Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Hobi amaçlı başlayan ve dünyaya açılan lavanta bahçeleri ile bir kadının, yılmadan, vazgeçmeden çalışarak  yapabileceklerini gösteren Özlem Çınlar Erkuş, başarıya giden yolu anlattı.

Denizli'de yaşayan Özlem Çınlar Erkuş, dekoratif anlamda hobi için bahçesine diktiği lavantalar ile hikayesine başladı. 1978 yılında Denizli'de doğan Erkuş, Enerji Nakil Hattı üzerine aile şirketinde 7 yıl yöneticilik yaptıktan sonra, o zamanın şartlarından dolayı kendilerine tarımsal alan oluşturup tarım üzerinde devam etti. Ceviz ağaçları dikerek başladığı bahçeyi hobi amaçlı lavanta bahçesine çevirip, lavanta üzerine araştırmalar yaptıktan sonra yağını çıkarıp, lavanta yağından doğal ürünler yapıp satmaya başladı. KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı)   desteğiyle kendi işini kurduktan sonra, lavanta yağından neler yapabileceğine dair arayış içerisindeyken pandemi döneminde online olarak sabun, mum, tütsü eğitimlerine katıldı. Pandemi dönemini kendini geliştirmek üzere değerlendiren Erkuş, kadınların pes etmeden yapmak istedikleri işi derinlemesine araştırıp yaparlarsa bu yolda başarılı olacaklarını ifade ediyor. 2020 yılının Haziran ayında Denizli’nin Pamukkale ilçesinde butik bir işletme kurarak iki yıldır hem Türkiye hem de yurt dışında birçok ülkeye doğal ürünlerini pazarlıyor. 

Harabe yerden lavanta bahçesine 

Yedi yıl boyunca aile şirketinde yöneticilik yaptıktan sonra tarımsal alanda faaliyete geçen, önce ceviz sonra dekoratif amaçlı lavanta dikerek bu işe başladığını ifade eden Erkuş sözlerine şöyle devam etti, “Önce ceviz bahçesi diktik. Bahçe harabe bir yerdi, burada hiç bir şey olmaz diyorlardı. Bakarsan bağ bakmazsan dağ olur sözü bu anlamda gerçekten anlamlı olmaya başladı. Güzel bir bahçe oluşmaya başladı. İlk önce ceviz dikerek başlamıştım sonra lavantayı araştırdım ve lavanta bitkisini bahçemize diktik. Önce dekoratif anlamda tanımak amaçlı, tanıdığımızda ise güzelliğini fark ettik ve birazcık daha dikmeye karar verdik. İlk önce görselliğinden dolayı lavantayı dikmiştim sonra o kadar çok lavanta dikince bunlardan ne olur kısmını araştırmaya başladım ve araştırdığımda lavantanın yağının çıkarıldığını öğrendim. Bahçemizin olduğu yere küçük bir distilasyon merkezi kurduk, oradan lavantanın yağını çıkardık. Yani bu işe ilk önce lavantanın yağını pazarlamak amaçlı başladık. Lavanta yağında ilk başta hüsrana uğradım. Çünkü çok fazla para etmiyordu. O yüzden yeni arayış içerisine girdim. Sabun, mum, tütsü eğitimlerine katılarak lavanta yağından bu ürünleri yapmaya başladım. Pandemi döneminde kendimi geliştirme anlamında çok vakit buldum. Bu dönemde hem deneme çalışmalarım, hem de lavanta yağından ve diğer aromaterapik bitkilerin yağlarından da neler yapabiliriz diye düşündüm. Ama lavantayı ilk tercih etme sebebim görselliğiydi. Araştırdıkça ve değerini anladıkça daha da emin oldum ve başladım.” ifadelerini kullandı. 

“Doğa bize her şeyi sunuyor sadece bizim bunu kullanmasını bilmemiz gerekiyor”

Lavantadan ve lavanta yağından, ayrıca diğer bitkilerden de sabunlar yaptığını ifade eden Erkuş şöyle devam etti; “ Lavanta yağından ilk başta sabun yapmaya başladım. Benim için vazgeçilmez bir sabun. Çünkü lavanta yağını distilasyon yöntemiyle aldığımız için 100 kilo yağdan 1-1.5 litre lavanta yağı elde ediliyor. Çiçeğinden elde ettiğin için saf ve değerli bir yağdır. Bunu değerli hale nasıl getirebilirim diye düşünürken çeşitli eğitimlerle ve bana ait denemelerle formülasyonu oluşturarak lavanta sabunu yaptım. Lavanta sabununun içeriğinde olmazsa olmaz zeytinyağı, shea yağı, hint yağı, hindistan cevizi yağı, badem yağı, lavanta uçucu yağı, lavanta hidrosolü tabii etken madde olarak da sabunun oluşması için sodyum hidroksit. Sabun oluştuktan sonra da sodyum hidroksitin sabun üzerinde hiçbir etkisi kalmıyor, çünkü belirli aşamalardan ve beklemelerden geçiyor. Benim için vazgeçilmez lavanta sabunudur. Lavanta sabunundan başka soya mumundan lavantanın mumlarını yapıyorum doğal bitkisel mum aynı zamanda vegandır. Onun dışında lavanta tütsülerimiz oluyor, ayrıca sabunun her çeşidini yapıyoruz, kekik, karanfil, biberiye, kahve çoğu bitkinin sabununu yapabiliyoruz. Hepsinin de kendine göre özelliği ve değeri var.  Ayrıca lavanta yağını buhurdanlıklarla tercih ettiriyoruz çünkü lavanta yağının özellikle sakinleştirici, rahatlatıcı etkisi olduğu için kişi, buhurdanlığının üst kısmına biraz su ekleyip lavanta yağı veya sevdiği başka bir uçucu yağı damlattığında hem onun konforundan ve şifasından faydalanıyor. Esas olarak doğa bize her şeyi sunuyor sadece bizim bunu kullanmasını bilmemiz gerekiyor. “ ifadelerini kullandı. 

