Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


ÖĞRENCİLERDEN FARKINDALIK YARATACAK PROJE

11.04.2022
Kampüs

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İktisat Fakültesi 4.sınıf öğrencilerinden Muhammed Yasin Geçer, Avrupa Birliği’ne yaptığı projeler ile adından söz ettiriyor. 2022 yılı Şubat ayı itibari ile üçüncü projesi Avrupa Birliği tarafından onaylanan Geçer, bilgi ve birikimini İktisat Fakültesi 1, 2 ve 3. sınıflarla da paylaşıyor.
İktisat Fakültesi öğrencileri Muhammed Yasin Geçer, Can Pezik, Serin Levent, Gaye Şahin bir araya gelerek özel gereksinimli bireyler ve üniversitemizdeki yabancı uyruklu öğrenciler hakkında çalışmalar ortaya koyuyor.

‘‘Avrupa Birliği proje temaslı 8 ülkeye gittim’’
Proje yazım işlerine ilk olarak 2017 yılında başladığını dile getiren Muhammed Yasin Geçer, “Aslında bakıldığında tabi ki fakültedeki hocalarımızın bana her anlamda desteği çok fazla oldu. Ancak memleketim olan Muş’ta faaliyet sürdüren Genç Birikim Derneği’nin de benim üzerimde çok emeği var. Dernekle tanıştıktan sonra 2018 yılında, 1.sınıfın ilk döneminde sağlık alanında katıldığım bir proje ile Makedonya’ya gittim. 2020 yılında İtalya 2021 yılında da Portekiz’de gönüllü olarak projeler katıldım. Genç Birikim Derneği 2006 yılında kurulmuş olup, üniversite öğrencilerine proje yazma konusunda destek olurken, öğrencileri yurt dışına göndermektedir.’’ dedi. 
Proje temasları için sekiz ülkeye gittiğini söyleyen Geçer, ‘’Avrupa Birliği’nden kabul alan projelerim kapsamında projeler ile ilgili sekiz ülkeye gittim. Makedonya, Sırbistan, Yunanistan, Arnavutluk, İtalya, Vatikan, Portekiz ve İspanya. Şu an belki bu haberi okuyan öğrenci kardeşlerim için gittiğim ülkelere gitmek bir hayal gibi görünebilir ama inanırlarsa her şeyi başarabilirler. Ben inandım ve başardım.’’ cümlelerini dile getirdi.

‘‘En zorlandığım dönem pandemi dönemiydi’’
Türkiye’de Covid-19 salgını nedeniyle pandemi ilan edildiği ilk zamanlarda proje kapsamında İtalya’da olduğunu söyleyen Geçer, ‘‘Pandemi başlangıcında, Mart ayında İtalya'daki bir Avrupa Birliği projesinden kabul aldım. Döndüğümde Türkiye’de pandemi başladı. Bu dönem içerisinde de kendi projelerim kabul aldı. Ülkeme geri dönememe duygusu beni çok korkuttu. Ama çok kısa bir zaman sonra hiçbir sorun çıkmadan evime geri dönebildim. Tabi o zamanlarda İtalya’da vakalar çok hızlı bir şekilde yayılıyordu.’’ dedi.

‘‘Bu dönem arkadaşlarım ile Avrupa Birliği’ne sunduğumuz 2 projemiz var’’
Geçer, sınıf arkadaşları olan, Can Pezik, Serin Levent ve Gaye Şahin ile Avrupa Birliği’ne sundukları iki proje olduğunu dile getirirken, özellikle yaşamın içinden proje yapmayı çok sevdiğini dile getirdi. "Yabancılaştırmadıklarımız" ismiyle bir Avrupa Birliği dayanışma projesi olduğunu söyleyen Geçer, ‘’Bu projede ülkemizdeki yabancı uyruklu öğrencilerin ülkemize, dilimize, şehrimize ve üniversitemize adapte olmalarını hızlandırma amacı bulunuyor. 12 ay boyunca her ay 3 gün olmak üzere düzenlendi. Projemiz kapsamında ‘’Asya ve Avrupa’yı Birbirine Bağlayan Ülke’’ konusunda konferanslar verilecekken, sohbetler edilip, yabancı uyruklu öğrencilerimizin sorunları var ise çözümler bulmaya çalışacağız. Ayrıca da her ay kültür geceleri düzenleyeceğiz.’’ dedi.
Bir diğer proje ise "Farklılıklarımız İle Eşitiz" olduğunu söyleyen Geçer, ‘’Burada temel amacımız, kolektif bir deneyimin paylaşılması yolu ile bir kişisel gelişim süreci başlatmak. Hedef kitlemiz toplum tarafından ötekileştirilmiş olan bireylerdir. Bireylerin kendine olan güvenlerini artırmak amacı ile şehrimizdeki rehabilitasyon merkezlerinden özel gereksinimli öğrenciler seçilecektir. Seçilen öğrenciler ile birlikte çeşitli faaliyetler yapılacak olup onların engellerini hissetmeyecekleri engelsiz bir yaşam içinde kendilerini bulmalarını sağlayacağız. Projelerimizin hibe desteklerini Türkiye Ulusal Ajans yani Avrupa Birliği tarafından karşılanıyor.’’ dedi.

