Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


KENDİ ÖĞRENME YOLLARIMIZI KEŞFEDELİM: MONTESSORİ

14.05.2023
Bilim ve Teknoloji

 

Montessori eğitimi, İtalyan eğitimci Maria Montessori tarafından geliştirilen bir eğitim yöntemi. Bu yöntem, çocukların öğrenme sürecinde aktif bir rol almalarını ve kendi öğrenme yollarını keşfetmelerine olanak tanıyor. Montessori eğitimi, çocukların özgüvenlerini ve öz yeterliklerini geliştirmelerine yardımcı oluyor ve onların bireysel özelliklerine ve ihtiyaçlarına uygun bir öğrenme ortamı sağlıyor.

 

Aydın'ın Umurlu ilçesine bağlı Kocagür köyünde bulunan Kocagür İlkokulu öğretmeni Serpil Ceylan ile Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde okul öncesi öğretmenliği alanında öğretim üyesi olan Dr.Öğr. Üyesi Nisa Başara Baydilek, Montessori eğitim yöntemi hakkında bilgi paylaştılar. Baydilek, Montessori eğitim yönteminin kazanımlarını ve gerekliliğini anlatırken Ceylan da kendi deneyimlerini paylaştı.

 

Öğrenme sürecine farklı bir bakış 

Montessori eğitiminin uygulanabilmesi için  çocukların gelişim dönemine uygun ihtiyaçlarının belirlenmesi ve bilinmesinin önemli olduğunu vurgulayan Baydilek, “ Bu eğitim sistemi çocukların belirlenen ihtiyaçlara göre aktif bir rol oynadıklarını ve pasif bireyler olmadıklarını da belirtiyor. Montessori yönteminde çocuklar yönergeler verilecek pasif bireyler değillerdir. Montessori, aslında bir doktor olsa da zamanla özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarla geçirdiği süreçler sonucunda, bazı çocukların özel eğitime ihtiyacı olanlar değil, kaliteli uyaranlardan yoksun kalmış çocuklar olduklarını keşfetmiştir. Bu süreçte kullandığı materyalleri zamanla geliştirerek tipik gelişim gösteren çocuklarla da kullanmaya başlamıştır. "Montessori materyalleri" ifadesiyle daha çok duyduğumuz Montessori'nin, çocukların öğrenme süreçlerine yönelik farklı bir bakış açısı getirdiği söylenebilir.” dedi. 

Montessori tekniği, öğretmenin hatırlatıcı bir birey olarak belirlenmesiyle karakterize edilir. Burada öğretmen, sorunu çözen veya süreci sonlandıran bir otorite değil, sadece hatırlatıcı bir rol alır. Baydilek'in görüşüne göre, Montessori'nin bu mantığı hala geçerliliğini koruyor çünkü çocukların kendi başına bireyler olduğu kabul ediliyor ve bireysel farklılıklar ve ihtiyaçlar göz önünde bulunduruluyor. Çocuklara bakış açısı çağlar boyunca değişmiştir ancak Montessori'nin sırrı, kendi döneminin bakış açısını aşarak, oldukça ileriye dönük bir bakış açısı geliştirmiş olmasıdır. Bugün çocuklara verilen değer ve çocuklara yönelik bakış açısı, Montessori tarafından uzun zaman önce benimsenmiştir.

 

Basit ve doğal bir yöntem 

Montessori eğitiminin öğrencilerin özgüvenlerini ve öz yeterliklerini geliştirdiğini ve onların kendilerini ifade etmeleri için fırsat verdiğini dile getiren Ceylan, “Montessori eğitimi, öğrencilerin aktif bir rol aldığı, keşfederek öğrendiği ve kendi öğrenme yollarını keşfettiği bir yöntemdir. Bu sayede öğrenciler, ilgi alanlarına uygun aktiviteler seçerek, kendilerine özgü bir öğrenme deneyimi yaşarlar.” dedi.

