Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


KRALLARIN OYUNU: TENİS

23.05.2023
Spor

 

Tenis sporu hakkında neler biliyorsunuz? Rafael Nadal, Roger Federer ve Maria Sharapova gibi isimlerle sıkça duyduğumuz tenis sporu, kraliyet oyunu olarak bilinmesiyle ilgi uyandırıyor. Kendine has kuralları, topları ve kortlarıyla ulusal ve uluslararası arenaların gözde sporlarından biri olarak yaşatılmakta.

 

Tenis, 1800’lü yıllarda Fransa ve İngiltere kraliyetlerinde keşfedilmiş bir oyundur. O dönemlerde krallar, kraliçeler ve soylular kendi bahçelerinde bu oyunu oynamaya başlamış ve zamanla evrilerek günümüzdeki halini almıştır. Tenisin ilk adı Fransızca kökenli “tenez” olmakla birlikte, tenis uzun yıllardır olimpik bir spordur. Bu sporun kuralları ve eğitimi ile ilgili merak edilenleri Türkiye Milli Tenis Antrenörleri’nden Oğuz Toklu bizler için anlattı. Ayrıca Toklu’nun öğrencilerinden Halil Elmas ile Özgür Günel’de aldıkları eğitimden ve tenise olan ilgilerinden bahsetti. 

 

“İyi bir antrenör, iyi bir sporcu olmalı.”

1996 yılında Selçuk Üniversitesi’nde eğitimine başlayan Oğuz Toklu, dördüncü kademe tenis antrenörüdür. Toklu, üniversite yıllarında başlayan tenis kariyerinden şu sözlerle bahsetti: “Beni tenise başlatan, öğretim görevlimiz Orhan Ahmet Şener’di. Tenis il temsilcimiz rahmetli İsmail Serim de o dönemlerde beni lig takımına aldı. Böylelikle okul takımına girmiştim. Ardından 1996 yılında Konya Tenis Dağcılık Kulübü’nde hem antrenör hem oyuncu olarak kariyerime başladım. 2000 yılına kadar burada çalıştım. O yıl mezun olduktan sonra Karşıyaka Tenis Kulübü'ne transfer oldum. Burada bir buçuk yıl kadar çalıştıktan sonra 2002 yılında Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’ne Spor Uzmanı olarak atandım. Bu süreç içerisinde antrenörlüğün dördüncü kademesine kadar ulaştım.” Toplamda 5 kademe antrenörlük derecesi olduğunu söyleyen Toklu, Türkiye’de beşinci kademe antrenörlerinden yalnızca iki tane olduğunu ve dördüncü kademe antrenörlerinin sayısının 40-50 arasında olduğunu ekledi. 

Şu anda aktif bir şekilde beden eğitimi öğretmenliği de yapan Toklu, “1997 yılından itibaren ikinci ligde tenis oynadım. Çeşitli özel müsabakalara, veteran (kıdemli) turnuvalara girdim. O dönem içerisinde şampiyonluklarımız, ikinciliklerimiz ve topladığımız kupalar oldu. Ben her zaman iyi bir antrenörün, iyi bir müsabık sporcu olması gerektiğine de inanıyorum.” sözleriyle oyuncu kimliğinden bahsetti ve aynı zamanda hakemlik de yaptığını belirtti.

 

Kurallar ve turnuvalar

Toklu, tenisin kendine has kuralları olduğunu belirtirken bu kuralların anlatılmasının birkaç gün sürebileceğini söyledi. Bir maç üzerinden kuralları şu sözleriyle özetledi: “Bir set 6 oyun üzerinden oynanıyor. Her oyun 15-30-40 diye sayılıyor. Bir taraf servis atıyor, servis atan tarafın oyunu bittikten sonra diğer tarafa servis atma sırası geliyor ve yine 15-30-40 diye sayılıyor. Beraberlik durumları 40-40 geçiyor. Avantaj ve beraberlik, avantaj karşılayan ve avantaj servis şeklinde oyunu kazananı belirliyor. Her oyun, setin yapı taşlarını oluşturuyor. 6 oyun alan oyuncu bir seti kazanmış oluyor. İkinci seti de birinci seti kazanmış olan kişi kazanırsa maçı almış oluyor. Bu yalnızca bir maçın kuralları. Tenis kuralları basitçe anlatılabilecek kurallar değil.”

