Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Güzelliğin ve estetiğin ötesinde, gerçek bir sanat dalı olan tırnak tasarımı, büyük özveri ve yetenek gerektiren bir alandır. Türkiye’den çıkıp uluslararası sahnede adını duyuran ve büyük başarılar elde eden Büşra Bulut bu sanatın en önemli temsilcilerinden biri haline geldi ve Nail Champ Square kategorisinde birincilik ve Nail Champ Almond kategorisinde ise ikincilik kazandı. Yüzlerce yetenekli sanatçının yarıştığı bu prestijli platformda zirveye adını yazdırmak sadece yetenekle değil, büyük bir özveri ve sabırla mümkün olabilirdi.

Büşra Bulut’un başarısı, sıradan bir hikâye değil. Geceler boyu uykusuz kalınan, ince ince işlenen ve her detayın defalarca gözden geçirildiği bir emeğin ürünü. Yorgun düşmesine, uykusuz kalmasına rağmen asla pes etmedi. Belki de en kritik nokta burada: Pes etmemek! İşte onun ilham dolu yolculuğu…

Protez tırnak mesleğine olan ilginiz nasıl başladı?

Yaklaşık dört buçuk yıl önce sadece bir merakla başladım. İlk başta küçük denemeler yaparken fark ettim ki bu sadece bir güzellik uygulaması değil, çok daha derin bir sanat. Kendi tırnaklarımda ve yakın çevremde ufak denemeler yaptıkça, bu işin ne kadar detaylı ve incelik gerektiren bir sanat olduğunu fark ettim. Bir süre sonra, bu iş hobi olmaktan çıktı ve benim için bir tutku haline geldi. Bu alana dair daha fazla şey öğrenmek istedim ve eğitimlere yöneldim. Zamanla, küçük bir müşteri portföyüm oluşmaya başladı ve bu işin gerçekten profesyonel bir kariyere dönüşebileceğini anladım.

Profesyonelliğe geçiş süreciniz nasıl ilerledi?

Bu işin yalnızca uygulamadan ibaret olmadığını anladığımda, gerçekten büyük bir adım attım. Eğitimler aldım, uluslararası trendleri yakından takip ettim ve her gün kendimi biraz daha geliştirdim. Teknik bilgiye sahip olmanın yanı sıra sanatsal bakış açımı da geliştirmem gerektiğini fark ettim. Tırnak tasarımı sadece bir süsleme değil, ince bir sanat işçiliği gerektiriyor. Her müşterim için özel ve benzersiz tasarımlar oluşturarak farklılık yaratmaya çalıştım. İlk müşterilerimi aldığımda bile asıl hedefim belliydi: Yarışmalara katılmak ve bu işi en üst noktaya taşımak!

Uluslararası yarışmalara katılma fikri nasıl oluştu?

Dünyada ve Türkiye’de başarılı sanatçıların bu yarışmalarda yer aldığını görmek bana ilham verdi. Daha önce cesaret edememiştim, ama bu yıl artık yeterince donanımlı olduğumu hissettim. Sonunda kararımı verdim ve büyük bir hazırlık sürecine girdim. Tırnak sanatı üzerine düzenlenen prestijli yarışmaları araştırdım. Nail Champ, dünya çapında en iyilerin yarıştığı ve sanatın gerçekten takdir edildiği bir platformdu. Oraya katılmak, sadece kendimi sınamak değil, aynı zamanda yeteneğimi dünya standartlarında bir seviyeye taşımak anlamına geliyordu.

Yarışma süreci sizin için nasıl geçti?

