Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


ROMA İMPARATORLUĞU’NDAN GÜNÜMÜZE KADAR ULAŞAN ŞÖVALYE YÜZÜĞÜ

03.01.2023
Kültür Sanat

 

Takı takma alışkanlığı Osmanlı döneminde kadınlarda olduğu gibi erkekler de yaygın bir şekilde kullanmaktaydı. Zenginlik ve güç simgesi olarak kullanılan takılar, Osmanlı döneminde erkekler tarafından da sıkça tercih edilirdi. Sarraflık ise, metal işleme tekniklerini kullanarak takıların ve aksesuarların yapımını içeren bir el sanatıdır. Alix Wilkinson’un “Ancient Egyptian Jewellery” adlı kitabında ilk sarraflık örneklerinin M.Ö. 5500 yıllarına kadar dayandığını belirtmiştir. Günümüzde ise, sarraflık hem el sanatı olarak yapılmakta hem de ticari bir sektör olarak önemini korumaktadır.

 

47 yıldır İzmir Kemeraltı’nda sarraflık ve şövalye yüzüğü tasarımı üzerine ustalaşan Ali Kızılkoca, Osmanlı dönemindeki erkek takıları ve şövalye yüzüğü hakkında bilgiler verdi. Ayrıca, Aydın’da da sarraflık mesleğini sürdüren Hilmi Özdemir ile, sarraflık mesleği hakkında konuştuk.



Orta Çağ boyunca popüler olmuş bir yüzük türü

Şovalye yüzüklerinin savaşçılar tarafından taşındığını, genellikle kalın ve sert metal bir bilezik gibi tasarımlar olduğunu söyleyen Ali Kızılkoca, "Üzerlerinde savaşçıların veya kralların simgeleri bulunur, ayrıca güç ve cesaretin simgesi olarak da kullanılır. Eskiden bir kişinin hangi aileye mensup olduğunu belirten yüzüklere de rastlanır. Anadolu’da gelinin babası tarafından damadına da takıldığı bilinmektedir. Bu arada, şovalye yüzükleri savaşçıların düşmanlarını yenerken veya savaş esnasında kullanılmıştır. Değerli metallerden yapılır ve genellikle gümüş, altın ve bronz kullanılır. Üzerlerinde savaşçıların simgeleri bulunur. Bu tarihî yüzükler, tarih boyunca çeşitli kültürlerde kullanılmış ve hâlâ günümüzde de ilgi çeken bir yüzük türü olarak kalmıştır.” dedi. Kızılkoca, günümüzde şovalye yüzüğüne çok fazla rağbet olmamasının nedenini altın fiyatlarının yüksek olmasına bağlıyor. Ali Usta’ya göre altın yerine daha uygun fiyatlı olan gümüş ve bronz türevleri tercih ediliyor.

 

Osmanlı döneminde erkekler takı takar mıydı ?

Takıların genellikle zenginlik ve güç simgesi olarak kullanıldığını belirten Kızılkoca, Osmanlı döneminde de takı takma alışkanlığının olduğunu, ayrıca erkeklerin de yaygın bir şekilde tercih ettiğini söyledi. Osmanlı’daki erkeklerin sıkça takı kullandığını söyleyen Ali Usta, “Takılar genellikle değerli metallerden yapılırdı ve tasarımları da önemli bir rol oynardı. Takılar yaygın şekilde kullanılırdı ve erkekler de bu alışkanlığı benimseyip sıkça takı takarlardı.” diye konuştu.

 

Çok eski dönemlere dayanan bir el sanatı: Sarraflık

Aydın’da sarraflık mesleğini yürüten Halil Özdemir, bu meslek ile ilgili düşüncelerini dile getirdi. Sarraflığın, metal işleme tekniklerini kullanarak takıların ve aksesuarların yapımını içeren bir el sanatı olduğunu belirten Halil Usta, “İlk sarraflık örnekleri M.Ö. 6500 yıllarına kadar giden çağlara uzanır. Bu dönemlerde sarraflık zenginliğin ve gücün simgesi olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise, sarraflık sadece zenginliğin ve gücün simgesi olarak kalmamakla birlikte, aynı zamanda moda ve tarz öğesi olarak da kullanılmaktadır. Sarraflık, günümüzde birçok farklı metal ve taş türünü kullanarak yapılmaktadır ve çeşitli tasarımlarla üretilmektedir. Bu meslek, insanlık tarihinin çok eski dönemlerinden bu yana devam etmektedir ve günümüzde de hâlâ popüler bir el sanatı olarak kalmaktadır.” diyerek sözlerini noktaladı.

 

Sarraflık, insanların değişen ihtiyaçlarına cevap vermek için zamana ve teknolojiye ayak uydurmayı gerektiren bir meslek. Birçok sarraflık dükkânı, modern teknolojik araçları kullanarak, müşterilerine daha iyi hizmet sunmaya çalışıyor. Ayrıca, şövalye yüzükleri de hâlâ popüler bir aksesuar olarak kalırken; törenler, düğünler ve benzeri özel olaylar için tercih ediliyor. Bu nedenle sarraflık mesleği ve şövalye yüzükleri, tarih boyunca insanların ihtiyaçlarına cevap vermiş ve hâlâ günümüzde de önemini korumaya devam ediyor.

 

 

Haber &  Fotoğraf: Mazhar Taha Akkaya

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00