Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


KÜRESEL YAPAY ZEKÂ REKABETİNDE YENİ CEPHE: CHATGPT İLE DEEPSEEK ARASINDAKİ YARIŞ, YAPTIRIMLAR VE HUKUKİ ÇATIŞMALAR

17.05.2025
Bilim ve Teknoloji

 

Dijital çağın en kritik kırılma noktalarından biri olan yapay zeka teknolojilerinde küresel rekabet, giderek daha karmaşık ve çok boyutlu bir hal alıyor. Son iki yılda, ABD merkezli OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT (Generative Pre-Trained Transformer) ile Çin destekli Deepseek’in hızla yükselen modelleri arasındaki rekabet teknoloji, ekonomi, hukuk ve uluslararası ilişkiler boyutunda derin etkiler yaratmaya başladı. Bu yarış, yalnızca teknolojik üstünlük değil, küresel güç dengeleri ve veri egemenliği açısından da stratejik bir mücadeleye dönüşmüş durumda.

 

Konuya dair hem teknolojik hem de hukuki bir bakış açısı ortaya koymak adına, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Burak Kaya ve Avukat Semih Akgün’ün görüşlerini aldık.

 

Yapay zekâ savaşının iki büyük aktörü: ChatGPT ve Deepsek

OpenAI’nin ChatGPT modeli, ilk kez 2022 yılında tanıtıldığında doğal dil işleme alanında çığır açan bir teknoloji olarak küresel çapta milyonlarca kullanıcıya ulaştı. Modelin kapsamlı bilgi tabanı, kullanıcı dostu arayüzü ve çoklu dil desteği, kısa sürede pazarda lider konuma gelmesini sağladı. Ancak 2024 yılının son çeyreğinden itibaren Çin merkezli Deepseek şirketi tarafından geliştirilen “DS-X” modeli, özellikle Asya, Orta Doğu ve Afrika pazarlarında gösterdiği üstün performans ile dikkatleri üzerine çekti. Burak Kaya, iki sistem arasındaki temel farkları şu ifadelerle özetledi: “DeepSeek, yalnızca algoritmik düzeyde değil, veri çeşitliliği ve donanım tarafında da önemli avantajlar elde etmiş durumda. Mandarin, Arapça, Türkçe ve diğer Batı dışı dillerde sağladığı yüksek doğruluk oranlarıyla ChatGPT’yi geride bırakabiliyor. Ayrıca Çin’in yerli üretimi LongBridge GPU (Graphics Processing Unit) mimarisi sayesinde Deepseek, eğitim süreçlerini daha hızlı ve düşük maliyetli şekilde tamamlayabiliyor. Bu, hem maliyet avantajı hem de yazılım güncelleme hızı anlamında ciddi bir rekabet avantajı yaratıyor.” DeepSeek’in başarısının diğer önemli bir sebebinin yerel regülasyonlara hızlı adaptasyon kabiliyeti olduğunu söyleyen Kaya, “Çin ve Asya-Pasifik ülkelerindeki veri koruma yasalarına uygun şekilde veri işleyebildiği için, yerel yönetimlerle çok daha uyumlu çalışıyor. OpenAI modelleri ise Avrupa ve ABD merkezli regülasyonlara göre optimize olduğu için bazı bölgesel kısıtlamalarla karşılaşabiliyor.” dedi.

 

ABD’nin yaptırım kararı: Rekabetten çıkış mı, baskı aracı mı?

DeepSeek’in kısa sürede elde ettiği teknolojik ve ticari başarı, özellikle ABD yönetiminde ciddi kaygılara yol açtı. 2025 yılı başında ABD Ticaret Bakanlığı, Çin merkezli DeepSeek ve bazı diğer yapay zekâ firmalarına karşı yeni bir dizi ihracat kısıtlaması ve yaptırım paketini yürürlüğe koydu. Bu yaptırımlar, başta Nvidia ve AMD (Advanced Micro Devices) olmak üzere ABD merkezli teknoloji firmalarının ileri düzey çip, yazılım ve veri seti tedariklerini DeepSeek’e sağlamasını yasaklıyor. Ayrıca DeepSeek’in ABD’li yatırımcılar ve akademik kuruluşlarla ortak Ar-Ge projelerine katılımı da sınırlandırıldı. Konuya hukuki açıdan bakan Avukat Semih Akgün, bu yaptırımların uluslararası hukukta nasıl değerlendirildiğini, “ABD, bu tür yaptırımları kendi iç hukukunda İhracat İdaresi Yasası ve Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’na dayandırıyor. Ancak mesele sadece iç hukukla sınırlı değil. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuralları ve uluslararası serbest ticaret anlaşmaları çerçevesinde bakıldığında, bu tarz tek taraflı yaptırımların ‘teknolojik korumacılık’ anlamına gelip gelmediği tartışmalı.” sözleriyle ifade etti. Akgün’e göre Çin, ABD’nin bu adımlarını DTÖ nezdinde itiraz konusu yapabilir. Çin’in, bu yaptırımların serbest rekabeti engellediğini ve DTÖ kurallarına aykırı olduğunu iddia ettiğini belirten Akgün, konunun hukuki zemine taşınması halinde, küresel teknoloji ticaretinde uzun vadeli karmaşık davalar ve müzakereler olabileceğini şu sözleriyle vurguladı. Akgün, “DeepSeek’in bazı Ar-Ge projelerinde Türk, Avrupalı veya Asyalı teknoloji girişimleriyle işbirlikleri mevcut. ABD’nin yaptırımları, bu üçüncü ülke şirketlerinin de projelere katılımını dolaylı şekilde kısıtlayabilir. Bu yüzden hukuki mücadele sadece ABD-Çin ekseninde kalmayacak; üçüncü ülkeleri de etkileyen bir sürece dönüşebilir.” dedi.