Tenis kurallarının çok farklı olduğunu söyleyen Toklu, tenisin kendine has oyun kuralları, set kuralları olduğunu belirtti. “Kurallar turnuvalara göre de değişmekte. Mesela Grand Slam Turnuvalarının (Dört büyük turnuva) kuralları farklı. Genelde bu turnuvalar beş set üzerinden oynandığı için, erkek maçları biraz daha uzun sürüyor.” Dünyada dört büyük tenis turnuvası bulunduğunu söyleyen Toklu, “Avustralya Açık turnuvası, Fransa Açık turnuvası, Wimbledon turnuvası ve Amerika Açık turnuvası dört büyük turnuvadır.” sözleriyle dünyanın en prestijli turnuvalarını anlattı. Ayrıca ulusal müsabakaların bulunduğunu ve ITF (Uluslararası Tenis Federasyonu) turnuvalarının üç klasmanlı müsabakalar olduğunu ekledi.

 

Erken yaşta, sıkı çalışma ile dünya şampiyonları

Eğer bir kişi performans sporcusu olmak istiyor, dünya klasmanında iyi bir yer tutup, Avrupa'da veya Türkiye'de iyi tenis oynamak istiyorsa, o kişinin tenise 5 ile 8 yaş aralığında başlaması gerektiğini söyleyen Toklu, “Genelde tenise her yaşta oynanabilir gözüyle bakılır. Her yaşta öğrenilebilir ama profesyonel sporcu olmak için erken yaşta başlamak gerekli. Tabii 10 yaşında başlayan çok iyi sporcular da oldu ama dünya literatüründe ve bizde de antrenör olarak tavsiye edilen tenise başlama yaşı; 5 ile 8 yaş arası.”  dedi. 

Tenise başlayan çocuklar için nasıl bir antrenman uygulanması gerektiğini anlatan Toklu, “Barselona’da aldığım eğitimlerde öğrendiklerim ile birlikte, genelde 10 yaşından sonra çocuklar ağır bir antrenmana giriyorlar. Çocuklara haftanın en az 6 günü sabah ve akşam çift antrenman yaptırılıyor. Sabah 2 saat, akşam 2 saat. Bunun üzerine birer saat kondisyon yükleniyor. Yani 10 yaşından itibaren bir çocuk, günde 5-6 saat antrenman yapıyor. 6 günlük antrenmanın ardından bir gün ‘off’ (tatil) veriliyor.” sözlerine ek olarak, bu çocuklardan dünya starı çıkarabilmek için sıkı çalışmanın gerekliliğine dikkat çekti.

 

Kortlar ve raketler

Tenis kortlarının birçok çeşidi bulunmakta. Sert, çim ve kum olmak üzere üç  kortu anlatan Toklu “”Hard court”, yani sert kort genelde zemini beton üzerine yumuşak bir maddeyle kaplayarak düzgün hale getiriyor. Sert kortlar şu anda Amerika Açık ve Avustralya Açık turnuvalarında oynanıyor. Çim kort ise zemini çimden oluşmaktadır. Wimbledon turnuvası çim kort turnuvasıdır. Fransa Açık, kum zeminde oynanan toprak kort turnuvasıdır. Toprak kort turnuvaları yavaş, çim kort turnuvaları dünyanın en hızlı, hart kort turnuvaları da orta hızlı kortlar olarak adlandırılır.” sözleriyle tenis  kortlarından kısaca bahsetti.