Sancılı ve yorucu bir süreçti, ama her anına değdi. Geceler boyu çalıştım, bazen sabahın erken saatlerine kadar tırnak tasarımları yaptım. Özellikle Nail Champ için hazırlık sürecinde her detayın mükemmel olması gerekiyordu. Yüzlerce rakip arasından sıyrılmak için teknik yeterliliğin yanı sıra özgün tasarımlar da ortaya koymak zorundaydım. Bu süreçte birçok farklı tasarım denedim, kazanan işleri inceledim ve kendi tarzımı oluşturabilmek için sayısız deneme yaptım. El titremesine kadar varan yorgunluklar ve defalarca yapılan hatalar, ama sonunda mükemmelliğe ulaşma arzusu… Yarışma günü geldiğinde, hazırlık sürecimin ne kadar yoğun geçtiğini düşündüm ve o an içimde büyük bir öz güven hissettim. Sonunda Nail Champ Square kategorisinde birincilik ve Nail Champ Almond kategorisinde ikincilik elde ettim. Bu ödüller yalnızca benim için değil, Türkiye’den bir tırnak sanatçısının da uluslararası arenada ne kadar başarılı olabileceğini göstermek adına büyük bir anlam taşıyordu.

Bu başarıyı elde ederken sizi en çok motive eden şey neydi?

Başarmak! Her zaman hayalini kurduğum şeyin peşinden gitmek beni ayakta tuttu. Yorulduğum ve tükenme noktasına geldiğim anlar oldu, ama içimdeki ses hep “Devam et!” diyordu. En büyük motivasyonum, bu sanatı dünya çapında hak ettiği noktaya taşımak. Ayrıca Türk sanatçılarının da bu alanda ne kadar yetenekli olduğunu göstermek istiyordum. Kendi ülkemi temsil etmek, benim için büyük bir gururdu.

Bu süreçte size en büyük desteği kim verdi?

Şüphesiz, en büyük destekçim eşimdi. Yorulduğumda, vazgeçmek istediğimde ve uykusuz gecelerimde hep yanımda oldu. “Sen bu işi gerçekten seviyorsun ve başaracaksın” dediğinde, pes etmeyi aklımdan bile geçiremezdim. Bazen insanın kendine olan inancı zayıflayabilir ama doğru destekçiye sahipseniz en zor anları bile aşabilirsiniz.

Sizce tırnak sanatı toplumda hak ettiği değeri görüyor mu?

Ne yazık ki hayır, pek çok kişi bunu sadece bir güzellik uygulaması olarak görüyor. Oysa bu, bir sanat! Küçücük bir tuval üzerinde muazzam bir emekle sanat yaratıyorsunuz. Özellikle yurt dışındaki yarışmalara katıldıktan sonra fark ettim ki, Avrupa ve Amerika’da tırnak sanatı gerçekten bir sanat dalı olarak görülüyor. Umarım bu algı zamanla değişir ve Türkiye’de de hak ettiği değeri görür.

Gelecek planlarınız neler?

Burada durmak yok! Nail Champ başarısı benim için sadece bir başlangıçtı. Daha büyük uluslararası yarışmalara katılacağım ve Türkiye’yi en iyi şekilde temsil edeceğim. Ayrıca bu sanatı öğrenmek isteyenlere eğitimler vererek, deneyimlerimi paylaşmayı hedefliyorum. Türkiye’de tırnak sanatının gelişmesi için elimden geleni yapacağım.

Bu alanda ilerlemek isteyenlere ne tavsiye edersiniz?

Tutku, sabır ve emek! Eğer gerçekten istiyorsanız, ne kadar zor olursa olsun pes etmeyin. Teknik bilginizi geliştirin, yenilikleri takip edin ve en önemlisi asla vazgeçmeyin! Özellikle yarışmalara katılmak isteyenlere en önemli tavsiyem, detaylara dikkat etmeleri ve sürekli pratik yapmalarıdır. Büyük başarılar, küçük adımlarla başlar.

Büşra Bulut’un hikâyesi, sadece bir başarı değil, mücadele ve azmin gerçek bir örneğidir. Eminiz ki, ilerleyen yıllarda uluslararası arenada adını çok daha büyük başarılarla duyuracak. Biz de ona bu yolda sonsuz başarılar diliyoruz.

Haber: Emircan Aksu