 

Veri güvenliği ve etik boyut: Kullanıcı mahremiyeti ne durumda?

Yapay zekâ modellerinin başarısı, büyük veri setlerine dayanıyor. Bu da kişisel verilerin işlenmesi, saklanması ve anonimleştirilmesi gibi konularda etik ve hukuki sorunları gündeme getiriyor. Kaya, ChatGPT ve DeepSeek’in veri güvenliği yaklaşımları hakkında, “OpenAI, Avrupa Birliğinin GDPR (General Data Protection Regulation) standartlarına uyumlu biçimde verileri anonimleştiriyor ve kullanıcı mahremiyetine yönelik şeffaf raporlamalar sunuyor. DeepSeek ise Çin’in Siber Güvenlik Yasası’na uygun biçimde daha merkeziyetçi ve devlet denetimli bir veri işleme modeli kullanıyor. Bu iki model birbirine zıt gibi görünse de her ikisinin de temel sorunu şu: Kullanıcıların kişisel verilerinin nerede ve nasıl kullanıldığı konusunda mutlak bir şeffaflık henüz sağlanabilmiş değil. Hem Batı hem de Doğu yapay zekâ sistemlerinin veri işleme modellerini yakından takip ederek, Türkiye kendi ulusal veri güvenliği regülasyonlarını geliştirebilir. Bu süreçte hem yerli girişimlere alan açılır hem de vatandaşların kişisel verileri koruma altına alınır.” şeklinde konuştu.

 

Türkiye için stratejik fırsatlar ve riskler

Küresel yapay zekâ rekabetinin Türkiye’ye etkileri sadece teknolojik değil, aynı zamanda ekonomik ve diplomatik boyutlar da içeriyor. Kaya, Türkiye’nin jeopolitik konumu sayesinde her iki blokla da çalışabilecek esnekliğe sahip olduğunu belirterek, “Türkiye, hem Avrupa hem de Asya ile güçlü ekonomik ve diplomatik ilişkilere sahip. Yerli yapay zeka girişimciliği için hem OpenAI hem de DeepSeek ile iş birliği imkanı var. Kritik olan nokta şu ki, Türkiye kendi veri güvenliği yasalarını, etik ilkelerini ve Ar-Ge altyapısını güçlendirmeli. Bu sayede küresel rekabette pasif izleyici değil, aktif oyuncu olabilir.” dedi. Akgün ise son olarak, hukuki ve diplomatik dengelere şu cümleleriyle dikkat çekti: “Türkiye’nin DTÖ ve AB Gümrük Birliği yükümlülükleri mevcut. Dolayısıyla tarafsız ve dengeli bir politika izlemek; hem yerli teknoloji firmaları hem de uluslararası yatırımcılar açısından güven ortamı sağlar. Aksi takdirde dış baskılar veya yaptırımlar Türkiye’ye de dolaylı olarak zarar verebilir.” 

 

ChatGPT ve DeepSeek arasındaki yapay zekâ yarışı, sadece teknoloji şirketlerinin rekabetinden ibaret değil. Bu rekabet, ülkelerin stratejik çıkarlarını, veri güvenliği kaygılarını, uluslararası hukuk normlarını ve ekonomik dengeleri de doğrudan etkileyen çok katmanlı bir mücadele. Bu süreçte ülkelerin atacağı adımlar belirleyici olacaktır. Şeffaflık, tarafsızlık ve güçlü yerel altyapı, hem teknoloji geliştiren şirketler hem de bu teknolojileri kullanan toplumlar için kritik önem taşıyor. Yapay zekâ çağının şekillendiği bu dönemde, yalnızca teknoloji değil, hukuk ve diplomasi de oyunun kurallarını belirleyecek.

 

Haber: Serdar Yılmaz

Fotoğraf: Ahmet Turğut

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?

  Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE

  Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00