Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


MAVİ IŞIK KORUMALI CAMLAR NEDEN KULLANILMALI?

25.12.2022
Sağlık

 

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte insan hayatına giren sosyal medya platformları, insanları saatlerce ekran başında tutuyor. Bunun sonucunda, uzun süre dijital ekranların yaydığı mavi ışığa maruz kalan insanlar, birçok sağlık sorunuyla karşılaşıyor. Dijital ekranların yaydığı zararlı ışığın ne gibi sonuçlar doğurduğunu vurgulayan Uzman Doktorlar Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Duygu Güler ve ADÜ Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görevli Araştırma Görevlisi Dr. Meriç Yıldız, mavi ışık korumalı gözlük filtresinin önemini anlattı. 

 

Konu hakkında bilgilerine başvurduğumuz alanında Uzman Duygu Güler ve Meriç Yıldız’ın  aktardığı bilgilere göre, teknolojik aletler, olumlu yönlerin yanı sıra tehlike saçan olumsuzlukları da beraberinde getiriyor. Bunlardan biri de mavi ışık. Hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen dijital ekranların yaydığı mavi ışığın zararları, göz ardı edilemeyecek kadar arttı. Uzun süre telefon, tablet, televizyon ve bilgisayar gibi dijital ekranların karşısında geçirilen zamanın getirdiği olumsuzluklara sebep olan mavi ışık, insanın beş duyu organlarından biri olan gözde ciddi sorunlar meydana getiriyor. Ortaya çıkabilecek bu olumsuzluklara karşı, tedavi olarak mavi ışık korumalı “filtreli gözlük” öneriliyor. Bu camlar, gözde meydana gelen sorunları önlemek adına kullanılan bir gözlük filtresi. Uzun süre mavi ışığa maruz kalmanın beraberinde getirdiği olumsuzluklara değinen uzmanlar, aynı zamanda bu olumsuzlukların az da olsa önüne geçmek için önerilen filtreli gözlüklerin önemi hakkındaki düşüncelerini aktardı.

 

“Filtreli gözlükleri öneriyoruz”

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr.  Duygu Güler, mavi ışık ve  korumalı gözlükler hakkında, “Mavi ışık, gün boyu baktığımız telefon, tablet, bilgisayar ve televizyon ekranlarından yayılan bir ışık. Bu ışığa uzun süre maruz kalmak, gözde meydana gelen sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Bu şikâyetlerle bize gelen hastalara mavi ışık korumalı filtreli gözlükleri öneriyoruz. Ancak bu gözlükler her hastada aynı sonucu vermiyor. Mavi ışık korumalı gözlüğü önerdiğimiz hastalarımızdan bazıları iyi sonuç aldıklarını söylerken, bazıları ise gözlüklerin hiçbir etkisinin olmadığını söylüyor. Henüz, filtreli gözlüklerin kesin çözüm olduğu söyleyen bir çalışma yok. Bunun için, bize iyi sonuç aldığını söyleyen hastaların biraz da psikolojik olarak etkilendiklerini söyleyebiliriz.” dedi.

 

“Yeni bir teknoloji”

Mavi filtreli camların özellikle pandemi döneminde hayatımıza girdiğini vurgulayan Güler, insanlar eve kapandı ve dijital ekranlara daha fazla maruz kalmaya, dolayısıyla göz rahatsızlıklarıyla daha fazla karşılaşmaya başladığını aktardı. Bunun sonucunda yapılmış kapsamlı bir çalışma olmasa da, şu an var olan çalışmalara dayanarak kendilerine gelen hastalara mavi ışık korumalı camları tavsiye ettiklerini söyledi. Bu konunun çok daha kapsamlı çalışmalarla incelenmesi gerektiğini söyleyen Güler, bunun çok uzak bir teknoloji olmadığını ve yeni bir teknoloji ile geri dönüşlerin iyi olabileceğini belirtti. 

 

“Göz,  başka bir şeye benzemez”

İnsanların beş duyu organından biri olan gözün, çok hassas bir organ olduğunu vurgulayan ADÜ Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görevli Araştırma Görevlisi Dr.  Meriç Yıldız, “Mesleğimi  isteyerek, severek yapıyorum. İki senedir de Aydın’da görev yapıyorum. Göz, çok narin, hassas bir organ. Halk arasında da 'Göz,  başka bir şeye benzemez' derler. Göz, herhangi bir rahatsızlık geçirdiğinde sonuçları daha ağır olan bir duyu organıdır. Bu noktada koruyucu hekimlik çok önemli. Sadece göz hastalıklarında değil, her hastalıkta olduğu gibi öncelikle hasta olmamak için çabalamak gerekiyor. Tabii bazen yaşın getirdiği hastalıklar olabiliyor. Örneğin, katarakt çok yaygın. Toplumda çok sık gördüğümüz, yaşla birlikte artan bir hastalık. Fakat yeni gelişen teknolojiyle, gelişen cihazları kullanabilmek önemli. Bununla birlikte, yeni ameliyat teknikleriyle bu hastalıkların kolay çözümleri var. Bazı hastalıkları ameliyatla tedavi ediyoruz. Örneğin katarakt yani 'Fako' dediğimiz bir teknikle göze yeni bir lens takıyoruz. Bazı hastalıklarda ise, örneğin diyabet gibi, gözün içinde kanamalar meydana gelebiliyor.”  diye aktardı.