‘‘Projelerimizin temel amacı sosyokültürel açıdan birlik ve beraberlik sağlamak’’
Kendisinin ve arkadaşlarının bu projelere gönül verdiğini, projelerin temel amacının toplum tarafından dışlanan azınlık ve dezavantajlı grupların sesi olmaya çalıştıklarını söyleyen Geçer, "Yabancılaştıramadıklarımız projesinde yabancı uyruklu gençlerimizin, eğitim süreleri boyunca kültürel, sosyal ve dil anlamında yabancılık çekmemeleri için, kendi üniversitemizde eğitim gören yerel gençlerimizle birlikte uyum içinde olmak, sosyokültürel açıdan birlik ve beraberlik sağlamak. “Farklılıklarımız ile Eşitiz” projesinde ise engellerini hissetmedikleri engelsiz bir yaşam ortamı sağlamak." olduğunu söyledi.

Geçer, iktisat fakültesi öğrencilerine ilham oluyor
İktisat Fakültesi’nde öğrenim gördüğü için oldukça mutlu olduğunu dile getiren Geçer, ‘’Fakültemi ve bölümümü çok seviyorum. Fakültemiz hocalarından, Ahmet Can Bakkalcı ve Kıymet Yavuzaslan hocalarım bana bu süreçte oldukça yardımcı oldular. Ben ve ekip arkadaşlarım için birer çalışma odası ve bilgisayar temin ettiler. Hocalarımızın bilgi birikimi ve desteği sayesinde bizler şu an projelere gönüllü olabiliyoruz.’’ diyerek fakülte hocalarına kendilerine verdikleri destekten dolayı teşekkür etti. Son olarak kendinden alt sınıflara proje yazma eğitimi vererek, her öğrencinin üniversite hayatı boyunca mutlaka yurt dışına gitmesi gerektiğini, ülkemizden farklı olarak başka milletlerin ve kültürlerin nasıl bir yaşam sürdüklerini görmeleri gerektiğini dile getirdi.

"Proje nasıl yazılır değil, proje neye yarar"
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, İktisat Fakültesi, İktisat Bölüm Başkanı ve Sosyal Enstitüler Müdürü Ahmet Can Bakkalcı, proje dersi kapsamında öğrencilerin neler öğrendiğini, bu dersin öğrencilerin hayatına nasıl katkı sağladığını anlattı.
Öğrencilerime yararlı olmaya çalışıyorum diyen Bakkalcı, ‘Ben Profesör Doktor Ahmet Can Bakkalcı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden sonra, araştırma görevliliğinden profesörlüğe kadar çeşitli kademelerde yöneticilik de yaparak bugünlere kadar geldim. Şimdi İktisat bölüm başkanlığını yapıyorum, aynı zamanda enstitü müdürüyüm. Öğrencilerime yararlı olmaya çalışıyorum.’’ dedi. 
Yazılan bu projelerin özellikle Avrupa’da bir yaşam biçimi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bakkalcı, ‘’Bir kere proje nasıl yazılırdan daha çok proje neye yarar onu öğreniyorlar. Yani proje artık Avrupa’da bir yaşam biçimi. Size diplomanızdan önce hangi projelerde çalıştığınızı soruyorlar. Sosyal sorumluluk projesinde görev aldınız mı ya da kendinize ait proje var mı yok mu bunu soruyorlar. Dolayısıyla artık sizi başkalarından ayırt eden en önemli noktalardan bir tanesi proje yapıp yapmadığınız. Türkiye'de buna gelmek üzere, az kaldı.’’ cümlelerini dile getirdi.

‘‘ADÜ dışında hiçbir iktisat fakültesinde proje dersi yok’’
ADÜ İktisat Fakültesi’ni Türkiye’deki diğer iktisat fakültelerinden ayıran en önemli özelliğin ‘Proje Dersi’ olduğunu söyleyen Bakkalcı, ‘‘Benim bildiğim kadarıyla hiçbir iktisat bölümünde olmayacak şekilde bir proje dersi koyduk ve bu proje dersinde bütün öğrencilerimizin bir proje yapmasını ve bunu kurumlara sunmasını istiyoruz. Kabul edilmesi şart değil ama bunları proje kapsamında kurumlara sunup en azından nerelerde yanlışları var kabul edilmezse nasıl kabul edilebilir bunu görmelerini istiyoruz. Daha sonra da hayatlarında bu proje yazma bir bakış açısı, bir vizyon, hayata yaklaşma stratejisi olmasını istiyoruz. Proje yazabilmelerini istiyoruz yani hayata tutunma illa işle olmuyor bu tip projelerle de hayata tutunabilirsiniz. Hatta çok önemli yerler konumlara gelebilirsiniz. Dolayısıyla bizim amacımız öğrencilerimizin hayattaki pozisyonunu güçlendirmek. İş yerindeki pozisyonunu güçlendirmek, kendilerine güvenlerini getirmek, Bu kapsamda birinci sınıftan itibaren artık proje grupları oluşturduk. O proje gruplarıyla öğrencilerin hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyoruz.’’ dedi.

