Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


NİHAVENT MAKAMININ DOKUSU: TÜRK SANAT MÜZİĞİ REPERTUARINDAKİ ÖNEMLİ YERİ

19.11.2023

 

Nihavent Makamı, geleneksel Türk müziğinde önemli bir yere sahip olan bir melodi yapısıdır. Türk müziğinin zengin mirasında öne çıkan Nihavent, duygusal derinliği ve karakteristik ses dizisi ile tanınır. Geleneksel eserlerden modern yorumlara kadar geniş bir repertuarda kullanılan bu makam, dinleyicilere özgün bir müzikal deneyim sunar.

 

Türk müziğinin gizemli melodilerinden biri olan Nihavent Makamı, eserlerin içinde saklı duygu hazinelerini dinleyicilere sunarak Türk kültürünün müzikal mirasını yaşatmaya devam ediyor. Nihavent makamının, Türk sanat müziğinde geçmişten günümüze kadar olan izlerini ve alana dair deneyim ve tecrübelerini, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Aytekin Kandemir ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Kuşadası Devlet Konservatuvarı Dr. Öğr. Üyesi Hülya Uzun bizlerle paylaştı.  

 

Makamın tarihsel temelleri ve kültürel derinlik

Makamın ne olduğunu anlamadan, Nihavent makamının özünü kavramak zor. Bu konuda bize ışık tutan Kandemir, müzik dünyasındaki temel ayrımı vurgulayarak ‘‘Batı müziğinin tonal yapısı varken Türk müziği makamsaldır. Bu temel farklılık, Türk müziğinin özündeki derin kültürel bağları ve makamların özel anlamını anlamamıza yardımcı oluyor. Bu ayrımı yaptıktan sonra kısaca dizelerin, belirli kurallar çerçevesinde işlenmesi sonucu kulakta kalan etkiye makam denir.” dedi. Kandemir'in dikkat çektiği önemli bir nokta da, makamın aslında  dizelerin belirli kurallar çerçevesinde işlenmesiyle oluşan, kulakta iz bırakan etkiye denk gelen, daha derin ve etkileyici bir boyut kazanmasına olanak tanıdığını belirtti. Makamların Türk müziğindeki çeşitliliğine de değinen Kandemir, basit, bileşik ve şed makamların bu zengin mirası oluşturduğunu ifade ediyor.

 

Geçmişin derin izlerini günümüzün modern ritmiyle buluşturuyor

Nihavent makamını tarihsel açıdan değerlendirdiğimizde ise bu konuda net bir tarih olmadığını belirten Uzun, konuyla alakalı görüşlerine şöyle yer verdi: “Çok eski bir tarihi yoktur. Örneğin 13. yy’a kadar giden bir tarihi yoktur.  Daha çok 17. ve 18. yy’dan itibaren bu makam görülmeye başlanmış ve eserler üretilmiştir. Özellikle 20.yy bestecilerinin Nihavent makamından ağırlı olarak şarkı formunda eserler ürettiğini görüyoruz.” İçerisinde birden fazla makamın ezgisel parçalarını taşıdığını ve aslında bu yüzden etkisinin hala sürdüğünü söyleyen Uzun, “Nihavent makamı, Türk müziğini sevenler ve icra edenler son dönemlerde parçalarında nihavent dokunuşlarına yer veriyorlar. Nihavent makamı, Hicaz, Hüzzam, Rast, Hicazkar, Kürdilihicazkar, Hüseyni ve Uşşak gibi makamlar gibi çok kullanılan makamlar arasındadır. Sadece sözlü eserlerin değil, çalgısal eserlerin de bu makamda oldukça fazla olduğunu görebiliriz.” şeklinde konuştu. 

 

Geleneksel Türk enstrümanlarından batı çalgılarına doğru yolculuk

Türk sanat müziği icra ederken kullanılan enstrümanların, Batı müziği ile birleşmesi ve bu durumun uygunluğu hakkında Uzun, “Bazı nihavent eserleri batı çalgılarıyla da icra edilebiliyor. Türk müziğinin ruhunu yansıtmadan besteler yapılıyor. Batı müziği eğitimi almış bir sanatçının, Türk müziği çalması imkansızdır. Örneğin bir piyanoda Türk müziği çalınmaz. Türk müziğini bilen sanatçılar, Batı kültürüne ait piyano, gitar, keman, yan flüt gibi enstrümanlar ile eserlerini icra etmezler. Bizler ut, kanun, tambur, ney, klasik kemençe çalgıları kullanıyoruz. Ancak hatırlatmak isterim ki günümüzde nihavent makamı kullanılan  şarkılara piyano ile eşlik edildiğini de görmekteyiz. Bu değişimin göstergesidir. Bir insan olarak hiçbir zaman olduğun yerde duramazsın, gelişirsin ve yenilenirsin. Bu durumda nihavent makamı da geçmişten günümüze kadar gelmiş olduğu süreçte Türk müziğine  çok iyi bir şekilde yansımasını  göstermiştir.” dedi. 

