Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


RUHU ÇOCUK KALANLARA

03.01.2023
Kültür Sanat

 

Küçükken herkesin oyuncakları olmuştur. Barbie bebekler, oyuncak arabalar, kurşun askerler... Büyüdükçe oyuncaklar bir kenara atıldı ve unutuldular. Unutamayanlar ise onları koleksiyonlara çevirdi ve ölümsüzleştirdi. Koleksiyonculardan biri de 2011’de kaybettiğimiz Ümran Baradan’dı. Ümran Baradan’ın kurmuş olduğu oyun ve oyuncak müzesini bizlere müze sorumlusu Soner Gülyuvar anlatıyor.

 

Türkiye’nin sayılı oyuncak müzelerinden biri olan Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi, temellerini 2004 yılında atmıştır. Tam olarak faaliyete 17 Ocak 2010 yılında başlamıştır. Sunay Akın’ın danışmanlığı ile koleksiyon zenginleştirilerek oyuncak ve koleksiyon severlerle buluşturulmuştur.

 

Dünyanın dört bir tarafından oyuncak

Dünyanın her yerinde çocuklar oyuncaklar ile büyürler. Arkeolojik kazılarda da bu kanıtlanmıştır. Müzenin girişinde yer alan oyun ve oyuncağın tarihçesinde aktarılan bilgilere göre; örneğin M.Ö. 2600 yılında Sümerlere ait kazılarda insan ve hayvan şeklinde nesneler, Hindistan’da M.Ö. 2500 yıllarına ait tekerlekli hayvan figürlerine ulaşılmıştır. Ancak her oyuncağın hikayesi başkadır. Buradaki oyuncakların geliş hikayesini Soner Gülyuvar, “Sergilenmekte olan oyuncaklar Ümran Baradan’ın çeşitli ülkelerden ve Türkiye’deki müzayede ile antikacılardan topladığı oyuncaklarla başladı. Daha sonra düzenlediği yarışmalarda derece kazanan yetenekli çocukların yaptıkları eserler ile de bir koleksiyon oluşturmuştur. Bu müzede 1800’lere ait eserler ve bine aşkın oyuncak bulunmaktadır. Sergilenen bu oyuncaklar sadece Türkiye’den değil, Amerika, Almanya ve Japonya gibi pek çok ülkeden gelen oyuncaklardan oluşmaktadır.” şeklinde anlattı.  

 

“Oyuncakların bir ruhu var”

Her oyuncağın hikayesi olduğu gibi geldikleri ülkelerinde hikayeleri vardır ve dönemin eserlerinde bunları görebiliriz. Bununla ilgili Gülyuvar, “Oyuncaklar içinde bulundukları dönemleri yansıtabilecek sanat eserleridir aslında. Nasıl resim, film, kitap gibi eserler yapıldıkları ve yazıldıkları zamanın etkisini üzerinde taşıyorsa, oyuncaklar da aynı şekilde üretildikleri ülkelerin ekonomik, teknolojik ve moda gibi birçok unsurunu yansıtıyor. Mesela Batı ülkelerinde 1920’li ve 30’lu yıllarda, yoksulluktan aileler para için kendi kızlarının saçlarını, oyuncak üreticilerine satarmış. Birçok porselen bebeğin saçı, gerçek insan saçlarıyla yapılmış. Aslında bundan dolayı oyuncakların bir ruhu var.” dedi.

 

“Çocuğunu alan geliyor”

Müze, çok görünür bir yerde olmadığından müzeye olan ilgiyi sorduğumuzda Gülyuvar, “İlgi güzel ama müzeye ya da oyuncağa ilgisi olmayan kişilerin gelmesi zor. Çünkü geçerken uğranabilecek bir yerde olmadığımızdan ancak internet üzerinden müzelere bakarken bulanlar daha çok geliyor. Özellikle çocuğu olan kişiler kendi zamanının oyuncaklarını çocuklarına gösterebilmek ve kendileride eskileri yad etmek için buraya geliyorlar. Çocuklar da zaten bir şeyin  adında oyun veya oyuncak kelimeleri geçtiğinde asla itiraz etmedikleri için aileler bu sayede çocuklarına müze kültürünü de aşılamış oluyor. Özellikle Türkiye’de ki ilk Barbie sergisi bizim müzemizde olunca kız çocuklarının daha çok ilgisini çekiyor.” dedi.

Bunun üzerine biz de müzeyi gezen bir aileye sergiyi nasıl bulduklarını sorduğumuzda: “Burada olan oyuncakların görünce kendi çocukluğuma gittim. Bizim küçükken oynadığımız kurşun askerlerden ve yaylı futbol oyununu görmek zamanın ne kadar hızlı geçtiğini daha çok hissettirdi bana. Çocuğumuz gördüğü her oyuncağa anne bu senin zamanında var mıydı baba sen bundan oynadın mı dedikçe hem yaşlandığımı hem de çocuğuma çocukluğumu gösterdiğim için mutluluk ve hüznün karışık olduğu farklı bir duygu içerisine giriyorum.” diyerek ruhu çocuk kalan insanların eserlerin içinde kendilerinden de bir parça bulduğunu görüyoruz.

 

Türkiye’deki ilk Barbie sergisi

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi moda bölümünden mezun olan Cenk Mommarje kendi koleksiyonu olan Barbie bebekleri ilk kez bu müzede oyuncak severlerle paylaştı. Barbie bebek sergisinin girişinde Mommarje’nın bu koleksiyona şöyle başladığını yazmış: “Hayat yeterince zor ve nefes alabilmek için hobilere sarılmalı, farklı düşüncelere pencere aralamalı” diyerek her çocuk gibi kartpostal, pul, para koleksiyonlarıyla başlayıp zamanla oyuncak araba, seramik ev bibloları, renkli cam şişeler ve Barbie bebekleri de ekleyip bunları yıllarca geliştirmiş.

Sergide geçmiş nostaljik bebeklerden çok koleksiyonda modern, yenilikçi çizgisi olan 2010 sonrası bebekler sergileniyor ayrıca sergide sanatçının tasarladığı giysilerle hazırlanmış Barbie styled by me, diaroma lar ve doll phoyography içerikli çektiği fotoğrafları da yer alıyor. Son olarak girişte yazana göre Cenk Mommarje “Barbie’nin kreatif ruhu bana iyi geliyor” derken yenilikçi olmanın her daim güç vereceğinin de altını çizdiği yazmaktadır.

 

Haber: Fırat Zimer

Fotoğraf: Zeynep Şama

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00