Müzik, bir dönemi ve duyguyu yaşatan en değerli hatıralardan biridir. Dijital dünyanın hızla ilerlediği günümüzde, plaklar geçmişin izlerini taşımaya devam ediyor. Bu siyah daireler, bir müzik kaydından daha fazlasını barındırıyor; onları dinlerken geçmişin tınıları yeniden hayat buluyor.
Aydın’ın Efeler ilçesinde yaşayan Mülayim Aydın, yıllardır plaklara olan tutkusunu, evinde büyük bir koleksiyona dönüştürmüş ve bu kültürü yaşatmayı sürdürüyor. Her bir plak, onun için sadece bir müzik kaynağı değil; aynı zamanda geçmişin ruhunu taşıyan, hayatının önemli parçalarından biri. Mülayim Aydın, müziğe olan sevgisini ve plaklar aracılığıyla hayatına dokunan her anıyı bizlerle paylaşıyor.
“Eski günleri yad ediyorum”
Aydın’ın Efeler ilçesinde yaşayan 63 yaşındaki Mülayim Aydın, sanat sevgisiyle yıllar boyunca biriktirdiği plak, kaset, CD ve dergilerle evini adeta bir koleksiyon evine dönüştürdü. “3 bine yakın plağın yanı sıra, 1976 yılında çıkan ‘Hey’ dergisinin en özel serilerini de yıllardır titizlikle saklıyorum.” diyen Aydın şunları da ekleyerek, “Binlerce dergi, kaset ve CD ile evimi adeta bir koleksiyoncu gibi kullanıyorum. Her gün bir plağı çalarak geçmişe kısa bir yolculuk yapıyor, eski günleri yad ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“Kendimi çok şanslı hissediyorum”
En eskisi 1967 yılından kalma plaklarla evinde tarihi bir atmosfer yarattığını belirten Aydın, “Kendimi çok şanslı hissediyorum. O devirde, o plakların içinde büyümek bana çok şanslı olduğumu hissettiriyor. Bugün doğmuş olsaydık bu plakları tanıyamayacak ve bilemeyecektik. 1970'li yıllardan beridir plak topluyorum. Şimdi istesem zaten toplayamam ve temin edemem.” dedi.
“Benim asıl amacım ticaret değildi”
Gençlik yıllarında plak işinin ticaretini de yaptığını söyleyen Aydın, “Plak işinde her şeyi satmazdım. Güzel, klasik ve değerli olabileceğini düşündüğüm parçaları alırdım ve saklardım. Diğer fazla olanları da satardım. Benim asıl amacım ticaret değildi ama elimde olunca da satışını yapıyordum.” şeklinde belirtti.
“Kendimde onları bu şekilde yaşatıyorum”
Evinde bulunan birçok sanatçının artık hayatta olmadığını belirten Aydın, “Burada plakları, kasetleri ve CD’leri bulunan sanatçıların pek çoğu hayatını kaybetti fakat müzikleri hâlâ yaşıyor. Ben de onların müziklerine, eserlerine böyle sahip çıkıyorum. Kendimde onları bu şekilde yaşatıyorum.” ifadelerini kullandı.
“Ben halk müziğini çok severim”
Her müzik tarzını sevdiğini söyleyen Aydın, “Burada her müzik tarzından eserler var ve hepsini gözüm gibi saklarım ama tabii ki halk müziği ve Türk sanat müziğinin bende yeri ayrıdır. Bizim gerçek müziğimiz halk müziğidir ve ben halk müziğini çok severim. Sanat müziği ise daha çok duygulandırıyor beni. O yüzden bu iki müzik türü, benim için bir başkadır.” dedi.
Yabancı sanatçıların plakları da var
Yalnızca Türk sanatçılarının değil, yabancı sanatçıların da plaklarını arşivlediğini belirten Aydın, “Dinlediğim ve çok sevdiğim yabancı sanatçılar da var. Onları da saklarım. Self Control, Europe, Comanchero gibi bir sürü yabancı sanatçının plakları ve kasetleri var.” diyerek koleksiyonunun çeşitliliğine dikkat çekti.
