Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


SANAL DÜNYA GERÇEK SORUN: EKRAN BAĞIMLILIĞI

19.12.2022
Yaşam

 

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte hayatımıza giren telefon, tablet ve televizyon gibi birçok kitle iletişim aracı, sosyal yaşantımızda büyük bir yer kaplıyor.  Bu gelişim, sosyal hayatımızı kolaylaştırdığı kadar, ciddi problemlere de yol açıyor. Bu problemlerden biri olan ekran bağımlılığı, sadece yetişkinlerde değil aynı zamanda çocuklarda da ciddi derecede görülüyor.

 

Psikolog Işıl İrem Keleş’e göre ekran bağımlılığı, özellikle çocukların teknolojik cihazlara maruz bırakılması sonucu oluşan bir ekran maruziyeti durumudur. Ekran bağımlılığının en büyük negatif etkileri, sosyal ilişkiler ve iletişim becerileri üzerinedir. Ekran bağımlılığı, beraberinde bilişsel beceriler ve fiziksel sağlık gibi birçok alanda da negatif etkilere sebep olabiliyor. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Psikoloji Bölümünden mezun olan ve Hacettepe Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimine devam eden Psikolog Işıl İrem Keleş, bizlere ekran bağımlılığının çocuk psikolojisi üzerine olan etkilerinden bahsetti. 

 

Büyük bir kayıp

Ekran bağımlılığının nedenleri konusunda birçok bakış açısı mevcut. Sosyal ilişkileri kötü etkileyen ekran bağımlılığı, aile içerisindeki çatışmaların da çözülmesini güç hale getiriyor. Böyle bir durum söz konusu olduğunda da çocuklar için sağlıksız bir büyüme ortamı oluşuyor. Ekran bağımlılığının sosyal ilişkiler için büyük bir kayıp olduğunu belirten Keleş, bu konu hakkında, “Sosyal alanda kişisel özellikleriyle, çevresel faktörlerle veya biyolojik sebeplerden dolayı ortalamanın altında kalan bireyler, ekran bağımlılığı geliştirmeye yatkınlardır. Bunu bir kısır döngü, hatta metaforik olarak kendi kuyruğunu yiyen yılan örneğine benzetebiliriz. Çocuğun sosyal çevresinden kendini soyutlayarak, ekran karşısında çok vakit geçirmesine sebep olan birden çok durum var aslında. Bu duruma, çocuğun gelişim döneminde yeterli destek alamaması, kaliteli eğitim sürecinin olmaması ve sosyoekonomik durumlar gibi örnekler verilebilir.” ifadelerini kullandı. 

 

Yanlış ödüllendirme

Diğer bir sorun olarak, “ödül olarak ekrana maruz bırakma” durumuna sıklıkla rastlandığını belirten Keleş, “Bu duruma şimdilerde sıklıkla rastlanılan, ödev yaptırmak için tabletle oynama sözü vermek veya yemek yemeyen çocuğa televizyon karşısında yemek yedirmek gibi durumları örnek olarak verebiliriz. Bu durumlar özellikle, iletişim ve dikkat problemlerinin yanında, kendini ifade etme zorluğunu beraberinde getirir. Bu da çocuğun sosyal çevreden kendini soyutlayarak daha fazla ekran karşısında vakit geçirmesine sebep olur. Ekran başında geçirilen vakit, bu becerileri köreltmeye devam ederek, dolaylı yoldan var olan aile ve arkadaşlık ilişkilerini de zedeler.” sözleriyle bu durumun davranış problemlerini etkilediğini ifade etti. Keleş, aynı zamanda sosyal yaşamdan iyice kopmaya sebep olan, kısır bir döngü şeklinde gittikçe güçleşen bir ekran bağımlılığı halini alacağının altını çizdi.

 

Her türlü gelişim döneminde görülür

Ekran bağımlılığının, temel anlamda sosyal becerileri körelterek, sosyal hayata uyumu zorlaştırdığından bahseden Keleş, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: “Bu durum sadece çocuklarda görülmez. Her türlü gelişim döneminde görülebilecek bir durumdur. Ancak en büyük sorunlar bebeklik veya çocukluk döneminde ekran maruziyeti yaşayan bireylerde görülür. Çünkü bu dönemde, özellikle gelişim evreleri en duyarlı ve kritik aşamalardır.” 