Lavanta yağından sabun 

Sabunun yapım aşamasını da anlatan Erkuş; “ İlk önce lavantayı yetiştirdikten sonra sezonunda lavanta çiçeklerini kesiyoruz ve çiçekleri tanklara koyuyoruz, distilasyon şekliyle yağını alıyoruz. Daha sonra sabun ve mum yapımında kullanıyoruz. Sabunun yapımında da soğuk proses yöntemini kullanıyoruz. Zeytinyağı, hint yağı, shea yağı gibi o sabuna etki edecek yağları koyduktan sonra soğuk sistemle pasta yapar gibi kek yapar gibi sabunları elimizle birebir yapıyoruz.” dedi. 

“7 bölgeden girişimci kadın seçildim” 

Kadın girişimci olarak, yaptığı doğal ürünlerden bir çok ödül aldığını ifade eden Erkuş; “Yaptığım doğal olarak  ürünlerle Halkbank’ın düzenlediği yarışmaya katıldım. Orada Türkiye çapında ilk 30 içerisinde, Denizli'de ise ilk 3 içerisinde yer aldım. İlk 3 içerisinden Denizli'den İstanbul'a ben gittim.  Onun dışında da Ege Bölgesi’nde 7 bölgeden girişimci kadın seçildim ve Halkbank’ın çeşitli programlarında yer aldım. Bu işletmemi KOSGEB desteğiyle açtım. Bu sayede girişimcilik adına neler yaptığımızı dinlemek adına iki defa sayın Emine Erdoğan'ın yanına girişimci kadınlar olarak davet edildim.” dedi.

“Strese, uykusuzluğa, sakinleştirici etkileri var” 

Lavantanın bir çok faydasının olduğunu belirten Erkuş; “ Lavantanın sakinleştirici etkisi olduğundan dolayı uykusuzluğa faydası var. Esasında sakinleştirici etkisi olduğu gibi rahatlatıcı etkisi de var. Vücutta egzama, zona belirli rahatsızlıklara, sedef hastalığını yatıştırıcı ama tabii lavanta yağını direkt yüzümüze sürmüyoruz. Bunlar saf ve baskın yağlar olduğu için sabit yağlarla karıştırarak cildimize belirli oranlarda sürmemiz gerekiyor. Benim cildim alerjen bir cilt olmadığı için kendim sadece lavanta yağını sürsem bile bir zararı yok. Ama her kişide böyle olacak diye bir durum yok. O yüzden mümkün oldukça sabit yağlarla sürerek kullanmaları gerekir. Bu anlamda birçok rahatsızlığa etkisi var. Özellikle strese, uykusuzluğa, sakinleştirici belirgin etkileri var. “ ifadelerini kullandı.

“Emek verirseniz, sabrederek amacınıza ulaşabilirsiniz” 

Girişimciliğe başladığında belirsizliğin kendisini etkilediğini ve yeni başlayacak kadın girişimcilere pes etmemelerini ifade eden Erkuş sözlerine şöyle devam etti; “Girişimcilikteki belirsizlikler sondaki elde var sıfır problemi beni hep tedirgin etmişti.  Onun hep bir gerginliği vardı açıkçası ama çaba sarf ettikçe, emek verdikçe ve yılmadan sabrederek hedeflediğin noktaya ilerlediğin zaman amacınıza ulaşıyorsunuz. Yeni başlayacak kişiler ilk önce yapmak istedikleri işle alakalı derinlemesine araştırma yapsınlar ve karar verdiklerinde de belirli bir programla aşama aşama emin adımlarla ilerleyerek yola devam etsinler. Ben, kadınlar gerçekten istedikleri zaman amaçlarına ulaştıklarını düşünüyorum. Çünkü kadınlar çalışma ortamlarında gerçekten hırslı oluyor, yani yılmadan pes etmeden emin oldukları iş doğrultusunda ilerlesinler. Bununla ilgili bir sürü negatif durumla karşılaşacaklar ama negatif durumla karşılaşıyorlarsa bilsinler ki doğru yoldalar. Pes etmeden devam ederlerse belirli noktaya geleceklerini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. 

“Beni en çok mutlu eden, kendi ürünlerimin dünyaya gitmesi” 

Sattığı ürünlerin yurtiçi haricinde yurt dışında da satıldığını ve bu konuda çok mutlu olduğunu ifade eden Erkuş; “ Yurt dışında çeşitli yerlere Kuveyt, Amerika, Almanya buralara sipariş gönderiyoruz. Bu da benim için gurur verici bir şey. Türkiye'yi geçtim, ürünlerimin dünyaya gitmesi beni en çok mutlu eden, gurur duyduğum noktalardan birisidir. Benim için en büyük ödülden, başarıdan daha değerlidir. En büyük hedefim kendi markamla onu oturtabilmek, onu başarabilmek çünkü bu yaptığımda başkasının adı altında orada satışa sunuluyor, şimdiki hedefim de ilerleyen zamanlarda kendi markamla, kendi ismimle bunu başarabilmek. “ diyerek sözlerini noktaladı.

Haber: Süleyman Armağan