“Altınla bile değişmem”
Plakların kendisi için maddi değil, manevi değeri olduğunu ifade eden Aydın, “Plakların bir fiyatı yok; ben onlara bir değer biçemem. Mesela Barış Manço’nun ‘Yemen Türküsü’ plağı, Türkiye’de basılmayan bir plak. Almanya’da basılan bu plağı ben altınla bile değişmem; bendeki yeri çok büyüktür. Bu plak Almanya üretimidir ve Türkiye’de basılmadığı için buna maddi bir pay biçemem.” dedi.
“Hepsinin bir anısı, bir duygusu vardır”
Plakların nasıl eline geçtiğine de değinen Aydın, “‘Bu kadar plağı nereden buluyorsun?’ diye soruyorlar. Eskiden insanlar çok dinlerdi, herkesin evinde en az bir iki tane olurdu. Artık insanlar saklamak istemiyorlar ama atmak da istemiyorlar. Benim topladığımı, biriktirdiğimi duyanlar bana getirirdi. Bazen ölen insanlar oluyor, onların çocukları da ilgilenmiyor ve bana hediye ediyorlar. Yine de çoğunu gençken ben kendim gidip aldım. Hepsinin bir anısı, bir duygusu vardır.” ifadelerini kullandı.
“Plaklar olmasa bu hayattan zevk almayacağım”
Plaklarla yaşamanın kendisi için bir hayat tarzı olduğunu vurgulayan Aydın, “Plaklarla yaşamak benim için bir zevk ve bir yaşam amacı. Bu plaklar olmadan nasıl yaşardım hiç bilmiyorum. Zaten bu plaklar olmasa bu hayattan zevk almayacağım. Bu plaklar bana yaşama sevinci veriyor.” dedi.
En eski plaklara en eski cihazlar
Evinde kullandığı müzik sistemlerinin de özel olduğunu belirten Aydın, “Buradaki cihazlar amfili cihazlardır ve kendi başına çalışmaz. Bir cihazın çalışması için yanında bulunan iki cihazın da çalışması gerekiyor.” diyerek koleksiyonunun teknik detaylarını da paylaştı.
“Ne makam var ne de bir estetik”
Yeni nesil müziklerle pek ilgilenmediğini söyleyen Aydın, “Yeni nesil şarkıların hiçbirini bilmem. Bana hitap etmiyorlar. Ne makam var ne de bir estetik. Hep oynuyorlar, eller havada ve zıp zıp şarkılar. Bunlar dışında bazı üniversite gençleri var, onlar da eski müzikleri seviyorlar ve merak ediyorlar. Onlarla konuşuyorum, anlatıyorum. İsteyen ya da merak eden olursa, tabii ki ben de elimden geldiği kadar yardımcı oluyorum.” ifadelerini kullandı.
Gözü gibi bakıyor
Plaklarına gözü gibi bakan Aydın, “Bu plakları korumak için özel olarak üretilmiş kılıflar aldım. Hepsini korumak istedim. Çünkü her biri benim için çok değerli.” diyerek koleksiyonuna gösterdiği özeni dile getirdi. Aydın, tüm plaklarını tek tek bu kılıflarla kapladığını belirterek, “Böylece hem tozdan hem de nemden etkilenmeden yıllarca muhafaza edebiliyorum. Bu sayede plaklarımı uzun yıllar boyunca ve ilk günkü gibi dinlemeye devam edeceğim.” dedi.
Geçmişin izlerini titizlikle saklayıp bugünle buluşturduğu, samimiyetle anılarını paylaştığı ve bizlere kapılarını açtığı için Mülayim Aydın’a teşekkür ederiz.
Haber: Yusuf Konrat
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE
Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...