Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


SERAMİK ZEYTİNYAĞI ŞİŞELERİNİN “SIRRI”

23.12.2022
Kültür Sanat

 

Sıfırdan üretimi yaklaşık olarak bir hafta süren ve yapımında 13 kişinin emeğinin bulunduğu seramik zeytinyağı şişeleri, zeytinyağının güzel ve kaliteli bir biçimde sunulması amacıyla tercih edilmektedir. Zeytinyağının sağlıklı ve uzun ömürlü bir şekilde saklanabilmesi için seramik şişelerde özel bir sır tekniği kullanılmaktadır. Seramiğin içi ve dışı “sır” denilen özel bir kaplama ile kaplandıktan sonra sanatçısı ile buluşup, farklı motifler işlenmesiyle birlikte kendine has hale getirilir. 

İstanbul’dan İzmir’e uzanan yolculuklarına Urla Sanat Sokağı’nda devam ettiklerini aktaran Zehra Van, kullandıkları malzemenin sırlanmasının çok önemli olduğunu ancak asıl sırrın kalplerinde ve iş ahlaklarında olduğunu ifade etti. Zeytinyağı hassas bir gıdadır ve nasıl saklanması gerektiği önemlidir. Çünkü zeytinyağının ısıdan ve ışıktan uzak bir şekilde saklanması gerekmektedir. Van, oğlunun hastalığı dolayısıyla da bu detaylara önem vererek zeytinyağını daha iyi nasıl muhafaza edebiliriz düşüncesiyle ve ülkemizde bu tekniklerle malzeme üretebilecek kimse bulamadıklarından dolayı tüm yüreğini ortaya koyarak bu yola gönül verdiklerini aktardı. Zeytinyağının saklanması konusunda neden seramik tercih ettiklerini, kullanılan teknikleri ve işe başlama öyküsünü, işletmenin kurucu ortaklarından Zehra Van, gerçekleştirdiğimiz röportajda bizlerle paylaştı. 

 

Kendinizi tanıtır mısınız?

İsmim Zehra Van. 1978 yılında İstanbul’da doğdum. 2 çocuk annesi ve bir iş insanıyım. 2013 yılından beri işletmemizin kurucu ortağıyım.

 

İşletme olarak bu işe ne zaman başladınız ve ne zamandır yapıyorsunuz?

Biz 10 yıldır seramik şişede zeytinyağı satıyoruz. Aslında İstanbullu bir firmayız ancak pandemi ile beraber her yer kapanınca biz de üretime geçtik ve biraz daha farklı ürünler üretmeye başladık. Sonrasında, İstanbul’da devam edemeyeceğimizi anlayıp İzmir’e göç edenler arasına katıldık. İlk satışa hazır hali ile şişelememizi 2013 senesinde yaptık. Ancak yaptığımız işin en önemli parçası olan el yapımı seramik zeytinyağı şişelerimizin, üretim ve geliştirme aşaması 2010 senesinde başladı. Uzun araştırma ve denemelerden sonra Türkiye’de, ilk el yapımı seramik zeytinyağı şişesini üretip, içine zeytinyağı ekleyerek satan firma olduk.

 

Kullandığınız malzemeler ve teknikleriniz nedir? Bunları açıklayabilir misiniz?

Malzeme olarak seramik çamuru kullanıyoruz. Kullandığımız malzemenin gıda ile uyumlu şekilde kullanımı açısından da sırlaması oldukça önemlidir. Uluslararası standartları gözeterek üretim yapmaktayız. Uzun ve meşakkatli bir üretim tekniğimiz var. Kalıplara el ile tek tek seramik çamuru dökülür ve yine el ile kalıplar boşaltılır. Kuruyan şişeler kalıplardan çıkarılır ve yeniden kurumaya bırakılır. Kalıp birleşim yerlerindeki saçaklar temizlenir, sanayi tipi büyük seramik fırınlarında ilk pişirim yapılır ve ‘bisküvi’ dediğimiz sert ve işlenebilir hale gelir. Sanatçısı ile buluşan şişeler farklı konseptler ile boyanır. Seramiğin altyapısı, çini boyama tekniğiyle boyanıyor. Seramiğin içi ve dışı, ‘sır’ dediğimiz, kurşun içermeyen özel bir kaplama ile kaplanıp yeniden fırınlanır ve sıvı geçirmez halini alır. Seramik şişelerde sırlama, seramiği su veya hava gibi dış etkenlerden koruyan ve güzel görünmesini sağlayan tabakadır. Sonrasında dolum yapılarak son kontrolden geçen ürünlerimiz, etiketlenip satışa hazır hale gelir. Bir şişenin sıfırdan üretimi 1 haftayı bulmaktadır ve 13 kez insan eli değmektedir. En son yapılan kalite kontrol işleminde ise içine zeytinyağı ekleyip, sızma olup olmadığını kontrol ediyoruz. Kullandığımız zeytinyağımız Edremit Körfez Bölgesinin zeytinyağıdır. Yüksek kalitede soğuk sıkım, düşük asitli olması ve lezzetiyle de öne çıkar.