Montessori sınıfında öğrencilerin farklı yaş gruplarından oluşabileceğini ve öğrencilerin kendi hızlarında öğrenme fırsatı bulduklarını söyleyen Ceylan, “Montessori materyalleri sayesinde öğrenciler dokunarak, keşfederek ve deneyerek öğrenirler. Bu materyaller basit ve doğal malzemelerden yapılmıştır ve çocukların matematik, dil, fen ve sosyal bilgiler gibi konuları öğrenmelerini sağlar. Montessori eğitiminde, çocukların doğal meraklarına ve keşfetme isteklerine dayanılarak, çevrelerinde bulunan materyaller ve aktiviteler kullanılarak öğrenme sağlanır. Materyaller, çocukların farklı konuları anlamalarını, problem çözme becerilerini geliştirmelerini ve motor becerilerini iyileştirmelerini sağlayacak şekilde özenle seçilir ve tasarlanır. Montessori eğitimi, beş aşamalı bir öğrenme sürecine dayanır ve çocukların bireysel öğrenme stillerine ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş bir öğrenme ortamı sağlar. Bu yaklaşım, çocukların sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimlerini destekleyerek, onların kendilerine güvenen, meraklı, özgüvenli ve sorumluluk sahibi yetişkinler olarak yetişmelerini amaçlar.” diye konuştu.

 

“Başarı kişiseldir, ödül ya da ceza yok”

Montessori eğitiminin öğrencilerin gelecekteki başarısına da katkı sağladığını belirten Serpil öğretmen, “Öğrencilerin kendilerine güvenmeleri, öz yeterliklerini geliştirmeleri ve başkalarıyla daha iyi ilişkiler kurmaları, onların hayatlarında önemli bir rol oynar. Montessori eğitimi, sadece akademik başarıya odaklanmaz. Bu eğitim yöntemi, çocukların duygusal, sosyal ve zihinsel gelişimini de destekler. Montessori okullarında, öğrencilerin kendilerini ifade etmeleri ve başkalarını anlamaları için zaman ve alan tanınır. Başarı kişiseldir, ödül verme ya da ceza verme diye bir yöntem kullanmıyoruz. Bu da çocukların kendilerine güvenmelerini ve başkalarıyla daha iyi ilişkiler kurmalarını sağlıyor.” şeklinde konuştu.

 

Önce öğretmen ve aile eğitimli olmalı

Montessori eğitimi veren öğretmenlerin ve ailelerin çok bilinçli olması gerektiği vurgulayan Ceylan, “Ben diğer öğretmenlere eğitim verirken, kendi çocuklarının nasıl bir öğretmenle karşılaşmasını istiyorlarsa, onların da öyle bir öğretmen olmaları gerektiğinin altını çizerim. Montessori eğitimi alan öğretmenler, öğrencilerin kendilerine güvenmelerini, öz yeterliklerini geliştirmelerini ve başkalarıyla daha iyi ilişkiler kurmalarını sağlayarak, onların kişisel ve sosyal gelişimlerine de katkıda bulunurlar.” cümleleriyle sözlerini noktaladı.

 

Kocagür İlkokulu'nda bulunan Montessori sınıfı, öğrencilerin farklı öğrenme stillerine uygun bir eğitim sunarak, onların akademik başarılarını ve kişisel gelişimlerini desteklemeyi hedefliyor. Serpil Ceylan'ın öğrencilere sunduğu Montessori eğitimi, köydeki çocukların eğitiminde farklı bir yaklaşım sunarak, bölgedeki diğer okullara örnek oluyor. Bizlere vakit ayırdığı ve değerli bilgilerini paylaştığı için Serpil Ceylan’a ve Nisa Başara Baydilek'e teşekkür ederiz. 

 

Haber & Fotoğraf: Merve Doğan

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

HAMUR YAĞI MUCİZESİ

Zeytinyağı mucizesini bilmeyen yoktur. Kalp ve damar sağlığı başta olmak ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00