Bilişsel gelişim ve öz bakım becerileri gibi becerilerin, özellikle takip edilerek desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Keleş, bu dönemlerde olası gecikmelere uygun müdahalelerde geç kalınırsa yaşam boyu sürecek etkilerin gözlenebileceğini söylüyor. Keleş, psikolojik olarak ekran bağımlılığının, özellikle çocuklarda, muhakeme yeteneğinin yeterince gelişmemesi, problem çözme becerisinin ve doğru davranışları model alma imkanının sınırlanması gibi birçok problemle negatif etkiye sebep olabileceğinin de altını çiziyor. 

Keleş, sosyal medyanın birtakım algıları etkilemesi hakkında ise şu ifadelere yer verdi: “Ergenlerde daha yoğun görülmekle birlikte, ekranlarda ve sosyal medyada sıkça yansıtılan katı ve kimi zaman ulaşılamaz fiziksel görünüm ve yaşam stilleriyle kendini kıyaslama kaynaklı özgüven sorunları ortaya çıkabiliyor.” 

 

Önüne geçmek mümkün

Ekran bağımlılığının önüne geçilmesi için en önemli etkenin iletişim olduğunu vurgulayan Keleş, iletişim ve ekran bağımlılığı hakkında, “Aile içerisinde kendini yeterli ve değerli hisseden, ebeveynleriyle yeterli zamanı geçirebilen çocukların ekran kullanma süresi daha düşük. Tabii ki burada kaliteli zaman geçirmekten bahsediyoruz. Çocuğu anlayıp dinleyerek, ona seçim hakkı vererek ve onun ilgi ve yeteneklerini göz önünde bulundurarak onlarla zaman geçirmeliyiz.” sözleriyle, aile içindeki iletişimin, çocukların ekran bağımlılığı üzerindeki etkisine vurgu yaptı. 

Aynı zamanda, çocukların erken yaşlarda spor, sanat gibi alanlarda kendi ilgi ve yeteneklerine yönelik hobilere teşvik edilmesinin de bu alanda çok önemli olduğunu aktaran Keleş, hem doğrudan verimli zaman geçirmek üzere bir aktivite yapmak, hem de dolaylı olarak özgüven ve sosyal/fiziksel becerilerin desteklenmesiyle küçük yaştaki çocukların gelişimine katkı sağlamanın oldukça önemli olduğunu ifade etti. 

Akran iletişimi ve erken yaşta eğitime başlamanın da bu açıdan yararlı olduğunu vurgulayan Keleş, ergenlik dönemi için de benzer süreçlerin takip edilmesi gerektiğini söyledi. Yetişkinlik dönemi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Keleş, öncelikle bu bağımlılık durumunun fark edilmesinin çok önemli olduğunu ve bu durumun zararlarına yönelik gerekli önlemlerin alınması gerektiğini söylüyor.

Keleş aynı zamanda, ilerleyen süreçte bir uzmandan veya sosyal çevreden de destek alarak bazı kısıtlamalardan, sosyal etkileşimlerden ve yeni edinilen hobilerden de yararlanılacak bir yol izlenmesi gerektiğini vurguluyor.

 

Yaşam kalitesini etkiler

Sosyal hayat içerisinde kurduğumuz ilişkileri veya boş vakit olarak adlandırdığımız zaman dilimde dahi çok büyük etkilere sahip olan ekran bağımlılığının, yaşam kalitemizi nasıl etkilediğine dair bilgiler veren Keleş, bu konuda ise “Ekran bağımlılığı, öncelikle güven ilişkisi ve iş birliği için gerekli sosyal etkileşimleri ve sağlıklı iletişim becerilerinin kazanılması ile sürdürülmesini engeller. Bu psikolojik açıdan olumsuz ve şiddetine göre kalıcı etkilere sebep olabilir. Bunun yanında kaliteli boş zaman aktivitelerinin önüne geçer ve hatta kimi zaman daha fazla ekran karşısında zaman geçirebilmek için gerekli rutinlerin aksatılmasına ve maddi-manevi yaşam kalitesinin düşmesine sebep olabilir.” ifadelerini kullandı.

Ekran bağımlılığının, çocukluk döneminde gelişimsel sorunlara neden olabileceğini vurgulayan Keleş, gerek çocuk, gerek yetişkinler için fiziksel sağlığı da, hareketi kısıtlayarak olumsuz yönde etkileyebildiğinin altını çiziyor.

 

Ekran bağımlılığının, dikkat, hafıza, algı ve problem çözme gibi bilişsel beceriler üzerinde de olumsuz etkilerinin bulgulandığını aktaran Keleş, ekran bağımlılığının dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğundaki semptomatik tabloyu güçlendirmekte olduğunu ifade ederek sözlerini noktaladı.

 

 

Haber: İshak Yazıcı

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00