Kemoterapi, toplum içinde kanser hastalığının ilaçla tedavisi anlamına gelir. Bilinenin aksine, farklı hastalıklar için de bir hastaya ilaç yoluyla verilen tedavilerin hepsi, aslında bir kemoterapidir. Kanser hastalarına uygulanan kemoterapi ise “sistematik kemoterapi” olarak adlandırılmaktadır.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi mezunu, Medikal Onkoloji Uzmanı Doktor Bilgin Demir, Aydın Atatürk Devlet Hastanesi’nde çalışıyor. Öncesinde, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Dahiliye Uzmanı olarak görev yaptı. Medikal Onkoloji Uzmanlığını 3 yıl eğitim aldıktan sonra elde eden Doktor Bilgin Demir’e, kemoterapi hakkında merak edilenleri sorduk. Kemoterapinin hasta üzerindeki yan etkileri nelerdir? Tedavi sürecinden sonra kanser hastalığı nükseder mi? Demir, konu hakkındaki sorularımızı cevapladı.
Bize kemoterapiyi tanımlar mısınız?
Kemoterapi kelime anlamı olarak ilaç tedavisi demektir. Halk arasında sadece kanser hastalarının aldığı tedavi olarak bilinir. Aslında bu yanlış bir terimdir. Hastaya ilaç yoluyla verilen tedavilerin hepsine kemoterapi denir. İnsanın soğuk algınlığı açısından bir tedavi görmesi veya hastaya damar yoluyla antibiyotik verilmesi de bir kemoterapi yöntemidir. Yani kemoterapi, hastalığın çeşidine göre uygulanan ilaç tedavisidir. Kanser hastalarına uygulanan kemoterapi ise vücuttaki kanserli, özellikle kötü huylu hücreleri yok etmek ve etkisini azaltmak için kullanılan sitotoksik kemoterapi ilaçlarıdır.
Kemoterapi ilaçları nasıl kullanılır?
Kemoterapi ilaçları çok farklı şekillerde kullanılabilir. Ağızdan hap şeklinde veya 24-48 saat infüzyon (damar yoluyla verilen ilaç tedavisi) şeklinde hastaya sürekli damar yoluyla ilaç verilerek kullanılabilir. Aynı zamanda hasta, cilt altı enjeksiyon yöntemiyle de tedavi edilebilir. Genel olarak ise günümüzde damar yolu tedavisi uygulanır. Son çıkan teknoloji ve hedefe yönelik ilaçlarla beraber tedaviyi ağızdan hap şeklinde de uygulayabiliyoruz.
Kullanılan bu ilaçlar hastalığın evresine göre değişiklik gösterir mi?
Bu konu hakkında halkımızın bildiği çok yanlış şeyler var. Her hasta “Komşum şu ilacı aldı, bu ilacı aldı, ben neden o ilaçları kullanmıyorum.”, diyerek sorular soruyor. Bırakın her hastayı, hastalığın ayrı evrelerinde bile farklı tedavi seçenekleri uyguluyoruz. Tabii ki farklı kanser hastalarında, farklı tedavi yöntemleri mevcut. Yani her hastalıkta farklı tedaviler, hastalığın her evresinde de farklı şekilde tedavi seçenekleri vardır. Hastalara aynı tedavi yöntemleri kesinlikle verilmiyor.
Kemoterapinin hasta üzerindeki yan etkileri nelerdir?
Kemoterapinin hasta üzerindeki yan etkileri, kötü huylu hücreleri yok etmek yerine, bazen insanda hızlı büyüyen hücreleri de yok edebiliyor. Saç dökülmesi, bulantı, kusma, ağız içi yaraları gibi bazı yan etkileri vardır. Bunlarla beraber ciddi organ yetmezliklerine sebep olabiliyor. Ancak tedavi sürecinde organ yetmezliği, hastalar üzerinde çok nadir görülür. Genel olarak bu yan etkilerin hastaya, zarardan çok fayda sağlayacağını söyleyebilirim. Çünkü bu yan etkiler tedavi sürecinde önlenebilir fakat kanser hastalığında kemoterapi uygulanmazsa, yüksek ihtimalle hasta yaşamını yitirir.
Kemoterapinin genel yan etkileri ve bu etkilerin kontrol yöntemleri nelerdir?
