Mühendislik, bilgi ve becerilerin birleşimiyle gerçek dünya problemlerine çözümler sunan kapsamlı bir alandır. Ancak, mühendislikte cinsiyet eşitliği hala önemli bir konudur. Çeşitli bilgi ve becerilere sahip birçok yetenekli kadın mühendis bulunmasına rağmen, sektörde cinsiyet eşitsizliğiyle karşılaşmak yaygındır. Bu nedenle, mühendislikte cinsiyet eşitliği üzerine yapılan çabaların artması ve kadın mühendislerin daha fazla katılımını teşvik etmek, sektörde adil olmak ve eşit fırsatlar sağlamak amacıyla önemli bir önceliktir.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nden Prof. Dr. Olcay Üzengi Aktürk, Elektrik-Elektronik Mühendisliği alanında uzmanlaşmıştır. Mühendislikte cinsiyet eşitliğine önem vermektedir. Aktürk, kariyerindeki deneyimleri ve akademik bakış açısıyla birleştirerek konuyla ilgili bilgilerini bizlerle paylaştı.
İlk olarak, elektrik elektronik mühendisliği alanındaki kariyerinizden ve öne çıkan uzmanlık alanlarınızdan kısaca bahseder misiniz?
Ben Prof. Dr. Olcay Üzengi Aktürk. 2002-2003 yılları arasında Adnan Menderes Üniversitesi Fizik Bölümünde araştırma görevlisi olarak çalıştım. 2004 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fizik Bölümünde doktora çalışmalarına başladım. Doktora derecemi “Nano Yapıların Yoğunluk Fonksiyonel Teori ile İncelenmesi” adlı tezle 2010 yılında tamamladım. Kariyerimde öne çıkan deneyimlerim arasında, 2011-2015 yılları arasında Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fizik Bölümü'nde Dr. Öğr. Üyesi olarak görev almam ve daha sonra TÜBİTAK'ın 2219 Doktora Sonrası Araştırma Bursu ile Münih Teknik Üniversitesi'nde ''Yarı İletken Tabanlı Metal kümelerde CO2 Fotokatalatik İndirgenme Reaksiyonu'' adlı projede doktora sonrası araştırmacı olarak çalışmam yer alıyor. Ayrıca, 2021-2022 yılları arasında Münih Teknik Üniversitesi Walter Schottky Enstitüsü’nde misafir bilimci olarak, 2 boyutlu nano malzemelerle ilgili araştırmalarda bulundum.
Mühendislik alanında cinsiyet eşitliği neden önemlidir?
Şimdi sadece mühendislik alanında değil, pek çok alanda cinsiyet eşitliği önemlidir. Aslında bize doğumdan itibaren erkek ve kadınlara biçilmiş roller var. Tarih boyunca, mavi rengin erkeklerle, pembe rengin ise kadınlarla ilişkilendirilmiş olması, aslında bebeklik dönemimizden itibaren maruz kaldığımız sosyo-kültürel etkileşimlerin bir yansımasıdır. Bu renk kodlamaları, toplumun bize dayattığı normlar aracılığıyla bilinçaltımıza işleyerek cinsiyet rollerinin belirlenmesinde etkili olmuştur. Avrupa'da da son zamanlarda bu durumun değiştiğini söyleyebilirim. Avrupa'da kadınlar daha çok geri plandaydı. Son 10 yıldır kadınlar bilim alanında da aktif bir şekilde çalışıyor. Aslında bunun neden bu kadar önemli olduğu konusu ise açıkcası modern toplumun gereği olarak gelişmiş ülke olmak istiyorsak kadınlarda aktif olarak mühendislik alanında ve temel bilim alanında rol oynamalıdır. Bu sadece erkeklere has bir şey değildir. Kadın ve erkek birlikte üreterek topluma katkıda bulunur. Hani bir elin nesi var iki elin sesi var şeklinde yorumladığımızda, kadınlarda aktif olarak üretime, teknoloji gelişimlerine katkıda bulunduklarında ülke olarak üst seviyelerde yer alacağımızı düşünüyorum.
Mühendislikte cinsiyet eşitliği konusunda karşılaşılan ana engeller nelerdir?
Tarihsel gelişimimizde, dünya genelinde bize dayatılan yani empoze edilen düşünce tarzları olarak belirtebilirim. Mühendislik aslında pratiğin özünü oluşturuyor. Bu aynı zamanda el pratikliğinde ve sosyal alanda farkları belirliyor. Daha çok erkek egemen bir yapı olarak bakılıyor. Bu durum, tarih boyunca mühendislik alanının genellikle erkekler tarafından domine edilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Açıkçası bu durum Türkiye'ye has bir şey değil, dünya çapında da böyle bir durum vardır. Araştırmalara göre de bundan dolayı kaynaklanan engeller var. Ama tabi bu engellerin yavaş yavaş kalktığını düşünüyorum.