 

Uzun Nihavent makamı ile bestelenen şarkılara en bilinen örnekleri, “Bir Demet Yasemen, Aşkımın Tek Hatırası-Zeki Müren, Gündüzüm Seninle- Ferdi Özbeğen besteleri en çok bilinen eserlerdir.” şeklinde belirtti.

 

Türk sanat müziğinde, günümüzde bir şarkıyı yeniden düzenlemenin kabul edilebilir olup olmadığı konusunda Uzun,Günümüzde bir şarkıyı yeniden düzenlemek çağdaşlık, modernlik gibi görünse de türk müziğinde kabul edilebilir bir şey olduğunu düşünmüyorum. Şu an hayatta olmayan 20. yy Türk sanat müziği bestecilerinden Avni Anıl’ın  nihavent makamıyla söylediği bir bestenin yeniden yorumlanması bana doğru gelmiyor. Ayrıca  Türk sanat müziği eserleri bestelenirken, hem geleneksel öğeleri koruyup hem de günümüz dinleyicisine hitap eden,  kulağa hoş gelen eserler ortaya çıkması için yenilikçi bir bakış açısıyla, uygun bir şekilde sunulması gerekmektedir.” diye belirtti.

 

Nihavent makamının zaman içindeki değişen yüzü

Nihavent makamının ilk oluştuğu zamanlardaki haliyle günümüzdeki halinin farklılıklar gösterdiğini dile getiren Kandemir, “Nihavent makamı Türk sanat müziği dinleyicileri arasında derin ve duygusal bir bağlamda dinlenen bir makam olarak bilinir. Bu makam ile alakalı İbn-i Sina ve Fârâbî’nin eserlerinde nihavent makamıyla ilgili yaptıkları çalışmalarında, makamın teknik yapısıyla birlikte insanın içsel dünyasına dokunan bir sanat olarak yorumlayıp estetik deneyimden öte, ortaya çıkan besteleri ruhsal iyileşme aracı olarak değerlendirmişlerdir. Bu sürecin oluşmasında, bu konudaki derin anlayışlarını yansıtarak makamların insan psikolojisi üzerindeki etkilerini açıklamışlardır. Bu duygu durumları özneldir tabii ki, aynı parçadan birisi mutluluk diğeri huzur bulabilir. Bu duygular makamsal ezgilerin yarattığı bir ilüzyondur. Duyguları en derininde hissetmenizi sağlar.” dedi. 

 

Son olarak Nihavent makamının günümüze kadar gelebilmesi, hala gelişmekte olması ve yenilenmesi hakkında Kandemir, “Gerçekçi olmak gerekirse şu anda sokakta nihavent makamının değeri yok ama buna rağmen bu müziğe ilgi duyulmaktadır. Çok fazla göremesekte, koro ekiplerinde ve konservatuarlarda görebilmekteyiz. Bu nedenle etkisini halen devam ettirmektedir. Dediğimiz gibi değişiklik gösterir, tarzı değişir ama nesiller boyunca bestelenmeye devam edecektir.” diyerek sözlerini noktaladı.

 

Bizlerle Nihavent makamı hakkında değerli bilgileri paylaşan Hülya Uzun ve Aytekin Kandemir’e teşekkür ediyoruz. 

 

Haber: Mustafa Çölyen

 

EN ÇOK OKUNANLAR

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

HAMUR YAĞI MUCİZESİ

Zeytinyağı mucizesini bilmeyen yoktur. Kalp ve damar sağlığı başta olmak ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

DOĞUNUN SAKLI CENNETİ: CİLO DAĞLARI SAT BUZUL GÖLLERİ MİLLİ PARKI

Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı, 3 bin 400 rakımlı Saklı Cennet ...

TOPRAKSIZ TARIM

Birçok alanda olduğu gibi tarım alanı içinde meydana gelen pek ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00