Tedavi sürecinde insanlarda oluşan yan etkilerin çoğu kontrol edilebilir yan etkilerdir. Örneğin bulantı ve kusması olan insanlara, tam tersi şekilde bulantı ve kusmayı önleyici ilaçlar veriyoruz veya kan düşmesi olanlara, kan yükseltici iğneler veriyoruz. Aynı şekilde sıvı eksikliğini ishale bağlayan etkiler olduğunda da yine onları yönetebilecek tedaviler uyguluyoruz. Ancak bunlar hastadan hastaya, kişiden kişiye değişiklik gösteriyor. Aynı ilacı farklı insanlara versek de farklı yan etkiler çıktığı için bunlar bireyselleştirilmiş dediğimiz, hastadan hastaya değişen tedavilerdir. Yani kesin bir ifadeyle bu ilacın veya bu hapın şöyle yan etkisi olacak diye bir şey diyemeyiz.
Kemoterapi tedavisinin cinsel fonksiyonlara bir etkisi var mıdır?
Üreme çağındaki insanlar hızlı büyüme hücrelerine sahip oldukları için bu anlamdaki üreme hücrelerine bir etkisi vardır. Özellikle üreme organlarında ters etki yaratabilir. Maalesef, yüzde 5 veya 10 da olsa kalıcı kısırlık diyebileceğimiz durumlara sebep olabilir. Bu nedenle biz üreme çağındaki hastamıza, tedaviye başlamadan önce muhakkak, yüzde 5 veya 10 ihtimalle üreme fonksiyonlarını yitirseler de kalıcı bir etki bırakmasın diye, sperm ve yumurtalık dondurma işlemlerini öneriyoruz. Çünkü kemoterapi uzun süreli bir tedavi değil ve hastalar tedavi bittikten sonra normal yaşamlarına dönüyorlar.
Kemoterapi tedavisinde sağlıklı beslenmek için nelere dikkat edilmelidir?
Benim hastalarıma önerdiğim; hiçbir şekilde ismini duymadığı veya komşularının önerdiği herhangi bir şeyi kullanmamaları yönündedir. Hastalara daha önce bildiği ve yediği, beslenme şekillerine devam etmesini öneriyoruz. Bunlarla beraber nar, greyfurt gibi ilaçlarla etkileşimi olan yiyeceklerden uzak durmalarını öneriyoruz. Aynı şekilde hastalara, hormon içeren gıdalarla beslenmemelerini tavsiye ediyoruz.
Tedavi sürecinden sonra kanser hastalığı nükseder mi?
Kanser hastalığında en büyük sorun budur. Hiçbir hastamızı tedavi bittikten sonra evine gönderip kendi haline bırakmayız. Hastayı belirli aralıklarla takip süresine alırız. İlk 3 yıl içinde 3 ayda bir takipler daha sonra, 3 ile 5 yıl arasında 6 ayda bir takipler yapılır. Bunun sebebi, kanserin nüksetme olasılığıdır. Çünkü kansere sebep olan organ yetmezliği, hücre bozukluğu ya da çevresel faktörler, o insanlarda yüksek riskte olduğu için tekrar etme olasılığı, normal insan popülasyonuna göre çok büyüktür. Yani hastanın tedavi süreci bittikten sonra belirli aralıklarla takibi gerekir.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Genel olarak hayatta farkındalık olması lazım. Biz insanlara kanser hastalığına yakalandıkları zaman yardımcı oluyoruz, bu bizim görevimiz. Kanser hastalarının bize en çok sorduğu soru, hocam bu hastalık bende kaç yıldır var, benim bu konuda hiç şikayetim olmadı gibi sorulardır. Maalesef kanser, ilk önce insanların sinir sistemine ya da beslendiği hücrelerin sinirlerine etki ettiği için ilk etapta, ağrı ve acı gibi şeyler çok görülmüyor. Bu sebeple, biz insanlara tarama yapmalarını öneriyoruz. Yani hiçbir şikayetleri olmasa da belirli bir yaştan sonra yıllık veya iki yılda bir kendilerini kontrol ettirmelerini tavsiye ediyoruz. Biz hastalığı ne kadar erken evrede tespit edersek kanserden kurtulma oranı da o kadar yüksek oluyor.
Aydın Atatürk Devlet Hastanesi’nde Onkoloji Uzmanı olan Doktor Bilgin Demir, kemoterapi hakkında bizleri bilgilendirdi. Röportajımızı kabul edip bizi bu önemli konuda bilgilendirdiği için kendisine teşekkür ederiz.
Haber & Fotoğraf: Yusuf Palta
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...