerektiğini dile getiren Hınıslı, “Seslendirme işi genellikle bir karakteri taşımaz, daha resmi bir iştir ama dublaj bir karakteri içinde barındırır. Sizin o karakteri iyi tanımanız ve benimsemeniz gerekiyor.” dedi.
Markalar kendi profiline göre seslendirme istiyorlar
Sosyal medyada seslendirme ve reklam projeleri yaparken markaların en çok profile dikkat ettiğini söyleyen Bozan, “Her marka için ayrı bir tarz ve anlatım sunuyorum. Müşteri kapasitelerine ve profillerine göre seslendirme işleri istiyorlar. Birçok kez revize işlemi olabiliyor. En iyisinin ortaya çıkması, sosyal medya için markaların güncel şartlarda en kıymetli isteklerinden biri.” ifadelerini kullandı.
Yapay zeka duygu yönünden zayıf kaldı
Yapay zekanın seslendirme sanatında büyük bir rol oynadığını ama etkili olmadığını dile getiren Hınıslı, “İnsanlar yapay zekanın bu işi bitirdiğini söylüyor ama insanlar hala tonlama ve konuşma yeterliliği konusunda gerçek seslere ilgi duyuyor. Robotik sesler ve yapay zeka bu konuda hala etkisini sağlayamadı ama gelecekte ne olur? Bir fikrim yok.” şeklinde konuştu.
“Hayat mottom: İnandığın kadar çalış, parla”
Seslendirme sanatçılığı yapmanın duygularla ilerlediğini dile getiren Bozan, “Hayat mottom, inandığın kadar çalış, parla ve bundan asla vazgeçmeyeceğim. Ulaşabileceğim nokta sınırlı değil, her zaman çok daha yükseğe tırmanmak istiyorum.” dedi.
Her ses tonu ayrı bir kıymet taşır
Her ses tonunun, farklı bir alanda seslendirme açısından işe yarayacağını dile getiren Bozan, “Herkesin sesinin iyi olduğu bir alan var. Önemli olan onu nasıl kullanacağını bilmek. Mesela bazı sesler reklamda, bazısı ise belgeselde çok daha etkili olur. Yani bir sesin tek bir işe uygun olduğunu düşünmek yanlış. Her sesin bir potansiyeli var. Özellikle sempatik bir ses tonu, dinleyicinin kulağında daha uzun süre kalır ve sevilir.” ifadelerini kullandı.
Bizlere seslendirme sanatı ve seslendirme sanatçılığı üzerine verdikleri değerli bilgiler için radyo programcısı Didem Şehitoğlu Çakmak, sosyal medya içerik üreticisi Buse Bozan ve dublaj sanatçısı Cem Hınıslı'ya teşekkür ederim.
Haber: Hayri Mert Ulusoy
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...