Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


KAYIP MEVSİMLER: TÜRKİYE’DE KÜRESEL ISINMANIN YIKICI İZLERİ

13.11.2024
Bilim ve Teknoloji

 

İnsanoğlu binlerce yıldır türlü türlü tehlikelerle ve afetlerle mücadele etmiştir. Günümüzde insanoğlu, bu tehlikelerin belki de en büyüklerinden biri olan “Küresel Isınma” ile karşı karşıya kalmıştır. Dünyada küresel ısınmanın ve mevsim değişikliğinin, en çok etki bıraktığı ülkelerden biri olarak Türkiye ön plana çıkmaktadır. Mevsimlerin değişmesi ve küresel ısınmanın ülkemiz açısından etkileri ve geleceği de özellikle toplumsal farkındalık açısından önemli bir konu olma özelliği taşıyor.

 

Küresel ısınma ve iklim değişiklikleri, özellikle ülkemizde yapılan çalışma ve araştırmaların gösterdiği üzere, ekstrem hava olaylarına sebep olmuştur. Son 100 yılda belirgin bir şekilde etkisini arttıran ciddi bir doğa ve çevre sorunu haline gelmiştir. Konuya ilişkin, İzmir Ege Üniversitesi Coğrafya Bölümü Fiziki Coğrafya Anabilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Ecmel Erlat, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın ülkemiz açısından etkileri ve geleceği hakkında, bizimle önemli bilgilerini paylaştı.

 

“Tüm ekosistem olumsuz etkileniyor”

Küresel ısınma ve küresel iklim değişikliğinin sebepleri, etkileri ve sonuçları hakkında bilgi aktaran Erlat, “Öncelikle bilmemiz gereken önemli durumlardan biri, günümüzdeki küresel iklim değişikliği ve ısınmanın geçmişte olduğu gibi sadece doğal sebeplerle değil, insan etkisiyle gerçekleşiyor olmasıdır. Bu sorun, Sanayi Devrimi’nden sonra önemli ölçüde baş göstermiştir. Bu durumun başlamasının en önemli nedenlerinden biri de, çok fazla fosil yakıt tüketimi ve bu fosil yakıtlardan çıkan emisyonlar, karbondioksit ve metan gibi gazların atmosfere karışması ve uzun süreler atmosferde kalması diyebiliriz. Dolayısıyla bu gazlar, yeryüzünün yaydığı enerjiyi tutarak atmosferimizde birikmeye başladı. Böylelikle, atmosferde biriken gazlar, adeta bir fanus etkisiyle yeryüzünün ısınmasına sebep oluyorlar. Bu nedenle küresel ısınma ve iklim değişikliği diyoruz. Ancak yine de bu kavram eksik kalabiliyor. Bunun en başlıca nedenlerinden biri bu durumun sadece ortalama sıcaklıkların artması değil; aynı zamanda buzullar, biyosfer, okyanuslar, biyoçeşitlilik, hidrosfer gibi tüm ekosistemi kapsayacak şekilde olumsuz etkilemesidir. Küresel ölçekte deniz seviyesi yükseliyor ve okyanuslarımız daha asidik hale geliyor. Yani, tüm ekosistem olumsuz etkileniyor.” açıklamasında bulundu.

 

“Bildiğimiz anlamda mevsimler 100 yıl sonra yok olacak”

Ülkemizde yaşanan mevsim değişikliği ve mevsimlerin iklim özelliklerinin değişmesi hakkında bilgiler aktaran Erlat, “Ülkemiz, 4 mevsimli bir coğrafya olma özelliğini taşır. Ancak gelecekte, bildiğimiz anlamda 4 mevsim kavramı yok olmaya başlayacak. Artık günümüzde kışlar kış gibi değil. Kar ülkemize daha az yağıyor, daha az kalıyor ve kalınlığı da inceldi. Bir başka önemli değişim, ilkbahar mevsiminde görülüyor. Artık ilkbahar çok hızlı bir şekilde ısınıyor. Bu ısınmanın sonucunda, bitkilerin yaşam döngüsündeki olumsuz etkileri göz önüne geliyor. Özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinden örnek verecek olursak; normalde Nisan ayında çiçek açması gereken badem ağaçları, artık Mart ayında çiçek açmaya başlıyor. Bu durum da, ilkbahar mevsiminin kışa doğru kaydığını bizlere gösteriyor. Bunun dışında, bir diğer mevsim olan yaz mevsiminde ciddi bir uzamadan bahsedebiliriz. Artık, Eylül ayı yaz mevsimi gibi geçmeye başlıyor. Yaz mevsiminde sıcak hava dalgaları dediğimiz, sıcaklık ortalamalarının çok üstünde seyrettiği durumlarla karşılaşıyoruz. Her geçen yıl, sıcak hava dalgalarının etki süresi artıyor. Bütün bunlar, yaz mevsiminin de özelliklerini yitirmeye başladığı anlamına geliyor. Güncel araştırmalar da gösteriyor ki, önümüzdeki 100 yıl içerisinde artık yaz ayları 6 ay sürecek. Bildiğimiz anlamda mevsimler, 100 yıl sonra yok olacak.” ifadelerini kullandı.

