Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Tıpta yeri hiçbir zaman dolmayacak olan beyin cerrahları son dönemlerde oldukça popüler durumdadır. Nöroşirüjiyen olarak bilinen beyin cerrahları tüm sinir sistemi bozukluklarıyla ilgilenmektedir. Bunun yanı sıra beyin cerrahları tümör çıkarmak, damar bozukluklarını, kronik ağrıları ortadan kaldırmak, parkinson ve epilepsi gibi insan hayatını oldukça derinden etkileyen hastalıkları tedavi etmektedir. 

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim dalında aktif olarak görevini sürdüren Prof. Dr. Zahir Kızılay Türkiye’de beyin cerrahı olmanın avantajlarını anlattı. Prof. Dr. Zahir Kızılay ile beyin cerrahlarının tıptaki önemini ve daha birçok konuyu ele aldık.

“Benim hayalim beyin cerrahı olmaktı”

Çocukluğundan itibaren beyin cerrahı olmak isteyen Prof. Dr. Kızılay tüm hayatı boyunca istediği her şeyi başardığını belirtti. Başarının sırrının çok çalışmak olduğunu ifade eden Kızılay zamanın insan hayatı için önemli olduğunu vurguladı. Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra direkt beyin cerrahisi alanına yöneldiğini belirten Kızılay, “Benim hayalim beyin cerrahı olmaktı. Ben hayallerime ve hedeflerime ulaştığımı düşünmekteyim. Tabii ki de kendimizi bu noktada geliştirmeye devam edeceğiz çünkü insan her zaman okumalı ve öğrendiği bilgileri pratiğe dökmelidir.” dedi. Sevdiği işi yapmanın mutluluğu içerisinde olan Kızılay, hayatta en önemli şeyin bu olduğunu ifade etti.

“23 saatlik bir ameliyat tecrübesi yaşadım”

Beyin cerrahisi alanının zorluklarından bahseden Kızılay, bu zorluğun tamamen bölümün uğraştığı işten kaynaklandığını ifade etti ve sözlerine şu şekilde devam etti: “Biliyorsunuz ki tıp alanında en zor alanlardan biri bizim alanımız. Örneğin bir genel cerrahi uzmanını düşünelim hastanın bağırsağında bir problem tespit ettiler ve bağırsağın bir kısmını anastomoz (içi boş organların birbirine dikilmesi) edebilir fakat beyin de anastomoz yapamazsınız. Bizim işimizin zor olmasının nedeni de tam olarak budur. Doğru zamanda doğru kararlar vererek hastanın hayati riskini ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz.” Ameliyat sürelerinin diğer alanlara göre daha uzun olduğunu ifade eden Kızılay, “Asla unutmuyorum 23 saatlik bir ameliyat tecrübesi yaşadım. Sabah 8’de başlayan ameliyat ertesi gün sabah 7’de bitmişti. Aslında benim için çok farklı bir deneyimdi. Bu deneyimi yaşadığım için çok mutluyum ve ameliyat süre zarfında hasta stabil haline geldiği zaman diliminde kişisel ihtiyaçlarımızı karşılamak zorundayız. Eğer ameliyat süreleri uzunsa ve kişisel ihtiyaçlarınızı karşılamazsanız sizin performansınız düşebilir.” şeklinde konuştu. Ameliyat anlarında vücutlarında adrenalin hormonunun salgılanmasından dolayı pek uykusuzluk çekmediklerini ifade eden Kızılay, beyin cerrahlarının adrenalin bağımlısı olduğunu vurguladı. 

Ülkemiz dünya ile yarışabilecek düzeyde

Türkiye’de beyin cerrahisi alanında en sık omurga ve omurilik ameliyatlarının yapıldığını belirten Kızılay, yaşlanma sürecinin vücutta en çok omurga ve omuriliği etkilediğini ifade etti. Türkiye’de  yaklaşık bin 400 beyin cerrahı olduğunu ve bu sayının gayet yeterli olduğunu vurgulayan Kızılay, “Daha da özele çektiğimizde Aydın’da da beyin cerrahı sayısı oldukça yeterli. Sadece Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi’ni baz alsak bile burada beş meslektaşımla aktif olarak görevdeyiz.” Dünyada sağlık alanında en çok tercih edilen ülkenin Türkiye olmasından gurur duyduğunu söyleyen Kızılay sözlerine şu şekilde devam etti: “Türkiye’nin bu denli tercih edilmesinin iki nedeni vardır. Türkiye’nin eğitim sisteminde pratik esas olduğundan dolayı ülkemizde yetişen uzman doktorlarımız diğer ülkelere nazaran çok daha kaliteli. Diğer nedeni de tamamen işin ekonomik boyutuna bağlıyorum.” Beyin cerrahisi alanında ülkemizin dünya ile yarışabilecek düzeyde olduğunu belirtti. 

Gelişen teknoloji bizim lehimize

Beyin cerrahisi alanının 7 gün 24 saat zorlu ve meşakkatli geçtiğini ifade eden Kızılay, zorlu iş temposunda bile bireylerin kendilerini geliştirmesi gerektiğini söyledi. Beyin cerrahisinin, tıbbın zirve noktası olduğu belirten Kızılay, “Gelişen teknolojilerle birlikte kendi alanımız büyük bir ivme kazanmaktadır. Yapay zekanın yardımıyla ileride çipleri kendi cerrahlarımız takacak. O yüzden gelişen bu tıp teknolojisinde beyin cerrahisi alanının ileride tercih edileceğini düşünmekteyim. Gelişen teknolojiler bizim lehimize olduğundan dolayı beyin cerrahisi alanının önü açık. Tıp öğrencilerinin de beyin cerrahisi alanına yönelmesini canı gönülden istemekteyim.” dedi. Yeni gelecek jenerasyona tavsiyelerde bulunan Kızılay, bu işin çok okumaktan ve okuduğu bilgileri pratiğe dökmekten geçtiğini belirtti. Bireylerin hayatın her alanında ahlak ve etik kurallarına dikkat etmesi, eleştiriye açık olması, öğrenmekten kaçınmaması, işlerini asla şansa bırakmaması gerektiğini ifade ederek sözlerini noktaladı.

Yapmış olduğumuz röportaj sonucunda ülkemizde beyin cerrahi alanının çok tercih edilmediğini görmekteyiz. Bu durumun en temel sebebi olarak yapılan işin meşakkatli olmasıdır. Dünya da sağlık alanında önde gelen ülkeler arasında olmaktan gurur duyuyor, öncelikle Prof. Dr. Zahir Kızılay ve sonrasında tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ediyoruz.

Haber: Çilem Boğacı

Fotoğraf: Melih Şentürk