Doğum günü hediyesi olan küçük bir akvaryumla başlayan serüven, Emilhan Yılmaz’ı su altı manzaralarını sanata dönüştüren ve uluslararası yarışmalarda Türkiye’yi temsil eden bir Aquascaper’a dönüştürdü.
Doğanın güzelliğini akvaryum camlarının ardına taşıyan Türk Aquascaper Emilhan Yılmaz, küçük bir doğum günü hediyesiyle başlayan merakını uluslararası başarılara dönüştürdü. Bilimle sanatı buluşturan bu özel hobiyi “yaşayan bir tablo” olarak tanımlayan Yılmaz, yıllar içinde kurduğu hobi stüdyosunda yüzlerce bitki türüyle çalışarak Türkiye’yi dünya Aquascaping sahnesinde temsil ediyor.
Küçük bir akvaryum, büyük bir tutkuya dönüştü
Doğum günü hediyesi olarak aldığı küçük bir akvaryum, Emilhan Yılmaz’ın yaşamında bambaşka bir dünyanın kapısını açtı. 2010 yılında arkadaşlarının hediye ettiği basit bir akvaryumla başlayan yolculuk, kısa sürede bilim, sanat ve doğa tutkusunun birleştiği bir yaşam biçimine dönüştü. Başlangıçta birkaç balığın yaşadığı küçük bir tanktan ibaret olan bu hediye, Yılmaz’ın merak duygusunu harekete geçirdi. Balıkların davranışlarını gözlemledikçe, onların yaşam alanlarını daha iyi anlamak için araştırmalar yapmaya başladı. “O küçük akvaryum bana canlılara bakmanın değil, bir ekosistem kurmanın sorumluluğunu öğretti.” dedi. Kısa sürede daha büyük, daha dengeli sistemler kurmaya başlayan Yılmaz, hobinin sadece bir seyir zevki değil, karmaşık bir biyolojik denge sanatı olduğunu fark etti.
Bilimle sanat arasında yeni bir alan
Zamanla akvaryum bakımını aşarak su altı manzaralarını sanatsal bir bakış açısıyla tasarlamaya başlayan Yılmaz, bugün onlarca uluslararası yarışmada dereceye giren bir profesyonel Aquascaper. Bu sanat dalının Türkiye’deki öncülerinden biri olarak kabul edilen Yılmaz, akvaryumları yalnızca camın ardında suyla dolu kutular değil, “yaşayan tablolar” olarak tanımlıyor. “Bir ressam tuvali ile ne hissediyorsa, ben de tankın karşısında onu hissediyorum.” dedi ve “Bitkiler, kayalar ve suyun hareketiyle yaşayan bir tablo oluşturuyorum.” şeklinde ekledi.
Doğayı camın ardına taşımak
Yılmaz, doğayla iç içe bir yaşam sürmüş bir doğasever. Dağcılık, doğa yürüyüşü ve oryantiring eğitmenliği geçmişi, onun bu sanata yaklaşımını da biçimlendirmiş. Bugün kendi kurduğu hobi stüdyosunda yüzlerce bitki türüyle çalışan Yılmaz, Türkiye’nin Aquascaping alanında uluslararası tanınırlık kazanan nadir isimlerinden biri.
“Yaşayan tablolar” yaratmak
Yılmaz, Aquascaping’i yalnızca bir hobi değil, bilimsel temellere dayalı bir sanat dalı olarak tanımlıyor: “Bir tablo nasıl renk, derinlik ve kompozisyon gerektiriyorsa, Aquascaping de aynı şekilde yaşayan bir tablo oluşturma sanatıdır.” Her tasarımında doğadaki bir sahnenin, bir nehrin ya da bir orman köşesinin minyatür versiyonunu yaratıyor. Işık, renk, perspektif, derinlik ve canlı uyumu, bu sanatın temel taşlarını oluşturuyor.
