Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Dünya üzerinde insanlar arasında bulaşan hastalıklar olduğu gibi hayvanlarda da bulaşıcı hastalıklar bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler’in yayınladığı rapora göre bulaşıcı hastalıkların yüzde 75’i insanlara bulaşmaktadır. Türlerin kendi arasında bulaşma oranı ise yüzde 92’yi bulmaktadır. Son yıllarda sevimli dostlarımız kedilerin kendi familyasında sık olarak görülen bir hastalık olan “FIV” virüsü hızla yayılmaya devam ediyor.

3 aşamadan meydana gelir

Veteriner hekim Ege Utku içen virüs hakkında şu bilgileri verdi, “Virüs genellikle 3 ay gibi bir süre içerisinde belirtilerini göstermeye başlar. Bazen belirtileri göstermeden veya geç belirtiler gösterebiliyor. 3 aşamada incelenebilir. Kedilerde FIV akut aşama, asemptomatik aşama ve ilerleyici aşama olarak sınıflandırılmaktadır. Enfeksiyonun akut aşaması genellikle kedi enfekte olduktan 1-3 ay sonra ortaya çıkar. Bu süre zarfında virüs, beyaz kan hücrelerinin üretildiği lenf bezlerine taşınır. Daha sonra vücut genelindeki diğer lenf düğümlerine yayılarak ateş, depresyon, iştahsızlık ve lenf bezlerinde büyüme gibi semptomlara yol açabilir. Kedilerde FIV hastalığının akut aşamada yol açtığı belirtilerin şiddeti çok hafif olabilir, bu nedenle göz ardı edilmesi mümkündür.” 
 

Asemptomatik aşama
İçen, “Bu aşama, genellikle, FIV hastalığının en uzun süren aşamasıdır. Aylar ya da yıllar sürebilir. Asemptomatik süreçte virüs oldukça yavaş bir hızda bağışıklık sistemi hücrelerine saldırır ve hastalığın herhangi bir belirtisi ile karşılaşılmaz. Enfekte kedilerin kan tahlilleri sonuçlarında beyaz kan hücrelerinin düşüşü veya kandaki proteinlerin yüksekliği gibi anormalliklere rastlanabilir. FIV, bazı kedilerde bu aşamada kalır ve kediler hayatları boyunca farklı bir belirti yaşamazlar. Nitekim kedilerde FIV tedavisi kapsamında hedeflenen temel amaç kedilerin asemptomatik aşamada mümkün mertebe uzun süre kalmalarıdır.” dedi.

Son aşama
İçen, “Virüs bağışıklık sistemi yoluyla yayılmaya devam eder ve bağışıklık sistemi zayıflar. Bu noktada kedilerin bağışıklık sistemleri zayıf olduğu için ikincil enfeksiyonlar ortaya çıkabilir. Bilinmesi gereken FIV nedeniyle kedilerin yaşadıkları çoğu sorunun doğrudan virüs nedeniyle ortaya çıkmamasıdır. Bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak cilt ve tüy sağlığı bozulabilir, ateş görülebilir, iştah azalabilir, ağız ve diş eti iltihapları ortaya çıkabilir.” dedi.

İnsana bulaşma söz konusu değil
İçen, “Dünyada pek çok hastalık hayvanlardan insanlara geçebilmektedir. Örnek olarak covid-19 virüsünü gösterebiliriz ancak FIV virüsünün bir kediden bir insana geçmesi söz konusu değildir. Risk teşkil eden tek şey hayvanın sağlığı ve evde başka bir kedi varsa ona bulaşması olacaktır.” dedi. 

Bağışıklık sistemini güçlendiren takviyeler kullanılmalı
İçen, “Tedavi süreci belirtilerin ortaya çıkması halinde farklılaşır. FIV belirtileri görülmeye başladığında ikincil enfeksiyonlar için ilaç kullanımı, bağışıklık sistemini güçlendiren takviyeler, elinde bir beslenme programının oluşturulması gibi çeşitli tedbirlere başvurulması gerekir. Kedilerde FIV virüsünün etkilerinin azaltılması ve kedilerin yaşam sürelerinin uzatılması adına erken teşhis çok önemlidir. Kedi davranışlarında veya sağlığında farklılık gözlemlendiğinde zaman kaybetmeden veteriner kliniğine götürülmelidir. Düzenli kontroller ihmal edilmemeli, dışarı çıkan veya herhangi bir ortamda diğer kediler tarafından ısırılan kedilerin kan testlerinin yapılması sağlanmalıdır.” dedi.

Haber: Kaan Can Uslu