 

Neden seramik şişe kullanıyorsunuz? Seramik tercih etmenizin özel bir sebebi var mıdır? 

Bu işe başlarken zeytinyağının saklama koşulları nedeniyle, nasıl bir şişe seçmeliyiz düşüncesi ile yola çıktık. Zeytinyağı oldukça hassas bir gıdadır. Üretimindeki hassasiyetlerin yanı sıra, ısıdan ve ışıktan muhafaza ederek saklamak zeytinyağını en önemli koruma yöntemleridir. Bu amaçla ısı ve ışık geçişinin en az olacağı şişeyi aramaya başladık. Cam üreticilerinin ülkemizde oldukça az olması, firmaların böylesine ayrıcalıklı bir üretime girmek istememeleri ve yabancı kaynaklı şişelerin de kısıtlı modellerde olması, bizleri daha farklı ne yöntemler kullanabiliriz düşüncesine itti. Örneklerini yurtdışında daha önce gördüğümüz seramik şişeleri araştırmaya başladık. Araştırmalarımız bizi şaşırttı. Çünkü toprak malzeme üretiminin ana vatanı olan ülkemizde böyle bir üretim yapabilecek kimseyi bulamadık. Üretim tekniği ile araştırmalarımız yaklaşık 2 sene sürdü. 2013 yılının Ocak ayında ilk zeytinyağlı seramik şişemiz hayat buldu ve bu bizim için olağanüstü bir yolculuk oldu.

 

Bu işe başlama hikayenizi anlatabilir misiniz?

Zeytinyağı işine, oğlumun bir rahatsızlığından dolayı hakiki zeytinyağı arama çabamızla başladık. Kendimize ait olan zeytin bahçemizin ürünlerini daha fazla özenerek ve başında durarak üretmeye başladık. Oğlumuza şifa kaynağı olan zeytinyağımızı almak isteyen eş ve dostlarımız bize önayak oldular. Ben ve eşim, önceki meslek hayatımızda reklam sektörünün farklı kollarında yıllarca hizmet vermiştik. Belki de mesleğimizin bize kattıklarından dolayı, “ne sattığımızdan çok nasıl sattığımız önemli” mottosu ile bu yola çıktık. Ayrıca görsellik, özellikle dikkat ettiğimiz bir unsur oldu.  

 

Özel bir teknik kullanıyorsanız bu tekniği bizlere anlatır mısınız?

Yaptığımız işin en önemli tekniği aslında kalbimizde ve iş ahlakımızda saklı. Kullandığımız hiçbir malzemede maliyeti düşünmeden çalışıyoruz. Kendimiz ve çocuklarımıza yedirmeyeceğimiz, kullanmayacağımız hiçbir ürünü atölyemizde bulundurmuyoruz. Çizimlerimizdeki ufak hatalar bizim için ıskarta şişe olarak kenara ayrılır. İndirim adı altında hatalı ya da defolu ürün satışımız hiç olmadı. Bu tekniği kullandığımız zaman, belki kısa zamanda kârımız düşüyor ancak uzun vadede bize daha büyük bir kazanç getiriyor. Dolayısıyla da bu bize itibar sağlıyor. Geri kalan teknik ise zaten işin ustalığındadır. Ona da seramik dünyasında “sır” denir. Adının sır olmasının da ayrı bir manası vardır.

 

Haber: Simge Şahin

Fotoğraf: Şevval Delal 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00