 

Görmeyle ilgili beklentiler artmış durumda

Retina tabakasında yırtık yani, ‘Dekolman’ adı verilen bir hastalıkta 'Vitrektomi' denilen bir ameliyatın olduğunu aktaran Yıldız, bu ameliyatın gözün arka segmentinde yapılan en büyük ameliyat olduğunu vurguladı. Tekniklerin gelişmesiyle birlikte, görmeyle ilgili beklentiler artmış durumda. Herhangi bir durumda acil bir şekilde aksiyon almanın kendileri için önem taşıdığını dile getiren Yıldız, gözün ne kadar önemli bir organ olduğunun altını çizdi.

 

Mavi ışık nedir?

Mavi ışığın, "reaktif oksijen molekülleri" denilen, gözdeki hücreleri kötü etkilediğini ve bunun sonucunda bazı oksijen radikallerin ortaya çıktığını söyleyen Yıldız, “Mavi ışığın iki çeşidi var: Mavi turkuaz ve mavi menekşe dediğimiz 'mavi viyola'.  Aslında, göze toksik olan mavi viyola, yani mor menekşedir. Diğer mavi turkuaz ise daha faydalı etkilere sahip. Hatta günlük hayatta çok sık kullandığımız telefon, tablet, bilgisayar gibi teknolojik araçlardaki mavi viyola ışığına maruz kalmamız göz sağlığını olumsuz etkiler. Mavi turkuaz ışığı, aydınlıkta 'Pupilla' dediğimiz gözün ön tarafındaki açıklığın ayarlanabilmesi açısından olumlu etkilere sahip. Yaşa bağlı olarak 'Makula dejenerasyonu' dediğimiz gözün arkasındaki sinir tabakasının etkilenmesiyle ve orada bir madde birikimi (Lipofuscin) gibi görmede azalma meydana geliyor. Mavi ışığın burada toksik etkileri var. Reaktif oksijen molekülleri dediğimiz gözdeki hücreleri kötü etkileyen bazı oksijen radikalleri ortaya çıkıyor. Bu da görmeyi önemli ölçüde azaltıyor.” diye konuştu. 

 

“Fazla tercih edilmediği için kullanılmıyor”

Mavi ışığı bazı hastalıkların tanısında kullandıklarını söyleyen Yıldız, “Bu yeni gözlük ve cam teknolojisi ile, gözlüklere 'Blue Cut' dediğimiz, mavi ışığı kıran, yansıyan ışığın yansıma oranını kıran (Antirefle) özellikler yüklendi. Bunlar yüzde 15 ile 55 arasında mavi ışığı kırabiliyor. Aslında bu ışığı daha fazla kıran teknolojiler de var. Ancak bunlar gözlük camına renk kattıkları için ve bu renkler toplumda çok fazla tercih edilmediği için kullanılmıyor. Mavi ışığı kırmada yüzde 15-55 arası fena bir oran değil ama yetersiz olduğu düşünülüyor. Tercih edilip kullanılabilir. Biz, mavi ışığı bazı hastalıkların tanısında da kullanıyoruz. Biyomikroskop dediğimiz mikroskoplarımızda bazı hastalıklara tanı koymak için normal sarı ışıkla bakıyoruz. Aynı zamanda kobalt mavisi dediğimiz bir ışığımız da var. Bununla da kornea epitelindeki bu saydam tabakada bir yaralanma veya doku kaybı olduğunda 'Floresein' dediğimiz boya aracılığıyla göze damla damlatarak boyuyoruz. Bu kobalt mavisi ışığı altında mikroskopla baktığımızda yaraların şeklini, boyutunu görebiliyoruz.” ifadelerini kullandı. 

 

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, ekrana uzun süre maruz kalmanın getirdiği çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. Bu sorunlar arasında yer alan bazı göz rahatsızlıklarına çözüm olarak geliştirilen “mavi ışık korumalı camlar”, daha kapsamlı çalışmalarla hala geliştirilmektedir. Zamanla daha iyi sonuçların alınabileceğini söyleyen göz hastalıkları alanında uzman doktorlar, konuya ilişkin tekniklerin gelişmesinin yanı sıra görmeyle ilgili beklentilerinin de arttığını aktardı.

 

 

Haber & Fotoğraf: Aydan Kayhan

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00