Mühendislik eğitimi sırasında cinsiyet ayrımcılığına karşı nasıl mücadele edilebilir?
İstatistiklere baktığımızda gıda mühendisliğini daha çok kız öğrencilerin tercih ettiğini, elektrik elektronik bölümünde ise erkek öğrencilerin fazla olduğunu görüyorum. Bu durumlar aslında, kız öğrencilerin üniversite tercihleri konusunda daha bilinçli kararlar alabilmeleri için rehberlik hizmetlerinin önemini vurgular. Eğer kız öğrenciler, matematik ve fen alanlarında yetenekli ise bu doğal yeteneklerini kullanarak otomasyon gibi mühendislik odaklı disiplinlere yönlendirilebilirler. Bu şekilde, önceden belirlenmiş bir stratejiyle, kız öğrencilere daha etkili bir şekilde rehberlik edilerek mühendislik alanındaki potansiyellerini keşfetmeleri ve geliştirmeleri sağlanabilir.
Mühendislik eğitimi sırasında bizlerin öğrencilerimize ayrımcılık yaptığımızı düşünmüyorum. Sahada ise bu durumun tam tersi olduğunu söyleyebilirim. Çünkü mühendislik alanında bir empoze vardır, klasik tabirle bu bir erkek işidir ve kadınlar geri planda olmalıdır düşüncesi hakimdir. Mesela Elektrik- Elektronik Bölümü mezunu bir kadın ile teknisyen lise mezunu bir erkek birey, yapılan işi kendisinin daha iyi bildiğini söylüyor. Çünkü sadece erkek olduğu için değil, hakkını savunma konusundaki kararlılığıyla bu durumu haklı görebiliyor. Bundan başka üniversitelerdeki mühendislik öğrenci toplulukları, cinsiyet çeşitliliğini desteklemek amacıyla çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapabilir. Bu, öğrenciler arasında güçlü bir dayanışma ve birlik hissi oluşturabilir. Aynı zamanda cinsiyet eşitliğine karşı genel bir bilinç ve duruşu teşvik edebilir diye düşünüyorum.
Mühendislikte kadın liderlerin rolü nedir? Bu liderlerin varlığı cinsiyet eşitliği için nasıl bir etki yaratır?
Tercihler en çok 16-17 yaşlarında belirleniyor. Dolayısıyla bu tercihleri belirlerken kız öğrencilerimiz daha çok etraflarındaki örnekleri baz alıyorlar. Mühendislik ve bilim alanında bir kadınla karşılaştıklarında pozitif etkisi olduğunu ve kız öğrencilerimizin mühendislik ve temel bilimlere yönelimleri artıyor. Bu süreçte, rehber öğretmenlerinin etkili rehberlik çalışmaları yapabilmeleri önemlidir. Okul gezileri ve seminerlerin düzenlenmesi gerekiyor. Matematik ve fen derslerinde başarılı olan kız öğrencilerin de temel birimlere yönlendirilmesi gerekiyor.
Cinsiyet eşitliğini teşvik etmek için kurumsal politikaların önemi nedir?
Politikaların önemine vurgu yapmazsak zaten elimizde destekleyici argümanlar olmayacaktır. Çünkü gerekli politikalar yapılmazsa toplumsal olarak dünya çapında geride kalacağımızı düşünüyorum. Çoğu ülkede cinsiyet eşitliği yasaları mevcuttur. Kurumsal politikalar, bu hukuki düzenlemelere uyum sağlamak amacıyla, işletmelere hukuki güvence sağlayan bir çerçeve sunar. Aynı zamanda kurum ve kuruluşlar, cinsiyet eşitliğini destekleyen politikaları benimseyerek sektörlerinde öncü bir rol oynayabilir ve diğer şirketlere ilham kaynağı olabilir. Bu genelde kültürel bir değişimin başlamasına katkı sağlayabilir.
Gerçekleştirdiğimiz söyleşi sonucunda Prof. Dr. Olcay Üzengi Aktürk, mühendislikte kadın katılımını artırmak ve cinsiyet eşitliği için atılacak adımları vurguluyor. Cinsiyet eşitliğini desteklemek ve teşvik etmek, sadece mühendislik alanında değil, genel olarak toplumsal kalkınma ve ilerlemenin anahtarıdır. Bu doğrultuda, eğitim kurumlarından başlayarak, kurumsal politikaların oluşturulması ve uygulanması, toplumun genelinde daha adil ve eşit bir gelecek için atılmış önemli bir adımdır.
Haber: Mustafa Çölyen
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...