‘‘Projeyi başarıya götürecek en önemli unsur, projeyi sevmektir’’
Projeyi yazmanın yanı sıra projeyi yaşayabilmenin en önemli unsur olduğunu söyleyen Bakkalcı, ‘’Sevmek, projeyi sevmek. Ve projeyi aslında içinde yaşayabilmek. Yani o alanı içinizde yasayabiliyorsanız, seviyorsanız ve ben bir yerlerde farklıyım diyorsanız, bu farklılığı da proje yoluyla dile getirebileceğim diyorsanız, o zaman zaten projenizde başarıya ulaşıyor. Projede şu olursa bu olur bu olursa bu olur gibi bir sınır yok. Bu bir hayal. O hayali gerçekleştirebiliyorsanız eğer ki siz hayalinizi kurun doğru şekilde ifade edin bu hayali gerçekleştirebilmek için kurumlar zaten sıraya giriyor. Yani kurumlar o hayali gerçekleştirmek üzere size para veriyorlar. Eğer hayalinizi doğru aktarabiliyorsanız tabi. Öğrencilerimiz proje yazma konusunda biraz endişelense de, internet ortamı proje nasıl yazılır, nerelere başvurulur konusunda çok engin bir deniz her şeyde olduğu gibi. Ama hani ruhu yok deniliyor ya onun ruhu yok. Proje yazmış birisinin bu ruha sahip birisiyle karşı karşıya gelmesi her şeyden daha önemli. Bu nedenle biz proje gruplarını oluştururken o ruha sahip olan insanların projelerin başında olmasını istedik. Yani takım kaptanı olmasını istedik. Dolayısıyla her şeyi internetten öğrenebilirsiniz ama o şeyleri nasıl uygulayacağınızı ve nasıl bir ruha büründürüp bir beden verebileceğinizi bilemezsiniz. Biz işte o ruhu arıyoruz derslerimizde.’’ dedi.

‘‘ADÜ proje yazan öğrencilerimizin her zaman destekçisi’’
Şu anlık lisans düzeyinde proje yazan öğrencilere maddi anlamda çok fazla destek olamadıklarını dile getiren Bakkalcı, ‘’Lisans düzeyinde desteğimiz çok fazla yok. Ama yüksek lisans, doktora düzeyinde BAP yani Bilimsel Araştırma Projelerini destekleme fonumuz var. O fon destek veriyor. Ben de BAP komisyonunun bir üyesiyim. Hatta BAP komisyonunda pek çok kez lisans öğrencilerine de destek verilmesi konusunda BAP üyelerine girişimlerim oldu. Bu mevzuata şu anda aykırı gibi gözüküyor. Ama bir şekilde bunu da başarmaya gayret ediyoruz en azından bir fon belki bir öğretim görevlisi üstünden bu fonu öğrencilerimize aktarabilmeyi. Yani onların projelerine ufakta olsa bir destek verebilmeyi düşünüyoruz. Onun haricinde üniversite genellikle lisans üstü düzeyde destek veriyor.’’ dedi. 
Son olarak sadece İktisat Fakültesi özelinde değil, tüm fakültelerden öğrencilerin Avrupa Birliği projeleri kapsamında proje yazıp, yurtdışına seyahat etmeleri gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Bakkalcı, "Öğrencilerimiz geleceklerini zaten kendileri yaratıyorlar. Dolayısıyla proje yazan bir öğrenci kendi geleceğini kendisi yazıyor aslında. Bizim planımız tabi ki öğrencilerin proje yazarak kendi hayatlarını planlayabilmeleri, yani proje yazmasını bilen bir insanın aslında kendi günlük aktivitelerini, aylık aktivitelerini ya da 5 sene sonra ben nerede olmak istiyorum düşüncesini planlayabildiğini görüyoruz. Zaten bizim temel sorularımız onlar. 5 sene sonra biz kendimizi nerede görüyoruz.? Eğer bunu bir şekilde planlar ve bunu bir şekilde ‘Evet, ben kendimi şurada görüyorum.’ derseniz. Buna göre kendinizi geliştiriyorsunuz. Bir şekilde Allah'da onu size veriyor. Bu çalışmak ile ilgili ya da istemek ile ilgili ya da başarmak ile ilgili. O yola girmek ile ilgili açıkçası.’’ diyerek üniversite öğrencilerini proje yazma konusuna teşvik ederek, konuşmasına son verdi.

 

Haber & Fotoğraf: Şevval Ateş

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00