Kürek sporu, güçlü kürek darbelerinin ritmik bir dansa dönüştüğü, suyla mücadele eden sporcuların hikayesini anlatan benzersiz bir spor dalıdır. Kürek sporu, suyla olan bu özel etkileşimi, sporcuların güçlü ve koordineli hareketleriyle bir araya getirir. Bu spor, sadece fiziksel dayanıklılığı geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda zihinsel odaklanma, koordinasyon ve takım ruhu gibi önemli becerileri de kapsar.
Fethiye Belediyespor Kulübü’nde yardımcı antrenörlük yapan aynı zamanda aktif kürek sporcusu olan Simge Zeynep Gündüz, küçükler kategorilerinden bu yana yaklaşık 14 yıldır bu sporu yapmaya devam etmektedir. 2010-2014 yılları arasında Milli takımda ülkemizi uluslararası yarışmalarda temsil ederek her sene Balkan Şampiyonaları’nda derece elde etmiştir. Gündüz, küçük yaşlarda başladığı kürek sporu kariyerine dair hikayesini bizlere aktardı.
Kürek sporu kariyeriniz nasıl başladı? Sizi kürek sporuna yönlendiren etken ne oldu?
Kürek sporu kariyerime adım atmam, ortaokul günlerimde sınıf arkadaşlarımın samimi tavsiyeleri üzerine şekillendi. 2008 yılında, bu önerilere kulak vererek Fethiye Belediyespor Kulübü'nde minikler kategorisinde eğitim alarak bu yola başladım. Bu karar, kürek dünyasına olan merakımı daha da besledi. 5 aylık bir eğitim sürecinin ardından katıldığım ilk yarışta 1. olmanın gururuyla tanıştım. Bu başarı, beni daha fazla motive etti ve kendimi geliştirebilmek için yoğun antrenman temposuyla kamplara katılmaya başladım. Her kamp deneyimi hem teknik becerilerimi artırmama hem de kürek sporundaki yeteneğimi daha da ileri taşımama olanak tanıdı.
Ulusal ve uluslararası yarışmalarda elde ettiğiniz başarılar nelerdir ve en unutulmaz anınız nedir?
Yıldızlar kategorisinde Milli Takım'a seçilerek başladığım kürek serüvenim, 2010 yılında ilk kez milli sporcu olmamla doruk noktasına ulaştı. 2014 yılına kadar genç milli takımımızı gururla temsil ettim. Özellikle 2011 yılında Slovenya'da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda elde ettiğim 4. sıra, benim için unutulmaz bir yurt dışı deneyimi oldu. 2010-2014 yılları arasında Balkan Şampiyonaları’nda ülkemi başarıyla temsil ederken, 2 defa kürsüye çıkarak ülkeme bronz ve gümüş madalya kazandırdım. Türkiye'deki tüm şampiyonalarda madalya almaktan gurur duydum. Galatasaray Kürek Kulübüne transfer olduktan sonra da Türkiye Şampiyonu unvanını elde etmek, kariyerimdeki unutulmaz anlardan biri oldu.
Mental hazırlık ve zihinsel dayanıklılığınızı artırmak için kullandığınız teknikler nelerdir?
Öncelikle, odaklanma ve derin nefes alma gibi yöntemleri temel ve düzenli olarak kullanıyorum. Kürek sporunun en önemli unsuru antrenman planına sadık kalmaktır. Her sabah 5’te usanmadan kalkıp antrenman yaptım. Beslenmeme dikkat ettim. Rutinime her zaman sadık kaldım. Bu pratikler, antrenman öncesi ve yarışma anında zihinsel netliğimi artırarak performansımı en üst düzeye çıkarmama yardımcı oluyor. Stres yönetimi de benim için önemlidir. Yoga ve meditasyon gibi stres azaltıcı aktiviteleri günlük rutinime dahil ederim. Bu sayede, sakin ve odaklanmış bir zihinle yarışlara çıkabilirim.
Genç sporculara özellikle başarılı bir spor kariyeri için tavsiyeleriniz nelerdir?
Öncelikle tutku ve azimle hareket etmeleri önemlidir. Sevdikleri bir spor dalında tutkulu olmak, uzun vadeli bir başarı için temel bir unsurdur. Başarı, sadece büyük zaferlerde değil, aynı zamanda küçük gelişim adımlarında da gizlidir. Disiplinli bir antrenman programı oluşturarak hedeflerine odaklanmaları, sürekli gelişim sağlamalarına yardımcı olacaktır. Disiplin her zaman başarıyı getirir.
Kendi spor deneyimlerinizi antrenörlük kariyerinize nasıl yansıtıyorsunuz?
Şu anki antrenörlük yaptığım takımdaki sporcularıma yeri geliyor abla, anne, kardeş gibi yaklaşıp her zaman onlarla iletişimde kalıp onların motivasyonlarını yüksek tutmaya çalışıyorum çünkü aynı yollardan ben de geçtim. Sıkıntılı süreçlerde nasıl ayakta kalınması gerektiğini biliyorum ve onlara da bu tecrübelerimi anlatarak ve çözüm yolları sunarak entegre etmeye çalışıyorum. Genel olarak, kendi spor geçmişim, antrenörlük kariyerimde öğrencilere bireysel bir bakış açısı sunma ve onları başarıya taşıma konusunda değerli bir perspektif sağlıyor. Aynı zamanda onların gelişimine katkısı olması için her zaman kapasitelerinin bir tık üstünde antrenman yaptırarak gelişmelerine yardımcı oluyorum çünkü kendi kapasitelerinin üstlerine çıkmazlarsa hayal ettikleri başarıya ulaşamazlar.
Hayatta karşılaştığınız zorluklar karşısında sizi motive eden motto veya prensipleriniz nelerdir?
“Her gün biraz daha iyi ol” prensibidir. Küçük adımlarla sürekli gelişim, uzun vadede büyük başarılar getirebilir. Bu nedenle, her gün biraz daha iyi olmaya odaklanarak, kendimi sürekli geliştirmeye çalışırım. Bu prensip aynı zamanda sürekli öğrenmeyi ve kendini keşfetmeyi içerir. Kişi, her gün karşılaştığı deneyimlerden ders çıkarmalı, hatalarından öğrenmeli ve bu şekilde kişisel ve profesyonel gelişimine katkıda bulunmalıdır.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Kürek sporunu, benim için hem fiziksel hem de zihinsel olarak harika bir tecrübe olarak nitelendirebilirim. Bu spor dalında geçirdiğim yıllar, tutku ve azimle dolu bir hikâye haline geldi. Her antrenman, her yarışma ve her başarı, bana sürekli bir gelişim ve öğrenme fırsatı sundu. Bu deneyimleri şimdi yardımcı antrenör olarak görev yaptığım Fethiye Belediyespor Kulübü'nde genç sporculara aktarmak benim için ayrı bir gurur kaynağıdır. Onlara her gün biraz daha iyi olma prensibini benimsemelerini ve sporun gücünü keşfetmelerini tavsiye ederim. Unutmayın, hayatta karşılaştığınız her zorluk, bir öğrenme ve büyüme fırsatına dönüşebilir. Bu prensiplerle, sporcuların kendi potansiyellerini keşfetmelerine ve başarıya ulaşmalarına katkıda bulunmak en büyük hedefimdir.
Haber: Mustafa Çölyen
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...