Raketlerde elin ölçüsü ve bilek kalınlığına göre sap kalınlığının belirlendiğini aktaran Toklu, raketleri şu sözlerle anlattı: “5 ile 8 yaş arasında başlayan çocuklarımız için 21 numara ve 23 numara raketler kullanılır. Yaş aralığına göre 25, 26 ve en son bir yetişkinin kullandığı raket 27 numara raket olarak adlandırılır. Raketin ağırlığı oyuncunun tercihine göre değişir. Raketlerin ağırlığı genellikle 260 ile 340 gram arasında değişir. Dünyanın en büyük tenis oyuncularından biri olan Roger Federer, 340 gram ağırlığında bir raket kullanmakta. Yine dünyanın en büyük oyuncularından Rafael Nadal ise 300 gramlık bir raket ile oynuyor. Şu an Türkiye'deki en iyi oyuncularımız Çağla Büyükakçay ve Marsel İlhan 300 gramlık raketlerle oynuyor.” 

 

Tenis şampiyonu Esila Toklu

Tüm öğrencilerinin turnuvalara katıldığını belirten Toklu, “Şu an kırka yakın öğrencim var. Bu öğrencilerin içerisinde şu ana kadar en kariyere sahip olan öğrencim, kendi kızım Esila Toklu oldu. Kızım henüz 15 yaşında. Onu 4 yaşında tenise başlattım. 4 yaşından itibaren tenisçi olsun diye yetiştirdim. 11 yaşında Milli sporcu oldu ve Türk Milli Takımı'na girdi. 12 – 14 yaşında Türk Milli Takımı’nı temsil etti. Şu anda ITF Junior’ı, yani dünya klasmanını zorluyor. İstanbul'da uluslararası bir turnuvada ülkemizi temsil etmek için bulunuyor. Aynı zamanda çeşitli şampiyonlukları da oldu. Milli takım dereceleri, Avrupa dereceleri bulunmakta. Evde kupaları koyacak yer bulamıyoruz. En son geçen hafta Balıkesir'de 18 Yaş Altı Kış Kupası Şampiyonu oldu.” dedi.

Tenisçi rahatsızlığı olan tenisçi dirseğinden bahseden Milli Antrenör Toklu, bu rahatsızlığı yaşamamak için iyi bir eğitimin iyi bir antrenörden alınması gerektiğini ekledi. Tenisçi dirseği, kişinin dirsek tendonlarının zarar görmesi ile hareketinin kısıtlanması anlamına gelmektedir. Son olarak tenisin çok basit bir spor olarak görülmesinin yanlış olduğunu söyleyen Toklu, tenisin oldukça zor bir spor olduğuna dikkat çekti.

 

Geç yaşta ve sıfırdan tenis eğitimi

Halil Elmas, geç yaşta tenise başlama sürecini ve hissettiklerini şu sözleriyle anlattı: “Kızımın tenise başlamasıyla beraber ben de Oğuz hoca ve ekibinden eğitim almaya başladım. Altı aydan beri eğitim alıyorum. Başlarda hiç tecrübem yoktu, hatta tenis bilgim sıfırdı” Haftada 3-4 saatlik antrenmanlarla eğitimine devam ettiğini söyleyen Elmas, “Tenis hem fiziken hem de mental olarak ayakta kalmayı gerektiren bir spor. Oyun içerisinde bazen geri düşüyorsunuz veya moraliniz bozuluyor, bu yüzden her zaman kendinizi belli bir seviyede tutmanız gerekiyor. Bu nedenle çok keyifli bir spor.”  dedi.

 

Halil Elmas ile birlikte tenise başlayan Özgür Günel ise düşüncelerini ve süreci, “Halil ile üniversite yıllarından beri arkadaşız. Burada çocuklarımızla birlikte biz de eğitim almaya başladık. Tenis çok keyifli bir spor. Gerçekten yaptıkça yapasın geliyor. Bu spor adeta insanı kendine çekiyor. Hafta içi veya hafta sonları, antrenman günlerini iple çekiyorum. Ayrıca geç girdik ama hızla turnuvalara katılmaya başladık. Halil ile Double (Çiftler) turnuvalara partner olarak katılıyoruz.” sözleriyle anlattı. Elmas ve Günel, henüz bir galibiyet alamasalar da keyifle oynadıklarını söylerken yenile yenile öğreneceklerini de ekledir ve sözlerini burada noktaladılar.

 

 

Haber & Fotoğraf: Fatma Sevdi

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00