 

“Cumhuriyetin kuruluşundan beri sıcak hava dalgaları 9 kat arttı”

İklim değişikliğinin en kolay anlaşıldığı ve hissedilen etkisinin hava olaylarının aşırılaşması olduğunu belirten Erlat, “İklim değişikliği özellikle seller, fırtınalar, taşkınlar, kuvvetli dolu yağışları ve kuraklık gibi ekstrem hava olayları denebilecek durumlarla karşımıza çıkıyor. Bunun en somut örneği sıcak hava dalgalarıdır. Cumhuriyetin kuruluşundan beri sıcak hava dalgaları 9 kat arttı. Bununla birlikte, sıcak hava dalgaları, daha sık ve geniş orman yangınlarını tetikliyor. Sıcak hava buharlaştırmayı arttırdığı için su kaynaklarını ve atmosferdeki nem miktarını aşırı arttırıyor. Ülkemizde Marmara, Ege ve Karadeniz’de şiddetli yağışlarla afetlere sebep oluyor. Aynı zamanda, sıcak hava dalgaları da kuraklığa sebep oluyor.” dedi. 

 

“İklim değişikliği açısından kentler kırsaldaki yaşama göre daha kırılgan oluyor”

Toprak ve beton zeminlerin iklim değişikliğine büyük etkisi olduğunu belirten Erlat, “ İklim değişiklikleriyle beraber artan kuvvetli yağışlar, kırsal bölgelerde zemin çoğunlukla toprak olduğundan dolayı ani sellerden korunabiliyor. Ancak kentler açısından ise, yüzeylerin asfalt olmasının getirdiği bir geçirimsizlik durumu söz konusu oluyor. Yüzeylerin geçirimsiz olmasından dolayı ani bir kuvvetli yağış durumunda, düşen su tamamen yüzeysel akışa geçiyor ve toprak tarafından emilim sağlanmadığı için ani sel durumu meydana geliyor. İklim değişikliği açısından kentler, kırsaldaki yaşama göre daha kırılgan oluyor.” ifadelerini kullandı.

 

“Küresel ısınma enerji üretimini de olumsuz etkiliyor”

Küresel ısınmanın Türkiye’deki enerji üretimine etkisi hakkında açıklamalarda bulunan Erlat, bu konuya ilişkin olarak, “Küresel ısınmanın ülkemize getirdiği iklim değişiklikleri sebebiyle yenilenebilir enerji açısından iklim değişikliği, akarsuların debilerini azaltıyor. Dolayısıyla, kuraklıklar arttıkça ve akarsu debileri düştükçe Türkiye’nin hidroelektrik santrallerinden elde edebileceği enerji miktarının da zamanla daha da düşmesi bekleniyor. Sonuç olarak, küresel ısınma, enerji üretimini de olumsuz etkiliyor.” dedi.

 

“Küresel ısınma ve iklim değişikliği hakkında farkındalığımız yüksek ama mücadelemiz eksik”

İklim değişikliklerinin toplumsal etkileri ve toplumsal bilinci ile ilgili konuşan Erlat, “Toplumsal olarak iklim değişiklikleri daha çok enerji tüketimine yöneltecek, daha sıcak iklimlerde yetişen ürünler tüketmek durumunda kalarak, mecburen ürün desenimizin de değişmesine yol açacak ve iklimlerin kayması ile birlikte tarımsal sorunlar da ortaya çıkacak. Bunun dışında toplumsal olarak küresel ısınmanın ve iklim değişikliğinin ülkemizde farkındalığının mevcut olduğunu da söyleyebiliriz. Birçok araştırma gösteriyor ki, Türk halkı yüzde 70 oranında bu sorunların farkında ve endişe duyuyor. Toplumsal olarak küresel ısınma ve iklim değişikliği hakkında farkındalığımız yüksek ama mücadelemiz eksik. Bu durumun da ana nedeni, bu konu kapsamında eğitimin eksikliğidir. Tarım, sulama, ağaçlandırma ve enerji tüketimi gibi eğitimlerle, toplum bilincinin geliştirilebileceğini düşünüyorum.” açıklamalarında bulundu.

 

Ege Üniversitesi Coğrafya Anabilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Ecmel Erlat bize, küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin, ülkemiz açısından etkileri ve geleceği hakkında değerli bilgiler paylaştı. Kendisine, bize bilgilerini aktardığı için teşekkür ediyoruz.

 

Haber: İsmail Altun

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00