On bir ayın sultanı Ramazan ayının gelmesiyle beraber, oruç ibadetini yerine getiren Aydınlıların ev yapımı Ramazan şerbetine ilgileri oldukça yoğun. Aydın’ın Efeler ilçesinde aktar dükkanı olan Gülşah Gözmen, hem Ramazan şerbetinin faydalarını saydı, hem de bizler için tarifini verdi. İşte detaylar…
Osmanlı şerbeti olarak bilinen Ramazan şerbetinin hafif ve faydalı olduğunu söyleyen Gözmen, sofraların olmazsa olmazı olduğunu dile getirdi.
‘‘Türkler için yeri ve kıymeti çok önemli’’
Ramazan şerbeti, bu mübarek ayda sofraların vazgeçilmezleri arasında yerini almaktadır. Hal böyle olunca, Ramazan ayının en çok tercih edilen içeceği için Aydınlılar aktarların yolunu tuttu. Osmanlı döneminde Ramazan şerbetinin altın tombaklarda sunulduğunu dile getiren Gülşah Gözmen, ‘‘Ramazan şerbetinin biz Türkler için yeri ve kıymeti çok önemli. Durum böyle olunca da herkes en lezzetli şerbeti yapmak istiyor. En lezzetli Ramazan şerbetinin tarifini vermeden önce faydalarından bahsetmek istiyorum; susuzluğu giderici etkisi zaten var. Bunun yanında içerdiği bitkilerden dolayı kişiyi zinde tutarken, bağışıklık güçlendirici, öksürük kesici etkileri de mevcut.’’ diyerek Osmanlı mutfağından gelen bu eşsiz lezzetin faydalarını saydı.
‘‘Bu tarifi herkes denesin, pişman olmayacaksınız’’
Özel olarak hazırladıkları şerbetin tarifini veren Gözmen, ‘‘Tarifimizi herkes denesin, deneyenler pişman olmayacaklar. İşte tarif;
Malzemelerimiz
10 su bardağı su, 2 yemek kaşığı kuru hibiskus yani nar çiçeği otu, 6 adet karanfil, 2 adet çubuk tarçın, 6-7 yemek kaşığı şeker, yarım limon suyu.
Öncelikle suyumuzu ocağa alıyoruz, kaynama noktasına gelince tarçınları ve karanfilleri ekliyoruz. 5 dakika daha böyle kaynadıktan sonra burası çok önemli, tarçınları içinden alıyoruz. Alalım ki tarçın kendini salıp şerbetimizin tadını ağırlaştırmasın. Daha sonra hibiskuslarımızı, şekeri ve yarım bardak limon suyunu ekleyip karıştırıyoruz. Ardından kapağını kapatıp ortalama bir 20 dakika demlemeye bırakıyoruz. Demleme işleminin ardından şerbetimizi ince bir tül yardımı ile süzüyoruz. Oda ısısına gelinceye dek buzdolabına kaldırıyoruz. Ardından soğuk olarak ikram edebiliriz. Herkese afiyet, şifa olsun, bol bereketli olsun. Hayırlı Ramazanlar.’’ diyerek Osmanlı hanedanlığından gelen bu güzel lezzeti herkesin denemesini tavsiye etti.
Haber & Fotoğraf: Şevval Ateş
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...