Teknolojiyle desteklenen doğa sanatı
Yıllar içinde yüzlerce bitki türüyle çalışan Yılmaz, bugün kendi tasarladığı modern bir hobi stüdyosunda üretim yapıyor. Yaklaşık 100 farklı bitki çeşidi barındıran sisteminde, otomatik gübreleme, yemleme, aydınlatma ve CO₂ sistemleri bulunuyor. “Acil bir durumda bile sistem kendi kendine çalışıyor. Işıklar, yemleme ve gübreleme tamamen otomatik. Böylece ekosistem bozulmadan devam ediyor.” dedi. Bu sayede canlıların bakımında süreklilik sağlanıyor, tank içindeki biyolojik denge korunuyor.
Ekosistemin sırrı: Bilimsel denge
Yılmaz, akvaryum dengesinin temelinde su kalitesi ve biyolojik denge olduğunu vurguluyor. Kullandığı osmos sistemi ile şebeke suyundaki kimyasal dengesizlikleri ortadan kaldırarak, sıfıra yakın iletkenlikte su elde ediyor. Daha sonra bu suya bitki ve balık türlerinin ihtiyaç duyduğu elementleri ekleyerek ideal ortamı oluşturuyor. “Canlıların yaşam koşullarını korumak tamamen kimyasal dengeyle mümkündür. Bir suyun pH’ı, sertliği ve iletkenliği doğrudan canlıların sağlığını etkiler.” Düzenli olarak yaptığı kimyasal testlerle akvaryum değerlerini takip eden Yılmaz, sisteminde profesyonel test kitlerini kullanıyor.
Bitkiler, kimya ve estetik dengesi
Bitkili akvaryumlarda çalıştığı türler arasında otocinclus, tetra, karides ve minyatür vatoz gibi bitkilerle uyumlu canlılar bulunuyor. Bu küçük türler, tank içi ekosistemi destekleyerek yosun tüketimi ve dengeyi sağlıyor: “Doğru canlı seçimi, tankın uzun ömürlü olmasının anahtarı.”
Maliyeti yüksek, keyfi büyük
Aquascaping’in hem sabır hem de maliyet isteyen bir uğraş olduğunu belirten Yılmaz, “2024 için hazırladığım 120x55x45 cm boyutlarındaki yarışma tankının maliyeti 100 bin TL’yi geçti. Bu rakama yalnızca ekipman değil, toprak, bitki, balık ve sürekli kullanılan kimyasallar da dahil.” Yine de bu emeği “doğaya açılan bir pencere” olarak tanımlıyor: “Küçük bir alanda doğayı yeniden yaratmak, her defasında yeniden doğa ile iletişim kurmak gibi bir his.”
Dünya sahnesinde Türkiye’yi temsil ediyor
Yıllar içinde dünyanın en prestijli Aquascaping yarışmalarına katılan Yılmaz, Türkiye adına sayısız başarıya imza attı. Katıldığı bazı yarışmalar ve dereceleri: EAC European Hardscape 2021 – 4.’lük, WAC European Aquascaping 2021 – 3.’lük, EAPLC European Contest 2020 – 40.’lık, RFLAC International 2021 – 17.’lik, CIAC & KIAC yarışmaları – 2021–2022 döneminde ilk 50 içinde yer aldı. “Sonuçlar açıklandığında bayrağımızı üst sıralarda görmek, adımızdan çok daha büyük bir gurur kaynağı.” diyor.
Hobi, canlılara saygıyla yapılmalı
Yılmaz, Aquascaping’in yalnızca bir sanat değil, canlı yaşamına saygı gerektiren bir sorumluluk alanı olduğunu vurguluyor: “Bu işi sadece para kazanmak için yapanlar, canlılara zarar veriyor. Gerçek hobici, doğayı yaşatmak isteyen kişidir.” Doğru koşullarda yapılan her tasarımın hem estetik hem de etik bir değeri olduğuna inanıyor.
Gelecek hedefi: Türkiye’yi zirveye taşımak
Emilhan Yılmaz, 2026 sezonu için hazırlıklarına çoktan başladı. Yeni yarışma tankları, farklı bitki kombinasyonları ve özgün tasarım anlayışıyla uluslararası platformlarda Türkiye’yi üst sıralara taşımayı hedefliyor. “Her yıl daha fazla Türk yarışmacı dünya sahnesine çıkıyor. Bu sanat dalında ülkemizin adını ilk sıralarda görmek en büyük hayalim.” dedi.
Haber: Berkalp Döler
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE
Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...